• geçen ay

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sevgili izleyenler, Cumhuriyet'i ve ekranlarından merhaba.
00:17Sizler için bugün Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başladığı tarihten itibaren neler yaptığını konuşacağız.
00:24Bildiğiniz üzere bu ekranlarda sıkça Trump'tan bahsettik.
00:27Hem seçim sürecini konuştuk hem de seçildiği belli olduktan sonra da Trump'ın Amerika'daki yeni döneminde neleri hedeflediği, hangi vaatlerini hayata geçireceği konusunda sık sık konuşmuştuk.
00:38Trump göreve gelir gelmez pek çok kararname imzaladı.
00:41Ciddi kararnamelere imza attı. Bugün bunları tartışacağız.
00:44Konuğumuz, yazarımız Ergin Yıldızoğlu. Hoş geldiniz.
00:48Hoş bulduk.
00:49Efendim bahsettiğim gibi çokça konuştuk Trump'tan bu ekranlarda sizinle birlikte.
00:54Göreve geldiğinde aslında bir dizi kararname imzalayacağını da konuşmuştuk.
00:59Ciddi kararlar aldı Trump. Bunlardan en dikkat çekenleri belki göçle ilgili kararları, güney sınırına ciddi bir asker takviyesi, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi, Dünya Sağlık Örgütü'nden çıkması vs. vs.
01:12Kalanı sizden dinleyelim. Trump koltuğa oturdu. Neler oldu Amerika'da?
01:17Şimdi bir bu kararnameler süreci var. Bir de Trump'ın genel olarak bir Amerikanın imajını yeniden şekillendirme iddiası ve bir dışarıya doğru bir bakışı var.
01:32Önce kısaca bu dışarıya doğru bakıştan geçeyim. Ben ondan sonra ayrıntılarına girmeye çalışayım.
01:39Çok önemli laflar söyledi. Bunlardan bir tanesi büyüyen bir ülke olacağız dedi.
01:47Ondan sonra diğer bir şeyi de Amerika'nın daha zengin ve daha genişlemiş olması gerektiğini savundu.
01:56Ve beraberinde de tekrar saygı gören bir ülke olması gerektiğini söyledi.
02:03Açıkçası bunlar çok belirgin bir şekilde emperyalist bir perspektife işaret ediyor.
02:09Niye emperyalist lafını böyle kullanıyorum?
02:13Çünkü karşımızda bir Kanada olayı var. 51. eyalet yapmak istiyor Kanada'yı.
02:22İspanya ile Panama ile ilgili iddiaları var.
02:30Bir de şöyle bir yol izliyor. Bugün birkaç gün içinde gördük bunun örneğini.
02:39Kolombiya'dan gelen göçmenleri uçaklara bindirip Kolombiya'ya gönderdi.
02:44Kolombiya almıyorum ben bunları dedi.
02:47Onun üzerine dedi ki ben seninle ticareti şöyle veya böyle yapacağım.
02:51Onun üzerine Kolombiya havlu attı ve alıyor.
02:55Bu bize şunu gösteriyor. Oturup pazarlık yapmak yerine hemen bir güç kullanma.
03:02Ekonomik güç ya da belki bir gün askeri güç kullanma eğiliminde olduğunu görüyoruz.
03:10Bu bir imparatorluk eğilimi ve böyle bir imparatorlukçu bir başkan var.
03:16Böyle bir dış politikanın tabii ki içerideki mekanizmalarına da bakmak lazım.
03:21İçerideki mekanizmalarını siz de saydınız.
03:24Bunların hepsini toplayıp birkaç başlık altında özetlerlemeye çalışırsak.
03:29Bir tanesi devlet mekanizmasını yeniden değiştirmek istiyor.
03:34Devlet makinesini yeniden şekillendirmek istiyor.
03:37İki iş yapmak istiyor burada. Birincisi yerel eyaletlerin otonomilerini arttırmak istiyor.
03:44Ama diğer taraftan federal hükümet de devlet başkanının adeta otokrat gibi davranma
03:53ve kimseye hesap vermeden siyasi kararlar alma olanağını geliştirmeye çalışıyor.
