• geçen yıl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Bugün aslında bütün mücadele değerli arkadaşlar dünyanın
00:05sıcaklığını bir buçuk santigrat derece artışında tutmayı
00:10amaçlıyoruz. Tüm çalışma bunun için. Yüz doksan altı ülke
00:13bunun için bir araya geliyor. Birleşmiş Milletler bununla
00:17ilgili sözleşmeler yapmış, bu sözleşmeler çerçevesinde bir
00:22buçuk santigrat dereceyi aşmamak üzere bu mücadeleyi
00:26veriyoruz. Dünyayı bir insan olarak düşündüğümüzde ateşinin
00:32otuz sekiz derece otuz sekiz derece üstüne çıkmasına insanın
00:39hani engel olmaya çalışırsınız ya. Biz de bunu yapmaya
00:43çalışıyoruz. Ve bizler gelecek nesillerimize sizlere açıkçası
00:51plastikle kaplı bir dünyayı bırakmak istemiyoruz. Değerli
00:55arkadaşlar. Sürdürülebilirlik kısaca doğanın dengesini
00:59korumaktır. Bozmamaktır. Ve doğayla çevreyle uyumlu bir
01:05yaşam sürmektir. Yani yaşamın her alanında bunu eee
01:10düşünebilirsiniz. Üretirken de tüketirken de gelecek nesilleri
01:15yani siz değerli gençleri düşünmektir. Dünya kirleniyor.
01:20Aşırı hava olayları yaşıyoruz. Iklim değişiyor. Türler yok
01:25oluyor. Ve işte Akdeniz Havzası'nda yer alan ülkemiz de
01:30aslında iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin
01:35başında yer alıyoruz. Işte Birleşmiş Milletler raporu
01:39değerli arkadaşlar. Yüz yıl içerisinde deniz seviyesi bir
01:45metre yükselecek diyor. Yani şu anki konumundan yüz yıl
01:51içerisinde deniz seviyesinin bir metre yükseldiğini şöyle
01:56bir hayal edin. Ve bu yükselmeyle birlikte denizler
02:01yüz metre daha karaya doğru ilerleyecek. Yani bugün denizde
02:07sıfır olan belki birçok ilçemiz, mahallemiz yüz metre
02:15sular altında kalacak. Yani İstanbul belki tedbir
02:20alınmazsa adalara dönüşecek. İzmir'in bir kısmı sular altında
02:27kalacak. Ve öyle bir dünyada yaşıyoruz ki değerli
02:31arkadaşlar, hani bebekken kullandığımız emzik var ya,
02:36bizim ömrümüzden altı kat, altı kat daha uzun ömürlü. Bir emzik.
02:44Kredi kartımız, Halk Bank toplantısıyla da kredi
02:49kartımız. O kredi kartı doğada bin yıldan fazla kalıyor. Bin
02:57yıl. Yani insan ömrü işte maksimum yüz yıl deseniz düşünün
03:02on kat daha fazla. Bugün atıklarımızın ömürleri
03:08ömrümüzün insanoğlunun ömrünün yüz katına ulaşmış durumda. Yüz
03:14katına. Mesela bizler günde değerli arkadaşlar bilen var mı
03:20bilmiyorum. Ortalama yedi bin litre su tüketiyoruz. Yani
03:26buradaki her bir arkadaşımız. Tabii yaşam standartına göre de
03:30bu ortalama değişebiliyor. Yani yaşamına, alışkanlıklarına
03:37dikkat eden varsa bu yedi bin beş yüz. Ama etmiyorsa çok daha
03:42fazla. Yani bir yumurtanın üretimi o sabahleyin yediğiniz
03:48bir yumurtanın üretimi için yaklaşık iki yüz litre su
03:53harcanıyor değerli arkadaşlar. Bir hamburger. Hani yediğimiz
03:57sevdiğimiz beğendiğimiz hamburger için iki bin beş yüz
04:02litre su harcanıyor. Hani giydiğimiz kot pantolonlar var
04:08ya bu kot pantolonunun üretimi için on bin litre su harcanıyor.
