CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir programı kapsamında Ege Belediyeler Birliği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, basın özgürlüğüne vurgu yaptı.
(İZMİR) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir programı kapsamında Ege Belediyeler Birliği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, basın özgürlüğüne vurgu yaptı.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak "Meslektaşınız Hasan Tahsin'in ilk kurşunu sıktığı kentte sizlerle bir araya gelmenin büyük bir memnuniyetindeyim. Hasan Tahsin büyük bir cesaret gösterdi ve canıyla ödedi.
hbrlr1.com/ctfitwtbkckckl
(İZMİR) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir programı kapsamında Ege Belediyeler Birliği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, basın özgürlüğüne vurgu yaptı.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak "Meslektaşınız Hasan Tahsin'in ilk kurşunu sıktığı kentte sizlerle bir araya gelmenin büyük bir memnuniyetindeyim. Hasan Tahsin büyük bir cesaret gösterdi ve canıyla ödedi.
hbrlr1.com/ctfitwtbkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Efendim herkese merhabalar. On Acak Çalışan Gazeteciler
00:06Günü'nü meslek örgütülerinizin birlikteliklerinizin değerli
00:13temsilcilerinin başkanlarının şahsında tüm gazeteci
00:17meslektaşlarınız adına bu salonda birlikte olduğumuz
00:20sizlere iletmek isterim. Bugün bir İzmir programındayız.
00:25İzmir benim için malum çok kıymetli. Hem komşu kentimiz.
00:31Sadece yirmi dakika yolla Osman Kibar Meydanı'nda,
00:36Bornovo'da olabilecek kadar İzmir'in aslında içinde
00:41yaşıyorum. Daha doğrusu evim orada şimdi artık o kadar
00:44içinde yaşayamıyorum. Iıı on yaşında Bornovo'nun dosyasına
00:49yatılı olarak geldiğim Ege ezracılığı askerliği de ııı
00:55Ege Deniz Bölge Komutanlığı'nda yaptığım üniversitesiyle
01:00askerliğiyle yatılı okullarıyla bir insanın
01:04hayatına iz bırakabilecek ne varsa hemen hepsi benim
01:08hayatımda İzmir'de gerçekleşti. Siyasi hayatımda İzmir'e hep
01:14çok yakındı. Hep genel başkan olana kadar da adım şeye
01:17geçti. Bu seçim İzmir'den aday olacak. Bu seçim İzmir'den aday
01:21olacak ama İzmir'in zaten çok fazla misafir ağırlayan
01:26siyaseten bir kent olduğunun ııı farkındayım. Görevimiz bu
01:31yükü gitgide hafifletmek ve İzmir'in siyasetini İzmirli
01:35siyasetçilere bırakmak. O yüzden bunu hiçbir zaman doğru
01:39bulmadım. Bundan sonra da genel başkan sıfatıyla da İzmir'in
01:43siyasetinin İzmirli siyasetçilere, İzmir'de
01:47yaşayan, İzmir'de çalışan, İzmir'e katkı sağlayan ve
01:51İzmir'e borcu olan siyasetçilerin İzmir'e hizmet
01:56etmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda da önemli adımlar
02:00atmak hepimizin boynunun borcu. Meslektaşınız Hasan Tarsin'in
02:05emperyalistlere karşı ilk kurşunu sıktığı kentteyiz.
02:11Bugün Kemal Paşa'da sevgili belediye başkanımızın rahmetli
02:15oğlu adına yaptırdığı okulun açılışında gençlerle
02:20birlikteydik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir bir
02:25yandan yanar ve ağlarken bir yandan kurtuluşa güldüğü sekiz
02:30Eylül'ü dokuz Eylül'e bağlayan geceyi geçirdiği ilçedeydik.
