İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gazeteciler hakkında başlattığı bir soruşturma olduğunu, gazetecinin bilirkişi ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesini onun rızası olmadan yayınladığını anımsatan Tunç, "Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 132 ve 133. maddeleri, haberleşmenin gizliliğini ihlaldir. Bir kişiyle görüşme yaptığınızda o görüşmeyi karşı tarafın rızası olmadan yayınlarsanız, TCK, bunu suç olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla da bu iddia nedeniyle başlatılan bir soruşturma." diye konuştu.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Gazetecilik faaliyetiyle kimse gözaltına alınmaz. Iıı hepiniz
00:04gazetecisiniz. Ülkemizde basın hürdür. Düşünce ifade hürriyeti
00:10alabildiğini geniştir. Ama gazetecilik tabii ııı
00:15gazetecilerde dokunulmaz değildir. Bir suç işlendiğinde
00:18savcılık devreye girer. Şimdi arkadaşlar o konu İstanbul
00:22Cumhuriyet Bas Savcılığının başlatmış olduğu bir
00:25soruşturma var. Bir kişiyle yapmış olduğu bir telefon
00:28görüşmesini onun rızası olmadan ııı yayınladığınızda
00:34bunun Türk Ceza Kanunu'ndaki karşılığı ııı Türk Ceza
00:38Kanunu'nun yüz otuz iki ve yüz otuz üçüncü maddeleri
00:42haberleşmenin gizliliğini ihlaldir. Bir kişiyle görüşme
00:47yaptığınızda o görüşmeyi karşı tarafın rızası olmadan
00:51yayınlarsanız Türk Ceza Kanunu bunu suç olarak tanımlamıştır.
00:55Ve dolayısıyla bu iddia nedeniyle başlatılan bir
00:58soruşturma. Yine aynı şekilde iki yüz yetmiş yedinci madde
01:01bilir kişiyi etkileme ııı suçu kapsamında da iddiası
01:05kapsamında da aynı dosya kapsamında başlatılan bir
01:08soruşturmadır. Dolayısıyla burada gazetecilik faaliyeti
01:11nedeniyle yapılan bir soruşturma söz konusu değildir.
01:14Sayın Özel'in ııı özellikle Kartalkaya'yla ilgili yapmış
01:19olduğu açıklamaları bir kere SF'le karşılıyoruz. Kartalkaya'da
01:24yetmiş sekiz canımızı kaybettik. Büyük bir facia.
01:28Milletçe derinden sarsıldık. Bu acının üzerine polemik yapmak
01:32gerçekten çok çirkin. Burada sorumlular kimse bu faciaya
01:39neden olanlar kimse ucu nereye dokunursa dokunsun yargı önünde
01:45hesap verecek diyoruz. Onlar ise ucu bize dokunmasın diyor.
01:49Arada böyle bir fark var. Şimdi İstanbul Teknik Üniversitesi
01:54ııı ben yedi akademisyen bir de Yıldırım Beyazıt
01:59Üniversitesi'nden idare hukukluk profesörü. Mevzuatımız
02:03belli, yönetmelikler belli, kanunlarımız belli. Olayda kimin
02:08ihmali var, kimin kusuru var? Tüm bunları değerlendirecek
02:12olan elbette ki yargı. Türkiye'nin bu konudaki en
02:16yetkin akademisyenleri İstanbul Teknik Üniversitesi Afet
02:21Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, İnşaat Fakültesi,
02:24Elektrik Elektronik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Fakültesi
02:29ııı oradaki uzmanlar ııı konuyu detaylı bir şekilde zaten
02:34yerinde incelemelerini tamamladılar. Bilgi, belgeler,
02:38bütün dijital materyaller kendilerine takdim edildi ve
02:41savcılık makamına raporunu ulaştırdıklarında tüm gerçek
02:45ortaya çıkacaktır. Burada makamı ne olursa olsun, bakın bunu
02:48söylüyoruz. Hangi kurum olursa olsun burada gerek sivil gerek
02:54kamu görevlisi. Bu konuda soruşturma izni talepleri de
02:57savcılık tarafından ııı gerçekleştiriliyor. Ve bu
03:01kapsamda soruşturma derinleştirilerek,
03:04genişletilerek devam ediyor. Burada yetmiş sekiz canımızı
03:08kaybettik. Iıı acısı yüreğimizde yanıyor ve o
03:12ailelerin ııı acısı çok taze dayanılır gibi değil. Hep
03:19beraber Bolu'ya gittik. O ııı acıyı birlikte yaşadık.
