CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi'nin çiğ süt fiyatını 17 lira 15 kuruş olarak belirlemesini eleştirerek, bunun küçük işletmeleri korumadığını ve fiyat artışlarının sanayicilere yarayacağını söyledi.
(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan çiğ süt fiyatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürer, konsey tarafından açıklanan 17 lira 15 kuruşluk çiğ süt litre fiyatının, küçük işletmeleri korumayacağını söyledi. Gürer, "Bu fiyat artışı sanayiciye yarayacak. Sanayici bu alım fiyatı açıklandığı andan itibaren ürettiği tüm ürünlerin fiyatında artışa gidecek. Marketlere yarayacak, fiyatlar artacak. Yem fiyatlarına zam gelecek, onlara yarayacak" dedi.
hbrlr1.com/ctcbablfkckckl
(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan çiğ süt fiyatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürer, konsey tarafından açıklanan 17 lira 15 kuruşluk çiğ süt litre fiyatının, küçük işletmeleri korumayacağını söyledi. Gürer, "Bu fiyat artışı sanayiciye yarayacak. Sanayici bu alım fiyatı açıklandığı andan itibaren ürettiği tüm ürünlerin fiyatında artışa gidecek. Marketlere yarayacak, fiyatlar artacak. Yem fiyatlarına zam gelecek, onlara yarayacak" dedi.
hbrlr1.com/ctcbablfkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Değerli arkadaşlar Ulusal Süt Konseyi dün on yedi lira on beş
00:05kuruşa Çin süt fiyatını tavsiye fiyatı olarak duyurdu. Bildiğiniz
00:11gibi taban fiyatı uygulanmadığı için bu fiyat üreticiden alınan
00:15fiyat değil. Daha önce on dört lira altmış beş kuruş fiyatı
00:19belirlenmiş ve aracılar toplarken on bir lira on iki
00:24lira fiyatla ürün toplamışlardı. Yine öyle olacak.
00:28Biriyle yirmi hayvanı olanların çiğ sütü sağdıktan sonra hemen
00:32satmak zorunda oldukları için kendilerine dayatılan fiyattan
00:37ürünlerini verecekler. Türkiye'nin en büyük
00:40sorunlarından biri de bu. Küçük aile tipi işletmeler burada
00:44korunmuyor. Peki bu fiyat artışı kime yarayacak? Bir
00:48sanayiciye yarayacak. Sanayici bu alım fiyatı açıklandığı
00:52andan itibaren ürettiği tüm ürünlerin fiyatında artış
00:55çekecek. Iki marketlere yarayacak. Marketlerdeki fiyat
00:59artacak. Üç yem fiyatlarına hemen zam gelecek. Onlara
01:04yarayacak. Ve hayvan varlığı yüzün üzerinde olan işletmelere
01:09yarayacak. Küçük aile tipi işletmelerin bu bağlamda
01:13sorunları devam edecek. Taban fiyat olmadığı için de alım
01:19fiyatlarını sanayici ve bölgedeki aracı belirleyecek.
01:23En önemli ülkenin hayvancılıktaki sütün
01:27ektirindeki sorunlarından biri bu. Yani küçük işletmelere bu
01:31fiyat en az iki üç ay sonra yansırken rafa hemen yansıyor.
01:37Sanayiciye hemen fayda sağlıyor. Yemciye fayda sağlıyor. Büyük
01:42işletmelere fayda sağlıyor. Kaybeden vatandaşla bu işi
01:47yapan küçük aile tipi işletmeler oluyor. Çünkü
01:49vatandaş rafa gittiğinde çiğ süt fiyatındaki artış nedeniyle
01:54peynirin fiyatında, tereyağın fiyatında artış hemen görecek.
02:00Olan işin esas olması gereken destek verilmesi gereken küçük
02:07aile dediğimiz üretici kesimin bundan hemen fayda sağlamaması.
