• evvelsi gün
Bisikletiyle dünya turu yapan İtalyan Nicolo Guarrera, Düzce’de cami bahçesinde çadır kurmak isterken cami imamı Hilmi Yılmaz’ın yardımıyla camide ağırlandı.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Nasıl uyuyabilirsin?
00:01Buraya Moskova'ya geldim.
00:04Ezio'yu park ettim.
00:05Tendeyi koymak istedim.
00:07Ama imam bana dedi ki,
00:08gel, içeri gir ve bu akşam Moskova'da uyuyabilirsin.
00:11O yüzden içeri gittik.
00:14Ve buradayız.
00:16Bu Moskova.
00:18Ve imam beni buraya yerleştirdi.
00:20Yerdeki sıcaklığı açtı,
00:22kapağını verdi.
00:24Ve yerleştirdim.
00:25Bu akşam burada uyuyabilirsin.
00:27Yerdeki sıcaklığı açtım,
00:29ve imamı buldum.
00:31Kırmızı kıyafetlerini yedi.
00:33Yani, imam,
00:35barroko,
00:36kırmızı kıyafetlerini aldı.
00:37Ve yedirdi.
00:40Anladım.
00:58Biz bir ikindi namazı çıkışıydı.
01:00Namazı cemaatimizle beraber kıldık.
01:02Camiden çıktığımızda,
01:04dışarıda o misafirimizi
01:05caminin avlusunun içerisinde gördük.
01:07Caminin kapısına yakın vaziyette.
01:09Tabii bir hoş geldin dedik kendi dilimize.
01:12O da üstü başı biraz böyle ıslak,
01:15ayakkabıları ıslak ve çamurlu olduğu halde,
01:18biraz dinlenmek istiyorum.
01:20Bir çadır kurabilir miyim?
01:22Uygun bir yer var mı?
01:23gibi böyle bir müsaade isteyince,
01:25tabii biz biraz hem acımış olduk,
01:27hem de o durumda soğukta,
01:29yağmurlu bir havada dışarıda kalmasını
01:31içimiz elvermedi.
01:33Cemaatimizle beraber,
01:35içeride kalsın diye uygun gördük.
01:37O şekilde misafir ettik.
01:39İçeri aldık.
01:41İçeri girdi.
01:43O şekilde dinlenmeye başladı.
01:45Nikola kardeşimiz,
01:47içeri girip dinlenmeye başladıktan sonra,
01:51ben tam dışarı çıkacağım zaman,
01:53bir de baktım ki,
01:55ayakkabıları ıslak vaziyette.
01:57Yani o şekilde tekrar o ıslak ayakkabıyı giymesi,
01:59güzel olmayacaktı,
02:01hoş olmayacaktı.
02:03Biz de öyle giyemeyiz diye,
02:05misafirimize hürmet edelim diye istedik.
02:07O şekilde ben dedim,
02:09hemen çaktırmadan bir an önce bunun
02:11ayakkabının kenarlarını falan şöyle bir sileyim,
02:13ki bir an önce kurusun ki,
02:15çıktığı zaman hani kuru ayakkabıyı giysin diye istedik.
02:18O şekilde biz lavaboda,
02:20abdesthanede
02:22ayakkabılarımı temizlik yaparken,
02:24o da camiden içeri çıkmak istemiş,
02:26üstünü değişmek için.
02:28Bu şekilde sorulmuş hani,
02:30benim ayakkabım nerede?
02:32Sonra yani burada çocuklar denk gelmişler.
02:34Onlar da işte hoca temizlik yapıyor,
02:36ayakkabıyı temizliyor gibi söyleyince,
02:38o bir merakla gelmiş bizim yanımıza.
02:40Bizim haberimiz yok tabii.
02:42O içeri giriyor lavaboda, abdesthaneye.
02:44Biz de o anda birini yıkamıştık,
02:46diğerini de temizliyorduk.
02:48O görünce biz çok şaşırdı.
02:50Şimdi ne gerek var dedim,
02:52siz misafirsiniz,
02:54ben kendi dilimce bu yıkanması gerekiyor.
02:56Tabii o şekilde
02:58biz ayrıldık.
03:00O tekrar camiye girmiş.
03:02Ben de akşam namazından sonra,
03:04tekrar yatsı namazı için camiye geldiğimde,
03:06biraz Kur'an-ı Kerim okuyalım dedim
03:08yatsı namazından evvel.
03:10İçeri girdiğimde,
03:12camide ayakları kıbleye karşı
03:14oturur vaziyette, böyle bir kitaplar
03:16falan okuyordu, bir şeylerle meşgul oluyordu.
03:18Ben onu hiç rahatsız etmedim,
03:20rahat dinleniyor diye.
03:22O şekilde ben
03:24mihraba geçtim.
03:26Kur'an-ı Kerim okumaya başlayınca,
03:28şöyle gözümle bir dikkatimi çekti.
03:30Bir de baktım ki oturduğu yerden kalktı,
03:32müezzinliğe oturdu.
03:34Orada Kur'an-ı Kerim'i
03:36biraz dinledi,
03:38oradan da kalktı, ön safa geldi,
03:40ikinci safa. Geldi, oturdu,
03:42güzel dizüstü.
03:44Kur'an-ı Kerim'in okuduğumuz yerlerin sonuna
03:46kadar, gözleri kapalı vaziyette,
03:48öyle dinledi.
03:50Bu şekilde kalktık, yatsı namazını da bizle
03:52beraber eda etti.
03:54Böyle oldu yani. Öyle güzel bir
03:56muhabbetimiz oldu, tam böyle camimizin
03:58ortasında.