03:59Bu şu demektir güçler ayrılığında özellikle yargının ve de yürütmenin gücünün kırılması demektir.
04:08Pardon yasamanın gücünün kırılması demektir.
04:11Zaten açıklanan kararnameler içinde örneğin tek başına bir imzayla uluslararası anlaşmalardan çıkmak gibi bir uygulama var.
04:23Normal olarak bunların parlamentonu ya da kongrenin konusunda olması gerekiyor.
04:30Bir başka güney sınırında göçmenleri engellemek için asker ordu göndermekten bahsediyor.
04:40Bu da sivil güvenlik güçleriyle askeri güvenlik güçleri arasındaki geçirmez diyaframı delmeye başlıyor.
04:51Hangisinin hangi işe yarayacağı belli olmaz hale geliyor.
04:54Ordunun görevi dışarıda savaşmak iken içeride müdahale etmek durumuna geliyor.
04:59Ondan sonra bir tane daha önemli bir gelişme var burada.
05:04Eşitlik, çeşitlik ve kapsayıcılık yasasını ya da uygulamalarını kaldırıyor.
05:13Kaldırmanın ötesinde eğer bunları uygulamak isteyenler olursa ihbar edin bunları yukarı doğru diyor.
05:19Şimdi burada ikilem çok ilginç.
05:23Birincisi haklar ve özgürlüklerin azınlıkların ve cinsiye çeşitli dgbtq grupların kadınların hakları ayrıcalık olarak sunulmuş hakları toplumdaki konumlarını dengeleyebilmek için ortadan kaldırılıyor ve kendi hallerine bırakılıyor.
05:41Yani erkek egemen toplumda bunları koruyan filtreler kaldırılıyor ortadan.
05:49İkincisi bu Nazi Almanyası'nı çok andıran bir şey bir uyumsuzluk varsa ihbar edeceksin diyor.
05:58Yani şeyin bürokrasi içinde birbirini ihbar etme ya da sağlık eğitim sistemi içinde birbirini ihbar etme pratiği ortama getirmeye, gündeme getirmeye çalışıyor.
06:13Bu anlamda devletin şekillenmesinde bürokrasinin siyasileştirilmesi eğilimi de var.
06:20Şimdi çok sayıda personel eğitiliyordu bunu konuştuk.
06:26Aşağı yukarı 5 bin ila 10 bin arasında bir personel Heritage Foundation'da ismi de varmış.
06:34Başkanlık bürokrasisi akademisi gibi bir ismi var bunun.
06:38Yetiştiriliyormuş bunlar.
06:41Şimdi bunlar devreye giriyorlar bunları çeşitli yerlere yerleştiriyorlar.
06:46Zaten ilk pratiklerini nereden görüyoruz?
06:49Şimdi 26 tane kararname inzalandı.
06:52Ben bu kararnamelerin hepsine gittim baktım teker teker.
06:56Bunlar bayağı karmaşık ifadelerle yazılmış kararnameler.
07:00Yani profesyonel hukukçu diliyle yazılmış kararnameler.
07:04Çok hassas müdahaleler yapıyor birçoğu bunların.
07:10Şimdi bütün bunların Trump'ın hazırlamadığını tabii ki rahatlıkla söyleyebiliriz.
07:14O zaman soru soru gündeme geliyor. Kim hazırladı bunları?
07:18Bunları hazırlayan mekanizma Trump'ın devraldığı bürokrasi değil.
07:23Çünkü onlar şu anda Trump'ın gözünde işte bunlar eski seçkinlerin bürokrasileri.
07:29Bunların değişmesi lazım.
07:31O zaman geriye işte Heritage Foundation 20-25 projesi ve o projenin çeşitli uzantıları
07:38devlete gelmeye başlıyor. Uzantıları geliyor.
07:41Gerçekten de şu ana kadar 26 tane yayınlanan kararnameden 18 tanesi
07:48proje 20-25'in o 900 sayfalık devlet dönüştürme raporunundan geliyor.
07:55Onun içinde var. Personel bağlantıları çok belirgin.
