Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin 9'uncu Olağan Kilis İl Kongresi'nde, Bolu Kartalkaya'daki yangına ilişkin "Herkes bir yerinden tuttu ve birbirine sorumluluk yükleme çabasına girdi. Aslında sorumlu hepimiziz, çünkü biz her şeye ‘eyvallah’ demeye çok alıştık. Ne olursa olsun işin sonuna kadar gidip hakkımızı, hukukumuzu arama işini bir kenara bıraktık, umudumuzu yitirdik, umutsuz kaldık" dedi.
(KİLİS)- Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin 9'uncu Olağan Kilis İl Kongresi'nde, Bolu Kartalkaya'daki yangına ilişkin "Herkes bir yerinden tuttu ve birbirine sorumluluk yükleme çabasına girdi. Aslında sorumlu hepimiziz, çünkü biz her şeye 'eyvallah' demeye çok alıştık. Ne olursa olsun işin sonuna kadar gidip hakkımızı, hukukumuzu arama işini bir kenara bıraktık, umudumuzu yitirdik, umutsuz kaldık" dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin Kilis İl Kongresi'ne katıldı.
hbrlr1.com/ctlaftlikckckl
(KİLİS)- Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin 9'uncu Olağan Kilis İl Kongresi'nde, Bolu Kartalkaya'daki yangına ilişkin "Herkes bir yerinden tuttu ve birbirine sorumluluk yükleme çabasına girdi. Aslında sorumlu hepimiziz, çünkü biz her şeye 'eyvallah' demeye çok alıştık. Ne olursa olsun işin sonuna kadar gidip hakkımızı, hukukumuzu arama işini bir kenara bıraktık, umudumuzu yitirdik, umutsuz kaldık" dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin Kilis İl Kongresi'ne katıldı.
hbrlr1.com/ctlaftlikckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Bolu'da bir otelde yangın oldu ve yetmiş sekiz canımızı,
00:09vatandaşımızı, kardeşimizi, yetmiş sekiz insanı kaybettik.
00:13Hepimizin başı sağ olsun. Allah hayatını kaybedenlere rahmet
00:22sıfatıyla muamele eylesin. Arda kalan yakınlarına ve sevenlerine
00:28de sabırlar ihsan etsin. Eğer böyle bir afetle hayatınızı
00:33kaybediyorsanız şehit mertebesine şereflendirilirsiniz.
00:42Dolayısıyla oradaki kardeşlerimiz de şehit
00:46olmuşlardır. Sorumlu kim? Böyle bir tartışma başladı. Işi bir
00:52taraftan hukuken değerlendirenler mi dersiniz? Bir
00:55taraftan siyasi olarak mı değerlendirme dersiniz? Herkes
00:59bir yerinden tuttu ve birbirine sorumluluk yükleme çabasına
01:04girdi. Aslında sorumlu hepimiziz. Çünkü biz her şeye
01:12eyvallah demeye çok alıştık. Ne olursa olsun hiç işin
01:18hakikaten sonuna kadar gidip hakkımızı hukukumuzu arama
01:24bir kenara bıraktık. Umudumuzu yitirdik, umutsuz kaldık. Hani
01:31o bir işin içine girdi ve sonuna kadar gidip sorumlusunu
01:36buldu veya gerekli olanı yerine getirdi, vasfımızı bir kenara
01:41bıraktık. Eyvallah demeye çok alıştık. Dolayısıyla bu tip
01:45hadiselerle ne yazık ki sık sık karşı karşıya kalmak durumunda
01:51kalıyoruz. Hatta ben haberleri takip ederken Bolu'yla ilgili
01:57bir anda bir son dakika geçti ve Konya'da da bir elim
02:02hadiseyle karşı karşıya kaldık. Üç veya dört katlı bir
02:05binaydı. Binanın çöktüğü haberi. Eee çok yakın zamanda
02:09kilisin de içinde olduğu bir büyük deprem yaşadık. On bir
02:13ilimiz gerçekten çok ciddi sarsıldı, çok ciddi yaralar
02:17aldı. Onarılması çok uzun zamanlar alan bazı şeylerin
02:22telafisini mümkün olmadığı can kayıplarıyla karşı karşıya
02:25kaldığımız büyük hadiseler yaşadık. Ve biz bunları sürekli
02:29sık sık yaşar bir hale geldik. Ne yazık ki. Burada biraz da
02:34hani sorumlular arıyoruz ya sorumluluğu üzerimize alıp