02:13Bu Türkiye için önemli bir soru. Ve bu konuda da bir
02:17düzenleme yapılmıyor. Türkiye'de taban fiyatı
02:20uygulaması tarımın tümünde kalktığı için de alın fiyatı
02:24açıklanınca çoğumunu taban fiyat gibi algılıyor. Hayır
02:27serbest fiyat ekonomisi olduğu için fiyatı belirleyen o
02:31bölgedeki sanayici süt alan aracılar geliyorlar senin sütünü
02:36şu fiyattan alırım diyorlar. O fiyattan topladıkları için
02:39aldığı yem fiyatının altında bir fiyatta da sütünü satmak
02:44zorunda kalan küçük işletmeler büyük ölçüde
02:47kapanıyor. Çoğu ahır bu nedenle boşalıyor ve buna yönelik bir
02:51önlem alınmıyor. Alınması gereken önlemlerden birisi bu
02:55olmalı ve küçük aile tipi işletmeler de bu tavsiye
02:58fiyatının altında ürün ııı vermeyerek en azından
03:04giderlerini karşılayacak faydayı sağlamalı. Ahır gideri
03:08artıyor, yem fiyatı artıyor, yoncası, samanı, küspesi, ithal
03:12gelen yemi, bunların fiyatlarındaki artış küçük aile
03:17tipi işletmelerinde bu işi sürdürebilir olmaktan çıkarıyor
03:21ve çoğu yerde de süt renklerinin kesime gitmesinin
03:24bir nedeni de bu. Gelir gider dengesinin bozulması şu anda
03:29on yedi lira on beş kuruşluk fiyat ııı en az Şubat'a kadar
03:34bu işletmelere yansımayacak. Ama vatandaşın aldığı ürüne
03:38yansıyacağı için vatandaş da bu saatten sonra daha pahalı
03:42almak zorunda kalacak. Ayrıca şu ana tarafa gittiğiniz
03:46baktığınızda göreceğiniz o ki Türkiye'de özellikle sütten
03:50muamil ürünlerinin fiyatları da olabildiğince yüksek tutuluyor.
03:54Aradaki kâr marcı sanayici de aracı da kendi kârından
03:59taviz vermiyor. Ve aldıkları yerdeki besiciyi süt renkçiliği
04:04yapanı baskılayarak onların yok olmasına neden oluyor. Değerli
04:09arkadaşlar, dünyada küresel ısınma, kuraklık, ürün harç
04:12sonunu yaratacak boyutlara eriştiği de bir gerçek. Ülkeler
04:16tarımda arayışlarını sürdürüyorlar. Ülkemizde tarım
04:20alanları iki bin iki yılında yirmi altı milyon beş yüz yetmiş
04:24dokuz bin hektarken iki bin yirmi üç yılında yirmi üç
04:27milyon sekiz yüz kırk iki bin hektar alanına geriledi. Bu
04:32değişkenlik de gösteriyor. Iıı daha da daralmanın olduğu
04:36alanlar var. Yirmi bir yıl sonra tarım sayımı nihayet
04:40yapılıyor. Oradaki verilerde de bu gerçekle daha yakın ııı
04:46görmüş olacağız. On altı milyon yedi yüz bin hektar ekilen
04:50arazimiz var. Iki nokta sekiz milyon hektar Nadas'a bırakılan
04:54arazi bulunuyor. Yedi yüz on iki bin hektar alanında sebze
04:58yetiştirilirken üç buçuk milyon hektar bağ bahçe zeytin ağaçları
05:03ııı kapsıyor. TÜİK verilerine göre tahıl üretiminde iki bin
05:08yirmi dört yılında bir önceki yıla göre Mayıs ayında yapılan
05:11bitkisel üretim tahminine göre yüzde beş nokta dört oranında
05:16azalma öngörülmüştü. Bu bildiğiniz gibi ııı Ekim ayında
05:22yapılan tahminde yüzde yedi nokta bir oranına kadar çıktı.