07:59O seçimlerden önce proje 20-25'i herkes faşist bir proje olarak yargıladı.
08:07Muazzam gürültü oldu bu konuda.
08:10Şimdi seçimler oldu bitti. Çıt yok.
08:14Yani seçimlerden sonra bu projenin özelliği değişmedi.
08:18Aksine bunun liderlerinden bir tanesi yaptığı konuşmada
08:22bundan sonra hesap soracağız demeye getiren biz buraya geldik.
08:26Bizi engellemeye çalıştınız. Engellemeye çalışanlara hesap soracağız.
08:30Anlamına gelen bir konuşma bölümü var.
08:34Yemin töreni sırasında ve bunu da kolaylaştıracak işler var.
08:40İşte Federal Bureau Investigation FBI'in başına Trump'ın çok sadık
08:47Trump'a çok sadık olan birisi getirildi.
08:50Adalet Bakanlığının başına bir kadın geldi.
08:54O da Trump'ın istediklerini uygulayacak bir kadın.
09:00Dolayısıyla hem en önemli güvenlik gücü olan Federal Bureau
09:06hem aynı zamanda Adalet Bakanlığı Trump'ın kontrolünde.
09:11Buradan hareketle muhalefetleri muhalifleri susturma pratikleri
09:17zaten pratiğe belki henüz geçmedi ama sık sık ifade ediyor.
09:23Bana ters giderseniz sizi hapse kadar gidersiniz de anlamına gelen laflar ediyor.
09:30Bu anlamda tabii bütün bunların yanında şeyi de unutmamak lazım.
09:34Yakın çevresindeki tipleri de düşünmek lazım.
09:37Bunlardan işte herkesin dikkat ettiği ne yapacak dediği karakter Elon Musk.
09:44Elon Musk her gün bir başka antikalık yapıyor ve faşizan hareketler yapıyor.
09:50Mesela bugün Holocaust anma günü.
09:53Holocaust anma gününde Elon Almanya'da AFD toplantısına konuşuyor.
10:00Yani Nazi partisine en yakın araç şu anda dünyada AFD partisi.
10:06Ve ona şey diyor artık geçmişin suçluluk duygusundan kurtulmak gerekir diyor.
10:12Bu bağlamda yeni uygulamalar içinde çıkan kararnameler içinde
10:19azınlıklara ilişkin ayrılıkları ortadan kaldırırken yani pardon koruyucu mekanizmaları ortadan kaldırırken
10:27kendine göre bir eşitlik sağlarken eşitsizliğin olduğu yerde eşitliği iddia ettiğiniz zaman
10:33dezavantajlı durumda olanların tabii ki konumunu pekiştirmiş oluyorsunuz.
10:39Ve bunun içinde critical race teori diye bir şey var.
10:44Elestre ırk teorisi ve bu antropolojiye ilişkin bir bilimsel bir çalışma.
10:50Tarihsel bir çalışma.
10:52Ve Amerika'nın ortaya çıkışından beri kölecilikle olan ırkçılıkla olan ilişkilerini de anlatan bir.
11:00Bunun okullarda okutulması bahsedilmesi buna ilişkin kitapların okul kütüphanelerinde olması da yasaklanıyor.
11:09Şimdi dolayısıyla karşımızdaki manzaraya nasıl bakacağız, ne diyeceğiz?
11:14Bir taraftan dışarıda yeni toprak istiyoruz diye başlayan bir dış politika.
11:20İçeride kimse konuşmasın, beyaz üstünlüğü pekişsin diyen bir iç politika.
11:26Yani bundan bir adım sonrası işte faşizm gelişmektedir diyebiliriz.
11:32Çok da abartılmış olmaz mı?
11:35Nereden bakarsak bakalım aslında yalnızca Amerika veya Türkiye özelinde de değil.
11:40Dünyaya baktığımızda neredeyse bir yüzyıl öncesini görüyor gibiyiz.
11:43Gerçekten ilginç bir son 10-15 yıl belki önümüzdeki 10-15 yıl da öyle olacak.
11:48Şimdi şeyi soracağım çok hızlı, kongreyi basan saldırganları da affetti değil mi Trump?