02:40millet olarak evet biz bazı şeyleri yanlış yapıyoruz. Bazı
02:45kararlarımız, seçimlerimiz yanlış demeyi de herhalde
02:49öğrenmemiz lazım. Bunu yaptığımızda
02:55bunu yaptığımızda bu olayların sorumlularının peşine düşmekten
03:00ziyade biz bu olayları yaşamayacağız diye tahmin
03:04ediyorum. Çünkü dünyanın dünyada şu anda var olan
03:10yüzlerce ülke var. Milyarlarca vatandaş, insan yaşıyor bu
03:15dünyada. Ama bunlarla çok sık karşı karşıya kalan ne yazık
03:20ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti oluyor. Bir an
03:24evvel bunlardan kurtulalım inşallah diyorum. Çok kısa da
03:29şunu değerlendireceğim. Türkiye ekonomisi hepimizin malumu
03:33Türkiye'de emekli, mutsuz. Işçi mutsuz, esnaf mutsuz, iş
03:39veren mutsuz. Sanayici mutsuz, ihracatçı, ithalatçı mutsuz,
03:45üretici mutsuz, çiftçi mutsuz, hayvancı mutsuz. Ve bunun
03:51temelinde şöyle bir şey oluyor. Mesela bir restorana yemek
03:56yemeye gidiyorsunuz. Hesap geliyor. Siz diyorsunuz ki ya
04:00bu hesap çok. Restoranın sahibi diyor ki ya hesap çok düşük
04:05para alamıyoruz. Ev kiralamak için bir yere gidiyoruz. Ev
04:09kiralayacağız. Ya diyoruz ki bu kira çok yüksek. Ev sahibi
04:14diyor ki ya kira çok düşük kaldı. Buğdayın fiyatı nasıl
04:17çiftçi kardeşlerim? Ucuz değil mi? Ucuz. Yani buğdayınız para
04:23etmiyor. Peki diğer alıcı tarafa soralım. Ekmek fiyatı
04:28nasıl? Pahalı. E buğday ucuz, ekmek pahalı. Satıcıya buğday
04:33alıcıya ekmek pahalı. Meyve sebze üreten var mı? Var. Ne
04:39üretiyoruz? Domates üreten şuradan ses aldım. Domates kim
04:44üretiyordu? Siz değil mi? Domatesin ha fiyatı nasıl
04:51domatesin? Tamam. Çok ucuz. Ne kadara satılıyor? Altı liraya
04:59domates satıyor. Altı liraya domates ucuz mu pahalı mı?
05:03Ucuz. Alıcı bakalım. Ablalarımız en son ne zaman
05:08domates aldınız? Kim var burada? Kilosu altı liraya
05:12domates satılıyor. Alıcı. Kilosu kaç paraya alınıyor
05:16domates? Kırk lira. Elli diyen var. Oo bu açık artırmaya
05:23döndü bu iş. Abim altı liraya satıyor, mutsuz. Ablam kırk
05:30liraya alıyor, mutsuz. E şimdi bu iş nasıl düzelecek? Buğdayı
05:35satan mutsuz, ekmeği alan mutsuz. Domatesi satan mutsuz,
05:40domatesi alan mutsuz. Niye böyle oluyor? Domatesi
05:46üretiyorsunuz. Kamyona koyuyorsunuz. Bu kamyon yola
05:51çıkarken kamyonun yakıt parası var. Kamyonun şoförü var.
05:56Kamyon yoldan giderken yolda ödediği hani yollar yapılınca
06:02mecbur paralar ödüyoruz ya yolda ödediği paralar var.
06:06Geldi malı indirdi. Basit bir ticaret anlatıyorum size. Malı
06:10indirdi. Arap faikten aldı malı. Getirdi, dükkana teslim
06:15etti. Şimdi o arkadaş geri dönecek. Nasıl? Boş kasaydı.
06:22Dönüşünün yakıtı var. Dönüşünün şoför masrafı var.
06:26Dönüşünün yol parası var. Marketçi aldı. Marketçinin
06:30kirası var. Marketçinin çalışanı var. Marketçinin işte
06:35raf maliyeti var. Vergisi var, varoğlu var. Dolayısıyla ne
06:40oluyor? Topraktan çıkıyor beş lira manava pazara geliyor kırk
06:47beş lira. Bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan vatandaşına,
06:51milletine sahip çıkan ve onun zenginliğini düşünen bir
06:56ekonomi modeli. Şimdi ben saatlerce yine anlatırım ama
07:00özet olarak söyleyeyim. Bu işi Türkiye'de bağımsız Türkiye
07:04Partisi dışında yapabilecek hiçbir irade yoktur. Çünkü
07:08milli ekonomi modeli olan kendine has bir ekonomik bakış
07:13açısı olan tek siyasi yapılanma bağımsız Türkiye Partisi'dir.
07:22Hüseyin Başkan sen
07:26elinden tuttun