• dün
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Mustafa Armağan, 'Musul’u nasıl kaybetmiştik?

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Musul'u Nasıl Kaybetmiştik?
00:05Churchill, 1920 Aralıkında İngiltere'nin Fransa Büyükelçisi Lord Derby'e şöyle yazıyordu.
00:12Mustafa Kemal'i ve barış içinde bir Türkiye'yi Bolşeviklere karşı bir baryer olarak ve
00:18Orta Doğu ve Hindistan'daki işlerimizi tesviye etmekte kullanmak gerektiğini düşünüyorum.
00:22Öte yandan Harold Nicholson, İngilizlerin gayri resmi Türkiye barış politikasını
00:28yapılan bir tavuğu incecik bir kağıda sarmaya çalışmak,
00:31tring tuti apakiking heninti sıpapar, şeklinde ifade etmişti.
00:35Lozan'daki temsilci Curzon'a gelince, onun planı çok daha derin ve çok katlıydı.
00:41İngiltere Birinci Dünya Savaşı'nı kazanmıştı ama ekonomik olarak iflas etmiş bir süper güçtü
00:47ve Osmanlı'nın teslim olmasının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen bölgede bir barışı
00:52iflas edememişti. 15 Kasım 1922'de İngiltere'de yapılan seçimler Muhafazakar Parti'yi iş başına
01:00getirirken Başbakan Love'da Dışişleri Bakanlığı'na Curzon'u atayacaktı. Anlayacağınız İsmet Paşa ve
01:07heyeti Lozan'a gittiğinde İngilizlerin başlarını kaşıyacak halleri yoktu.
01:11Curzon'un 17 Kasım günü Lozan'a giderken not defterine düştüğü mutlaka halletmesi gereken
01:17bir mesele şuydu. 1- Boğazlardan geçişin serbest bırakılması. 2- Musul'u almak. 3- Ankara ile Moskova
01:29ittifakını dağıtmak. Üçünü de kazanırsa kahraman olacak ve İngilizlerin dünya kamuoyunda azalan
01:36itibarını iade edecekti. Musul sorunu Lozan'da 27 Kasım'da gündeme gelecekti, İsmet Paşa
01:43gelmesini talep etti. Bu meseleyi İngilizler ile Türkler ayrı olarak çözmeliydi. Kuzu kurtla
01:51çuvala giriyordu. Curzon'un gözleri parladı. Ve 7 Aralık'ta Paşa'nın odasında ilk görüşme.
01:58Türkler Musul vilayetinin tamamını talep etti, İngilizler karşı çıktı. Yazılı teklifler
02:06başlıklı gidip geldi. Bu sırada yılbaşı geçmiş, 23 Ocağa gelinmişti. Curzon, Boğazlar ve
02:15milletler cemiyetine girme konularında SSCB ile Türkiye'yi kafa kafaya tokuşturmuş ve aralarını
02:21açmayı başarmıştı. Geriye Musul'un koparılması kalmıştı. 11 Ocak 1923 günü Fransız birliklerinin
02:30Almanya'nın madenleri ile meşhur Ruh Havzasını işgal ettiği haberi konferans salonunda patlayacaktı.