11:53Affetti, onlardan galiba bir ikisi hariç hepsini affetti.
11:58Zaten dikkat ettiyseniz imza törenini de o kongreyi basanların doldurduğu
12:04ve çeşitli bize resimleri gayet yakından bildiğimiz salonda yaptı.
12:09Onlara da işte kahramanlar gibi laflar ediyordu biliyorsunuz.
12:14Dolayısıyla yasaları da tanımayan zaten yüksek mahkeme tarafından
12:19yaptığı işler suç olmayacak yorumuyla iktidara gelmiş birisi.
12:25Bu anlamda işte Roma İmparatoru gibi bir vatandaş var karşımızda.
12:31Her istediğini yapabilecek durumda.
12:33Devleti ona göre şekillendirmek durumunda.
12:36Buradaki büyük yanılgı demokratların yanılgısı.
12:39Ya zaten en fazla 4 sene burada diyorlar.
12:43Türkiye tarihine gelip bakmalarında yarar var.
12:464 senelerin nasıl değişebileceğini ya da Macaristan'a gidip bakabilirler.
12:514 sene sonra önlerinde başka bir devlet olacak.
12:54Devletin gücüyle gelişmiş bir maga faşist hareket olacak.
12:59Dolayısıyla onlar da bir seçimler olacak.
13:04Ve seçimlerde biz kazanacağız ve bunlar gidecek gibi bir fantaziyle
13:09bence kendi tavanlarını oyalıyorlar şu sırada.
13:12Evet. Şimdi Ergün Bey aslında şeyi konuşmak istiyorum.
13:15Sizinle bu konuları sıkça konuştuk ama bir yandan da Türkiye'nin içerisinde
13:19Nobel ödülleriyle birlikte bir tartışma başladı.
13:22Siz de şahit olmuşsunuzdur.
13:24Amerika'da kurumlar var.
13:26Yani Trump gibi işte baskıcı biraz şahsına münhasır diyorum ben.
13:30Bir lider ABD başkanlığı koltuğuna otursa bile
13:33Amerika'da bir devlet var, kurumlar var, kuvvetler ayrılığı var.
13:38Dolayısıyla Türkiye'de olduğu gibi bir baskının bir şekilde orada olamayacağına yönelik
13:43biliyorsunuz belli bakış açıları biraz Amerika'yı liberal bir özgürlükler cenneti olarak görmeye yakın.
13:50Bir başkası da çok daha sert belki çok daha şey bir yerden eleştiriyor.
13:54Tek taraflı bir bakış açısıyla eleştiriyor ama hemen şunu konuşalım istiyorum.
13:59Bu kurumlar var mıydı yani Trump'a kadar şu ana dek gerçekten var mıydı?
14:03Çünkü mesela Biden'ın görevi bırakmadan evvel oğlunu affetmesi çok tartışıldı.
14:07Peki bundan sonra artık hiç mi olmayacak?
14:10Şimdi sorun şurada.
14:12Kurumların var olması kendi başına hiçbir şeyi korumuyor.
14:18Çünkü devlet mekanizmasını harekete geçirenler o kurumları istedikleri gibi şekillendiriyorlar.
14:24Kapatıyorlar, yetkilerini kısıtlıyorlar, yeni kurumlar getiriyorlar onların karşısına.
14:29Şimdi bu söylediğiniz şeyi hatırladım birden beni 20 sene önceye götürdü.
14:35Türkiye'de AKP hükümeti seçildiği zaman bu liberal tayfadan şöyle bir şey anlatılıyor.
14:43Şimdi bu devletin demokratik geleneği var, güçler ayrılığı var, kurumları var, uluslararası ilişkileri var.
14:49Dolayısıyla bu sertlik, herkesin canını sıkan keskinlik devleti yönetmeye başlayınca bunlar gerçeklerle karşı karşıya kalacaklar ve kendilerini ona göre ayarlayacaklar.
15:05Doğru gerçeklerle karşı karşıya kaldılar ama gerçekleri değiştirmeyi tercih ettiler zaman içinde.
