• 3 gün önce
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Büyümeye gelelim, sadece tek bir yer büyüyor kim onlar; sizinkiler, yandaşlar, beşli çeteler, yeraltını, yer üstünü verdiğiniz çeteler. Dünya'daki gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeyiz. Yoksulun yoksulluğu bundan. En zengin yüzde 1'lik kesim yüzde 40'ı alıyor. Biz o yüzde 40 için bütçe yapıyoruz burada. Bundan utanmayacaksanız neden utancaksınız" dedi.


(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Büyümeye gelelim, sadece tek bir yer büyüyor kim onlar; sizinkiler, yandaşlar, beşli çeteler, yeraltını, yer üstünü verdiğiniz çeteler. Dünya'daki gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeyiz. Yoksulun yoksulluğu bundan. En zengin yüzde 1'lik kesim yüzde 40'ı alıyor. Biz o yüzde 40 için bütçe yapıyoruz burada. Bundan utanmayacaksanız neden utancaksınız" dedi.

hbrlr1.com/ctctaaiykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sayın Başkan, siyasi partilerin sayın genel başkanları, çok
00:07değerli milletvekilleri, genel kurulu saygıyla
00:10selamlıyorum. Sayın Bakan'ı yedinci keredir dinliyoruz. Asıl
00:17söylemesi gereken hiçbir şeyi söylemiyor. Sorularımıza cevap
00:21vermiyor. Adeta rakamları çarpıtma ustası. Sayın Bakan
00:27alınmasın ama vaktim yettiğince bunları anlatmaya çalışacağım.
00:32On dakikada ne kadar olursa. Değerli arkadaşlar ben bu
00:36bütçeye bir tıp doktoru olarak tıbbi bir yaklaşımda bulunmak
00:42istiyorum. Izninizle. Bakın biz bir hasta geldiği zaman önüne
00:46önümüze vital bulgulara bakarız. Ne bunlar? Ateş,
00:50nabız, tansiyon, varsa başka bulguların ilk ona bakarız.
00:53Peki bir bir bütçeye, bir ekonomiye bakarken ne yapmamız
00:58lazım? Ilk bakacağımız ne? Faiz, enflasyon, pahalılık,
01:04çare açık, ihracat, bunlara bakmamız lazım. Ama bunlar
01:10dışında her şeyi anlatıyor Sayın Bakan. Alınmayın ama
01:13maalesef rakamları çarpıttınız. Bakın hastayı götürdünüz
01:18çocuğunuzu acil servise. Yanıyor ateşler içerisinde.
01:22Ateşli var ya çocuğun. Ne yapmak lazım? Ateş niye var
01:26diye bakmak lazım. Cumhurbaşkanı var ya diploması
01:30olup olmadığı çok belli değil. O tartışmaya girmeyelim. Ama
01:34doktor olmadığı kesin. Doktor olmadığı kesin. Diyor ki ben
01:40bu çocuğu tedavi ederim. Nasıl edersin? Ateşini düşürelim,
01:44hallolsun. Yahu bu ateş niye var? Bu çocuğun ateşi niye
01:49çıkıyor? Çünkü bir enfeksiyon var. Neresinde bulacaksın?
01:55İdrar yollarında mı? Akciğerinde mi? Kulağında mı
01:59bulacaksın? Yok. Ateş düşürücü veririm, gözlerim. Ne demek bu?
02:03Faiz, sebep, enflasyon sonuç. Düşür faizi, ekonomiyi düzelt.
02:08Işte buydu sizin. Üç yıl önce diyorsunuz ya yirmi iki defa
02:12getirdik. Üç yıl önce getirmişti ve burada yüzde on
02:17dokuzluk faizi yüzde dokuza indirdiler diye alkışladılar
02:21burada. Haberiniz var mı? Ve bugün de yüzde elliyi
02:24alkışlıyorsunuz. Yüzde elliyi. Ne yaparlarsa alkışlıyorsunuz.
02:27Ne yaptığınızın farkında mısınız? Çocuğunuzu
02:30götürdünüz, ateşi var. Doktor sadece ateş düşürücü yaptı
02:34yolladı. Ne yaparsınız? Bu nasıl doktor demez misiniz
02:38arkadaşlar? Bu nasıl ekonomi yönetimi? Niye demiyorsunuz?
