• evvelsi gün
Sosyal Medya Hesaplarımız...

Facebook : https://www.facebook.com/AkitTVOfficial
Twitter : https://twitter.com/akittv
Instagram : https://www.instagram.com/akittv
Google+ : https://plus.google.com/+akittv
Web Site : http://www.akittv.com.tr

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:30Önce arkadaş sonra babaydı.
00:56Basın cephesinde ümmetin siperi,
01:02mümin yüreklerin nefesi,
01:05Hak edene de hak ettiği yazıyı yazıyordu.
01:08İman öfkesinin hakiki tercümanıydı.
01:12Müslümana karşı müşfik, zalime karşı şedid Hasan Karakaya.
01:27Canımın yarısı.
01:29Tamamen ayrı bir kişilik evde.
01:32O kadar mülayim, o kadar iyi.
01:35Nasıl diyeyim ben yani evde tamamen yazılarıyla zıt bir insan.
01:42Babamı seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez.
01:44Hasan abiyle 22 yıl beraber çalıştık.
01:47O beraber çalışma da öyle sadece 8 saatlik bir mesai çalışması vesaire de değildi.
01:53Takriben 16-17 saatlere bali olan uzun süreli ve haftanın cumartesi pazar gününe de dahil olmak üzere yapılan bir çalışmaydı.
02:04O süre içerisinde benim gördüğüm Hasan abinin kimseden bir korkusu yoktu Allah'tan başka.
02:11Ben mesleği hiç ilk defa haber yazmaya yeni başlamama rağmen bize çok şey öğretti.
02:17Şöyle öğretti mesela bir habere bir vakit duruşu, İslamcı bir duruş.
02:22Cesur duruş nasıl sağlanır?
02:24Cesur habercilik nasıl yapılır?
02:27Bunu öğretmeye çalıştı bize.
02:2912 yıl boyunca birlikte bir fiil çalıştık.
02:32Öğlene doğru gelirdi akşam gece gazete bitmeden de gitmezdi.
02:36Yani 12'ye 1'e kadar hatta çoğu zaman Hasan Karakaya burada kalırdı.
02:41Evi, ailesi, işi her şeyi Hasan Karakaya'nın gazetesiydi.
02:46Müslümanların sesi olmaya çalışırdı.
02:49Ona iki kelime yetmez.
02:51Bir kere çok iyi bir insandı.
02:54Çok iyi bir eşti.
02:56Çok iyi bir babaydı.
02:58Yani daha fazlasına da gerek yok zaten yetiyordu.
03:03Mutluluk dağıtan bir insandı.
03:05Bir cesaret timsali davasının Yılmaz Savunucusu'ydu.
03:10Hasan abi iri yarı bir adam değildi.
03:16Ama bütün vücudu sanki kalpti.
03:19Uzak vadilere sığınan kır çiçekleri gibi ahiret kapısına iltica edip aramızdan ayrıldı.
03:27O giderken hayatın yanağından sicim gibi gözyaşları süzüldü adeta.
03:35Sevindiğiniz zaman paylaşacağınız ilk insan eşiniz oluyordu.
03:39Üzüldüğünüz zaman paylaşacağınız ilk insan eşiniz oluyordu.
03:44Gönül bahçesinin şakayıklarından Karakaya, ifrat ve tefrit oklarının hep hedefindeydi.
03:54Yılmaz Savaşçı,
03:58Yılmaz Savaşçı
04:03Yılmaz Savaşçı,
04:04dava iri Hasan Karakaya,
04:0631 Aralık, 2015'te kutsal topraklarda Hakk'a yürüdü.
04:12Uğurlar olsun inananların yazarı,
04:17mekanın cennette olsun..
04:23Çok, çok beyefendiydi. Bu kadar beyefendi bir insan gerçekten takdire şayan yani.
04:29Hasan abiyle 1979 yılında tanıştık. Beraber çalışmaya başladık ve 37 yıl çalıştık.
04:37Hasan abi disiplinli, özverili, sevecen bir insandı.
04:44Çalıştığı insanların hiçbirisini kırdığı vaki değildir.
04:49Direkt bizim bölüme gelirdi. Çırak gel bir bakayım derdi. En az iki günde bir böyle bir şeyi vardı.
04:56Çırak gel bir bakayım. Önemli bir mesele olduğunda çırak gel bir bakayım derdi.
05:00O zaman anlardım ki ha evet yani Türkiye'ye ilişkin ciddi bir şey var.
05:04Hasan abi ya bunun araştırmasını yap, bilgisini bana getir ya da bana bir tüyo verecek.
05:09Sadece biz Karakaya'ya ben enforme etmiyordum. Aynı zamanda o da bana bir hususta tüyo veriyordu.
05:151953 yılının bir sonbaharında Manisa'nın Salihli ilçesinde hayata gözlerini açtı Hasan Karakaya.
05:24Çiftçi, mütedeyyin bir ailenin evladıydı. İmam Hatip'e gitmek istemiş ancak olmamıştı.
05:35İleride adından sıkça söz ettirecek olan Hasan Karakaya henüz öğrencilik yıllarında edebi metinlerle işe başlıyor.
05:43Azmi ile herkesi kendine hayran bırakıyordu.
05:53Çok istediği iletişim fakültesini kazanıyor, yazmaya o dönemde merak salıyordu.
06:00Gazetelere edebi yazılar yazıyordu öğrencilik yıllarında.
06:05Fikirleri ile Barış gazetesinde dikkatleri üzerine çekiyordu.
06:10Barış'tan sonra yazı işleri müdür yardımcısı olarak Yeni Gün gazetesine geçiyor, ardından Başkent gazetesiyle yoluna devam ediyordu.
06:20Henüz 22 yaşındayken burada yazı işleri müdürü oluyor, genç yaşta büyük bir başarıya imza atıyordu.
06:40Mart 1977'de görücü usulüyle tanıştığı halk eğitim öğretmeni Aysel Hanım'la.
06:47Hasan Bey ile tamamen tesadüf, ben Karabük'te oturuyordum, Karabük doğumluyum zaten.
