• 13 saat önce
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, asgari ücretin kamuyu doğrudan etkilemediğini, aksine artışın kamunun primlerini artırdığını belirtti. Yılmaz ayrıca, küçük işletmelerin ve belirli yörelerin üretim gücünün korunması adına asgari ücretin dengeli bir yapıda olmasının önemine vurgu yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) başlayan bütçe maratonu Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri ile devam ediyor. Genel Kurul'da yürütme adına söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu."ÇALIŞANLARIMIZIN REFAHINI ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ"Müzakerelerin devam ettiğini anımsatan Yılmaz, "Sonucunu hep birlikte göreceğiz. Bu konu kamuyu doğrudan etkilemiyor. Aksine asgari ücret artıkça kamunun primleri artıyor. Küçük işletmelerin yine belli yörelerin üretim gücünü koruma bakımından asgari ücretin dengeli yapıda olması önemli.

hbrlr1.com/ctcybywakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Iki bin yirmi iki yılında asgari ücrete yüzde doksan dört
00:05virgül altı artış yaptık. O yıl hatırlarsanız yüzde altmış beş
00:09civarındaydı enflasyon. Iki bin yirmi üç yılında yüzde yüz
00:13yedi virgül üç artış yaptık. Yine o yıl yüzde altmış dört
00:17civarında bir enflasyonumuz vardı. Iki bin yirmi dört yılı
00:21Ocak ayında asgari ücreti yüzde kırk dokuz virgül bir
00:25arttırdık. Yani bu üç yıla baktığınız zaman ciddi anlamda
00:29enflasyona ezdirmemek için bir çaba olduğunu enflasyonun
00:33üzerinde artışlar yapıldığını görebiliyoruz. Bunun milli gelir
00:37hesaplarına yansıması da söz konusu. Emeğin milli gelirden
00:42aldığı pay son yirmi yıllık dönemde yüzde yirmi yedi virgül
00:47altı olarak gerçekleşmiştir. Iki bin yirmi ikide bu bir
00:51miktar düştü. Yirmi üç virgül altıya geriledi. Ve iki bin
00:56yirmi dörtte hızlı bir toparlanma sürecine girdik.
00:59Az önce bahsettiğim artışlar diğer çabalarla iki bin yirmi
01:03dört yılının birinci çeyreğinde emeğin milli gelirden aldığı
01:07pay yüzde otuz yedi virgül bir seviyesine kadar yükseldi.
01:11Ikinci çeyrekte yüzde otuz beş buçuk üçüncü çeyrekte otuz iki
01:16virgül dört. Dolayısıyla tarihsel ortalamalarımızın
01:19üstüne çıktığımızı rahatlıkla bu rakamlardan ifade
01:23edebiliriz. Bunun gelir dağılımına yansımasını bir yıl
01:27gecikmeli olarak görüyorsunuz. TÜİK'in şu anda yayınladığı
01:31gelir dağılımı iki bin yirmi üç diye geçiyor ama iki bin yirmi
01:35iki bazına göre hesaplanmış bir yapı. Orada gerçekten bir
01:39miktar bir bozulma var. Ama yirmi üç ve yirmi dörtteki bu
01:42yapıların sonuçlarını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Gelir
01:46dağılımındadan hiçbir bir iyileşmeyi hep birlikte
01:49göreceğiz. Öncü gösterge olarak bunu ifade etmek isterim.
01:54Asgari ücretle ilgili müzakereler devam ediyor. Işçi,
01:58işveren ve kamu olarak çalışmalar devam ediyor. Bu
02:02müzakerelerin sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ama esas
02:06itibariyle bu konu kamuyu doğrudan etkilemiyor. Ücret
02:12düzeni bakımından söylüyorum. Kamuda zaten asgari ücret alan
02:16yok. Kamu işçileri, memurları biliyorsunuz. Belli bir
02:19seviyeye gelmiş durumda. Aksine asgari ücret arttıkça kamunun
02:24primleri artıyor. Bu da işveren üzerinde prim yükü oluşturuyor.
02:28Kamuya gelir oluşturursa da özellikle küçük işletmelerin
02:32emek yoğun işletmelerin yine belli yörelerin üretim gücünü
02:39koruma bakımından asgari ücretin dengeli bir yapıda
02:43gelişmesi önemli. Işletmeler sürdürülebilir olmazsa
02:48verimlilik olmazsa sağlıklı bir şekilde istihdam oluşumu ve
02:53ücret oluşumu gelişmez. Dolayısıyla verimliliği
02:57arttırarak rekabet gücümüzü yükselterek reel zeminde
03:01kalıcı bir şekilde çalışanlarımızın refahını
03:05arttırmaya devam edeceğiz.

Önerilen