İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Alper Şener, el, ayak, ağız hastalığının çocukluk çağı hastalıkları arasında sık görüldüğünü belirterek, bu hastalığın ciddi bir klinik tabloya yol açmadığını ve ebeveynlerin panik yapmamaları gerektiğini vurguladı. Hastalığın özellikle kreş çağındaki çocukları etkilediğini ve sekel bırakmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Alper Şener: "El, ayak, ağız hastalığı ciddi bir risk oluşturmaz"
İZMİR - Prof. Dr. Alper Şener, 'El, ayak, ağız' hastalığının daha çok kreş çağındaki çocuklarda görüldüğünü belirterek, bu hastalığın ciddi bir klinik tabloya yol açmadığını, sekel (doku bozukluğu) bırakmadığını, bu nedenle ebeveynlerin panik yapmamaları gerektiğini belirtti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 'el, ayak, ağız' hastalığının, özellikle kreş çağındaki çocuklarda yaygın olarak görülen bir hastalık olduğunu belirtti.
hbrlr1.com/ctctllwfkckckl
Prof. Dr. Alper Şener: "El, ayak, ağız hastalığı ciddi bir risk oluşturmaz"
İZMİR - Prof. Dr. Alper Şener, 'El, ayak, ağız' hastalığının daha çok kreş çağındaki çocuklarda görüldüğünü belirterek, bu hastalığın ciddi bir klinik tabloya yol açmadığını, sekel (doku bozukluğu) bırakmadığını, bu nedenle ebeveynlerin panik yapmamaları gerektiğini belirtti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 'el, ayak, ağız' hastalığının, özellikle kreş çağındaki çocuklarda yaygın olarak görülen bir hastalık olduğunu belirtti.
hbrlr1.com/ctctllwfkckckl
Category
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00El ayak ağız hastalığı aslında daha çok çocukluk çağında karşı karşıya kaldığımız
00:29Önce hafif üşüme, titreme, boğaz ağrısı, geniz akıntısı, yanma, batma,
00:35onun ardından da vücutta hastalığında tanıma içerisinde yer alan,
00:39elde ve ağızda başlayan, ağız çevresinde başlayan daha doğrusu,
00:43sonra ayaklara yayılan, döküntülerle karşı karşıya kaldığımız bir klinik tablo.
00:47Aslında çocukluk çağı hastalıkları içerisinde bizim daha hafif geçen,
00:52ağır klinik tabloya sebep olmayan hastalıklardan bir tanesi.
00:56Çocukluk çağında hemen hemen herkesin geçirdiği, erişkin, yaştan çok çok önce
01:00buna karşı bağışıklık sağlanmış olan ve uzun dönem bağışıklık sağlandığı zaman,
01:04uzun dönem bağışıklığın devam ettiği hastalıklardan birisi.
01:08Ama görsel anlamda özellikle kreş çağı çocuklarında karşı karşıya kalınca
01:13çoğu zaman ebeveynleri tedirgin ediyor.
01:15Çünkü ağız çevresinde oluşan döküntüler, ağız içinde olan hafif yanma, batma hissi
01:20ve ellerdeki ayaklarda da zamanla sıçramış olması
01:23daha ciddi bir klinik tabloyu taklit ettiği düşünülüyor.
01:26Ama aslında bu hiç ciddi bir klinik tablo değil.
01:29Çocukluk çağı hastalıkları içerisinde sık sık gördüğümüz,
01:32hemen hemen toplamın %80'i %90'ının geçirdiği,
01:35belli ağırlıklarla özellikle kreş çağı çocuklarında ilk baharda, sonbaharda
01:39belli ağırlıklarla dalgalanmalarına sebep olan,
01:41yani vaka kümelenmelerine sebep olan klinik tablolarından bir tanesi.
01:45Ebeveynlerin panik olmasına gerek yok.
01:47Çünkü bu ağırlık olarak ciddi oluşan döküntüler zamanla soyulmalara sebep olabiliyor.
01:52Kabuklanma olursa bunları yumuşak tutmak gerekiyor.
01:55Herhangi bir nemlendirici kremle ya da ılık suyla ve sabunlu suyla yıkamak gerekiyor.
02:01Vücutta yaygın olan döküntüleri de yakın takip etmek gerekiyor.
02:04Çünkü bazen el ayak ağız hastalığı, kızamık gibi hastalıklarla karıştırılabiliyor
02:09döküntü tipi olarak baktığımızda.
02:11Çünkü kızamık dediğimiz daha ağır bir klinik tablo.
02:13Bunu yakın takip etmek gerekiyor. Başka klinik tabloları sebep olabiliyor.
02:17El ayak ağız hastalığından sonrasında genelde bir orta kulak iltihabı,
02:20zatürre, işte beyin iltihabı gibi bir klinik tablo söz konusu değil ama
02:24kızamık dediğimiz klinik tabloda döküntüyle birlikte başlayan klinik tablonun ardından
02:28orta kulak iltihabı, beyin iltihabı, zatürre gibi, böbrek iltihabı gibi
02:32farklı klinik tablolarla karşı karşıya kalmamız söz konusu.
02:35Çocukluk çağında, özellikle kriz çağında dikkat edilmesi gerekiyor.
02:39Tipik olarak ateşin düşmesiyle birlikte döküntüler ortaya çıkıyor.