02:41Bakın. Bakın gerçek rakam burada arkadaşlar. Gerçek rakam
02:46burada. Öyle uzun konuşmaya gerek yok. Bakın. Önce önce
02:51faize bakın. Dünyanın Venezuela'dan sonra faiz veren
02:56en yüksük öndeki ülkesiyiz. Venezuela yüzde elli faiz
03:00veriyoruz, yüzde elli. Avrupa'daki en çok faiz veren
03:05ülkeyiz. Ne demek bu biliyor musunuz? Fakir, fukaradan
03:08kestiğiniz vergileri para babalarına veriyorsunuz demek.
03:11Bu kadar basit. Hiç öyle ekonomist olmaya gerek yok.
03:15Günde beş nokta dört milyar lira bu bütçede bir nokta dokuz
03:20yüz elli milyar lira faize vereceksiniz. Siz faizcisiniz
03:24faizci. O yüzden bu rakamı konuşmak lazım. Peki enflasyon
03:30nasıl? Enflasyon yüzde on dokuzdan aldığınız
03:33dezenflasyondu ya. Ne yapmışsınız? Bakın dünyada dört
03:38ülke, Arjantin, Suriye, Güney Sudan, Filistin, Zimbabwe'den
03:41sonra en büyük enflasyon bizde. Bundan utanmak lazım ya. Bunu
03:46söyleyemeyince gel burada saatlerce binlerce rakam anlat.
03:50Onlara da geleceğiz. Onlara da geleceğiz. Avrupa'daki en
03:53yüksek enflasyon. Işte bu arkadaşlar. Bizim gerçeğimiz
03:56bu. Sokaklardaki yangın bu. Mutfaklardaki yangın bu işte.
04:00Bunu konuşmak lazım. Bu yüzden sokaklara çıkamıyorsunuz. Değerli
04:05arkadaşlar devam edelim. Devam edelim. Devam edelim. Şimdi
04:12şimdi büyüme sayın bakan kalkınmacı ya. Kalkınmacı olduğu
04:18için büyümeden bahsetti. Rakamları yine çarpıttı. Bakın
04:22büyüme öyle bir şeydir ki çok büyüyen bir şey daha zor büyür.
04:27O yüzden Avrupa'yla kıyaslarsanız sanki iyiymişsiniz
04:31gibi görünebilir. Ya bu şunun gibi doktor mantığıyla bir
04:35çocuk çocukken geldi büyüdü. Çocuğum büyüdü mü diye
04:40soruyorsunuz doktora. Doktor diyor ki maşallah otuz kilo.
04:44İnanır mısınız? Inanmazsınız. Niye? Çünkü bakın doktorlar
04:47şunu yapar. Biz percentile bakarız. Yani onun gibi o
04:51coğrafyadaki aynı cinsiyetteki aynı yaştaki çocuğun kilosuna
04:55yaklaşmış diye bakarız. Öyle bakacaksınız. Öyle baktığınız
04:59zaman bakın büyüme. Çin, Etiyopya, Tacikistan, Kamboçya,
05:03Özbekistan, Hindistan, Bangladeş, Türkmenistan ve
05:06Elmenistan'ın gerisindeyiz gerisinde. Uyutuyor sizi bu
05:10bakan. Biz buradayız arkadaşlar. Büyümemiz burada.
05:13Şimdi şimdi bakın şuraya. Bakın Türkiye'nin büyümesini hesap
05:20ettiği cumhuriyetin ilk dönemini katmıyor beyefendi. Niye?
05:23Çünkü rakamlar yükseliyor. O yüzden bakın bürokratlarınız
05:29sizi dinliyor. Anlıyorlardır ne demek istediğimi. Sizin
05:33iktidarınızdaki büyüme yüzde beş nokta dört. Türkiye
05:37Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden beri büyümesi beş nokta
05:40üç. Öyle olağanüstü bir büyüme yaptık demeniz tam bir palavra.