06:53İstanbul'da babamın amcasının kızı Sabahat ablam vardı, ona hep gezmeye geliyordum.
07:00Orada ablamın bir gün arkadaşı demiş ki işte böyle böyle bir genç var, buna birini bulalım.
07:06O da demiş ki Sabahat Hanım'ın yeğeni var, tam da ona göre tarif etmişler tabii.
07:12Öylelikle bizi bir yemeğe çıkardılar, ne evet dedik ne hayır dedik.
07:18Birlikte ablama döndük, nasıl oldu ben de bilmiyorum.
07:2316 Mayıs 1977'de de hayatlarını birleştirme kararı aldılar.
07:30Mart'ta tanıştık, nişanlandık, 16 Mayıs'ta evlendik iki ayda.
07:36İki ayda karar verdik, evlendik.
07:39İki yıllık Başkent Gazetesi macerasından sonra Milli Gazete'ye yolu düşüyor.
07:44Tam sekiz yılda burada kalem oynatıyordu.
07:51Hasan'la biz 1974 yılında Milli Gazete'de tanıştık.
07:56Askerden gelmişti, iş arıyordu, o vesileyle gazeteye gelmişti.
08:02Orada tanıştık ve Milli Gazete'ye başladı.
08:06Ben ayrıldım Milli Gazete'den askerlik dolayısıyla.
08:101976'da Ankara'ya gittim, Hasan gazeteydi.
08:151979'da tekrar Genel Yayın Yönetmeni olarak Milli Gazete'ye geldiğimde Hasan oradaydı.
08:22Milli Gazete de çalışmaya başladığı dönemde.
08:251984 Mayıs ayında ben de Milli Gazete'ye başladığımda Hasan Karakaya orada yazı işleri müdürüydü.
08:34Ben de istihbarat şefi olarak başladım ve bir süre beraber çalıştık.
08:39Çok uzun bir süre değildi bu ama eninde sonunda aynı katta aşağı yukarı birbirine yakın yerlerde
08:47hemen her gün 8-10 saat civarında birbirinizi sürekli görerek arada şakalaşarak geçen bir çalışma dönemiydi.
08:55Daha Hasan Karakaya rahmetli izne ayrıldı.
08:57İzne ayrıldığında ben yerine vekalet ettim ve daha sonra bir daha geri dönmeyeceği anlaşıldı.
09:05Çünkü Türkiye Gazetesi'ne başlamıştı.
09:089 yıl Türkiye Gazetesi'nde çalışıyor, gündemi yönlendirmeyi başarıyordu.
09:131988 yılında Cuma Dergisi ile devam eden basın hayatını o dönem adı Beklenen Vakit olan gazeteyle devam ettiriyordu.
09:27Sonra biz Cuma Dergisi'ni çıkardık.
09:31Cuma Dergisi'ni çıkardığımız vakit onda basında ne oldu bitti diye başlıklı bir yazı istedik.
09:42Dedi ki geçtiğimiz hafta basında ne dolu oldu.
09:46Bir de iki sayfalık da Türkiye'de ne oldu ne bitti diyerekten bir yazı istedik kendisinden.
09:54Cuma Dergisi'nde öyle başladık.
09:56Allah razı olsun o yazıları gönderdi.
09:59Gazete çıkınca, Beklenen Vakit çıkınca dedim ki Hasan Bey yaz.
10:05Dedi ki abi Enver Öner'e ben izin almadan yapamam, ayıp, yakışık almaz.
10:12Enver Öner izin verirse gazeteye gelebilirim.
10:15Vermezse gelmem dedi.
10:17Ben bunu çok önemsiyorum.
10:19İş ahlakı çok önemli bir şeydir.
10:21Bana dedi ki abi gelir misin beraber gidelim.
10:26Olur dedim beraber gidelim.
10:28Enver Öner tamam dedi.
10:30Eğer Hasan tamam diyorsa bizim için bir problem yok.
10:36Cesaret Denizi'nin gür dalgası Hasan Karakaya 16 Eylül 1994'teki Ayna Ayna Söyle Bana başlıklı köşe yazısıyla akit okuyucusuyla buluşuyor ve yazıları sürekli hale geliyor.
10:51O yazıda duygularını okuyucusuna şu sözlerle açıyordu.
10:57Daha vakitin yayın hayatına atıldığı ilk günlerde sizlerle böyle bir köşede kucaklaşmak, bize ulaşanları sizlere aktarmak niyetindeydik.
11:07Ancak geride bıraktığımız 368 gün boyunca o kadar yoğun, o kadar hızlı bir tempo içindeydik ki bırakın yazı yazmayı başımızı kaşıyacak birine bile muhtaçtık.
11:18Elhamdülillah nispeten rahatladık.
11:19Hele gazetemizin sahibi ve genel yayın yönetmenimiz, ondan da önce ağabeyimiz Mustafa Karasanoğlu'nun seni biraz rahatlatalım, 18 saatlik çalışma süreni 16 saate indirelim de al artık şu kalemi eline uyarıları sıklaşınca zaten elimizden düşmeyen kaleme daha bir sıkı sarıldık.
11:38Ve işte karşınızdayız. Bundan böyle sadece haftada bir gün değil, Allah izin verdiği sürece her gün birlikte olacağız.
11:45Bundan böyle bu köşenin tiryakisi olacağınız için şimdiden teşekkürler.
11:50Aman aynaya küs olmayın, daima aynaya bakın. Çünkü aynada kendinizi göreceksiniz.
11:581995 yılına gelindiğinde Akit gazetesinde zirve noktaya ulaştı.
12:04Yıldızı alınmış gecelerin karanlığında iman öfkesinin tercümanlığını yapan vazgeçilmez bir başat olmuştu artık.
12:15Mesela bilgisayar olmamasına rağmen kendi yazılarında elde yazardı ve çok uzun yazardı yazılarını, günlük yazardı ve hiç erinmezdi.
