Yeni Akit Gazetesi Yazarı Yaşar Değirmenci, 'Kalabalıklar içinde yalnızlıktan kurtulalım!
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Kalabalıklar İçinde Yalnızlıktan Kurtulalım Yaşar Değirmenci
00:08İnsan duyarlılık ve duruşu ile değerlidir. Duyarlılığını kaybeden, duruşunu bozan insan
00:16eşreften esvele savrulur. İşte insanoğlunun en acı hüsranı, duyarsızlık, umursamazlık.
00:24Aynı zamanda insanın kendisine verdiği en büyük zarar, umursamazlık.
00:29Boşverme, neme lazımcılık emantı insanımızı sıradanlaştırıyor.
00:35Olumsuzluklar karşısında iyi bir şey olmaz anlayışının da insanı nasıl değersizleştirdiğini
00:41görmekteyiz. Zulmü umursamayan Müslümanlar, zamanla zalimler tarafından yönetilir hale
00:48Arzular öne çıkınca, bireysel çıkarlar konuşunca, ilkeler, ölçüler, değerler, doğrular, kutsallar devre dışı kalıyor.
00:54Arzu ve isteklerin, heva heveslerin hakimiyeti başlayınca hassasiyetler köreliyor.
00:59Konfor, kariyer, kapitale bağlı konforlar, kutsallar, değerler, doğrular, kutsallar devre dışı kalıyor.
01:06Arzu ve isteklerin, heva heveslerin hakimiyeti başlayınca hassasiyetler köreliyor.
01:14Konfor, kariyer, kapitale bağlı kompleks ve kaprisler kulluk ve kardeşliği tehdit ediyor.
01:20Müslümanların dertleriyle dertlenmeyenler kişisel ikbal peşindeler.
01:25İnsanların acı ve ıstıraplarını umursamayanların, insanlık sefaletine şahitlik ediyoruz.
01:32Zulme uğrayanların çığlığını duymazdan gelen, merhamet damarları tıkalı, yüreği nasırlaşmış,
01:39çağını umursamayan insanı yeryüzünün en büyük dramı.
01:43Gazze'de yaşananlar karşısında kahredici suskunluk ve umursamazlık, merhamet ve insaniyet testinde sınıfta kaldığımızı gösteriyor.
01:52Yaşanan insanlık trajedisi karşısında susan herkes suç ortağıdır.
01:57Mesafelerin kısaldığı, iletişimin kolaylaştığı bir zamanda hiç olmayacak kadar bir yalnızlığa sürüklendi insan.
02:05Kalabalıklar içinde yalnızlık.
02:08Mahalle, cemaat, aile bireyin sığınağıydı.
02:12Samimiyet, insanlığın adresiydi.
02:16Modern zihniyet insanı insandan uzaklaştırıp eşyaya esir kılıyor.
02:21Eceli belirleyenin Allah olduğunu, rızkı, şifayı verenin Allah olduğunu, eve huzur, kazancıda bereket verenin,
02:29onu bütün bela ve musibetlerden koruyacak olanın da Allah olduğunu unutan, kendini müstahane gören, para, güç ve imkanlarıyla her şeye sahip olabileceğini zanneden Müslüman,
02:39dünyevileşme hastalığından icilen kurtulmalıdır.
02:43Ahlakımızdan, adaletimizden, kardeşliğimizden, merhametimizden ve değerlerimizden her türlü tavizi verdiğimiz ama itibarımızdan zerrece taviz vermediğimiz bir Müslümanlık yaşıyoruz.
02:55Sadeliğin yerini gösterişin, mütevazılığın yerini kibrin, nezaketin yerini kabalığın, samimiyetin yerini protokol kurallarının, kardeşliğin yerini menfaat hesaplarının aldığı bir dönemdeyiz.
03:07Dünyayı değiştirmek için yola çıkan Müslümanların nasıl da dünyaya daldıklarına ve değiştiklerine hayret ettiğimiz günlerden geçiyoruz.
03:16Bütün ezilenlere, sömürülenlere, haksızlığa ve adaletsizliğe uğrayanlara, evini geçindiremeyenlere, işsiz kalanlara, faiz ve borç batağına düşenlere,
03:26günahlardan kurtulamayanlara, boşanmanın eşiğine gelenlere, çocuklarına söz geçiremeyenlere, psikolojik buhran yaşayanlara yani, bütün umut bekleyenlere umut olabilecek,
03:37toplumun her kesimine dokunabilecek bir davete ihtiyacımız var.
03:42Sevdiren ve nefret ettirmeyen bir dilin hakim olduğu bir davete ihtiyacımız var.