04:15On bin litre. Mikroplastikler yani plastik. Plastikler artık
04:24buzulların içine kadar girmiş durumda. Bakın bu görüntüler
04:27buzulların içine giren mikroplastiklerin görüntüleri.
04:32Ve diğer görüntüye baktığınızda hem ülkemizde hem de diğer dünya
04:37ülkelerinde büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya
04:42kalıyoruz. Çünkü aşırı hava olayları, aşırı sıcaklık
04:48artışları orman yangınlarına sebebiyet veriyor ve ormanlar
04:52yok oluyor. Aslında o sürdürüle birlikte orman yeşil alan o
04:57kadar önemli ki değerli arkadaşlar. Bir taraftan işte
05:00emisyon üretiyoruz değil mi? Yani üretimle birlikte zararlı
05:05gazları ürettiğimizi düşünün. Bir taraftan da bunu yutmak
05:08zorundasınız. Yani yaşanabilir bir dünyadan bahsediyorsanız
05:12üretim tüketim dengesi emisyonla o emisyonları yutacak
05:17yutak alanlar dengesini kurmak zorundasınız. Yutak alanlar
05:21neler? Yeşil alanlarımız, ormanlarımız denizlerimiz,
05:25göllerimiz bunlar yutak alan. Dolayısıyla burayı korumak
05:29zorundayız. Burayı arttırmak zorundayız. Yani işte
05:34yaşadığınız sayı itibariyle değerlendirdiğinizde bunu
05:38arttırmak durumundayız. Su kaynakları tükeniyor değerli
05:41arkadaşlar. Ve bu enkazı işte hep birlikte Birleşmiş Milletler
05:47diyor ki birlikte kaldıralım. Bu anlayışla çerçeve
05:53sözleşmesi işte ileriki yıllarda yeni bir alanda yine
05:59aynı bakış açısıyla Paris iklim anlaşması çerçevesinde
06:05yürütülmeye çalışılıyor ve burada Birleşmiş Milletler
06:08sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirleniyor.
06:13Sürdürülebilir kalkınma bu maddenin aslında anahtar kavramı
06:17oluyor değerli arkadaşlar. Sürdürülebilir kalkınma. Yani
06:20kalkınmanızı sürdürülebilir yapmak durumundasınız.
06:24Üretiminizi, tüketiminizi buna göre değerlendirmek
06:28durumundasınız. Öncelikle doğanın insanın kölesi
06:35olmadığının ve basit bir ham madde olmadığının farkında
06:42olmak durumundayız. Yani sınırsız değil. Ağaçlar
06:48sınırsız değil, su değil, doğa değil, yeşil alanlar değil.
06:52Sınırsız değil arkadaşlar. Bu bir gün tükenecek. Belki siz bu
06:58son gidişata dur diyecek nesil sizlersiniz. Belki siz
07:04büyüdüğünüzde belli bir şeyleri göreceksiniz ama eğer sizler
07:09hep birlikte biz bu tedbirleri almazsak çocuklarınızın maalesef
07:14sizin gibi yaşayacak bir dünyası olmayacak. Bizler doğayı
07:20insanın kölesi değil, insanın doğanın bir parçası olarak
07:25gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu da çok
07:29önemli. Bizim medeniyetimizde insan doğaya rakip değil,
07:33dosttur. Dost. Bu dostluk öyle alelade bir dostluk da değil
07:40değerli arkadaşlar. Bu dostluk bazen aşık Veysel'in benim sadık
07:47yârim kara topraktır sözüyle ruh bulmuştur.
07:54Bizim bazen de hani Yunus Emre'nin, Yunus'un dilinden ne
08:02der? Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü sözüyle tüm
08:08kıtaları, tüm dünyayı dolaşmıştır biliyor musunuz?

Önerilen