12:23Bütün gazeteyi de elinden geçirirdi. Ekstradan, benim gibi böyle daha mesleğe yeni başlamış birinin haberini tutardı, yeniden kalemiyle editörlüğünü yapardı.
12:36Ve demokrasinin rafa kalktığı, Müslümanlara akıl almaz zulümlerin yapıldığı o karanlık dönem.
12:431997'den 2002'ye dek devam eden karanlık yıllar.
12:53İzlediğiniz için teşekkür ederim.
13:23Bütün öğrencilerin arasında onu rahatsız edecek, rencide edecek biçimde değerlendirmek acaba daha mı iyi olurdu?
13:37Onun için bir özel görüşme odası ayırdık ki öğrencilerimiz hiç yanında kimse olmadan, başı açık öğrenciler olmadan, rencide olmadan, rahatsız olmadan rahatlıkla konuşabilsin.
13:54Üniversitelerde mütedeyyin genç kızların üzerine kabus gibi çöken kurucu, radikal, kemalist ideoloji.
14:11Her alanda dindarlara açılan topyekun savaş.
14:1528 Şubat'ta Hakit gazetesi müthiş bir imtihan verdi ve Allah'ın izniyle bu imtihandan çıktı.
14:27Kalemi artık matkap gibi kullanıp ümmetin vicdanını kendi vicdanına taşıyıp haykırma zamanı gelmişti.
14:34Bırakın yazmayı nefes almanın zor olduğu o zifiri karanlık istibdat döneminde cuntacılara her şeye rağmen kalemiyle baş kaldırdı.
14:53Bir insan bir şeyi göze alırsa o işi yapabiliyor.
14:58Hasan hapse girmekten korkmuyordu.
15:02Yazacağım ben bunu diyordu.
15:04Yanlış yazıyorsam düzelteyim.
15:06Ama doğru yazıyorsam beni hapisle korkutamazlar diyordu.
15:13Hasan Karakaya'nın bu yürekli tavrından rahatsız olanlar onu hukuki yönden susturmak için harekete geçtiler.
15:24Kasım Genç Yılmaz adında bir mafya mensubu ortaya bir iddia attı.
15:33Hasan Karakaya ve Hasan Maden Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'i öldürmek için kendisine 2,5 milyon lira para teklif ettiler.
15:50Hasan Karakaya ve Hasan Maden temde gözaltına alınıp teme götürüldü.
15:57Oradan Ankara'ya götürüldü.
15:59Ve bunun intikamını almanın yollarını aradılar.
16:014 Kasım 1999'da Emin Çeloşan bir yazı yazdı.
16:06Emin Çeloşan o zaman Hürriyet'te yazıyordu.
16:10Dedi ki Kasım Genç Yılmaz isimli bir mahkum avukatı vasıtasıyla bize ulaştı.
16:18Akit gazetesinde Hasan isimli bir şahıs bana haber gönderdi.
16:27Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Yekta Güngör Özden'i öldürmemiz üzerine bir anlaşma istediler.
16:34Biz Yekta Güngör Özden'i öldüreceğiz. Onlar da 2 milyon dolar para vereceklerdi bize.
16:40Avukatı vasıtasıyla diye bir yazı yazdı Emin Çeloşan.
16:45Bunun üzerine polis geldi Akit gazetesinde Hasan kim, soyadı kim belli değil.
16:55Hasan abi ve beni götürdüler.
16:58Mahkemeye çıktık.
17:00Hemen Nuh Mete Yüksel diye bir DGM savcısı vardı o zaman meşhur birisiydi.
17:07O hemen atladı mevzunun üzerine dava açtı.
17:107 kişi dizdiler bir mahkeme salonuna.
17:15Bizi de araya koydular.
17:18Kasım Genç Yılmaz yanında 1-2 adam tanımadığımız ve Nuh Mete Yüksel geldiler.
17:24Bizim tam karşı cephemizden bize bakıyorlar ve bir şeyler konuşuyorlar aralarında.
17:28Tabi biz onları duymuyoruz.
17:32Ama işin ilginç bir tarafı var.
17:35Biz onlara bakıyoruz onlar bize bakıyorlar.
17:38Bizim sağ tarafımız farklı onların sağ tarafı farklı.
17:42Karşılıklı baktığımız için.
17:45Nuh Mete Yüksel Hasan abiye hangisi sana bu teklifi getiren diye sorduğu zaman bizim solumuzdaki ikinci şahsı gösterdi.
17:58Kasım Genç Yılmaz.
18:00Halbuki Hasan abi sağımızdaki ikinci şahıstı.
18:03Bizim sağımızla kendi sağlarını karıştırdılar.
18:07Ve enteresan bir şekilde başka bir adam polisi Hasan Karakaya budur diye teşhis etmiş oldu.
18:15Nuh Mete telaşlandı hemen emin misin diye sordu.
18:22Ama eminim cevabını verdi Kasım Genç Yılmaz.
18:27Teşhis edememiş oldu.
18:29Allah da böyle bir yardımıyla bize lütfetti.
18:3428 Şubat'ta Hasan abi hiçbir tehditten hiçbir şekilde kendisini etkilemiyordu.
18:40Ve yine bildiği şekilde en sert şekilde yazılarını kaleme alıyordu.
18:46O dönemde savrulan gazeteciler oldu, yazarlar oldu, siyasiler oldu.
18:52İstifa ettirilen Doğru Yol Partisi'nden özellikle milletvekilleri oldu.
18:57Ama Hasan abi en sert şekilde yazılarını yazar.
19:01Ben de hukukçu yönüm olduğu için, avukatlığını da yaptığım için kendisi bazen gösterirdi yazılarını.
19:08Derdi bir bakıver, tamam sertliğine karışma, sertliği benim sorumluluğumda.
19:14Ama herhangi bir sıkıntı olacak, gazeteye sıkıntı verecek bir şey olmasın diye bazen gösterirdi.
19:21Birçok kişi o dönemde savrulduğu halde yazılarında hiçbir şekilde taviz vermeden
19:28güçlü şekilde asker olsun, siyasi olsun, kim olursa olsun hatta kendi meslektaşları olsun
19:35doğru bildiğini yazmaktan hiç çekilmedi.
