TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, "Diyanet Vakfı'nın şeffaf olması lazım, şeffaf değil. Ben dindar olmaya çalışan birisiyim. Bu Diyanet bu milleti camilerden, dinden soğuttu. Diyanet Vakfının kurbana bakış açısı ne kadar kurban kesilirse o kadar kar elde etme üzerine. Kurbana böyle bir bakışla bakılmaması lazım. Varlık fonu ise tam bir karabatak, hiçbir kurumsallık yok. Buranın Sayıştay denetimine hemen tabii olması lazım" dedi.
(TBMM) -
TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri devam ediyor. İYİ Parti grubu adına konuşan Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Geçmiş sistemde başbakanlar gelir, bütçelerini sunardı. Eski sistemde bütçenin sahibi kimdi; kabineydi. Yeni sistemde kabine yok Cumhurbaşkanı var.
hbrlr1.com/ctcyydabkckckl
(TBMM) -
TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri devam ediyor. İYİ Parti grubu adına konuşan Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Geçmiş sistemde başbakanlar gelir, bütçelerini sunardı. Eski sistemde bütçenin sahibi kimdi; kabineydi. Yeni sistemde kabine yok Cumhurbaşkanı var.
hbrlr1.com/ctcyydabkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Sayın Başkan, değerli milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı
00:08bütçesi ve Cumhurbaşkanı'na bağlı ilgili kuruluşsal
00:12bütçeleri üzerine İYİ Parti grubu adına söz aldım. Hepinizi
00:16saygıyla selamlıyorum. Aferin. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı
00:20yanınızda yok herhalde.
00:23Bu sistem Cumhurbaşkanı'nın hükümet sistemi. Geçmiş sistemi
00:28hatırlayalım. Başbakanlar gelir, bütçelerini sunar, daha
00:31doğrusu Maliye Bakanı ilk gün bütçeyi sunar ama başbakanlar
00:34o birinci günde ve sonuncu günde yapılan bütün değerli
00:37değerlendirmelere cevap verirdi. Eski sistemde bütçenin
00:42sahibi kimdi? Kabineydi. Kabinenin çünkü tasarrufu
00:45olarak bütün bakanların ve başbakanın rızasıyla
00:47geliyordu. Şimdi yeni sistemde kabine var mı? Yok. Yeni
00:51sistemde kim var? Cumhurbaşkanı var. Bu bütçenin sahibi kim?
00:53Cumhurbaşkanı. Yani eski sistemde bile başbakan buraya
00:57gelip bütçesini savunuyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı daha
01:00bir defa gelip bütçesiyle ilgili iki kelam etmiyor. Bu
01:03kabul edilebilir bir şey değil. Bakın bu sistemin ruhuna uygun
01:06bir şey değil değerli arkadaşlar. Yani elbette
01:10bütün görüşmeler katılmasını filan istemiyoruz. Hiç olmazsa
01:12ilk gününde ve son gününde Cumhurbaşkanı'nın milli iradeye
01:16millet iradesine saygı açısından en azından kendi
01:19kurduğu sisteme saygısı yoksa bile millete saygı saygısından
01:22bunu yapması lazımdı ama maalesef bu yapılmıyor. Bunu bir
01:25not olarak başlangıçta söylemek istiyorum. Şimdi tabii
01:29cumhurbaşkanlığı bütçesini ve cumhurbaşkanlığı konuşuyorsak
01:32idarenin geneline ilişkin eee hususlara da değinmekte fayda
01:35olabilir. Devletin genel yönetimine ilişkin sistemimizde
01:39veya bugünkü yönetimde daha doğrusu uygulamada çok ciddi
01:42bir denetim açığı var. Değerli arkadaşlar. Ve bu denetim
01:45açığı kaynaklarımızın eee etkisiz kullanılmasına,
01:49verimsiz kullanılmasına, bunun daha ötesinde çok ciddi
01:52yolsuzluklara eee zemin hazırlıyor. Bunlara sebep
01:56oluyor. Ha bu hükümet bunu bilerek yapıyor, onu söyleyeyim.
01:59Tahammüden yapılıyor. Yani bu hükümet denetimi sevmiyor. Bu
02:02çok net. Niye sevmiyor denetimi? Çünkü kendisini
02:06denetleyecek bütün kanunları zaten hep geriye götürdü.
02:09Mesela bir beş bin on sekiz sayılı kanun vardı. O o acemiydi
02:13daha hükümet. Aralık iki bin on üç eee iki bin üçte çıktı.
