• evvelsi gün
Sendika üyesi olunca işten çıkarılan ve yaklaşık 6 aydır eylem yapan Polonez işçileri, direnişlerini sürdürdükleri Çatalca Adliyesi önünde ANKA muhabirine yeni yılla ilgili beklentilerini anlattı. 2025'te emeklerinin karşılığını almayı umduklarını belirten işçiler, "Adalet sarayı önünde adalet arıyoruz... Taşların üzerinde yata yata hasta olduk" dedi.
Haber: Beril KALELİ - Kamera: Onur DURSUN 
(İSTANBUL)
Polonez işçilerinin direnişi, Soma işçilerinin Manisa ve Ankara eylemleri, Çayırhan Termik Santrali işçilerinin yürüyüşü ve Birleşik Metal İş sendikası üyesi metal işçilerinin greviyle birlikte 2024'de damga vuran işçi mücadelelerinden biri oldu.
Tek Gıda İş sendikasına üye olunca işten çıkarılan ve yaklaşık 6 aydır Çatalca'da eylemlerini sürdüren Polonez işçileri yeni yıla direniş çadırında girdi. İşçileri direnişleri ve yeni yılda beklentilerini ANKA'ya anlattı.

hbrlr1.com/ctfctbaakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:002024'ün yarı yılını çadırlarda geçirdik. Yani ııı bir
00:05sendikaya üye olduğumuz için bizim devletimiz bu yasayı
00:09çıkardığı halde bizi böyle süründürüyorsa kendi ülkemizde
00:13böyle rezilliği görüyorsak acaba biz bizim yani durumumuz
00:17ne olacak? Altı ay oldu daha biz kendi anayasal hakkımızı
00:22alamadık. Bizi çocukmuş gibi kandırıyorlar. Artık yeter.
00:25Taşların üzerinde yata yata hepimiz bel fıtığı olduk.
00:29Evimize gidemiyoruz. Çocuklarımıza bir yemek
00:32yapamıyoruz. Gitsek arkadaşlarımızı terk etmek
00:34zorunda kalıyoruz. Onu da içim vicdanımız rahat etmiyor.
00:38Mecburen buradayız. Iki bin yirmi beş geldi. Emeğimin
00:42hakkını kazanmak istiyorum. Emeğim neyse emeğimizi
00:46versinler. Bize işe geri alsınlar. Artık bıçak kemiğe
00:51dayandı. Herkes bu gece hindisini kesip de sofrasına
00:55kuracak. Biz burada taşların üzerinde iki bin yirmi beşe
00:59gireceğiz. Artık yeter. Masaya kurup da oturduğunuz zaman o
01:05üç yüz beş yüz mecliste kim varsa üç yüz milyonu alıp da
01:09hindiyi sofraya koyan kişi biz burada bir but alıp da oturup
01:13da yiyemeyeceğiz. Bizi görün, duyun. Birer hafta birer hafta
01:17birer hafta sen kimi kandırıyorsun? Bir öldürülü
01:21için ya milletini rezil etmişsin. Adalet Sarayı'nın
01:25önünde ben çadır kurmuşum. Çadır kurmuşum. Kendi vatanımda
01:30çadır kurmuşum. Yeter artık duyun bizi. Daha önce bir
01:34direnişe katılmış mıydınız? Ya hakkınıza gelir miydi? Iıı ya
01:37daha önce bir direnişe katılmamıştım. Iıı burada beş
01:39senedir ilk bir fabrika hayatına girmişim. Iıı ilk kez
01:43arkadaş böyle toplumda arkadaşlığa ııı giriştik işte.
01:48Girdiğime de çok memnun oldum. Hani gözümüzün öndeki perde
01:53kalktı. Artık gözlerimiz açık gideceğiz artık. Uyumayacağız.
01:58Uyanalım. Herkes uyansın. Neden? Neden görmüyorlar? Neden
02:02duymuyorlar? Duysun artık yani. Ben Cumhurbaşkanı'na
02:06sesleniyorum. Başka bizim çözüm düğümümüzü çözecek odur yani.
02:10Başka hiç kimse yani yok yani. Başı kapalı bacılarım benim her
02:15zaman bacılarım diyordu. Ama başımız kapalı ama ben sokakta
02:19yatmaktan çok huzursuzum. Gerçekten çok huzursuzum yani
02:23bunu anlatamayacağım. Türkleri görsün bizim yatağımız,
02:28yorganımız, sandalyenin üstünde yatıyoruz yani. Görsünler. Nasıl
02:31olabilir? Utansınlar bizim halimizden. Iki bin yirmi beşe
02:34giriyoruz. Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz. Adalet sarayının
02:37önünde adalet bekliyoruz. Bunların üstünde de yatıyoruz.
02:40Görsünler. Soğuk sıcak sıcak yatakta yatmak değil. Bu betonun
02:44üstü işte. Bizim durumumuz bu. Soğukta donuyoruz, üşüyoruz.