19:48Ve tarihe geçecek o yazının kayda geçirilmesine neden olan utanç dolu o hadise.
19:55Yıl 1999, Türkiye 7.4'lük Gölcük depreminin yaralarını sarmakla meşgul.
20:03İktidarsa dindarlarla savaşta.
20:13Bab-ı Ali Yokuşu isimli programda gazete haberlerini okuyan Fatih Altaylı,
20:18Hürriyet gazetesinin manşetini okuyor.
20:21Gözüne manşetteki başörtülü üniversite öğrencisi takılıyor ve ardından şu akıl almaz sözleri sarf ediyor.
20:51Askerlerin, kimi askerlerin lazırosu, kimi subayların gereksiz çıkışı etmeyecektim.
20:57Fakat bunları görünce bu çıkışlar gereksiz falan değil.
20:59Bu aşağılık köpek sürüsüne az bile bu çıkışlar.
21:02Bunlara daha ötesini çıkışlar yapmak lazım.
21:04Vallahi az bunlar. Bunlara balans ayarı lazım.
21:07Bunlara takacaksınız ve ne o, rop balans makinesine döndüre döndüre balans ayarı yapacaksınız.
21:21Hürriyet gazetesinin manşetini okuyor.
21:24Bu iğrenç ötesi rezalete birinin Altaylı'nın anladığı dilden cevap vermesi gerekiyordu.
21:52Cesaretin kıtlık yılları 28 Şubat cehenneminde Müslümanlara birinin katık olması artık şarttı.
22:01Firavunlar tufanı 28 Şubat'ta Hasan Karakaya bir kez daha sahne alıyordu.
22:09Köpeklerin havlaması bulutlara zarar vermez düsturu ile hareket ediyor.
22:1410 Ekim 1999'da Fatih Altaylı'ya cevaben efsane ötesi bir yazı kaleme alıyordu.
22:31Bugün yazmak gelmiyor içimden.
22:33Sövmek istiyorum.
22:34Öncelikle böyle bir yazıyı kaleme almış olmaktan dolayı hepinizden özellikle de hanımlardan özür diliyorum.
22:41Bugün seviye beklemeyin benden.
22:43Çünkü çukurların seviyesine inmek ve kulaklarına bağırmak istiyorum.
22:47Ahlak, edep, medeniyet, hoşgörü de beklemeyin.
22:51Zira kendimde değilim bugün.
22:53Son derece öfkeli, kızgın ve kendimi kaybetmiş durumdayım.
22:56Vücut kimyam bozuk.
22:58Ağzıma geleni kağıda döküyorum.
23:00Kusura bakmayın.
23:01Özür diliyorum hepinizden.
23:03Bilmiyorum da bir insandan mümkün değil.
23:05Böyle bir yaratık çıkamaz.
23:07Bir kadın böyle bir enik doğramaz.
23:10Aklım hafzalama almıyor.
23:12Hiçbir ana baba böylesine bir pislik, böylesine bir mikrop üretemez.
23:16Hele hele 9 ay boyunca taşıyamaz bünyesinde.
23:20O halde nereden çıktı bu mahluk?
23:22İnsan desen insana benzemiyor.
23:24Hayvan desen tüm mahlukata hakaret olur.
23:27Kendi dışkısını yiyen domuz bile temiz kalır bu necasetin yanında.
23:31İyi de kim bu alçak?
23:32Nereden çıktı bu şerefsiz?
23:36Tarihe geçen bu hokkalı yazının devamında
23:39Altaylı'yı anasından doğduğuna pişman eden ifadeler yer alıyordu.
23:46Hasan abi o yazıyla ilgili olarak bana
23:49Ya Ali Bey şuna bir bakıver.
23:52Ben yazdım ama gazeteye de bir zarar gelmesin diye bir uyarı da bulunmuştu bana.
23:59O dönemde de durumu müdürdüm.
24:01Ve orada ben yazıya baktığım zaman
24:05Gerçekten tabii öncesine bakmak lazım.
24:08Yazıdan önce ne oldu?
24:10Fatih Altaylı ne dedi de Hasan Karaka'ya böyle bir yazı kaleme aldı.
24:15Dindar bir gazetede, dini hassasiyetleri olan bir gazetede
24:19Böyle bir yazı kaleme alınabilir mi diye düşünebilirsiniz.
24:24Ama yapılan hakareti dikkate aldığınız zaman
24:27Yapılan hakarete karşı toplumun sessizliğini düşündüğünüz zaman
24:32Az bile cevap vermiş diyebilirsiniz.
24:35Ben de o tarihte belki bir iki kelime de Hasan abiye
24:40Ya abi şu kelimeyi şöyle yapabilir miyiz diye söylemiş olabilirim.
24:44Öyle bir şey hatırlıyorum.
24:46Ama genel bağlamında ne ceza verilecekse verilsin.
24:51Biz gazete olarak da bunu üstlenelim.
24:54Siz de eğer buna onay veriyorsanız ki yazmışsınız
24:58Bana göstermek üzere yazmışsınız ama
25:01Ben bundan bir ceza çıkacağı kanaatindeyim.
25:04Bir tazminat çıkacağı kanaatindeyim.
25:07Ama üstlenebileceğimiz, göğüsleyebileceğimiz bir ceza
25:11Bizim için bir onur vesilesi olabilecek bir ceza olacaktır bu.
25:15Çünkü bu tartışmayı başlatan biz değiliz.
25:19Biz durup dururken kimsenin hiçbir şekilde namusuna
25:24Veyahut da herhangi bir şekilde dürüstlüğüne, gazeteciliğine laf ediyor değiliz.
25:30Bizim yaptığımız sadece savunma.
25:33Başörtülü bir öğrenciye yönelik olarak yapılan saldırıya karşı
25:37Gazetecinin yaptığı bir reflekstir.
25:40Bu çerçevede biz değerlendirdik olayı ve bu çerçevede
25:44Ben de kendisine katıldığımı söyledim.