02:35Onun Kemal Paşalıların onu gördüklerinde koyunlarından
02:40çıkardıkları resimlerini arabaya uzattıkları arabanın
02:44üstüne atladıkları onu indirdikleri sarıldıkları ve hem
02:48kendisinin hem herhalde Kemal Paşa'nın değil Türkiye'nin
02:52geçirdiği en duygulu geceyi andığı gibi bin dokuz yüz yirmi
02:59beş ziyaretinde biz de Kemal Paşa'da onu andık, cumhuriyeti
03:04andık. Sonra da Hasan Tarsin'in ilk kurşunu sıkan meslektaşınızın
03:10kentinde sizlerle bir araya gelmenin büyük bir
03:14memnuniyetindeyiz. Hasan Tarsin büyük bir cesaret gösterdi ve
03:19canıyla ödedi. Bugün de gazeteciler gazetecilik
03:23mesleğini yaparken ya mesleği yapmayacak hale savruluyorlar.
03:29Onlara diyecek bir şeyim yok. Ya da bu salonda olan değerli
03:34meslektaşlarınız gibi cesaret göstererek yapıyorlar. Çünkü
03:38öyle bir noktaya geldik ki maalesef salondaki sayın
03:43temsilcilerini, muhabirini, kameramanını tenzih ederim. Ama
03:47cepheden haber versin diye Atatürk'ün kurduğu Anadolu
03:52Ajansı maalesef muhalefet açısından haberin kaynağında
03:57neredeyse sansürlendiği ve bir partinin bir ittifakın ajansına
04:05dönüşmüş olan seçim sırasında iktidarın adaylarına yaptığı
04:11haberler muhalefetin adaylarına yaptığı haberlerin yirmi dört
04:15yirmi beş katına kadar ulaştığı hepimizin hem sevdiği ama bir
04:21yandan da çok üzüldüğü, çok kırıldığı bir yapıya dönüştü.
04:25Filistin'de Anadolu Ajansı'nın muhabiri yaralanınca ilk
04:28telefonu yine ben açıyorum. Çünkü ajansın sahi ajansın
04:32muhabirinin, kameramanının ya da orada çalışanının bu işte
04:36bir günahı yok. Ama bir devlet ajansını ya da kamu yayıncılığı
04:42yapan TRT gibi bir kuruluşu hepimizin vergileriyle maaşlar
04:47ödeniyor. Çok yakın zamana kadar yapılan farklı kesintiler
04:52vardı. Şimdi şekil değiştirdi. Ama ayrımsız herkes eşit
04:56katkı sağlıyor. Ama TRT örneğin benim grup toplantısını dört
05:01dakika veriyor. O da TRT Haber kanalından dört dakika veriyor.
05:05Tayyip Bey yetmiş sekiz dakika konuşsa yetmiş sekiz dakika
05:09veriyor. Tayyip Bey günde beş kere konuşsa beş kere veriyor.
05:14Tayyip Bey Sayın Erdoğan rüyasında uykusunda konuşmaya
05:20başlasa canlı yayına geçip onu da veriyor altıncı kez. Ama
05:23bizim grup konuşmamızı dört dakika veriyor. Onun dışında
05:27hiçbir konuşmayı vermiyor. Ha bu arada bugün bu konuşma ııı
05:32bu kısmı canlı yayınlanacak da. Iıı haber ajansları tarafından
05:37meclis tecrübemle bir şey sordum. Arkadaşlar da hak
05:41verdiler. Birikide danıştılar. Bu kısmı canlı vermiyoruz.
05:45Kayda açık ama canlı değil. Çünkü buraya gelenin dezavantaj
05:50yaşadığı bir süreç oluyor. Siz gelmişsiniz bizi burada
05:52dinliyorsunuz. Burada izliyorsunuz. Internetten
05:56verince Ankara'da ya da İstanbul'da bir masanın
06:01başında bizi izleyenler tıkır tıkır haberi yazıyor. Salonda
06:04olanların dezavantajı oluyor diye kayda açık ama canlı
06:08yayına kapalı bir toplantı tercih ettik. Onun da
06:12bilgisini vereyim. Iıı çünkü ajansın yaptığı yayın buraya bir
06:16dezavantaj oluyor diye hep arkadaşlarımız böyle özel
06:20katılımlı toplantılarda sadece kameraların muhabirlerin değil
06:25içeriğin de tartışılacağı gazetecilerle olduğumuz
06:28toplantılarda birlikteliklerde Ankara'da bizden hep bunu
06:32istemişlerdi. Bugün de benim yönlendirmemle o hale
06:36dönüştürdük. Tabii biraz rakamda konuşmak gerekiyor bugün.