03:24Dolayısıyla bu acıyı milletimize yaşatanlar kimse
03:28hangi makamdaysa hesabını yargı huzurunda verecek. Dolayısıyla
03:33bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bunun takipçisiyiz.
03:37Öyle rapor üzerine tartışmalar vesaire yapmış olduğumuz
03:41açıklamaları farklı şekilde değerlendirenler oldu. Burada
03:45savcılık makamına ibraz edilmemiş imzasız bir metin
03:52hukuki bir değeri olmaz bunun. Dolayısıyla o nedenle korsan
03:57ifadesini kullandık. Onun eline onu kim tutuşturmuşsa
04:00dosyaya vereceğine, savcılığa vereceğine gidip oraya
04:03vermişse onun hukuki bir değeri olmaz. Dolayısıyla konunun
04:06uzmanları teknik detayları en ince ayrıntısına kadar
04:11inceleyecekler ve burada ııı kimler sorumluysa hep beraber
04:16göreceğiz. Yargı şeffaf şekilde işleyeceğiz. Bundan
04:19hiç şüpheniz olmasın. Iıı zaten rapor ortaya çıktığında kimin
04:23hangi yönetmelik gereğince, hangi mevzuat gereğince, hangi
04:27fiillerde ihmali bulunduğu gerekçesiyle tüm detayıyla,
04:31tüm şeffaflığıyla, kamuoyuyla ııı paylaşılmış olacak. Şimdi
04:35diyorsunuz arkadaşlar bakın ııı sürekli polemikten beslenmeye
04:40çalışan bir ııı kişilik var karşımızda. Iıı bunu kabul etmek
04:45mümkün değil. Herkes kendi işine odaklanacak. Yargıya,
04:50cumhurbaşkanımıza, bakanlığa önerik böyle yakışıksız
04:53üstlüklerle konuşmanın hiç kimseye bir faydası yok. Bu hem
04:58devlet adabından nasibini almamaktır hem de millet
05:01iradesine saygısızlıktır. Herkes kendi işine odaklanacak.
05:04On altı milyon İstanbul'unun sorumluluğunu ııı kaldıramayan
05:10bir şahıs var. Burada yapmış olduğu açıklamalarla özellikle
05:16şahsımıza yönelik de bazı ifadeleri oldu. Özellikle bu
05:20tür polemiklerden sürekli beslenmeye çalışan hadsiz
05:24sözler kullanarak sayın cumhurbaşkanımıza yönelik,
05:27bizlere yönelik sözler kullanan bu şahı senin muhatabın olamaz.
05:32Kendi görevini yapsın ve onun ııı İstanbullu tarafından
05:38verilen sorumlulukları yerine getirmeye çalışsın. Sürekli
05:42yargıya yönelik söylediği sözler, yargı mensuplarına
05:45yönelik söylediği yakışıksız sözler kabul edilebilecek
05:49sözler değil. Dolayısıyla yargının gerçekleştirmiş olduğu
05:54soruşturmalar, koğuşturmalar, davalar, bunların itiraz
05:57süreçleri olur, istinaf olur, temyize olur, tüm bu süreçleri
06:00gitsin kendi ııı yargılandığı ya da soruşturma geçirdiği
06:05makamlarda ııı söylesin.