02:36İngilizler Musul hariç istediklerinin hepsini garantiye almamışlar mıydı? İşin garibi,
02:43Daily Express gazetesi 2'de bir İngiliz halkının petrol için savaş istemediğini,
02:48Musul uğruna bir savaşın halk tarafından desteklenmeyeceğini yazıyordu. Gazeteye göre
02:54E. Musul bir tek İngiliz neferinin kemiğine değmezdi. Durum gerçekten böyle miydi bilmiyoruz
03:00ama Başbakan dahi Musul için bir savaş çıkmasını istemiyordu. Musul'un tahtere
03:06valide, Türklerin tarafına doğru kaymakta olduğunu herkes görüyordu. Musul'un barış
03:12yoluyla alınması için elden gelen yapılmalıydı. Çözüm bulundu, Türk tarafına bir teklif paketi
03:19sunulacak ve E ya kabul edin ya red e denilecekti. Kabul ederlerse ne ala, aksi halde savaşın tekrar
03:26yapılmasının sorumluluğu Türk tarafına ait olacaktı. Musul petrol demekti ve İngiltere
03:33daha Cihan Harbi başlamadan Bağdat ve Musul petrolleri imtiyazını almıştı bile. Üstelik
03:39şimdi ikisi de elindeydi. Bunu tek bir İngiliz'in burnu kanamadan yasal zemine kavuşturmak kalmıştı
03:44geriye. Jurzon bu işi başaracaktı. Nasıl mı? Aynen şöyle. 4 Şubat, İsmet mutsuz ve utanç
03:57görüyordu. Sandalyesinde hareket ediyor, alnını kaşıyor, mendiliyle dudaklarını siliyor, son derece
04:04mutsuz ve gergin görünüyordu. Jurzon ise koltuğunda istifini bozmadan oturuyordu. Onun hemen
04:12yanına oturup notlar almaya başladım. Bompart iyi konuşuyordu. Garuni ise acınacak haldeydi.
04:21Sonra Jurzon söze girdi. Konuşmasında her ton vardı. Tatlı sözler, umutsuzluk, tehdit,
04:29otorite. İsmet paşa, umarım farkındasınızdır. Mümkün olduğunu düşündüğümden çok daha fazla
04:36şeyden vazgeçti mi dedi. O ise yalandı. Mümkün olduğunu düşündüğünden çok daha fazlasını
04:42kazanmıştı ve yaşlı kurt bunun farkındaydı. Bütün bunları barış uğruna yaptım.
04:49Bompart'ın da dediği gibi barış sizin ellerinizde. Eğer önümüzdeki iki saat içerisinde barış ilan
04:56etmezsek, bir daha barış olmayacak. Savaş çıkacak İsmet paşa, savaş. Bekleyemeyiz.
05:05Size kendi yazdığınız mektubun son satırlarıyla bu şartları kabul etmeniz için yalvarıyorum,
05:10verdiğimiz imtiyazları kabul edin ve biliniz ki, Mario İstanbul aşamada duraklayıp tenli sonvari
05:16bir ses tonuyla son sözlerini fısıldadı. Artık sona geldik.
05:20Curzo'nun heyetinden biri günlüğünde, Curzo'nun manevrasını şöyle devam anlatıyor.
05:26İsmet ve Rıza Nur, bunun üzerine durumu görüşmek üzere kron odasına gittiler.
05:326.45'te İsmet geri döndü. Bütün şartlarımızı kabul ettiğini,
05:39ancak ekonomik maddeleri reddettiğini söyledi. Curzo'nun saatine baktığını gördüm.
05:46İsmet paşa, ülkenizi kurtarmak için yalnızca yarım saatiniz var dedi.
05:51İsmet bir kez daha mendiliyle dudaklarını sildi. Sandalyesinde kıpır kıpırdı.
05:58Parmak uçlarını ter kaplanmış alnına götürüp öylece durdu.
06:02Dene piyapas, yapamam, diye yorgunca iş geçirdi.
06:07Ve o yarım saat içinde konferans dağıldı. Curzo'nun treni hareket etti.
06:15Victoria istasyonunda bakanlarla kabine toplandı. İngiliz itibar ve güveni geri kazanılmış,
06:22musul meselesi ertelenmiş ve geriye büyük ölçüde, Fransız ve İtalyanları ilgilendiren
06:28ekonomik meseleler kalmıştı. İsmet paşa ise Lozan'da gazetecileri toplamış,
06:33ne kadar fedakarlık istedilerse yaptım, daha da yapmaya hazırım demiş,
06:38bir tek ekonomik esareti reddetmişti. Sanki musulu vermek ekonomik esaretin
06:44bir parçası değilmiş gibi.

Önerilen