02:44Ateşi yüksek olan hastalarda verdiğimiz bazen antibiyotikler, bazen ağrı kesiciler,
02:49bazen ilaç eripsiyonu, ilaç döküntüsü zannediliyor.
02:52Bilinmiyor ama aslında ilaç döküntüsüyle hiçbir alakası yok bunun.
02:55Dolayısıyla ebeveynler panik olmasın.
02:58Çocukluk çağında, özellikle kriz çağında 6-7 yaş içerisinde
03:01hemen hemen herkesin %90'ını geçirdiği klinik tablolarından bir tanesi.
03:05Çoğunlukla bulaş yakın temasla döküntüsü olsun ya da olmasın.
03:08Çünkü döküntü ortaya çıktıktan sonra klinik tablo tamamen kayboluyor.
03:11Döküntü olmayan çocuklardan birbirine bulaşıyor ağırlıklı olarak.
03:14Özellikle kriz çağında oyuncakların ortak kullanımıyla,
03:17yani ortak oyuncak kullanımıyla karşı karşıya kaldığımız bir tablo.
03:20Ortak yemek, kaşık, çatal, bıçak, aynı ortamda yemek yemekle,
03:24damlacık enfeksiyonla da çok sık sıçrayan klinik tablolarından bir tanesi.
03:28Döküntüsü varsa, yüksek ateşi varsa bu çocukların krizde ayrılması,
03:32yani kohortlanması, diğer çocukların ayrı bir alanda bakımının yapılması aslında ideali.
03:37Daha da idealine bakacak olursanız ateşi olan, burun akıntısı olan çocuklarınızı,
03:42diğer çocukları korumak gayesiyle aslında kreşe gitmemesi ama
03:45çalışan ebeveynler için tabi bu oldukça zor.
03:47Her halükarda ateşi de olsa vesaire de olsa ateş düşürücü vererek
03:51çocuklarımızı hepimiz kreşe gönderiyoruz.
03:54Eğer döküntüsü varsa, burun akıntısı, burun tıkanıklığı varsa
03:57bunlar da ortak oyuncak kullanımına engel olmak ve uzak tutmak gerekiyor birbirinden.
04:02Bir sekel bırakan bir şey değil, bir araz bırakmıyor çocuklukça hastalıklar içerisinde.
04:07Erişkin yaş grubunda bağışıklığı baskılanmış dahi olsa,
04:10burun nakli dahi olmuş olsa diyebilirsiniz ağır bağışıklık yetmez o hasta grubunda.
04:14Ağır klinik tabloyası yapılma ihtimali çok çok düşük.
04:17Erişkin hasta popülasyonu için ciddi bir şey söz konusu değil ama çocukluk çağında
04:21aralıklarla dalgalanmalar söz konusu bu hastalıklar içerisinde.
04:24Bir kümelenme var ama bir salgın başladı diyebileceğimiz boyutta değil.
04:30Dolayısıyla çünkü belli bölgelerde kümelenmelerle karşı karşıyayız,
04:33gördüğümüz olgularla baktığımızda.
04:35Takip etmek gerekiyor.
04:37Çünkü bir yerde başladıktan sonra çok hızlı bir şekilde bulaşıcılığı yükseldiği için,
04:41çocuklarda hepsi sıkı fıkı iç içe olduğu için, yani kreşte olmasa parkta bile iç içe oynadıkları için çocuklar
04:46beraberinde çok rahatlıkla bulaşır ve bulaş zincirinin hızlı yayılması mümkün.
04:50O bölgelerde dikkat etmek gerekiyor ama salgın diyebileceğimiz,
04:54özellikle önlem gerekecek bir klinik tabloyu söz konusu değil.
04:57Zaten el ayak ağız hastalığı aralıklarla mevsimsel olarak yıldan yıla farklı bir şekilde
05:03belli kümelenmeler yapabilir, mini salgınlar yapabilir.
05:06Covid döneminde hatırlayacak olursanız, Covid-19 döneminde herkes evlere kapandıktan sonra,
05:10okullar ilk açıldığı dönemde böyle bir tablo karşı karşıya kalmıştık,
05:14yaygın vakalarla karşı karşıya kalmıştık.
05:16Tıpkı onun gibi düşünmek lazım bunu.
05:18Dolayısıyla yer yer kümelenmeden olur, panik yapmaya gerek yok.
05:22Sık gördüğümüz, çocuklukça hastalıklar içerisinde aslında geçirmesini istediğimiz hastalıklardan bir tanesi çocukların.
05:27Dolayısıyla bizim açımızdan yakın dönem ya da uzun dönem takip edilebilen bir hastalık değil.
05:32Bir tek ebeveynler görsel anlamda birazcık panik oluyorlar döküntüler nedeniyle.
05:37Döküntülerde kabukları da olabildiğince ılık suyla nemli tutup soyulmasını sağlamak gerekiyor.
05:44Onun dışında panik yapacak bir şey yok bu hastalarda.
05:55Çocukluk çağında bizim açımızdan yakın takip edildikleri hastalıklardan birisi değil.
05:59Erişkin çağın 18 yaşına gelinceye kadar ki zaten toplam %80-90'ı geçiriyor.
06:03Görsel anlamda bir panik havasına sebep olabiliyor.
06:06Ağız çevresinde ve ellerde ve ayakları yayılan yer yer kurtlanan, yer yer kabuklanan döküntülerde.