02:15Ilk geldikleri zamandaydı. Ondan sonra bir baktılar ki ya
02:18bu bizi disipline edecek bir şey. Biz burada böyle hani
02:21işlediğimiz gibi hiçbir şeyleri harcayamayız. Peyderpey
02:24Peyderpey beş bin on sekiz sayılı kanun bütün maddelerini
02:27değiştirilen ve şu anda yani beş bin on sekiz sayılı kanun
02:30mali yönetimi kanunu dediğimiz devletin bütün mali yönetiminin
02:33kanununun aslında hiçbir etkisi kalmadı. Sayıştay kanunu zar
02:37zor çıkartıldı iki bin on yılında. Üç defa Sayıştay o
02:40kanun çıktıktan sonra budandı. Şu anda Sayıştay denetim yok.
02:43Beş bin on sekiz iş denetim getirdi kamu kurumlarına. Iş
02:47denetim etkisiz. Teftiş kurulları geçmişten beri var
02:50ama etkisiz müfettiş yardımcısı alınmıyor. Motivasyonları
02:54bozuldu. Paraları düşük tutuldu. Oralarda etkisiz.
02:57Denetimi sevmiyor. Ve bu kendileri için ciddi bir tabii
03:00yolsuzluk alanı oluşturuyor. Eee alanı kendilerine böyle bir
03:04alan veriyor. Bakıyorsunuz yolsuzluk algı endeksinde
03:06Türkiye. Bakın çok değil. Bundan on yıl önce elli üçüncü
03:09sıradayken iki bin yirmi üç yılında yüz on beşincisi diye
03:12gidiyor. On yılda altmış iki basamak birden kötüleşiyor.
03:15Dünyada böyle başka bir ülke yok. Yolsuzlukta bu kadar çağ
03:19atlayan bu kadar yolsuzluğun arttığı başka bir ülke yok.
03:22Tabii kurumlar çalışmıyor. Kurumlar çalıştırılmıyor. Bakın
03:25sadece burada birkaç tane örnek vereceğim. Çok da fazla vaktim
03:27yok. Yani bizim gündeme getirdiğimiz detaylarımı
03:29söylemeyeceğim. Ama hiçbirisiyle bak bu dalamız hiçbirisiyle
03:32ilgili de bir şey de söylenmiş değil. Birkaç tane hem
03:36yolsuzluk hem de ilimsizlik yani hem iş denetimin hem de
03:38teftiş kurulan hem de sayışla ilgilendiren. Mesela diyor ki
03:41ya Rusya'da yaptırım var. Rusya bize ucuz petrol veriyor. Fakat
03:44bu ucuz petrol vatandaşa yansıtılmıyor. Çünkü içerideki
03:48akaryakıt fiyatları cenava fiyatlarına göre belirleniyor.
03:50Bu aradaki marj yaklaşık kırk dolarlık marj kimin cebine
03:53gidiyor? Ya biz bunu soruyoruz soruyoruz bunun hesabını veren
03:56yok. Bir tane harekete geçen ne bir savcı var ne bir denetim
03:59bilimi var. Böyle bir ülke olabilir mi? Mesela yurt
04:02içerisinde çıkartılan petrol iş denetimi doğru düzgün
04:05çalışmış olsa tabii bin dokuz yüz elli dört yılındaki mali
04:07haklara göre çalışılıyor. Oysa ki son yirmi yılda petrol
04:10fiyatları çok arttı. Bakın arkadaşlar bütün dünyada yurt
04:13içerisinde petrol çıkartan şirketlere şey varil başına on
04:17dolar bırakılırken biz de çok fazla petrol çıkartmıyoruz
04:20Allah'tan. Ama en azından çıkarttığımızı da biz de
04:23varil başına kırk dolar alıyor firma. Ya bunun düzenlenmesi
04:27lazım. Bu kanunu düzeltin, değiştirin diyoruz. Hiçbir şey
04:30yapılmıyor. Birilerine peşkeş çekiliyor. Sonra bakıyorsunuz
04:33mesela iş denetimin doğru çalıştığı bir ülkede iki bin
04:36yirmi bir yılında doğal gaz alım sözleşmeleri zamanında
04:38efendim eee yenilenmediği için bu ülke ciddi bir zarara girdi.
