İzmir Ticaret Borsası(İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Gelecek yıl için yapılan tahminler de esenliğe çıkmamız için zorlu sürecin devam edeceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle; enflasyonla mücadeleye kamunun da ikna edici bir tasarruf inisiyatifiyle katkı vermesi, para politikasıyla doğru yönde atılmış adımların yapısal reformlarla desteklenmesi ve kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılması çok önemli" dedi.
(İZMİR)-
İzmir Ticaret Borsası(İTB) Meclisi aralık ayı olağan toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde İZQ İnovasyon Merkezi'nde yapıldı.
Tarımsal, ekonomik ve güncel gelişmelerin ele alındığı toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, temmuz ayından bu yana uygulanan ekonomik programın olumlu sonuçlar verdiği ancak enflasyonun hala yüksek olduğunu belirtti. Kestelli, "2024'ü geride bırakmak üzereyiz.
hbrlr1.com/ctcbwcbykckckl
(İZMİR)-
İzmir Ticaret Borsası(İTB) Meclisi aralık ayı olağan toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde İZQ İnovasyon Merkezi'nde yapıldı.
Tarımsal, ekonomik ve güncel gelişmelerin ele alındığı toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, temmuz ayından bu yana uygulanan ekonomik programın olumlu sonuçlar verdiği ancak enflasyonun hala yüksek olduğunu belirtti. Kestelli, "2024'ü geride bırakmak üzereyiz.
hbrlr1.com/ctcbwcbykckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Iki bin yirmi dördü geride bırakmak üzereyiz. Ekonomide
00:04yıllar süren bir makro istikrarsızlık döneminin
00:07ardından geçen yıl girdiğimiz rasyoneleşme yolunda epey
00:11mesafe kat ettik gibi görünüyor. Temmuz'dan bu yana
00:16ekonomik program olumlu sonuçlar veriyor. Para politika
00:20sayesinde enflasyon düşme eğiliminde ekonomimizin
00:23tansiyonu olan cari açı hızla daralıyor. Yıllık cari açığın
00:27on milyar doların altıymış olması enflasyon ve kur
00:30açısından umut verici. Cari açık daralırken döviz rezervleri
00:35artıyor. Kredi notumuz ve ülke risk primlerimizdeki iyileşme
00:38belirgenleşti ama her şey güllük gülistanlık değil
00:42tabii ki. Enflasyon hala çok yüksek. Sürülebilir büyüme için
00:47elzem olan doğrudan sermaye yatırımları hala çok düşük.
00:51Total verimlilik artışını sağlayamıyoruz. Dezenflasyon
00:56sürecinin hane halkı üzerindeki etkisi dayanılmaz
00:59güç boyuta ulaştı. Gelecek yıl için yapılan tahminler de
01:04esenliğe çıkmamız için zorlu sürecin devam edeceğini ortaya
01:07koyuyor. Bu nedenle enflasyonla mücadeleye kamunun da ikna
01:13edici bir tasarruf inisiyatifiyle katkı vermesi para
01:18politikasıyla doğru yönde atılmış adımların yapısal
01:21reformlarla desteklenmesi ve kayıt dışı ekonominin
01:26ortadan kaldırılması çok önemli. Son dönemde tarım ve
01:30sanayi üretimindeki büyümenin ülkedeki toplam büyümenin
01:33altında seyretmesi üretim kaslarımızın zayıfladığına
01:36işaret ediyor. Ekonomi yönetiminin üretim kaslarımızın
01:40güçlü tutmak için acilen önlem alması gerekiyor. Çünkü
01:44Türkiye'nin dijital ve yeşil dönüşüm yolculuğunda üretim
01:48gücünü arttırmaya çok ihtiyacı var. Ve son olarak hiç