05:45Geçin onları. Ha. Cumhuriyet dönemi büyümeyi ilk on beş yılı
05:50çıkartırsınız olabilir. Ama sizin o ilk on beş yılla var ya
05:54mücadeleniz hiç bitmedi. Mustafa Kemal'i devrimlerini
05:59dışlama gayretiniz hiç bitmedi arkadaşlar. Onun gölgesinden
06:03dahi korkuyorsunuz. Devam edelim. Şimdi şu ver ver
06:09yetkiyi gör yetkiyi vardı ya arkadaşlar iki bin on yedi. Iki
06:12bin on yediden sonra büyümemiz yüzde üç, yüzde üç. Duyun
06:16bunu. Ve eğer şu ekspansiyon genişleme yani dünyada büyük bir
06:22para bolluğu kovid sonrasında olmasaydı Türkiye'nin büyümesi
06:26yüzdekilerdeydi. Siz evet bu da EKG gibi. Sayın Bakan yüzde on
06:32biri niye çıkartmıyorsunuz? Cumhuriyet'in ilk dönemini
06:35çıkarıyorsunuz da. Devam edelim değerli arkadaşlar. Devam
06:38edelim. Şimdi enflasyonu nasıl düşürüyor? Geçiş dönemine
06:42gelmişiz en kötüsü geride kalmış. Geçiş dönemi dediğini
06:45söyleyeyim. Bas etkisini beklediler. Bas etkisi çünkü
06:49bu. Yani TÜİK'le zaten rakamlar makyajlı. Bas etkisi gelince de
06:54yüzde seksenden yüzde kırk yediye düşmüş gibi oluyor. Bu
06:57kadar basit arkadaşlar. Ben size söyleyeyim. En kötüsü
07:01geride kaldı yalanına inanmayın. En iyisi geride
07:04kaldı. Bu milleti maalesef karakış bekliyor. Peki nedir
07:09dezenflasyon? Türkiye'deki enflasyon talep kaynaklı değil.
07:14O yüzden emeklinin asgari ücretinin cebindekini alarak
07:20onun boğazını sıkarak onu markete, çarşıya, pazara
07:24gidemez yaparak bu enflasyonu düşüremediniz, düşüremeyeceksiniz.
07:29Bunu siz de biliyorsunuz. Ama ama zengin ettiklerinize ama
07:33peşkeş çektiklerinize ama iki trilyon hakim faiz ödediklerimizin
07:39üstüne gidemeyeceğiniz için her defasında yoksulun üstüne
07:42gidiyorsunuz. Işte siz busunuz. Büyümeye gelelim. Bakın gelir
07:47dağılımı konuşamadı ben konuşayım. Sorduk konuşamaz
07:50çünkü. Gelir dağılımı. Işte bu. Gelir dağılımı ne? Şudur
07:55arkadaşlar, yine bir hasta üzerinden gidelim. Bütün kan
07:58bir organa gidiyor. O organ büyüyor da büyüyor. Siz benliğin
08:02parmağı, siz dineli, o desin kolu bacağı. Bir bacak büyüyor
08:05mesela. Kim onlar? Peşkeş çektikleriniz. Sizinkiler,
08:09yandaşlar, beşli çeteler. Yer altını, yer üstünü verdiğiniz
08:13çeteler. Bakın cini kat sayısına bakıyorsunuz.
08:17Dünyadaki gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeyiz. Ya
08:21bundan utanmaz mı insan? Bundan utanmaz mı? Yoksulun yoksulluğu
08:25bundan arkadaşlar. Bakın en zengin en zengin yüzde yirmi,
08:30yüzde altı nokta bir alıyor. En fakir yüzde yirmi, yüzde kırk
08:34sekiz nokta yediyi alıyor. Ve en zengin yüzde bir kimse
08:38onlar. Siz çok iyi biliyorsunuz. O üç milyarlık
08:42istisnaları direkt boca ettiğiniz insanlar garantiler
08:45verdikleriniz var ya. Onlar yüzde bir, yüzde kırkı alıyor
08:49arkadaşlar ya. Biz o yüzde kırk için bütçe yapıyoruz burada.
08:53Bundan utanmayacaksak neden utanacağız? Beyefendi konuşuyor,
08:57deprem konuşmamışız. Siz yokken biz çok konuştuk depremi. Sizin
09:02ev artırı işleri verdiğiniz ortalamanız yüzde on sekiz.
09:05Sizin rakamınız yüzde on sekiz. Ilk bir yılda herkesi evine
09:08sokacaktınız ya. Ikinci yıl oldu. Yüzde on sekiz verdiniz.
09:13Murat Kurum geldi burada. Kurum kurum kurundu. Ama niye yüzde
09:17on sekiz verdiğinin hesabını veremedi arkadaşlar. Bakın
09:21çocuğunuz hala hasta. Çocuğunuz hala hasta. Yatıyor. Geldi.
09:26Acele damar yol açmak lazım değil mi? Damar yol açacaksınız.
09:31Serumunu takacaksınız. Hemen acil ilaç vereceksiniz. Bir
09:34doktor veya bir hemşire geldi. On sekiz kez denedi. Damar yoluna
09:39giremedi. Ya bu nasıl hemşire? Bu nasıl doktor demez misiniz
09:43arkadaşlar? Ya burada gram öz eleştiri yapmadınız gram. Bir
09:49gram utanmadınız. Bir gram önünüze bakmadınız. Aile Bakanı
09:53dedi ki ben Selçuk'taki o çadır görünümündeki barakadaki
09:57çocukların evine on sekiz