Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Kıymetli hemşehrilerim, hanımefendiler, beyefendiler,
00:08değerli yol arkadaşlarımız aslında bugün sizlerle
00:14buluşmamızın bu kalabalığın gözlerindeki bakışların neler
00:21ifade ettiğini anlatmak herhalde işin özeti
00:26olacaktır. Elbette biliyorum ki her biriniz aslında kızgın
00:31sınız. Kızgınsınız ama bir o kadar da üzgünsünüz. Çünkü
00:40bizim milletimize bu kadim şehir İstanbul'da, İstanbul'un
00:46tam da göbeğinde, merkezinde haksızlıkla, hukuksuzlukla
00:51birlikte belediye başkanı kardeşimiz Rıza Polat'a yapılan
00:58ve yürütülen işlemin utancını da yaşıyorsunuz. Aslında
01:07Dedim ya kızgın olmak, üzgün olmak, utanmak, utanıyorum.
01:24Niye utanıyorum biliyor musunuz? Bu işi yapanlar
01:29utansın diyeceksiniz ama ben söyleyeyim onlar utanmaz. Bu
01:34işi yapanlar utanmaz. Biz utanıyoruz çünkü bu memlekete,
01:40bu millete bu güzel insanlara bu yakışmaz. Bu cennet vatanın
01:47insanları bir ve birlikte olmanın tadını çıkarmak
01:53istiyor. Bir ve birlikte olmanın verdiği güçle milletçe
02:00dünyanın en güzel yerinde olmak isteyen bir insana sahibiz
02:06biz. Yahu neyle uğraşıyoruz? Yani yargının, adaletin
02:12uygulamalarının yerle bir olduğu bir dönem. Düşünsenize
02:19kafasına estiği gibi hareket eden bir avuç yargı mensubu
02:26güdümlü talimatla tabiri caizse otoriter aklın ve
02:33anlayışın maşası gibi hareket etme bilinciyle siyasi
02:39müsteşarlık yaparak hem de şehvetle yaparak milletin
02:45iradesini gasp etmeye çalışıyorlar.
02:56Evet.
03:00Sevgili dostlarım. Sevgili dostlarım işte tam da yapılan
03:08bu siyasi operasyonlar ortaya koyulan bu siyaset eliyle
03:15yargıyı dizayn etme çabaları aslında hukuk ve demokrasiyi
03:22kabul etmeyen iktidarın bu ülkeyi muhalefetsiz bir hale
03:27getirme çabasıdır. Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. Aynen
03:33iki bin on dokuz yılında İstanbul'daki seçimi
03:37kazandığımız milletin kazandığı on üç bin oyla kazandığımız
03:43seçimi dün gibi hatırlıyoruz değil mi? Sakın hatırlatmayı
03:49unutmayın herkese. Kimseye unutturmayın. Onlar unutalım
03:54istiyorlar. Hayır unutturmayacağız. Niye
03:57biliyor musunuz? On üç bin altı yüz oyla kazandığımız seçimi
04:02aynen şu cümlelerle reddetti Sayın Cumhurbaşkanı. Sen on üç
04:08bin oyla İstanbul'u kazanacağını mı zannediyorsun
04:11dedi. Halbuki halbuki sevgili hemşehrilerim seçim bir oyla
04:19bile kazanılır öyle değil mi? Bir oy, bir oy. Bir oy. On üç
04:25bin oy. Sana yeteceğini mi zannediyorsun diyene bu millet
04:31sekiz yüz altı bin kez tokat attı. Sekiz yüz altı bin.
04:38Değiştire almadılar. Sadece beş yıl sonra tam bir milyon kez
04:45tokat attı. Bir milyon kez. Bu demokrasi tokadı bu demokrasi
04:52tokadı hala yetmedi. Hala milletle uğraşıyorlar. Milletin
04:58iradesiyle uğraşıyorlar. Otuz bir Mart'ta otuz bir Mart'ta
05:04seçimi kazanan Cumhuriyet Halk Partisi'nin birinci parti
05:09olmasını kendine yediremeyenler aynı zamanda aynı zamanda bir de
05:18İstanbul'a bir düşkünlükleri var. İstanbul'a düşkünler. Öyle
05:24sevgi, sevda, aç falan hikaye. Öyle bir şey yok. Öyle bir şey
05:30yok. Tek dertleri var tek dertleri. Bakın seçimde ağızlarına
05:37kanal diye bir şey alabildiler mi? Niye alamadılar? Çünkü
05:42millet duyarsa oy vermez diye. Bunlar oy versinler diye bir
05:47böyle bir böyle. Oy versinler diye bir böyle bir böyle.