01:52unutmayalım ki ülkemizin küresel sistemdeki siyasi ve
01:56ekonomik gücünü demokrasimizin niteliği ve hukuk devletinin
02:00sağlamlığı belirleyecektir. Bu konuda da önemli adımların
02:04atılmasını bekliyoruz. Kıymetli dostlar iki bin yirmi dört yılı
02:09tarımsal ürünler dış ticaretinde bir önceki yıla
02:12göre hem İzmir özelinde hem de ülke genelinde olumlu
02:15gelişmeler yaşandığını söylemek mümkün. Yılın ilk on ayında
02:19ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde altı
02:22artarak yirmi altı virgül dokuz milyar dolara yükselirken
02:26ithalatımız ise yüzde on iki azalarak on dokuz virgül sekiz
02:30milyar dolara geriledi. İzmir'de ise aynı dönemde
02:35ihracatımız yüzde yedi artarak üç nokta altı milyar dolar
02:39olurken ithalatımız yüzde bir artış ile iki virgül iki milyar
02:44dolara çıktı. Şehir olarak ülkemiz tarımsal ürünler
02:47ihracatından aldığımız pay yüzde on üç buçuk ile son üç
02:51yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Kıymetli dostlar
02:55son olarak benim için hem ülkemizin huzuru ve aydınlık
02:58ııı yarınları için çok önemli bulduğum bir konuya değinmek
03:02istiyorum. Ne yazık ki kadına yönelik şiddet hız kesmeden
03:06devam ediyor. Bireysel olarak benim kurum olarak borsamızın
03:10büyük önem verdiği bu konuda neredeyse tüm holdinglerin, tüm
03:14sivil toplum kuruluşların, bürokrasinin ve siyasetin
03:18gösterdiği çaba yetersiz kalıyor maalesef. Sadece
03:22basında çıkan haberlerden ulaşılan sayıya göre bu yılın
03:26ilk on bir ayında dört yüz kırk dört yüz on bir kadın
03:29erkekler tarafından öldürüldü. Iki yüz yedi kadının ölümü ise
03:34erkekler tarafından öldürüldükleri düşünülmekle
03:37birlikte yeterli kanata ulaşılamadığı için şüpheli
03:40olarak kayda geçti. Bu her gün iki kadının öldürüldüğü
03:45anlamına geliyor. Ülke olarak bu vahşete bir son vermeye
03:49mecburuz. Öncelikle bugüne kadar yapılanların yetersiz
03:54kaldığını kabul etmek durumundayız. Ve yeni adımlar
03:57atmalıyız. Kadına yönelik şiddet alanında farkındalık
04:01yaratmak gelecek nesillere eğitmek amacıyla bu konunun
04:05eğitimin ilk ayağından itibaren müfredata yer almasını
04:09sağlamalıyız. Ceza indirim, iyi hal indirim, genel af gibi
04:13uygulamalardan uzak durmalıyız. Kırsal bölgelerde
04:18muhtarlardan imamlara halka ulaşanı her kim varsa önce
04:22onları bilişlendirmeli. Onlar vasıtasıyla daha geniş
04:26kitlelere konuyla ilgili mesajları iletmeliyiz. Bu top
04:31yekün bir mücadele. Her bireyi bu mücadelenin parçası
04:36yapmadan bu vahşete dur diyemeyiz. Sözlerime son
04:40verirken kadınların öldürülmediği bir iki bin yirmi
04:43beş diliyorum. Iki bin yirmi dört yılında Türkiye ekonomisi
04:47çeşitli makro ekonomik göstergeler ve önemli
04:51gelişmeler kaydedildi. Uluslararası para fonu
04:54deneylerine göre bir nokta üç trilyon doları aşan ümidi
04:58gelelimizle dünyanın on yedinci büyük ekonomisi konulundayız. Bu
05:04önemli bir başarı. Ancak ekonomik büyüklük maalesef tek
05:09başına eş zamanlı olarak refah anlamına gelmiyor. Ülkemize
05:15toplumsal refah durumu sosyoekonomik göstergelere
05:18bağlı olarak karışık bir görünüm sergiliyor. Dünyanın en
