• 18 saat önce
TBMM Genel Kurulu'nda emekli aylıklarının 14 bin 469 liraya yükseltilmesini düzenleyen teklif görüşmelerinde CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Cumhur ittifakının otoriter yönetim anlayışına eleştirilerde bulundu. Tezcan, Cumhurbaşkanına verilen yetkilerin tehlikelerine dikkat çekti.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda en düşük emekli aylığının 14 bin 469 liraya yükseltilmesini düzenleyen teklifin görüşmelerinde konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, tek adam yönetimine tepki gösterdi. Tezcan, "Bu teklif Cumhur ittifakı iktidarının nasıl bir Türkiye istediğinin fotoğrafı. Bu zamana kadar uyguladığınız kayyum uygulamasını çok daha geniş bir şekilde rahatça uygulayabilme yetkisidir. Diyorsunuz ki memlekette hangi yetki varsa Cumhurbaşkanına verelim. Yargıçlar Cumhurbaşkanının emrinde olsun, savcılar Cumhurbaşkanının emrinde olsun, belediye başkanları Cumhurbaşkanının emrinde olsun, kamu görevlileri Cumhurbaşkanının emrinde olsun.

hbrlr1.com/ctlcdiyakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli millet
00:12vekilleri görüştüğümüz teklifle ilgili daha önceki hatip
00:17arkadaşlarımız ayrıntılı olarak anlattılar. Tek tek maddelerle
00:22ilgili görüşlerini, düşüncelerini söylediler ve
00:25eleştirilerini yaptılar. Yangından mal kaçırır gibi daha
00:28önce uzlaşılıp geri çekilen maddelerin tekrar bir el
00:33çabukluğuyla meclis gündemine getirilmesinin ne kadar büyük
00:37bir ayıp olduğunu da anlattılar. Şimdi ben başka
00:40bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Aslında bu teklif
00:45AK Parti iktidarının, Cumhur İttifakı iktidarının daha
00:49doğrusu AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi koalisyonunun
00:52Cumhur İttifakı iktidarının nasıl bir Türkiye arzu ettiğinin
00:58tam da fotoğrafı. Yani bu kanunda sadece şu madde bile
01:04Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'na bütün kamu
01:09görevlilerini seçilmiş atanmış ayrımı yapmadan bütün kamu
01:15görevlilerini görevden el çektirebilme soruşturma
01:19sırasında görevden el çektirebilme yetkisini veriyor
01:24olması bile nasıl bir Türkiye arzu ettiğinizin çok açık net
01:30göstergesi. Yani bu zamana kadar uyguladığınız kayyum
01:35uygulamasını çok daha geniş bir şekilde rahatça
01:40uygulayabilme yetkisi. Yani diyorsunuz ki memlekette hangi
01:45yetki varsa Cumhurbaşkanı'na verelim. Yargıçlar
01:50Cumhurbaşkanı'nın emrinde olsun. Savcılar Cumhurbaşkanı'nın
01:54emrinde olsun. Belediye başkanları Cumhurbaşkanı'nın
01:57emrinde olsun. Kamu görevlileri Cumhurbaşkanı'nın emrinde olsun.
02:02Milletvekilleri Cumhurbaşkanı'nın emrinde olsun.
02:06Cümle alem Cumhurbaşkanı'nın emrinde olsun diyorsunuz. Ya bu
02:11nasıl bir yetki hırsı? Bu nasıl bir beklenti? Bu nasıl bir
02:15istek? Nasıl bir doymazlık bu? Değerli arkadaşlar bakın ağzını
02:21açana soruşturma ata açan savcılarınız var. Yarın
02:26İstanbul'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın
02:29Ekrem İmamoğlu'nun ifadesine gideceğiz sabah buradan. Destek
02:34için gideceğiz. Türkiye'de her mazlumun ifadesini almak üzere
02:40bir kumpas kurulduğu için mazlumların sesi olmak üzere
02:44İstanbul'a gideceğiz Çağlayan Adliyesi'ne. Değerli
02:48arkadaşlar neymiş suç? Terörle mücadele edeni ifşa etmek. Yani
02:55çıkıp sizin çocuklarınızın da gelecekte teminatı biziz
03:01denmesinden rahatsızsınız. Çünkü toplumun hiçbirisinin ne
03:07bugün ne de yarın çocuklarının teminat altında olmasını
03:11istemiyorsunuz. Eğer toplumun kendini güvende hissettiği bir
03:17ülke olursa arzu ettiğiniz o otoriter düzeni kurma şansınız
03:23yok. Şimdi bir turp siyasetidir gidiyor on beş gündür. Turp'un
03:28büyüğü heybede belli turpun büyüğü satılmış. Turp'un büyüğü
03:33satılmış. Satılmış adını kullandı diye gazeteciler için
03:37soruşturma açıldı. Yahu adamın adı satılmış. E o zaman
03:40bundan sonra satılmamış diyelim. Satılmamış. Ne
03:44yapalım? Satılmış demeyelim satılmamış diyelim. Rahatsız
03:47oluyor. Annesinin babasının adının kullanılmasından
03:50rahatsız oluyorlar. Gazeteciler tutuklandılar. Gazeteciler
03:57tutuklandı. Gazetecilik vazifesini yaptığı için
03:59tutuklandı. Röportaj yaptığı için tutuklandı. Halk TV'de
04:04milletin sesini mikrofonlara taşıyan Halk TV'nin yayın
04:09yönetmeni müdürü Suat Toktaş tutuklandı. Diğer dört gazeteci
04:13de adli kontrolle serbest bırakıldı. Mesele ne? Mesele
04:20aykırı konuşan olmasın. Düşünün. Bir siyasi partinin
04:24genel başkanı Sayın Ümit Özdağ Ankara'da yemek yerken
04:30Antalya'da yaptığı bir konuşma için alınıyor. Cumhurbaşkanı
04:34hakaret etti diye yolda iddia değişiyor İstanbul'a gidene
04:39kadar. İstanbul'a gittiğinde başka bir suçtan tutuklanıyor.
04:43Ne yaptığınızın farkında mısınız? Ne yaptığınızın
04:47Türkiye'yi nereye taşıdığınızın farkında mısınız? Bir sanatçı
04:53Ayşe Barım ne o bir ajansı da bilmiyorum. Ajans meselesinden
04:59diye gözaltına alıyorsunuz. Onda ha bak nasıl biliyorsunuz?
05:04Nasıl biliyorsunuz? Bütün
05:09bütün tezgahların arkasını biliyorsunuz ama sanatçı diye
05:15aldınız on iki yıl önce Gezi davası meselesinden dönüp
05:21terörist diye tutuklamaya çalışıyorsunuz. Gezi bu ülkenin
05:26son yıllardaki en büyük, en saygın, en önemli direnişidir.
05:31Geziden terörist çıkaramazsınız. Ha. Ama ama
05:37tabii öyle bir şey var ki tarih tekerrür ediyor her ne
05:40hikmetse. Bugünün Ergenekon kumpası Gezi kumpasları
05:45olarak dünün Ergenekon'u bugünün Gezi kumpası olarak
05:49devam ediyor. Dünün Zekeriya Özleri bugünün Akın Gürleği
05:53olarak devam ediyor. Yahu insaf satılmışa duyduğunuz muhabbetin
05:59onda birini hak, hukuk, adalete duysanız bu memleket düze çıkar.
06:05Satılmışa duyduğunuz muhabbetin onda birini.

Önerilen