25:47Az bile yazmışsınız Hasan abi dediğimi de hatırlıyorum.
25:51Bunları Hasan az bile yazdı.
25:54Ama kamuoyunda medya bunu olduğu gibi yansıtmadı.
26:00Fatih ne dedi de Hasan bu cevabı verdi?
26:03Bu kamuoyuna yansılmadı.
26:05Maalesef bizim camiadaki kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, gazeteciler de
26:11Bu konuda yeteri kadar sahip çıkıyor.
26:14Bazen şu söyleniyor
26:16Yahu bu üslup söylemeyelim.
26:18Bazen şöyle konuşalım, daha alttan alalım, daha ılımlı konuşalım.
26:22İnsanlar korkmasın, ürtmesin gibi bazen bu lafları duyarız.
26:25Ama bakın şunu söylüyorum.
26:27Bazen de anladıkları dilden konuşmak gerekiyor.
26:30İşte Hasan abi her zaman değil ama yeri geldiğinde anladıkları dilden konuşabilen bizim cesur kalemimizdi.
26:36Ve bir şey söyleyeyim.
26:37Bakın yan tarafta şu hemen 20 metre bile değil 10 metre ileride Üstad Mehmet Akif Ersoy'un kabri var.
26:44Biliyor musunuz?
26:45Mehmet Akif Ersoy'un şöyle bir ifadesi var.
26:47Der ki Mehmet Akif, budur cihanda en beğendiğim meslek, sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek.
26:55Sözün odun olsun, hakikat olsun tek.
26:58Bu sanki Hasan Karakaya'nın yazılarında, konuşmasında timsal olmuş, hayta kemiğe bürümüş haldir aslında.
27:06Mehmet Akif'in ve gariptir, güzel bir tevafuktur.
27:09Mehmet Akif'e de komşudur Hasan Karakaya.
27:12Hasan Bey dedim ben bunu okuyamıyorum dedim, bu nasıl yazı dedim.
27:16O da işte hak etmişti dedi, hak etti dedi yani o zaman.
27:19Büyük ses getiren köşeyle birlikte adeta kızılca kıyamet kopuyor, üzerine tartışmalar yapılıyordu.
27:33Savcılık hemen zaten soruşturma başlattı.
27:35Aynı zamanda Fatih Altaylı birden fazla dava açtı, tazminat davaları vs.
27:40Zaten biz bunları bekliyorduk.
27:42Gazeteciler basın konseyinden başlayın, hemen hemen bütün gazeteciler cemiyeti olsun,
27:47Hasan abiye karşı bir baskı uygulamak için hemen harekete geçtiler.
27:52İslami cephenin cephanesindeki mermileri tükenmeyen asker, Hasan Karakaya artık şer odaklarının tam hedefindeydi.
28:03Zaman zaman bunun riskini yaşadığımız oldu.
28:06Özellikle ben ortaokul ya da lise çağlarındayken Beylikdüzü'nde oturduğumuzda,
28:10arabamıza vurdular, işte bomba kombasından endişe ettiğimiz oldu, değişik şeyler, işte DGM yargılanmaları falan.
28:18Yorgun düşmüş yüreklere cesaret aşılayan nefer hakkında onlarca dava açıldı.
28:27Yazıları sebebiyle defalarca DGM'lere ağır cezalara gitti, yargılandı.
28:35Cennet ülkesine yürüyenleri yüreklendirecek sözleri söylemekten asla geri kalmayan Karakaya,
28:41birkaç küçük manevi davadan başka hiçbir mahkeme kaybetmedi.
28:4817-25 Aralık 2013 FETÖ yargı darbe girişimi döneminde safını belli etti.
28:56Emperyalizmin hedefindeki hükümetin tarafını seçti.
29:05O dönem paralel yapı ya da cemaat olarak adlandırılan FETÖ'cülere karşı amansız bir mücadele verdi.
29:13Tehdit edildi.
29:16Biz FETÖ'yle ilişkin kritik yapacağımız esnada telefonu çaldı.
29:21İşte şu an FETÖ firavisi, kapatılan zaman isimli FETÖ bülteninin, örgüt bülteninin,
29:31yurt dışındaki Amerika'da yaşayan firavi genel müdürü Ekrem Dumanlı aradı.
29:37Hasan Karakaya'ya kimin aradığını sorduğunda Ekrem Dumanlı olduğunu söyledi.
29:41Hasan abi seni ve o yanındakini er geç, evet bizi kastediyor,
29:49er geç bunun hesabını sana ve o yanındakine soracağız.
29:54Sen ve o birer deccalsınız.
29:56Ve er geç bunun bedelini ödeyeceksiniz dedi.
29:59İtibar suikastı yapıldı.
30:02Hedef gösterildi.
30:06Ona zarar gelmesinden her zaman çok korktum.
30:08Keza annem de benim için aynı şekilde.
30:11Dediğiniz gibi, bildiğiniz gibi çok sert yazıları var.
30:13Televizyon programlarında dan dan dan konuşuyor.
30:17O yüzden bazı program çıkışlarında bu sefer zarar verecekler buna diye çok uyuyamadığım geceler oldu.
30:23Çok erken sabahları işbaşı yaptığımda bile onu gece salonda uyurken bekleyip,
30:28işte eve sağ salim gelsin inşallah bir şey olmasın, başına bir şey gelmesin.
30:32Bundan dolayı bu kadar işi bu olmasına rağmen bu kadar sert olmasını işinde eleştirdiğim oldu.
30:40Ama bu tabii ki zamanla kabulleniyorsunuz ki bu onun görevi.
30:44Bu adam ideallere uğruna gidiyor.
30:46Bize sadece kabullenmek ve saygı duymak düştü bir yerden sonra.
30:50Bunlar da yetmedi.
30:51Cemaat olarak bilinen Fethullahçı teröristler tarafından ailesi üzerinden hedef alındı.
30:58Benim şahsıma, benim aileme, benim kızıma, benim oğluma, benim karıma yönelik saldırılar olunca artık duramaz oldum.