04:00Kelime-i Şehadetle
04:02alakalı bazı şeyleri
04:04söylemeye çalıştık. Hepimizi Allah-u Teala'nın
04:06yarattığını, hepimiz Adem Aleyhisselam'dan
04:08geldiğimizi. Allah-u Teala'nın
04:10ismini, burada yazılar var,
04:12Peygamber Efendimiz'in ismini, sahabe efendilerimizin
04:14isimlerini görmüş oldu.
04:16Bu arada, tabii
04:18elimizin içindeki
04:20Allah-u Teala'nın
04:2299 isminin yazılı olduğu
04:24sağ avucumuzda
04:2681. Arapçaya göre
04:28sağdan sola doğru okunduğu
04:30için Arapça, düzcemizin
04:32plakası olmuş oluyor ayrıyeten.
04:3481. Sol
04:36elimizde de onun tam tersi 18.
04:38Dolayısıyla 99 yapıyor.
04:40İşte bu Allah-u Teala
04:42ismini, her şeyini
04:44insanlara bahşetmiş.
04:46Efendime söyleyeyim,
04:48kiminin alnına yazmış,
04:50herkesin ellerine yazmış.
04:52Onun ellerinin içini de açarak
04:54ona da gösterdim. Bak burada ne yazıyor
04:56bizimkinin aynısı. Yanımızda
04:58başka çocuklar vardı, bir misafir hocamız vardı.
05:00Onların ikini de gösterdim. Herkeste
05:02Cenab-ı Hakk'ın
05:04bu 99 ismi herkesin
05:06sağ elinde 81, sol
05:08elinde 18 yazdığını
05:10göstererek aramızda böyle bir muhabbette
05:12geçti yani. Biz
05:14işaretlerle, biraz
05:16alatürka diyelim yani işaretlerle
05:18ama arada sevgi ve
05:20muhabbet ve Cenab-ı Hakk'ın
05:22kulu olması,
05:24Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam'ın da
05:26ümmeti olması hasa bile
05:28bir misafirimiz olarak elimizden geleni
05:30yapmaya çalıştık. Bu şekilde anlaştık yani.
05:32Şimdi bizim burası
05:34yolüstü olduğu için daha önce bir
05:36Danya isminde yine bir
05:38turist kardeşimiz, onda da bir
05:40yarış bisikleti gibi arkasında yine bir
05:42çanta, hatta o çantanın içerisinde
05:44bir kedi bile vardı.
05:46Yani o da onu bir yolda bulmuş,
05:48ona acımış. Onu yanından
05:50ayırmıyor, onun suyunu veriyor, onu
05:52dinlendiriyor. Böyle bir kardeşimizle
05:54bir zaman denk geldi.
05:56Onu da ben camiye davet etmiştim
05:58ama o
06:00ben dedi dışarıda bir yerde şey yaparım
06:02dedi yani dışarıda
06:04şöyle bir caminin etrafını ben gezdim. Ben burada
06:06kalırım dedim. O zaman hava çok soğuk değildi.
06:08Yine soğuk vardı ama bu kadar
06:10değildi. O kardeşimiz o zaman dışarıda
06:12misafir olmuştu.
06:14Öyle Danya isminde bir kardeşimiz burada
06:16kaldı. Ondan daha evvel
06:18bisiklet turuyla beraber
06:20yani evlerinden bisiklet
06:22değil de çıkmış 5-6 kişi
06:24yanlış hatırlamıyorsam
06:26Özbekistan olabilir.
06:28Oradan çıkmışlar. İstanbul
06:30üzerinden bütün eşyaları,
06:32her şeyleri bisikletlerine yüklemişler.
06:34Böyle
06:36trafikte
06:38devam ederken bir zaman buraya
06:40denk geldiler. Burada misafir oldular.
06:42Onlara da böyle misafir etmiş olduk.
06:44Buradan tekrar sabahleyin
06:46kahvaltılarını yaptılar. O şekilde
06:48yolcu ettik. Öyle bazen yolüstü
06:50olduğu için misafirlerimiz bize gelebiliyor.
06:52Burası Cenab-ı Hakkın bir mekanı.
06:54Rabbimizin bir evi. Bütün
06:56insanlığın evi. Burada
06:58bütün insanlık
07:00dirilmesi gerekiyor. Yani
07:02hangi niyetle, hangi maksatla
07:04ne şekilde buraya gelirse gelsin,
07:06kim olursa olsun, buraya gelen
07:08insan camide, Allah'ın
07:10evinde bir huzur bulması, bir dirilmesi
07:12gerekiyor. Onun için
07:14gelen bütün misafirlerimize veya
07:16gelecek olan bütün misafirlerimize
07:18kapımız Cenab-ı Hakkın açık olduğu
07:20gibi bizim de açık inşallah. İşte inşallah
07:22o kardeşimizin İslam'la
07:24şereflendiğini görmeyi Cenab-ı Hak bizlere nasip
07:26eylesin. Aramızda güzel bir muhabbet
07:28oldu. Tekrar yolu düşerse
07:30tekrar bekleriz inşallah.
08:00...
08:02...
08:04...
08:06...
08:08...
08:10...
08:12...
08:14...
08:16...
08:18...
08:20...
08:22...
08:24...
08:26...
08:28...
08:30...
08:32...
08:34...
08:36...
08:38...
08:40...
08:42...
08:44...
08:46...
08:48...
08:50...
08:52...
08:54...
08:56Namazını başlarken, sen tabi niyet var da, mesela kahve içeceksin ya.

Önerilen