03:47Tebliğ ettiklerini temsil edebilen, hal ile örnekliği esas alan, eylem ve söylemleri çelişmeyen, ahlakıyla, adaletiyle, aile hayatıyla, siyaseti ve ticaretiyle örnek olan davetçiler tarafından sunulacak bir davete ihtiyacımız var.
04:04Daveti siyasi iktidarların ya da ekonomik güç sahiplerinin, holdinglerin ve şirketlerin sağladığı imkanlara teslim etmeyen, çağrısının gücünü bizzat davetin kendisinden alan,
04:14sivilliğini ve özgürlüğünü kaybetmeyen, statu quo'ya teslim olmayan bir davete ihtiyacımız var.
04:20Enerjisini kendi kardeşlerine harcamayan, şahıslara, partilerle, gruplarla değil bizzat bu bozuk düzenin kendisine muhalefet eden,
04:29düzenin tekliflerine ve tehditlerine eyvallah etmeyen, mala, makama ve dünyalıklara tamah etmeyen, servete, şehvete ve şöhrete köle olmayan bir davete ihtiyacımız var.
04:40Irkına, partisine, cemaatine, tarikatına, hocasına değil yalnızca İslam'a çağıran bir davete ihtiyacımız var.
04:49Her hayra motor, her şeref fren olabilen, kim yaparsa yapsın yanlışa yanlış diyebilen, kendinden olanın hatalarını görmezden gelmeyen, tevil etmeyen, üstünü örtmeyen, her şart ve durumda hakkı ayakta tutan ve adil şahitliği ilke edinmiş bir davete ihtiyacımız var.
05:06İslam ve Müslümanlar nazarında meşruluğunu ve mutedirliğini kaybetmeyen, gerçeklikten kopmayan, açık ve şeffaf olan, şüphe değil güven ve eminlik telkin eden, toplumun her kesimine sunulabilen bir davete ihtiyacımız var.
05:21Bir derne, bir medreseye, bir STK'ya, bir sosyal medya platformuna, bir YouTube hesabına hapsolmayan, hayatın tam ortasında, çarşıda, pazarda, düğünde, cenazede, siyasette, ekonomide, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinde var olan doğal bir davete ihtiyacımız var.
05:41Davetçimiz, dinini yaşayan, yaşatan, örnek olan ve fakar, fedakırca fakar olarak yaşayan Peygamberimizin izini süren bir davetçinin daveti olsun. Yeryüzünün en güzel örnekliğini taşıyan Peygamber Efendimizin hayatında öne çıkan öncelikleri bilmek mecburiyetimiz var.
06:00Peygamberimize ümmet olma sorumluluğunu sürdürebilmek için öncelikleri ile bizim önceliklerimizin örtüşmesi gerekiyor. Çünkü kişinin duruşunu ve onurunu belirleyen öncelikleridir.
06:13Peygamber Efendimiz, ee dünya ile benim ne alakam olabilir ki ben bir yolcu gibiyim bir ağacın altında gölgelenen bir yolcu. Sonra da orayı terk edip yoluna devam eden, ee şunu çok iyi bilir ve uyarıyordu. ee bu ümmetin helak ve hüsranının dünyevileşmekten olacağını, ee sürekli ahiret öncelikli sade bir hayat teklif ve tercih ediyordu hayat rehberimiz olan Peygamberimiz.
06:35Hz. Ömer, kölesiyle nöbetteşe deveye biniyorlardı. Şam'a girerken deveye binme sırası köleye geldiği için köle deve üzerindeydi. Şam ordusunun kumandanı olan Ebu Ubeyde bin Cerrah, bir heyetle karşılayıp, eyye halife! Böyle ne yapıyorsun? Bütün Şamlılar, bilhassa Rumlar, Müslümanların halifesini görmek için toplandılar.
07:01Sana bakıyorlar. Bu yaptığını beğenmezler eder. Hz. Ömer buyurur ki, Ya Ebu Ubeyde! Senin bu sözünü işitenler, şerefi, vasıtaya binip gitmekte ve süslü elbise giymekte sanacaklar. Şerefin, Müslüman olmakta olduğunu anlamayacaklar. Biz aşağı insanlardık. Allah Teâlâ Müslüman yapmakla bizleri şereflendirdi.
07:31Onun verdiği bu şereften başka şeref ararsak, Allah Teâlâ bizi yine zelil eder. İzzet, İslam'dadır. İslam'ın ahkamına uyan, aziz olur. Bu ahkamı beğenmeyilip, izzeti, şerefi başka şeylerde arayan zelil olur.
07:51Şuurlu ve kamil müminleri bırakıp, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kifirleri candan dost, müttefik, veli'ye edinenler, kifirleri kendilerine hakim hale getirerek işlerini, onların ellerine bırakanlar, onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Bilsinler ki, izzet ve şeref, kudret ve hükümranlık bütünüyle Allah'a aittir.
08:194 Nisa 139