Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Belediye suçluydu, Turizm Bakanı'nın suçluydu derken
00:02yetmiş sekiz canımızı iki bin yirmi beş yılında kaybetmiş
00:07olmamızın standartlarını tutturamamış otel
00:10işletmeciliğinin, sigortacılığımızın efendim
00:13denetim mekanizmalarımızın çalışmamışlığının, denetime
00:16bağlı olarak ihmali kabahatı kusuru olanların
00:19cezalandırılması imkanlarının işte yargı dahil diğer denetim
00:24mekanizmalarının müeyyidelerle buluşmamasının ağır bedelini
00:27her gün yaşıyoruz. Her başımıza gelen hadisede yaşıyoruz.
00:31Binalar yıkılıyor, yaşıyoruz. Oteller yanıyor, yaşıyoruz.
00:35Afet bölgelerinde imarda, iskanda yapılan
00:38hususluluklarda yaşıyoruz, yaşıyoruz. Ülke çok uzunca
00:41zamandır başına felaket geldikten sonra bağıran çağıran
00:44bilek siyasi bilek güreşi yapan bir kaos görüntüsü vermeye
00:48başladı. Türk siyaseti uzunca zamandır sorunları çözebilen,
00:51çözdüğü sorunlarla iftihar edebilen bir maharet merkezi
00:55olmak yerine Türk siyaseti uzunca zamandır mazeret üreten
00:58muhatap suçlu ararken avantaj kollayan bir ııı yönetim
01:02zafiyeti alanına dönüştüğü. Dolayısıyla Türkiye'de siyasetin
01:06ciddiyete, siyasetin mesuliyete, Türkiye'de yönetimin
01:09denetime ve kaliteye ihtiyacı var. Türkiye iyi yönetilmiyor.
01:13Türkiye kötü yönetimine konu olan denetimsizliklerden
01:18mutlaka insanlarının kaybına, mal can kaybına sebep olacak
01:21savrulmalar yaşıyor. Bütün bunlar içerisinde denetimdeki
01:24bozulma hukuktaki yozlaşmayla eşitleniyor. Hukuktaki
01:28yozlaşma Türkiye'deki toplumsal gerilim alanlarımızı kutuplaşma
01:32alanlarımızın tamamını ciddi enerji yükleyerek kırılma
01:35noktasına götürüyor. Bu memlekette adalet, adalete
01:39itimat, adalete bağlı olarak yaşam standartlarınızın
01:42kullanacağı bir mekanizma kurulamazsa insanlar kendi
01:45haklarını kendilere arama ihtiyacına düşerse buradan kaos
01:49hesabı yapan herkesin heves ettiği imkan bulunabilir.
01:52Dolayısıyla Türkiye'de acilen bir adalete siyasetin
01:55gölgesinden uzaklaşmış herkesin sığınacağı liman olan bir
01:58adalete ihtiyaç var. Adalet mekanizması doğru çalışmazsa
02:02adaletin olmadığı memleketlerde sefalet doğuyor. Adaletin
02:06olmadığı ülkelerde zulüm doğuyor. Adaletin adaletin
02:09tecelli etmediği memleketlerde bu mekanizma çalışmadı diye
02:12toplumsal beraberliğimizi pusulamak isteyenlere imkan
02:16doğuyor, fırsat doğuyor. Türkiye'nin en çok korumak
02:19zorunda olduğu şey adalettir. Şu anda Türkiye'nin en fazla
02:22ihtiyacı olduğu şey adalettir. Şu anda memleketimizi
02:25toparlayacak olan en mühim imkan adalettir. Şu anda
02:29siyasetin sorumluluğunu taşıyıp milletine vaat edeceği en mühim
02:33vaat adalettir. Bizim siyasi sorumluluğumuzun, muhalefetin
02:37vazifesinin, iktidarın gerçekleştirmek olduğu ne
02:40varsa başı, sonu adalettir. O yüzden adalet mekanizmasının
02:44yargının sopasıymış gibi algılanacağı uygulamaların
02:47önüne bizzat hükümet geçmelidir ki adalet bu
02:50memlekette herkese lazım olacak duygusuyla herkesin sığınacağı
02:54liman kararlarından herkesin emin olduğu bir karar verici
02:57haline gelsin. Çok tekrar ediyoruz. Tekrarlamaktan da
03:00vazgeçmeyelim. Bir zihniyet devrimine ihtiyacımız var. Bunu
03:03kabul etmeliyiz. Efendim biz millet olarak istisna olmayı
03:07çok seviyoruz. Biz millet olarak bir şey olmaz duygusuna çok
03:10yakın duruyoruz. Hükümet vatandaşına rağmen vatandaşını
03:13korumak zorunda olan yönetim merkezidir. Dolayısıyla vatandaş
03:18hükümeti kendine benzetmiş olmadı aslında. Hükümet
03:23vatandaşına benzeyerek kendisini teselli etmeye
03:26çalışıyor. Devlet insanlarını insanlarından koruyacak. Devlet
03:30kendi insanların hangi standartlarda yaşayacağını hangi
03:34standartlarda yaşayabileceğini bilecek. Bu standartları
03:37tutturmak için denetlenmeye de razı olacak, hesap vermeye de
03:39razı olacak. Vatandaş da bilinçlenecek. Denetim
03:42mekanizmalarının sağlıklı kurulacağı bir ülkeyi acilen
03:45kurmak zorundayız. Her acıdan sonra böyle konuşmaktan da
03:48kurtulmak zorundayız. Her acıdan sonra, her yaşadığımız
03:50acıdan sonra.