06:41Sınır tanımayan gazeteciler örgütü bütün dünyada hepinizin
06:46bildiği objektif kriterlerle birtakım değerlendirmeler
06:51Türkiye değerlendirmeye alınan yüz seksen ülke içinde basın
06:56özgürlüğünde yüz elli sekizinci sırada yüz elli yedinci
07:01sırada İsrail işgal ve saldırısı altındaki Filistin
07:07var. Oradaki basın özgürlüğü bizden bir tık iyiymiş. Yüz
07:12elli altıcı sırada Venezuela yüz elli beşinci sırada da
07:16Tacikistan var. Bizden kötü kim var derseniz hemen arkamızda
07:22monarşiyle yönetilen Birleşik Arap Emirlikleri'yle bir Afrika
07:27ülkesi olan Cibut'ü var. Bunları geçtik. Işgal
07:32altındaki Filistin'e de geçildik. Sınır tanımayan
07:36gazeteciler örgütünün verdiği rakam iki bin yirmi dörtte elli
07:43dört gazeteci Filistin'de görevini yaparken şehit
07:47edildi. Yani elli dört gazetesinin şehit edildiği
07:52Filistin basın özgürlüğünde bizden bir tık olsun ön
07:57durumda. Önde bir durumda. Bunu gerçekten insan hem oradaki
08:02hayatını kaybeden gazeteciler için üzülüyor. Orada görevini
08:07yapmaya çalışan gazeteciler için şartların bu kadar ağır
08:11olmasına üzülüyor. Ama oranın bile Türkiye'yle bir sıra önünde
08:17olduğu Türkiye'nin Filistin'in bile bir sıra gerisinde olduğu
08:20basın özgürlüğündeki durum gerçekten insanı utandırıyor.
08:23Basın meslek örgütlerinin verilerine göre şu anda en az
08:29on sekiz gazeteci Türkiye'de yaptığı haberler nedeniyle
08:33cezaevinde. Geçen yıl yedi yüz yirmi kez yedi yüz yirmi
08:39gazeteci hakim karşısına çıktı. Yetmiş dördü tutuklandı. Daha
08:45sonra serbest bırakıldı. Bırakılmayan on sekiz kişi
08:49var. Bunun içinde çok yakından tanıdıklarımız, bildiklerimiz
08:55veya işte ev hapsine mahkum edilenler, kelepçe takılanlar
09:01yurt dışına çıkış yasağı konanlar ise bu yetmiş dört
09:06rakamının içinde değil. Onlar yedi yüz yirmilik rakamın
09:09içinde. Yani aslında Türkiye'de her gün iki meslektaşınız
09:15gözaltına alınıyor, hakim karşısına çıkarılıyor,
09:20sorgulanıyor ve her beş günde bir de bir tanesi tutuklanıp
09:26cezaevine konuluyor. Maalesef Türkiye'de tarafsız
09:31Cumhurbaşkanı hatta hepimiz hatırlayalım bin dokuz yüz
09:36seksen darbesi genelkurmay başkanı darbe yapıyor ve
09:41yönetimi ele alıyor. Sonra kendine göre bir anayasa
09:44yazdırıyor. Anayasayla kendisinin cumhurbaşkanlığını
09:48aynı gün oylatıyor ve dışarıdan oyun renginin göründüğü de
09:55şeffaf neredeyse zarflar kullanılıyor. Belli olan zarflar
09:59kullanılıyor.