31:08Yine ifade ediyorum, cemaati kullanan bir çetenin organizasyonu var.
31:13Ama bunlar bu kadar alçaklar ki, bu kadar alçaklar, bu kadar seviyesler, bu kadar çukurlar,
31:18bu kadar kendime hakim olmak istiyorum çünkü son derece sinirliyim bu konuda.
31:25Erkekseniz, erkekseniz, kalleş değilseniz, erkekseniz benimle uğraşırsınız.
31:35O artık safını seçmişti.
31:38CIA destekli dini oluşum görünümlü istihbari bir yapıya karşı seçilmiş hükümetinin yanında durdu.
31:49Fotoğrafın büyüğünü gören Hasan Karakaya'nın o günlerde yapmış olduğu tespitler,
31:54bugünden bakıldığında ne kadar öngörülü, feraset sahibi olduğunu da gözler önüne seriyordu.
32:0217 Haziran 2015'te kaleme almış olduğu,
32:05''Abdullah Gül'ü fazla şişirmeyin, yoksa Abdüllatif Şener olur.''
32:10başlıklı köşe yazısıyla döneme damgasını vuruyordu.
32:15Abdüllatif Şener'i bir balon gibi şişirdiler, şişirdiler, sonunda patlattılar.
32:22Sorarım size, Aydın Doğan medyasının parlatmaya çalıştığı Abdüllatif Şener'in bugün esamesi okunuyor mu?
32:29Acı ama gerçek, silindi gitti.
32:31Şimdi aynı operasyonu maalesef Abdullah Gül üzerinden yürütmek istiyorlar.
32:36Haçlı-Siyonist İttifakı'yla iş birliği yapıp, 7 Haziran'da zayıflattıkları ama bir türlü düşüremedikleri AK Parti'yi,
32:43şimdi Abdullah Gül eliyle indirmek ve Tayyip Erdoğan'ın karizmasını çizip, onu halkın gözünden düşürmek istiyorlar.
32:50Abdullah Gül de maalesef bu oyuna alet oluyor.
32:53Bu tezgaha çanak tutuyor, dışarıda Haçlı-Siyonist İttifakı'na mensup ülkeler ve onların medyaları.
32:59İçeride ise muhalefet, paralel ihanet çetesi ve Aydın Doğan'ın medya organları uğraştığı halde bir türlü AK Parti'yi deviremediler.
33:07Haçlı-Siyonist İttifakı'na mensup ülkeler, baktılar ki AK Parti'yi dıştan dize getiremeyecekler, şimdi içten vurmaya çalışıyorlar.
33:15İngiliz ekolüne bağlı Abdullah Gül'ü, onun yanındaki Mason gazeteciler ve Marksist danışmanları kullanıyorlar.
33:24Aralık 2015
33:26Karakaya köşesinde davası uğruna kavgalarını devam ettiriyor.
33:3729 Aralık'ta bu kez yolsuzluk soruşturması, Ekrem İmamoğlu 4, Battal İlgezdi 1 başlıklı bir köşe yazısı kaleme alıp, son yazısı olduğunu bilmeden duygularını okuyucusuyla paylaşıyor.
33:57Hani adı Türk siyasi tarihine rezidans kraliçesi olarak geçen devrimci Gamze Akkuş İlgezdi vardı ya,
34:04hani onun kocası CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi vardı ya,
34:09işte bu Battal İlgezdi hakkında sadece bir soruşturma açılmışken,
34:13CHP'li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 4 ayrı soruşturma açılmış iyi mi?
34:19Müfettiş raporu üzerine açılan 4 ayrı soruşturmanın en çarpıcı olanları da Beykonakları ve İmamoğlu sitesiymiş.
34:26Ne ilginç değil mi? Bu iki inşaatı da İmamoğlu inşaatı yapmış.
34:30İş bu İmamoğlu inşaat, 9 dönüm yeşil alanı yani Gezi Parkı'nın yarısı kadar bir alanı işgal etmiş.
34:37Baybaşkanın halen ikamet ettiği Beykonakları sitesinin önünde 3000 m2 yeşil alan işgali devam ediyormuş.
34:44Hey gezi zekalılar, hey çevreci geçinenler, 5-6 ağaç için Türkiye'yi yangın yerine çeviren sizler, yeşil alan işgaline karşı niye suskunsunuz?
34:54Sizi gidi sahtekarlar sizi, sizi gidi ikiyüzlüler sizi.
34:58Görüyorsunuz ya, başkan CHP'li olunca tık yok.
35:03Aralık 2015'in son günleriydi.
35:07Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi Suudi Arabistan ziyaretine eşlik etti Hasan Karakaya.
35:15Yorgundu. Saatler süren çalışmaları ve kullandığı sigara onu fazlasıyla yıpratmıştı.
35:23Suudi Arabistan ziyaretinde bir fırsatını buldu, umre tavafının ardından Medine-i Münevvere'ye geçtiler.
35:31Hasan Karakaya burada da peygamber efendimizin kabrinin yanı başında ibadet ettikten sonra yanındakilerle birlikte
35:39karanlığa geçmişti.
35:41Arkadaşlardan birisi dedi ki otel yakın yani araba falan çağırmaya gerek yok, yürüyelim isterseniz.
35:46Yürümeye başladık. Hasan Karakaya rahmetliyle ben beraber yürüyorum.
35:50Derken bir ara diğerdekilerin yanına gittiler.
35:54Onların yanına gittiler.
35:56Onların yanına gittiler.
35:58Onların yanına gittiler.
36:00Onların yanına gittiler.
36:02Onların yanına gittiler.
36:04Onların yanına gittiler.
36:06Hasan Karakaya rahmetliyle ben beraber yürüyorum.
36:09Derken bir ara diğer ekip 7-8 kişiydi, bizden biraz koptular.
36:14Otele herhalde bir 500 metre falan mesafe kala, Hasan baktım biraz yorgunluk hissetmiş gibiydi.