15:11Bu mümkün bir şey.
15:13Amerika'ya da dönersek Amerika'nın demokrasi ve kurumları her zaman dikkatle bakanlığa açısından çok sorgulanabilecek yapılardır.
15:25Örneğin Amerika'da işte şimdi herkes hep bir ağızdan söylemeye başladı.
15:29Oligarşik bir devlette yönetilir Amerika.
15:32Merkez Bankası adeta özel bankaların etkisi altındadır.
15:38Diğer taraftan seçim olduğu zaman en çok parayı toplayan veya en büyük yardımı alan medyayı kontrol edebilen seçilir.
15:49Şimdi bunlar güçler ayrılığı meselesini ciddi soru işareti altına getiriyor.
15:57Biden döneminde bile Yüksek Mahkeme bir önceki dönemde yapısı değiştirildiği için muhafazakar bir biçimde davrandı ve şimdi koruyor.
16:10Kurum çok sağlam bir kurum Yüksek Mahkeme ama o kurumun içeriği değişti şimdi.
16:17Başka türlü şimdi kurum ortadan kalkmadı.
16:20Bu yanılsama yani kurum dediğimiz zaman sorun çözülmüyor.
16:25Kurumun hangi sosyopolitik mekanizma üzerinde işlediği, hangi güçler tarafından etkilendiği ve içinde ne olduğu.
16:32Yani nasıl söyleyeyim projesinin de olduğu o kurumun politikalarını ya da direnişini ya da destekleme kapasitesini belirliyor.
16:46Şimdi buradan Türkiye'ye sıçrarsak bu tartışmayı ben de izledim.
16:49Hatta tartıştık da arkadaşlarla yine YouTube'de bir yerde.
16:53Şimdi Türkiye'deki kurumları beğenmiyor mu beğenmiyorlar.
16:56Her türlü problemi var bu kurumların.
16:59Bu kurumları kim kurdu?
17:01Bu kurumlar IMF Dünya Bankası'nın dayattığı yapısal uyum programlarıyla.
17:09Avrupa Birliği'ne giriş için Kopenhag kriterleriyle, dervişin düzenlemeleriyle bu kurumlar böyle oluştu.
17:18Bu kurumlar bu ekonominin, dünya ekonomisinin parçası olarak işlemesi için gerekli görülmüş kurumlar.
17:25Şimdi diğer taraftan örneğin AKP hükümeti geldiği zaman yükselirken kurumları takar takar değiştirmeye başladığında kimse bunu engellemeye çalışmadı.
17:38Hatta bunun tehlikeli bir şey olduğunu bile düşünmedi.
17:41Hatırlarsınız bilmiyorum gerçi siz o kadar genç değilsiniz ama pardon o kadar yaşlı değilsiniz ama şu şey tartışması vardı.
17:49Seçilmişler ve Atanmışlar tartışması.
17:52Seçil Atanmışlara karşı müthiş bir nefret vardı.
17:57Libera kesimde seçilmişler sonra fark ettiler ki Atanmışlar denen kesim aslında denetleme ve kontrol mekanizmalarının parçası.
18:09Anayasanın uygulamasının parçası, bürokrasi devletin kalıcılığının parçası.
18:14Şimdi bürokrasiyi beğenmeyebiliriz, problemli bürokrasi ama bürokrasi akçeli işlerden en uzak olan yer.
18:22Ama günlük maaşıyla çalışan insanlardan oluşuyor.
18:24Onların derdi güç oluyor, kendi bürosunu genişletmek falan oluyor ama netice itibariyle bir görevi bağımsızlığı oluyor seçilmiş olanlardan.
18:33Anayasaya uymazsa seçilmiş olan, seçilmemiş olanlar buna müdahale etme şansına sahip.
18:38Atanmışlarla seçilmişleri ayırdılar birbirinden, Atanmışları tasfiye etmeye başladılar.
18:44Seçilmişler de çoğunluk rejime geçmeye başladı kimse onları denetlemediği için.
18:50Bu şimdi aynı tartışma yine ilginç bir şekilde Amerika'da başlamış vaziyette.