04:42Ciddi bir doğal faturası ödemek durumunda kaldık. Ama hiç ses
04:47şey yok. Yani sistem çalışmadığı için keyfi işler
04:50yapılıyor. Niye? Çünkü devletten doğal gaz aldığınız
04:53zaman rüşvet alamazsınız. Ama spot piyasalar aldığınız zaman
04:56bir sürü aracızı üzerinden istediğiniz kadar,
04:58dilediğiniz kadar pahalı gaz alabilirsiniz. Şeyin hükümetin
05:02mantığı bu şekilde çalışıyor. Sonra efendim TEP'deki
05:05elektrikli depolamadaki buradaki şeyi birkaç defa anlattım ben.
05:09Yani orada hiçbir yarışma yapmadan yandaşa önceden haber
05:12veriyorsun. Ondan sonra gel müracaat sırasına göre lisans
05:15vereceğim diyorsun. En az bugünkü rakamlarla bugünkü
05:19rayiçli piyasa rayiçine üç milyar dolar rantı rant yandaşın
05:22cebine aktırıyorsun. Arkadaşlar bakın bunları hikayeden
05:25söylemiyorum. Bunları bakanların yüzüne söyledim ben
05:27bir tanesi bunlara cevap veremedi. Bakanların yüzüne ve
05:30benden sonra konuştular. Cevap vereyim dedik. O halde o öyle
05:34olduğu halde cevap verilemedi bunlara. Şimdi vergi paketi
05:37çalışmaları yapıldı. Varlık fonunda gördük ki ya. Varlık
05:41fonu devletin hazinenin parasına el koyuyor. Ya
05:43denetimin sayıştayı denetimine tabi olmuş olsa varlık fonu
05:46böyle bir şey olabilir mi? Iki bin yirminden beri KDV'yi
05:49alıyorsun fakat bu KDV'yi götürüp hazineyi ödemiyorsun.
05:52Hazinenin parasına çöküyorsun. Ya bunun gibi varlık fonunu
05:55birazdan söyleyeceğim ama şimdi yeni gelmişken söyleyeyim.
05:57Mesela varlık fonu diye bir şey kurdu. Varlığı zaten problem.
06:00Ne yaptı biliyor musunuz arkadaşlar? Bakın devlet nasıl
06:03çalışıyor? Varlık fonunda birileri birileri geliyor.
06:05Aracılar maracılar. Yetmiş beş milyar dolarlık Türkiye'ye para
06:08getireceğiz diyorlar. Varlık fonunun yirmi beş milyon
06:11dolarını tokatlıyorlar ya. Böyle bir devlet olabilir mi?
06:14Ya bu kabilelerde olmaz böyle bir şey. Hangi sistem üzerinden
06:17verdin? Nasıl ödedin bu parayı? Nasıl bir şey bu? Yani birisi
06:20sana yetmiş beş milyar doları nasıl vadedebilir? Türkiye'de
06:22sistem böyle çalışıyor. Bunlar hep denetim eksikliğinin
06:25getirdiği zafiyetler. Osman Gazi Köprüsü'nde bir projede on
06:28milyar doları defalarca söyledik. Teftiş kurulunun
06:31sayıştayın çalıştığı bir ülkede bunların hiçbirisi
06:33yapılamazdı. Şimdi gelelim ikinci bir konu devlet
06:36planlama teşkilatına. Devlet planlama teşkilatı bu ülkenin
06:39beyniydi. Iki bin on bir yılda devlet planlama teşkilatı önce
06:41kalkınma bakanlığına dönüştürüldü. Politika yapan
06:44Türkiye resminin tamamını gören bir kurumdu. Cevdet Yılmaz'ı
06:47hala burada yok. Ama Cevdet Yılmaz'ın günahı çok. Iki bin
06:50on bir yılda kalkınma bakanı şey devlet planlama teşkilatından
06:54sorumlu bakandı. Bakan, müsteşarlık kalkınma
06:57bakanlığına dönüştürdü. Planlama lağvedildi. Bakanlık
07:00yapılacak en son kurum bakanlık yapıldı. Bingöl'den Kırnık
07:04Kıpırtıcı Ankara'ya gelip de buna engel olmadı. Niye? Çünkü
07:07kendisi zarar görür diye. Ama devletin kurumunun zarar
07:11görmesine seyirci kaldı. Strateji Bütçe Başkanlığı oldu
07:14yeni sisteme. Cumhurbaşkanı'na bağlanması doğruydu. Ama burada
07:17Naci Abal geldi. VPT'nin devamı değiliz diye bile dimiras yaptı.