36:22Dedim Hasan bir şey mi var? Yok dedi, yoruldum falan dedi.
36:25Dinlenelim biraz dedi, olur dedi.
36:27Yolun kenarına oturduk dinlerdi.
36:29Dedim ki bir problem var mı? Yok dedi bir problem var.
36:31Ağrısız mı? Yok dedi, rahat.
36:33Bende bir şey var, ilacın falan var mı? İlaç dedi, otelde.
36:36Dedim araba falan ayarlayalım. Yok gerek yok falan.
36:41Sonra yine de içime sinmedi.
36:43Baktım orada bekleyen taksiler vardı.
36:45Birini işaret ettim.
36:47Hasan Rahmetli'yi öne bindirdim ben.
36:50Yok falan desene, otur dedim şuraya.
36:53Otel yakındı yani herhalde bir 300-500 metre var ya da yok.
36:58Otele gittik.
36:59Taksici sağ olsun otelin kapısına kadar soktu arabayı neredeyse.
37:02Ben önce Rahmetli'yi indirdim.
37:04Yürüdük beraber.
37:06Nasıl? İyiyim dedim, bir şey yok dedi.
37:08Ama yüz ifadeleri pek de iyi değildi.
37:11Otelin girişinde bir kanepe var.
37:13Ben Hasan Rahmetli'yi oraya oturttum.
37:15Taksiye para ödeyeceğim.
37:17O arada da gözüm diğer arkadaşları ödüyor.
37:21Ruhundaki hicranın hıçkırıklarına boğulan yazar otelin girişinde bir kanepeye oturdu.
37:27Kalbi sıkıştı, fenalaştı.
37:32Hemen Cumhurbaşkanlığı sağlık ekipleri müdahale etti.
37:44Arkadaşlardan biri Sayın Cumhurbaşkanımızın heyetinden doktor beyi çağırdı.
37:49Hasan'a baktık biraz kaykılmıştı kanepede.
37:54Anladık durum peki.
37:55Bir hanım doktor geldi müdahale etti.
37:57Peşinden Sayın Cumhurbaşkanımızın heyetinden bir doktor geldi.
38:00İkisi başladılar ona müdahale etti.
38:02Yakasını açtılar, rahatlattılar.
38:04Kanepeyi uzattılar falan.
38:06Ama biraz sonra baktık ki durum ciddi.
38:09Çünkü yere aldılar ve kalp masajı yapmaya başladılar.
38:12O arada o şok aleti diyeceğimiz onu talep ettiler.
38:18Derken o geldi.
38:19Bu arada tabi ambulans çağırıldı.
38:21Acilen hastaneye kaldırıldı.
38:23Ama kurtarılamadı.
38:252015-31 Aralık'ı 2016-1 Ocağı bağlayan gece saat 00.30'da Hakk'a yürüdü.
38:37Acımız çok büyük.
38:38Yani paylaşıldıkça azalacak gibi değil.
38:42Hepimizin başı sağ olsun diyorum.
38:44Canım gitti, babam gitti.
38:46Söyleyebilecek başka hiçbir şeyim yok.
38:56İkisi başladılar ona müdahale etti.
39:00Vefatını akşam geç saatlerdi abim Mustafa Bey telefon etti.
39:062.30 gibiydi.
39:08Telefon çaldı.
39:09Mustafa abim telefondaydı.
39:11Ve o bana bilgiyi verdi.
39:14Kendisine de Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan arayarak bilgiyi vermiş.
39:18E tabi ben şok oldum.
39:21Evet, cesareti imaniyesinin bir mükafatı olarak Medine'de gözlerini hayata yummuştu Karakaya.
39:34Yakın tarihte kendisi bir anjiyo olmuştu.
39:38Kalple ilgili sıkıntısı vardı.
39:40Tek yanlışı diyeyim bir sigara alışkanlığı vardı.
39:46Çay ve sigara, çay ve sigara.
39:48Sürekli biz kendisine abi şu sigarayı bırak, bırak, bırak derdik.
39:53Ama işte olmuyor derdi.
39:55Ben sigarasız olduğum zaman maalesef yapamıyorum, yazamıyorum diye.
40:00Kendisini bir şekilde savunmaya alıyordu.
40:03Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan koruma müdürü Muhsin Köse'ye talimat veriyor.
40:08Ve Hasan Karakaya'nın eşi Aysel Hanım'ın telefon numarasını bulmasını istiyordu.
40:14Telefon numarası alındı.
40:16Aysel Hanım'a vefat haberi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi.
40:28Tayyip Erdoğan'dan, Cumhurbaşkanımızdan aldım.
40:31Gece bir buçuktu.
40:33İşte o gün kızımla bir koltukta Oğuz'u almıştım, bir koltukta ben.
40:38Telefon çaldı, hayırdır inşallah dedim.
40:41Gecenin bir buçuğunda, yine bu.
40:43Bir de son günler, son zamanlarda Tayyip Bey gizli numaradan arıyor.
40:49Önceden numaradan arardı.
40:51Sonra işte o da kendine göre bir düşüncesi olduğu için gizli numaradan açmakta çekindim önce.
40:57Tereddüt ettim, sonra açtım.
41:00İşte Tayyip Bey, yenge hanım dedi, hanımefendi dedi, Hasan'ı kaybettik dedi.
41:08Direkt, direkt.
41:10Çok uğraştık dedi, kurtaramadık dedi.
41:13Biz artık kızımla hop kalktık hop oturduk, yani şoklara girdik.
41:17Bir buçuk falandı gece, telefon çaldı.
41:22Öldü mü Hasan Bey dediğini hatırlıyorum annemin.
41:25Annem haber ver insanlara dedi.
41:27Telefonu elime aldım, bakıyorum ki ben neyi haber vereceğim, hani neyi haber vereceğim.
41:32Çok karkıştı dışarısı, kim nasıl gelecek.
41:36Abimi aradım.
41:38Uyuyordum, telefon çaldı.
41:40Daha doğrusu birkaç defa telefon çalmış.
41:42Hem annem hem kardeşim aramış.