18:54Derin devleti ortadan kaldıracağız falan diye konuşuyorlar.
18:58Anayasa profesörleri ve de bu konuda uzman insanlar kalkıp sizin derin devlet dediğiniz aslında bürokrasi.
19:04Güvencesidir demokrasinin falan diyorlar.
19:08Paralellikler oldukça güçlü.
19:12Belli ki bu süreç Macaristan'da da olsun, İngiltere'de olsun, Fransa'da olsun, Amerika'da olsun.
19:22Belki İtalya'da benzer bir eğilim var bürokrasinin gücünü kırmaya ilişkin.
19:28Miley Arjantin'de elimde elektrik teknolojisiyle bürokrasi kesmekle meşgul.
19:33Yani bu her yerde aynı olan bir şey ve bu düşünmemiz gereken niye dünyanın bu halinde bugün bunlar oluyor.
19:42Bu herhalde başka bir tartışmanın konusu ama.
19:45Evet, çok vaktinizi de alıyorum bir yandan ama oraya da gelip aslında şunu sorarak bitirmeyi isterim.
19:50Bir yandan da kapitalizmin bir krizi yaşadığından söz ediyoruz ya siz de söylediniz.
19:56Atanmışlar seçilmişleri denediğinde başka bir şey oluyordu.
19:59Mesela belki yıllar öncesine ya da öyle bir mekanizma olsa Bolu Kartalkaya'da yaşadığımızı yaşamazdık.
20:05Şimdi Turizm Bakanı'nın oteli var, Milli Eğitim Bakanı'nın özel okulları var, Sağlık Bakanı'nın özel hastaneleri var gibi.
20:12Artık kapitalizmin bir biçimde yediğini her şeyi yiyip yuttuğunu bir yandan da doymadığını gördüğümüz bir çağ.
20:20Belki bununla bağlı olarak mı yorumlamak gerekir? Siz ne dersiniz?
20:24Şimdi kapitalizmle demokrasi arasında sade şimdi değil aşağı yukarı 100 yıldır 200 yıldır süren bir tartışma var.
20:34Kapitalizm serbestlikten yana yani Liberty'den yana liberalizm oradan geliyor.
20:42Demokrasi ise seçmenlerin kendi arzuları doğrultusunda hükümeti en azından denetleme ve belirleme gücüne ifade ediyor.
20:57Şimdi kapitalist sermaye denetlenmek istemiyor serbest oluyor.
21:03Serbestlik devlet müdahalesinden bağımsızlık anlamına geliyor aslında tarihsel kaynağı anlamı bu.
21:09Şimdi serbestlik istediği zaman demokrasi ile karşı karşıya kalıyor.
21:15Çünkü sermaye bir şey istiyor, seçmen ise başka bir şey istiyor.
21:19Ona göre birilerini seçmek istiyor.
21:22Bunun üzerine bu tartışma devam etti.
21:26Neoliberalizm döneminde yani Margaret Thatcher ve Ronald Reagan döneminde bu tartışma liberaller yani serbestliğe yana olanlar tarafından kazanıldı bu tartışma.
21:39Tabi bunun kazanılması için sermaye hem medyada hem bürokraside hem ondan sonra üniversitelerde çok büyük kaynakları harekete geçirdi.
21:49Şimdi bu aralardaki gerginlik neoliberalizmde serbestlikten yana olsa da sürdü.
21:58Şimdi aşağı yukarı 2008'den bu yana dayanılmaz hale geldi bu sermaye açısından.
22:05Sermaye demokrasinin dar ceketini ya da deli gömleği gibi görüyor demokrasiyi.
22:12Ve bu halka da yansımaya başlıyor.
22:16Bugün gözlerim fırladı dışarı çıktı.
22:20Son araştırmalar bu Z kuşağı diyorlar ya Z kuşağının İngiltere'de yüzde 52'sinin ya boşver seçimleri parlamentoyu bilmem neyi güçlü bir adam bu memleketi yönetsem memleketin daha hayırlı olduğunu diye düşündüğünü gördüm.
22:38Bugün işte Guardian'da filan da vardı.