05:26Bu da gösteriyor ki Türkiye tahıl üretiminde geçen yıla
05:31göre yüzde yedilik bir azalma var. Bunun başlıca nedeni
05:36belirlerin alım fiyatının düşük tutulması toprak
05:39mahsulleri ofisinin piyasaya yeterli ölçüde ııı girmemesi
05:43ve üreticinin bu konuda desteklenmemesi bu yılda yüzde
05:48on ikilik bir önceki yıla göre artış sağlandığı için tahıl
05:52üretimi önümüzdeki yılda da sorun yaşanabilir. Bu da daha
05:56çok ithalatı ve yurt dışından ııı çiftçisine desteğe
06:01beraberinde getirir. Oysa buğday alım fiyatları çiftçinin
06:06girdi maliyetleri dikkate alınarak hesaplansa bu sorunlar
06:11yaşanmayacak. Türkiye yüzde doksan yedilik buğdayda
06:14yeterliliği var. Onun dışında ithalat yapmak zorunda. Ama bu
06:19yeterlilik yıllara göre de değişiyor. On milyon ortalama
06:23yurt dışından buğday getiriliyor. Bu buğdayın bir
06:26bölümü dahilinde işleme rejimi kapsamında un ve makarna
06:29yurt dışına gönderiliyor. Bizim burada ayrıştığımız en önemli
06:33konulardan biri de bu üretimin yurt dışından sağlanan ürünle
06:37değil Türkiye çiftçisinin ürettiği ürünle yapılması ve
06:41bu anlamda da Türkiye'de özellikle buğday arpa ekim
06:46alanlarının genişletilmesi. Sebze üretiminde ise bir yıl
06:50öncesine göre yüzde beş onda altı artış ekim tahmininde yüzde
06:55altı olarak değiştirildi. Burada da sebze de bu yıl artış
06:59oldu ama bu artış vatandaşa yansımadı. Çünkü tallada ürün
07:03kaldı. Büyük bir israf oluştu. Bununla ilgili de planlama
07:07gerçekleştirilmediği, öngörülülebilir bir alım
07:11süreci sürdürülmediği için de çoğu ürünün çöp olması ne yazık
07:16ki seyredildi. Türkiye bu anlamda ciddi bir israfı da
07:20beraberinde yaşamış oldu. Değerli basın mensupları üretim
07:25zor bir iş. Çiftçi bu işten para kazanmasa bu işi
07:29sürdüremiyor. Çünkü yıl boyunca yaptığı masraf gider çaba
07:34çalışmayla istediği faydayı sağlayamıyor. Bir kilo buğdaydan
07:38sekiz yüz gram onu elde ediyor. Bugün simit ııı yirmi beş
07:43liraya kadar satıldığı yerler var. Normal yerler diğer yerler
07:47de daha pahalı. E bir simit yüz gram. E sekiz yüz gramdan sekiz
07:52tane simit elde edilir. Onu orantıladığınız zaman bir yıl
07:56boyunca bir kilo buğday üreten çiftçinin sekiz liraya dokuz
08:00liraya ürünün satmasının ne kadar o üreticiyi sahipsiz
08:04kıldığının da bir göstergesi. Herkes kendi yaptığı giderini
08:08kendi fiyatın üstüne koyuyor. Ama bu giderini girdi
08:11maliyetler üzerinden belirleyemeyen bir tek üretici
08:15oluyor. Üretici de o anlamda sorun yaşadığı zaman üretimden
08:19uzaklaşıyor. Tarım sektörünün son aldığım verilere göre yedi
08:25yüz seksen dört milyar seksen dokuz milyon altı yüz kırk iki
08:29bin lira kredi borcu bulunuyor. Bunun üç milyar üç yüz seksen
08:34altı milyon yedi yüz doksan dokuz bin lirası takıbe düşmüş
08:38durumda. Özel sektör ve piyasa borçları sekiz yüz milyarın
08:43üzerinde çoğu çiftçi ekim yapabilmek için ekim
08:47dönemindeyiz. Gidip gübreyi ilacı tohumu borçlanarak alıyor.
08:53Ve bunların bir kısmı da hasat döneminde ödemek üzere olduğu
08:57için o günün fiyatından da bu ııı ödemeyi yaptığından ciddi
09:03bir anlamda ııı geliri giderini dengeleyemeyecek sorunlar
09:07yaşıyor. Çoğu çiftçi hasat döneminde bu ödemeleri yüksek
09:12fiyatlarla yapınca da elde avuçta bir şey kalmıyor. Bu
09:17anlamda süreç çiftçilerin lehine değil, aleyhine işliyor.
09:22Son aylarda bildiğiniz gibi yurt dışına gönderilen ürünlerle
09:28ilgili kamuoyunda çok geri dönme olayları konu ediliyor.
09:33Pestisit ve afrotoksin gibi ııı üründe olması istenmeyen değerler
09:40nedeniyle bazı ürünler ülkemize iade ediliyor. Bunun
09:45birden fazla nedeni var. Birincisi dünyada on sekiz kilo
09:49dekara ilaç atılırken ülkemizde bu yirmi yedi kiloya kadar
09:54çıkıyor. Öyle olunca olduğundan fazla ilacın atılması eee sorun
09:59yaratıyor.