Kazakistan Türkistan şehri Orta Asya'nın Türk isminin halen var olduğu şehirlerinden birisi olup etrafta neler olduğunu berbat video kalitesiyle gösterdim. Azıcık beni desteklerseniz yeni kamera ve ekipmanlar ile yoluma devam etmek isterim sırf size daha güzel görüntüler aktarabilmek için. Abone olmanız beğenmeniz yeterli teşekkür ederim :)
Bildiğiniz üzere Orta Asya'da Türk ismi sadece Türkiye vatandaşları için söyleniyor. Ama bu şehrin kendisi Türklerin yaşadığı yer anlamına gelen Türkistan. Türk bilincini ve maneviyatını hissederken, bozkırın sonsuz ufku bu şehirde beni kendine hayran bıraktı.
Kazakistan'ın güney kesiminde Seyhun nehrine yakın bir kenttir. 31 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen Türk Konseyi zirvesi sonrasında "Türk dünyası'nın manevi başkenti" ilan edilmiştir.
Ahmet Yesevi'nin yaşadığı yer olarak nam salmış olan bu şehir, Kazakistan'ın diğer yerleşim bölgeleriyle kıyaslandığında fazla büyük olmayan bir yerleşim bölgesidir. 2005 sayımlarına göre nüfusu 95 bindir. Nüfusun önemli bir bölümünü bağımsızlıktan sonra civar köylerden gelen insanlar oluşturmaktadır. Şehirde başta Kazak Türkleri olmak üzere, Özbek Türkleri ve Ahıska Türkleri yaşamaktadır. Halkın geliri kısmen hayvancılığa ve tarıma kısmen de Üniversiteye dayanmaktadır.
Özellikle yazın su problemi yaşandığı için yeşilliği azdır. Bu nedenle yazları rüzgârın da etkisiyle toz fırtınaları oluşmakta, halk bazen sokağa çıkamamaktadır. Şehirde yerleşim tarzı genel olarak müstakil şekildedir, yüksek bina diyebileceğimiz beş kat ve üstü apartman sayısı azdır. Şehirdeki en görkemli yapı Yesevi'nin külliyesidir, yöre halkı bu külliyeye "kesene" demektedir. Boyu otuz metre civarında olan bu yapının içerisinde -orijinalinin İngiltere'de olduğu söylenen- yeni evlenen veya dileğinin kabul olunmasını isteyen kimselerin dua ettiği yerdir. Yesevi'nin kazanı olarak da bilinen iki metre büyüklüğünde bir kazan vardır, bu büyük kazanda Hoca Ahmet Yesevi öğrencilerine, fakir halka yemek pişirilmiştir.
Şehrin ve genel olarak da içinde bulunduğu iklimi Özbekistan ile paralellik arz etmektedir, klasik bir karasal iklimin görüldüğü Türkistan şehrinde kışlar kuzeyde olduğu kadar sert geçmese de yazları sıcaklık ülke ortalamasının üzerindedir.
Yerli halkın eğitim düzeyi fazla yüksek değildir çünkü sovyetler tarafından katliama uğramıştır bölgenin tüm aydınları bilimcileri ve dahası. Sovyetler bölge tarihini, altınlarını ve insanını yağmalamıştır. Asimile etme politikası uygulamıştır. Sovyet katliamları sonra toparlanma ancak Türkiye ile birlikteyken olabilmiştir. Ancak Türkiye etkisi ile büyüyen bu şehir artık bilimin merkezi olma hayalleri kurmaktadır.
Özellikle 1992 yılında temelleri atılan Ahmet Yesevi Kazak-Türk Üniversitesi'nin etkisiyle ve Kazakistan'ın gelişen ekonomisinde katkısıyla hem modernleşme hem de şehirleşme anlamında bir çıkış trendi içine girmiştir.
Düzenleyen, Çeken, Gezen: Fatih Bilir
#gezilecekyerler #gezi #türkkültürü
Bildiğiniz üzere Orta Asya'da Türk ismi sadece Türkiye vatandaşları için söyleniyor. Ama bu şehrin kendisi Türklerin yaşadığı yer anlamına gelen Türkistan. Türk bilincini ve maneviyatını hissederken, bozkırın sonsuz ufku bu şehirde beni kendine hayran bıraktı.
Kazakistan'ın güney kesiminde Seyhun nehrine yakın bir kenttir. 31 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen Türk Konseyi zirvesi sonrasında "Türk dünyası'nın manevi başkenti" ilan edilmiştir.
Ahmet Yesevi'nin yaşadığı yer olarak nam salmış olan bu şehir, Kazakistan'ın diğer yerleşim bölgeleriyle kıyaslandığında fazla büyük olmayan bir yerleşim bölgesidir. 2005 sayımlarına göre nüfusu 95 bindir. Nüfusun önemli bir bölümünü bağımsızlıktan sonra civar köylerden gelen insanlar oluşturmaktadır. Şehirde başta Kazak Türkleri olmak üzere, Özbek Türkleri ve Ahıska Türkleri yaşamaktadır. Halkın geliri kısmen hayvancılığa ve tarıma kısmen de Üniversiteye dayanmaktadır.
Özellikle yazın su problemi yaşandığı için yeşilliği azdır. Bu nedenle yazları rüzgârın da etkisiyle toz fırtınaları oluşmakta, halk bazen sokağa çıkamamaktadır. Şehirde yerleşim tarzı genel olarak müstakil şekildedir, yüksek bina diyebileceğimiz beş kat ve üstü apartman sayısı azdır. Şehirdeki en görkemli yapı Yesevi'nin külliyesidir, yöre halkı bu külliyeye "kesene" demektedir. Boyu otuz metre civarında olan bu yapının içerisinde -orijinalinin İngiltere'de olduğu söylenen- yeni evlenen veya dileğinin kabul olunmasını isteyen kimselerin dua ettiği yerdir. Yesevi'nin kazanı olarak da bilinen iki metre büyüklüğünde bir kazan vardır, bu büyük kazanda Hoca Ahmet Yesevi öğrencilerine, fakir halka yemek pişirilmiştir.
Şehrin ve genel olarak da içinde bulunduğu iklimi Özbekistan ile paralellik arz etmektedir, klasik bir karasal iklimin görüldüğü Türkistan şehrinde kışlar kuzeyde olduğu kadar sert geçmese de yazları sıcaklık ülke ortalamasının üzerindedir.
Yerli halkın eğitim düzeyi fazla yüksek değildir çünkü sovyetler tarafından katliama uğramıştır bölgenin tüm aydınları bilimcileri ve dahası. Sovyetler bölge tarihini, altınlarını ve insanını yağmalamıştır. Asimile etme politikası uygulamıştır. Sovyet katliamları sonra toparlanma ancak Türkiye ile birlikteyken olabilmiştir. Ancak Türkiye etkisi ile büyüyen bu şehir artık bilimin merkezi olma hayalleri kurmaktadır.
Özellikle 1992 yılında temelleri atılan Ahmet Yesevi Kazak-Türk Üniversitesi'nin etkisiyle ve Kazakistan'ın gelişen ekonomisinde katkısıyla hem modernleşme hem de şehirleşme anlamında bir çıkış trendi içine girmiştir.
Düzenleyen, Çeken, Gezen: Fatih Bilir
#gezilecekyerler #gezi #türkkültürü
Category
🏖
Seyahat