05:51Milleti aldatmak bir oy için her yol mübahtır diyen bir
05:57anlayışı temsil eden bir duruşa sahipler. Sevgili
06:03dostlarım ben buradan sesleniyorum. Cumhuriyet Halk
06:08Partisi birinci partidir. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'ni
06:13birinci yapan milletin sağduyusudur, ferasetidir.
06:18Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi değil buradan bu akla
06:23sesleniyorum. Bu milletin birinci parti olmasıdır
06:27milletin. Bundan sonra hep birinci olacak. Hep birinci
06:31olacak.
06:40Bakın bugünkü iktidarın ve Sayın Erdoğan'ın seçilmesiyle
06:48ilgili tek engeli vardır. Anayasayı falan bunların nasıl
06:55dinlemediğini yeri geldiğinde biliyoruz. Biliyor ki onun
07:00önündeki tek engel Cumhuriyet Halk Partisi'ni umut olarak
07:05gören milyonlardır. Bunu biliyor. Onun için kancayı
07:10Cumhuriyet Halk Partisi'nin insanlarına atıyor.
07:15Insanlarımızın milletin seçtiği belediye başkanlarını
07:19görevden alarak siyaset yasağı getirmeye çalışan ve o
07:25anlayış aslında millete boyun eğdirme çabasıdır. Bu millet
07:31boyun eğer mi? Bu millet bu millet zulme karşı boyun eğdi
07:39mi? Eğmez. Eğmez onun için başaramayacak. Hep birlikte
07:46hep birlikte direneceğiz. Milletin iradesine hep
07:50birlikte sahip çıkacağız. Hukuk ve demokrasi dışına çıkmış bir
07:56iktidar şu ya da bu kesimin de meselesi değildir. Buradan
08:00tekrar duyuruyorum. Bugün olan biten sadece Cumhuriyet Halk
08:06Partisi'nin meselesi değildir. Şu an yaşadıklarımız milletin
08:11meselesidir milletin. Bugün sana yarın bana bu işin bu işin
08:19sonu yok. Bakın bakın İstanbul'da bu operasyonları
08:26yürüten aklı dün tek tek anlattım. Bizler bizler kamu
08:33yapıyoruz. Siyasiyiz ama kamu görevi yapıyoruz. Elbette ki
08:39kamu görevi çerçevesinde yasaların çizdiği çerçevede
08:44hesap vermekle de yükümlüyüz. Hesap vermek zorundayız. Yanlış
08:50yaptığımızda cezasını da çekmek zorundayız. Ama hukukun bir
08:54uygulanma biçimi vardır. Bu biçimi yerle bir eden anlayış
08:59nasıl bir anlayış biliyor musunuz? Işte bugün
09:05siyasileşmeye çalıştırdıkları o yargı sisteminde ne yazık ki
09:12işte tam da bugün uygulanan hukukun sözde hukuk olduğunu
09:18görünüşte hukuk olduğunu bize yaşatıyor. İstanbul'daki bütün
09:23bu operasyonları yürütmek üzere görevlendirmiş olan Cumhuriyet
09:28Başsavcısının siyasi kariyerine bakan herkes yapılanların iç
09:35yüzünü zaten görecek. Hukuki kariyeri demedim bakın
09:39dikkatinizi çekiyorum. Siyasi kariyeri dedim. Çünkü bu
09:45başsavcı tamamen siyasi bir kişidir. Siyasi bir
09:50kişiliktir. Talimatla hareket eder. Talimat neyse onu yerine
09:56getirir. Yasayı, kanunu, hukuku korumakla alakası
10:03yoktur. Çünkü siyasi bir kişiliktir. Yirmi sekiz ay
10:10boyunca bakan yardımcısı olan bir görev yapan bir kişi adalet
10:17bakan yardımcısı olan bir kişi Sayın Cumhurbaşkanı'nın
10:21ifadesiyle siyasi müsteşardır. Ve seçim mevzuatına göre artık
10:27hiçbir hukuki görevde yargı görevinde bulunamaz. Çünkü
10:33yargının bir mensubu olmaktan çıkmıştır. Taraf olmuştur.
10:38Aslında o kanun o kadar ulvi, o kadar kutsal bir maddedir ki
10:45dün de söyledim yazanın kalemine sağlık diye. Işte
10:49bugün o şahıs o şahıs özel bir ayrıcalıkla buraya atanıyor.
10:55Müsteşarlık siyasi müsteşarlık şapkasıyla da bütün şehvetiyle
11:02bütün gayretiyle talimatları yerine getirmeye gayret ediyor.