02:48Hep hasta olduk. Hastanelerde çoğu arkadaşlarımız. Şu anda
02:52hastanede var mı? Evet var. O yüzden görsünler devlet
02:56büyükleri görsün ona göre karar versin de bizim halimize bir şey
03:00bir çözüm bulsunlar ya böyle olmuyor artık daha yeter artık
03:04daha dayanacak gücümüz kalmadı. Hepimiz öksürüyoruz, öksüren,
03:09pıskıran. Bizim daha güzel şartlarda daha güzel koşullarda
03:13yaşamak istiyoruz. Böyle yaşamak istemiyoruz. Biz
03:16vatandaş olarak devlete kıymetli değiliz. Gelsin bize
03:19de bir kıymet versinler de bu taşların üstünden bizi
03:22kurtarsınlar. Hakkımızı aradık diye sendikaya üye olduk diye
03:26bizi işten attılar biz. Gece iş şartlarında çalıştırdılar.
03:30Paramızı vermediler, mesailerimizi vermediler. E
03:33biz de o hakkımızı aramak için sendikaya üye olduk. Üye olduk
03:36da şey mi olduk? Düşman mı olduk? Bizi düşman yaptılar.
03:40Bu taşlara layık gördüler bizi. Görüşmeden umutlu muydunuz
03:45peki? Umutluyduk ama umutlarımız kesildi. Gene
03:49kollarımız kırıldı. Pazartesiler hiç gelmiyor
03:51hafta sonuna. Hiç gelmiyor. Her hafta bize oyalıyorlar. Bir
03:55çocuğun eline şeker verirsin, yarın gene getiririm, yarın
03:57gene getiririm diye. Öyle yapıyorlar. Sanki biz çocuk
04:01gibiyiz. Bakanlar, devlet bakanları kimse bu yönetenler
04:05bayan bayan bakanlar, kadınların halinden kadınlar
04:09biz doksan tane kadınız burada. Hiç mi anlamıyorlar bizim
04:12derdimizden, halimizden hiç mi anlamıyorlar? Görmüyorlar mı?
04:15Türkiye inledi, yurt dışına tavurdu. Hala onlar bizi
04:19görmezden geliyorlar. Biz altı aydan beri ne haldeyiz?
04:23Çoluğumuzu, çocuğumuzu, evimizi, ocağımızı bıraktık. Şimdi son
04:27bir aydır da burada yatıp kalkıyoruz. Biraz empati
04:30yapsınlar, vicdan yapsınlar, ona göre kararlarını versinler de
04:33bize de bir çözüm bulsunlar. E ben de yeni yılda önce sağlık
04:38deniliyor ama görüyorsunuz sağlığımdan oldum. Yani burada
04:42betonların üzerinde yatmaktan, sandalye üzerinde oturmaktan
04:47bellerimiz tutuldu. Şu anda hastanede sörüm yiyip, iğne
04:50yiyip buraya tekrar geldim. Bu yetkililerin bizi artık duyması
04:55lazım. Buradaki arkadaşlarımın benim halimizi görsünler artık.
04:59Yeter. Biz de yani buradan kurtulup evimize gidip
05:02ailemizden güzel ve mutlu bir yeni yıl geçirmek isteriz.
05:06Bizim tek suçumuz sendikaya üye olmak. Hakkımızı almak yani.
05:10Biz işimizi geri istiyoruz. Toplantıyla ilgili daha yani bir
05:15anlaşmaya varılmadı yani. Umutlu muydu? Bir tabii
05:19umutluyduk. Işimizi geri istiyorduk yani biz. Biz üretmek
05:22istiyorduk. Işimle beraber işten atıldım ben. Çoluğumuz çocuğumuz
05:26var. Okuyan bir öğrencim var. Evlenecek olan bir oğlum var.
05:29Ben bu adalet sarayın önünde hani ne bekleyelim? Biz adalet
05:34istiyoruz ama maalesef bize adalet bize değil işçiye
05:38değilmiş. Bunu anladım. Hani orada çalışıyoruz on bir yıldır
05:42sendikaya üye olduğumuz için bizi işten atıldık. Benim kızım
05:45da var içinde. Öğrenci harçlığını çıkarmak için
05:48gelmişti. Kızım da bana destek verdiği için o da işten atıldı
05:53yani. O da kırk altı koddan çıkarıldık biz. Yani iki bin
05:56yirmi dört bize neyi öğretti, neyi kazandırdı, neyi
06:00kaybettirdi? Hani doğruları gördük. Hani güzel dostluklarımız
06:04oldu. İlk defa böyle bir eyleme katıldım. Yani pişman değilim.
06:08Bin olsa yine çıkarım yani aynı direnişe. Bu mücadele bana hak
06:13aramayı öğretti. Gece soğuktan yere seriyoruz ama hani
06:18yatamıyoruz. Hani uzanıyoruz. Üşüdüğümüz için tekrar kalkıp
06:21oturuyoruz. Oturma pozisyonuna geçiyoruz yani. Uzanıyoruz ama
06:26soğuktan yatamıyoruz yani. Uyuyamıyoruz. Uyuyamadığımız
06:29için sandalyelerin üstünde oturuyoruz yani. Uyumak yok.