05:23büyük ekonomileri arasında yer alsak da gelir dağılımındaki
05:27adaletsizlik, yüksek enflasyon ve işsizlik gibi sorunlar
05:31fatura sayılı kişinin refah seviyesinin düşmesinin en
05:36önemli sebeplerinden. Özellikle orta ve dar, dar
05:41gelirli gruplar artan yaşam maliyetleri karşısında maalesef
05:46ekonomik zorluklar yaşamaya devam ediyor. Makro ekonomik
05:51problemler, dışa bağımlı, yakın coğrafyalarımızdaki
05:55ıskarsızlık gibi çeşitli faktörler bu sorunların başca
05:59nedenleri arasında. Hala enerji, teknoloji ve sanayi
06:05girdilerinde dışa bağımlıyız. Cari açık ve dış borç sorunumuz
06:10devam ediyor. Yer harcatımızda düşük katma değerli ürünler bu
06:15konuda atılan tüm adımlara rağmen halen büyük yer
06:19tutuyor. Kısacası iki bin yirmi dört tablolarımız pek
06:23iç açıcı değil. Biliyorsunuz çok yakında iki bin yirmi beş
06:26yılı asgari ücret miktarları belirlenecek. Ülkemizde otuz üç
06:31milyona yakın istihdam bulunmaktadır. Ve ne yazık ki
06:34çalışanların yarısına yakını en düşük yasal ücret olan asgari
06:38ücret üzerinden maaş almaktadır. Ve yine dikkatimizi
06:42çekmek isterim ki asgari ücretlilerin dağılımında küçük
06:46ve orta ölçekli işletmelerin çoğunluğu olduğu hizmet ve
06:50tarım, inşaat sektörleri öne çıkmaktadır. Ücret maliyetinin
06:56işverene yükü arttıkça işten çıkarmalar, küçülmeye gitme,
07:01fiyat artışı, kayıt dışı çalışmak veya çalıştırma gibi
07:05bir takım yeni sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle ücret
07:11artışları hem işvereni hem de çalışanların uzun mağdeleri
07:16yaparını göz önünde bulunduran bir gergin yapılmalı.
07:21Çalışanı da işvereni de koruyan dendiğin muhakkak
07:24yakalanmalıyız. Yine gelmişken bir sürü sıkıntılar içinde
07:28boğuşan hayvancılık sektöründen de bahsetmek
07:31istiyorum. Bir Ocak itibariyle çiğ süt tavsiye fiyatı on yedi
07:36nokta on beş TL olacak. Yaklaşık yüzde on yedi bir
07:40artış gerçekleşti. Ancak açıkladığım tarımsal girdi
07:46fiyat endeksine baktığımızda son güncel verilere göre tarımda
07:50kullanılan girdilerin yıllık ortalama maliyeti artışı yüzde
07:54otuz iki. Süt fiyatlarındaki güncelleme her ne kadar
07:59sevindirici olsa da aslında on yedi nokta on beş TL üretim
08:03maliyetine tekabül ediyor. Hayvancılık et ve süt
08:09üretimiyle bir bütündür. Sık törf hamileliğe, hanımın
08:12olmadığı yerde dana olmaz. Yani süt arzındaki istikrar olmadığı
08:17sürece et arzındaki acıyı kapatmamız mümkün değil. Öncelikle
08:22tüm tarım ürünlerinde gerçek bir gerçekçi fiyatlar olmadan
08:26fırla güvencesinden bahsedemeyiz.
08:43Hesapları İnceleme Komisyonu'nun kararı da iki bin
08:47yirmi beş yılı bütçe kitapçı içerisinde MEDİS üyelerine
08:51göndermemiştir. Topluluğu kabul ediyorum. Söz isteyenlerimiz
08:56var mıdır? Onlarını görüyorum. Iki bin yirmi beş yılı gelir
09:01gider bütçeleri, yemekçileri, ekibi teşkil eden gider
09:06çeteleri ve gelir tarifeleri, kadro çeteleri, bütçe talimatı
09:11ile tüm ürünlerimize sunuyorum. Kabul edenler? Etmeyenler? O
09:17kabul edilmiştir. Iki bin yirmi beş yılının içerisinde
09:21borsamıza hayırlı olmasını temenni ederim.