22:41Bu sadece yukarıdakilerin kötülüğünden kaynaklanmıyor yani sermayenin demokrasi düşmanından kaynaklanmıyor sadece.
22:52Neoliberalizm döneminde demokrasinin demokrasinin organlarını yok etmesi ve halka açısından bu demokrasi bizim bir işimize yaramıyor.
23:07Zaten bu bir aldatmaca gibi bir sonuca.
23:13Pardon.
23:17Evin bir tarafında inşaat var şimdi.
23:21Buraya kadar geldi.
23:25Nihayet şunu söyleyeyim uzatmadan çünkü bu herhalde devam edecek bu hapşırma meselesi demokrasi işe yaramıyor.
23:33Ekonominin durumu iyi değil kim sorumlu diye dönüp baktıklarında seçkinler elitler dedikleri bir yönetici kesimini görüyorlar.
23:41Bunun bir kısmı bürokrasi bir kısmı üniversiteler bir kısmı var olan merkez partilerin liderleri.
23:48Çünkü bunlar yönetiyorlar işte 50 senelere 60 senelere her şeyi.
23:52O zaman bunları istemiyoruz dedikleri zaman karşılarında iki seçenek olması gerekir.
23:58En azından bir sosyalistlerin ya da solcuların ya da sol popülizmin ya bunları istemiyoruz çünkü böyle olması gerekir diyebilecek bir halde olması lazım.
24:07Ya da işte bildiğimiz sermayenin uzantısı olan faşist hareketlerin öyle olmaz bir tane güçlü adam gelir ve bu her şeyi düzeltir.
24:16Zaten bunun suçunda yabancılardır onlardan da kurtulmak gerekir falan dediğini görüyoruz.
24:21Bu arada bu denge olmadığı zaman yani kimseyi suçlamanın bir anlamı yok.
24:26Sabahtan akşama kadar aynı haberleri görüp aynı insanlarla karşılaşıp aynı propagandayla yaşamaya başladıkları zaman yani kültür bu şekilde dönüşmeye başladığı zaman seçmen de o şekilde hareket etmeye başlıyor.
24:40Ve dolayısıyla kültürün bir özelliği de bir sonraki kuşağı belirlemek tabii ki.
24:45Dolayısıyla bugün böyle olurken süreç ileri doğru hızlanmaya başlıyor.
24:49Yeni kuşaklar daha yatkın oluyorlar bu düşüncelere.
24:53Bu da önümüzdeki dönemin çok tehlikeli olduğunu bize gösteriyor.
24:57Yani şöyle bir dünya üzerinden bakarsak Weimar Almanya'sına benzer bir dünyayla karşı karşıyayız.
25:03Çok hızlı değişiyor.
25:05Aynı zamanda herkes huzursuz ve güçlü arası dengeler çok bozuk.
25:11Sayın Yıldızoğlu çok teşekkür ediyorum yine çok keyifli bir sohbet oldu.
25:15Ben teşekkür ederim sağ olun.
25:18Hoşçakalın.
25:19Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri yazarımız Ergin Yıldızoğlu bizimleydi.
25:24Trump 20 Ocak'ta Amerikan Başkanlığı koltuğuna ikinci kez oturdu ve oturur oturmaz da 26 kararnameye imza attı.
25:31Önemli kararlar aldığını söyleyebiliriz.
25:33Bunlardan birisi Paris İklim Anlaşması'ndan Amerika'nın çekilmesi.
25:37Dünya Sağlık Örgütü'nden ayrılması.
25:39Amerika'nın güney sınırına göç için geçişleri engellemek adına asker yığılması.
25:45LGBT'lere yönelik Amerika hükümetinin yalnızca iki cinsiyetten oluştuğuna dair bir karar alınması.
25:52Kongre'yi basan saldırganların affedilmesi vs. vs. gibi çok ciddi kararlardan söz ediyoruz.
25:58Amerikan demokrasisi için ve Amerikan bürokrasisi için ilerleyen günlerde neler olacak ve olabilir sizler için konuştuk.
26:05Şimdilik noktalıyorum. Yeniden görüşmek üzere.

Önerilen