41:44Kalbinin iyi durumda olmadığının farkındaydım.
41:46Bundan dolayı hani böyle bir haber beklentisi de vardı ama insan tabii ki de yakıştıramıyor.
41:51Öyle üst üste aramaları görünce dedim ki galiba babama bir şey oldu.
41:55Hemen annemi geri aradım.
41:57Annemi söyledi, oğlum babanı getiriyorlardı.
41:59İşte kendi evimden çıktım.
42:01Öyle bir hayal alemi içerisinde.
42:04İnanmıyorsunuz ki zaten yani önce.
42:06Vefatı son dakika olarak haber sitelerine düştü.
42:11Vefat haberi, kar yüzü görmemiş bir ateş yaktı yüreklerde.
42:17Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya'nın cenazesi,
42:24Cumhurbaşkanlığına ait TC Tur uçağıyla saat 18.15'te Medine'den İstanbul'a getiriliyordu.
42:37Kendisini acılı ailesi, Akit Medya Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu ve çalışma arkadaşları karşılıyordu.
42:47Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da uçakta bulunan cenazenin araca yüklenmesine kadar eşlik ediyordu.
43:01Dava arkadaşları Karakaya için son görevlerini yapıyor, cenazesini çalıştığı Akit Medya binası bahçesine getiriyordu.
43:10Hasan abi o sert yazılarını, o zulümler sebebiyle yazıyordu.
43:18Hapsızlıklar karşısında yazıyordu.
43:22Daha fazla bir şey söyleyemeyeceğim.
43:25Mesai arkadaşları, dostları, meslektaşları konuşmak için kürsüye geliyor.
43:30Ancak kelimeler boğazlara düğümleniyor, gözyaşları sel oluyordu.
43:36Tabut omuzlandı, Fatih Camii'ne götürüldü.
43:41Mahşeri bir kalabalık vardı.
43:50Kış günüydü, kar yağıyordu.
43:53İnsanlar paltolusunu yere sererlerip Fatih Camii tamamen doluydu.
43:58Allah rahmet eylesin.
44:00Ben cenazedeyken orada bir iki kişiyle sohbet edilirdi.
44:06Adam diyor ki ben Afyon'dan geldim.
44:09Biri diyor ki Sivas'tan geldim.
44:11Biri diyor ki Muş'tan geldim.
44:14Böyle Türkiye'nin değişik vilayetlerden gelen insan bile vardı.
44:18Bu Hasan'ın doğru yolda olduğunu gösteriyor.
44:21İstihbaratı'nın doğru yolda olduğunu gösteriyor.
44:24Burada Karakaya'nın oğlu Fatih Karakaya taziyeleri kabul ediyordu.
44:30Devletin zirvesi de cenazedeydi.
44:34Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu hazır bulundu törende.
44:44On binlerce okuruyla birlikte bakanlar, mülki, hükümetler,
44:51On binlerce okuruyla birlikte bakanlar, mülki, amir, emniyet müdürü, meslektaşları, dostları, vatandaşlar hepsi Hasan Karakaya için saf tutuyordu.
45:09Cenaze namazı kılındı.
45:11Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah.
45:15Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah.
45:18Karakaya'nın tabutuna Erdoğan ve Davutoğlu da omuz veriyordu.
45:25Bu sırada namaza katılanlardan tekbir sesleri yükseliyordu.
45:31Karakaya, istiklal şairi Mehmet Akifer soyunda kabrinin yakınındaki mezarlığa defnediliyordu.
45:38Euzübillahimineşşeytanirracim.
45:43Mezara toprak atanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da yer alıyordu.
45:48Cenazenin defnedilmesinin ardından Kur'an-ı Kerim okunuyor.
45:53Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bakara suresinden bir bölüm okuyordu.
45:57Elif Lam Mîn.
46:03Lâliken kitâbunâ raybe fîh.
46:09Hüvelin mutekînen mezîne yuhminûne bil gaybi ve yudîmûne s-salâte ve mimmâ razıqnâhum yursigûn.
46:24En son acı bir gerçek işte mezara konuşu. Allah razı olsun Tayyip Erdoğan.
46:30Benim ona son bakışım olmadı. Son bakışını hatırlamıyorum.
46:33Keşke gideceğini bilseydim de son defa sarılabilseydim ona.
46:38Akit Medya hem kardeşini, hem dostunu, hem arkadaşını 25 yıllık cesur kalemini kaybetmişti.
46:46O, temel yapının taşlarını döşeyen fikir işçilerindendi.
46:59Cenab-ı Hak ona bir şey ikramda bulmuş. Gazeteciydi bu.
47:04Yani doğuştan gazeteci.
47:07Ama bir ikinci şey daha var. Hasan'a Hasan yapan.
47:11Hasan tek başına Hasan olamazdı. Akit lazımdı onun için.
47:15Hani Akif'in bir sözü var ya, Süleymaniye için bir Sinan yetmez, bir de Süleyman lazım diye.
47:23Akit'in bu özgür, cesur yazılarını yazacak bir gazeteye ihtiyaç vardı.
47:31Çünkü Hasan yeni gazeteci değil. Yeni bekleyen vakitte geldi.
47:37O zamana kadar Hasan böyle temayüz etmemişti. Ettirilmemişti çünkü. Önü açık değildi.
47:44Akit'e geldikten sonra Hasan bu kadar bilinir oldu ve başarısı öyle arttı.
47:51Bu işler bir kollektif çalışma ile olur mu diyor.
47:56O, cebini değil cephesini düşünüyordu.
48:00Üçüncüsü de bu.
48:02O, cebini değil cephesini düşünüyordu.
48:07Ümmetin sesi, mümin yüreklerin nefesiydi.
48:12Kaypak yürekli, kem sözlü, iki yüzlü insanlara geçit vermeyen geçimli bir insandı.
48:20Yüreksizlerin karşısında kendi yüreğine inanmış bir mümin-i mert idi.
48:26Hak ve hakikat için yaşıyordu.
48:29Kaht-ül Rical devrinin Rical abidesiydi.