07:20Yüz küsür tane, yüz on tane dünya çapında uzmanı havuza
07:24gönderdi arkadaşlar. Harvard mezun uzmanlar vardı bunun
07:27içerisinde. Ve bu çocukların birçoğusu uluslararası
07:29kuruluşlardan hemen gidip akseptans kabul alıp oralarda
07:32çalışmaya başladılar. Niye? Bir kurum nasıl linç edilir? Bunu
07:35bize yaşattılar. Şu anda strateji Bütçe Başkanlığı
07:39DPT'nin bir anlamda hani devamı gibi olan bir kurum olmasına
07:42DPT fonksiyonlar icra etmiyor. Şu anda Türkiye'de Türkiye
07:45resminin tamamını gören hem makro ekonomi anlamında hem de
07:49sektörlerin makros anlamında bir kurum yok arkadaşlar.
07:52Beyinsiz bir organizma olmaz. Türkiye şu anda beyinsiz bir
07:56şekilde yönetiliyor. Maalesef böyle bir şey var. Dolayısıyla
07:59bu kurum günün ihtiyaçlarına uygun bir şekilde tekrar
08:01makro ekonomiyi de görecek makro bakışı sağlayacak şekilde
08:05yeniden kurulması ihtiyacı vardır. İnsan kaynağı
08:08güçlendirilmelidir. Uzmanlık tekrar öne alınmalıdır.
08:12Gerekirse yabancı uzmanlar getirip çünkü ciddi bir uzman
08:14kaybı oldu. Bilgi birikimi kaybı oldu. Yani şimdi eski işleri
08:17yapalım deseniz bile arkadaşlar bakanları meşgul etmeyelim
08:20lütfen. Sayın Başkan. Sayın Başkan. Abi biz burada
08:24konuşuyoruz bakanlar yani hükümetlerin birisi dinlesin
08:27bizi. Olur mu öyle bir şey ya? Ya bu kadar da olmaz yani.
08:31Yabancı uzmanları da gerekirse getirmesi lazım. Eski devlet
08:36planlama teşkilatını yeniden kurmamız gerekiyor. Bu ülke
08:39için bir şey yapmak istiyorsak. Kamu yatırımı olmayan
08:42sektörlerde artık sektör uzmanı kalmadı arkadaşlar. Strateji
08:45bütçe başkanlığında. Şunu söylüyorum bakın. Halbuki ya
08:48kamu yatırımı olmasına o sektör var değil mi?
08:49Telekomünikasyonun sektörü veya başka sektör. Kamu yatırımı
08:53kadar sektörlük, sektör uzmanlığı var. Olmaz böyle.
08:56Bütün sektörleri gören bir planlama teşkilatının yeniden
08:59kurması lazım. Dolayısıyla yani şu anda bütçe yapan
09:03sadece bakın bütçe konusundaki fonksiyonlar biraz daha arttı
09:06belki. Sadece bütçe yapan ya bunu yapan Maliye Bakanlığı
09:08vardı. Maliye hazine daha doğrusu maliye hazine
09:11planlama çeken balans dediğimiz birbirini devletleyen bir
09:15sistem vardı. O sistemi tamamı tahrip edildi. Mesela Berat
09:18Alperat döneminde gördük ki Berat Alperat ne derse oldu.
09:20Memleketin başında ne tür bir belaya soktuğunu zaten hep
09:24beraber yaşamış olduk. Şimdi bu diyanetle ilgili çok kısa bir
09:27şey söyleyeceğim. Yani bu Fahri Kur'an kursu öğreticilerinin
09:30bir defa sorunlar çözülmesi kadro verilmesi lazım. Ama benim
09:32esas dikkat çekmek istediğim konu bu diyanet vakfı. Değerli
09:35arkadaşlar diyanet vakfı şeffaf olması lazım. Şeffaf değil.
09:39Yani vakıflar gelemediğini denetimi yetmez. Verimsiz bir
09:42şekilde çalışıyor. Birinci husus kurban. Bakın kurbana
09:45bakış açısı diyanet vakfının. Değerli arkadaşlar ben dindar
09:48bir insan olmaya çalışan birisiyim. Ben beş vakit namaz
09:50kılan birisiyim. Diyanete karşı falan da değilim ama bu
09:53diyanet bu milleti camilerden soğuttu, dinden de soğutuyor.
09:56Şimdi kurban meselesine nasıl bakıyor biliyor musunuz?