11:06Söyleyeyim. Tuz kokmuştur. Su çürümüştür. Geldiğimiz nokta
11:14eğer içinizde birisi varsa buradan seksen altı milyona
11:19sesleniyorum. Eğer ben demokrasi ve hukuk istiyorum
11:25diyorsanız adalet talep ediyorum diyorsanız hepimiz
11:30için bir dönüm noktasındayız. Hepimiz için.
11:37Zaman siyaseti yargı eliyle düzenlemeye millet irade
11:44baskı altına almaya yargı tacizine insanları tabi tutmaya
11:51cüret edenlere karşı hep birlikte sesimizi yükseltme
11:55zamanıdır. Siyaset yargı aracılığıyla yapılacak iş
12:01değildir. Siyaset nedir biliyor musunuz? Mertçe rekabet
12:07işidir. Mertçe. Mertlikle yapılır. Yasak getirerek değil
12:14insanların yetkisini elinden alarak değil mertçe yapılır
12:19mertçe. Mertli olan varsa meydan burası. Haydi gelin.
12:24Yarışalım. Yarışalım. Bu kadar net. Siyasetin minderi
12:37İmamoğlu
12:46Siyasetin minderi sandıktır. Hakemi millettir millet.
12:55Sanmasınlar ki buradan söylüyorum sanmasınlar ki
13:00sandığı dizayn etmelerine izin vereceğiz. Izin verecek
13:06misiniz? Evet. Sanmasınlar ki rakipsiz seçime girecekler.
13:14Izin verecek misiniz? Evet. Sanmasınlar ki rakipleri
13:22rakiplerini kendileri belirleyecek. Millet ne derse
13:27o olacak öyle değil mi? Evet. Işte millet herkes milletin
13:36karşısına çıkacak ve millet onlara boynunun ölçüsünü
13:41verecek. Biz ne diyoruz? Egemenlik kayıtsız şartsız
13:46milletindir. Bu ülkeden asla sapmayacağız sevgili dostlarım.
13:51Biz buradan bugün Rıza kardeşimizin sürdürülen üç
13:58gündür, dört gündür bakın bütün yargı mensupları diyor. Bugün
14:03nasıl savcı adliyeye alıp götürmüşse dese ki gel Rıza
14:09Bey senin ifadeni alacağım. Bugün buradan kalkıp adliyeye
14:13gitmeyecek miydi Rıza Bey? Yahu yargı baskıyla, zulümle,
14:18tacizle şov yaparak iş yapar mı? Yapmaz. Yapmaz. Yargı nedir
14:26biliyor musunuz? Hukuk nedir biliyor musunuz? Hepimizin
14:30koruma şemsiyesidir. Altında biz kendimizi güvende
14:35hissederiz. O bizim hani tabiri caizse annemizdir, babamızdır.
14:41Devletin dinidir adalet. Devletin dinidir. Sizler adaleti
14:49o yargıyı kötüye kullanarak yerle bir ediyorsunuz. Dün
14:56seslendim cümlelerimi bitirirken bir kez daha
14:59sesleniyorum. Bu ülkenin kadim yargı kurumları bu ülkenin
15:06kadim yargı kurumlarının çok saygıdeğer savcıları,
15:10hakimleri, mensupları lütfen istirham ediyorum. O kutsal
15:17mesleğinizi yerle bir eden bir avuç insana asla müsaade
15:22etmeyin. Asla müsaade etmeyin. Yoksa bu millet aklını helal
15:27etmez size. Biz size güveniyoruz. Yargının yargının
15:33güzel insanları, saygıdeğer mensupları bu haksız, bu
15:39hukuksuz, bu pervasız pişkin şehvetiyle beraber sadece bir
15:45kişiyi mutlu etme çabasını önüne koyan aklın bu
15:50yaptıklarına müsaade etmeyin. Tepkinizi gösterin. Yargımızı,
15:56adaletimizi sarsmalarına müsaade etmeyin. Bunu
16:01istiyoruz ve bunu diliyoruz. Kıymetli hemşerilerim inşallah
16:06bugünlerden kurtulacağız. Çünkü milletçe bir araya geleceğiz
16:10milletçe. Bütün insanlarımızla bir araya geleceğiz. Çünkü biz
16:18ne diyoruz? Tek başına. Tek başına olmaz. Tek başına olmaz.
16:35Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hepimiz. Bu millet
16:42tam da bu bilinçle adalete, hak hukuka, bir olmaya,
16:47birlikte olmaya bu ülkeyi yönetemeyen zihniyetin
16:51gitmesine karşı bir olacak, ir olacak, dir olacak. Her şey çok
16:56güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Hepinizi çok
17:00seviyorum. Inşallah kardeşimizle ilgili iyi haberleri
17:04alırız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.