06:33Hakkımızı istiyoruz. Işimize dönmek istiyoruz. Sendikal
06:37olarak işimize dönmek istiyoruz. Biz kötü bir şey istemiyoruz,
06:41adalet istiyoruz. Evet muşamba çadırlarda yatıyoruz yani.
06:46Hakkımızı istiyoruz. Eee ve eee yeni yılda sağlık, huzur,
06:50mutluluk istiyoruz. Ve bebeklerin eee kadınların
06:54ölmediği, öldürülmediği bir yılı istiyoruz. Işçilerin
06:57hakkını aldığı bir yıl, emekçinin, emeklilerin hakkını
07:01aldığı bir yıl istiyoruz. Adaletin olduğu bir yıl
07:05istiyoruz artık. Adalet zaten yok. Bunları her şey istiyoruz
07:09yani ülkemizde. Her şeyden beklentimiz var. Büyüklerin
07:12bunları duymasını istiyoruz. Adaletin sadece zenginlere
07:15değil ve bizlere de tüm halka aynı şekilde olmasını
07:19istiyoruz. Iki bin yirmi dört yılını emekliler yılı dediler
07:23ama emekliler sürünüyor. Şimdi de emeklilere güzellik
07:27diyorlar. Hiçbir güzellik yok. Işçiye hiçbir güzellik yok.
07:31Sadece zenginlere bu ülke yani. Öyle bir hayat istemiyoruz
07:35yani. Biz burada hakkımızı almadan da vazgeçmeyeceğiz.
07:39Direneceğiz yani. Sonuna kadar direneceğiz yani. Yani hasta
07:43olan evde şu anda evde olan çok kişi var. Ben de üç gün
07:47yattım. Dördüncü günü buraya geldim. Şu anda öksürüyorum
07:49yani. Arkadaşlarım buradayken içim rahat etmiyor evde. Ya
07:53tabii insan ister kendi evinde sıcak livasında olsun yani
07:56çocuklarla beraber geçirsin ama ne yazık ki gel gör yani biz
08:00bu haldeyiz işte. Bizi görmüyorlar, duymuyorlar. Ya da
08:03görüyorlar, duymazdan geliyorlar yani. Artık yani
08:05diyorum kalksınlar da görsünler yani bu milletin ne durumda
08:09olduğunu görsünler yani. Bu kadınlar niye bu yerde yatıyor
08:12yani? Artık bir kalksınlar sıcak yerlerinden de bu milletin ne
08:16durumda olduğunu görsünler artık istiyorum. Ben mesela
08:19kiradayım. Asgari ücret yüksek bir miktarda beklerken yirmi iki
08:23bin lira oldu. Yirmi iki bin lira. Ben nasıl geçineceğim?
08:25Yedi kişi nasıl geçinecek kirada oturan bir insan? Kaç
08:29çocuğum var? Beş tane çocuğum var benim. Eşin nasıl çalışıyor
08:31ha? Eşim inşaat işçisi. Çalışıyor da şu anda yağmur
08:34çamur oldum. O da evde duracak. Çalışan yok yani. E oğlum
08:38askere gidecek. Öğrencim var. Yani artık yani görsünler
08:44sadece seçimlerde değil yani. Şu anda bu milleti bir görsün ne
08:47durumda. Biz işimizi geri istiyoruz yani. Kimseden
08:51dilenmiyoruz, kimseden sadaka istemiyoruz. Ben alın terimin
08:54hakkını istiyorum yani. Sindika için bizi işten attı.
08:58Sindikayı vermeyecekse neden anayasa okuyormuş? Bir ikide
09:01girmişim yani. Girmesem tabii bir köle olarak çalışmaya
09:04devam edecektim. Sadece asgari ücret onun bir kısmını
09:08kesiyordu bizde. Vergi olarak işte devlet kesiyor sizden diye
09:11öyle öyle yani boyun eğecekti. Yine aynı işe devam edecekti.
09:14Olan bize olacaktı yani. Biz çok perişan olduk. Beton
09:19üstlerinde yatıyoruz her gece. Evimizi unuttuk. Eşimiz
09:23çocuklarımız var bizim evde. Ben kaç tane hastalık geçirdim.
09:27Ama bu betonun üzerinde yatıyorum. Peki birisinin
09:30ölmesi mi gerekiyor? Bunu sonuçlanması için. Bir can mı
09:35vermemiz gerekiyor? Iktidarın duyması için daha ne yapmamız
09:38gerekiyor bizim? Sadece bizim suçumuz hakkımızı aramak.
09:43Iktidardakiler o masaya oturanlar çalışma bakanımızdan
09:46çok rica ediyorum. Sayın çalışma bakanımızdan bizim
09:50durumumuzu gözünün önüne getirerek karar versinler. Çok
09:55şey söylenecek var. Söylenecek çok şey var ama söylemek
09:59istemiyorum daha.

Önerilen