• evvelsi gün
TBB Başkanı Erinç Sağkan ise  Tahir Elçi cinayetinin cezasız bırakılmasını eleştirdi. Sağkan, "Dokuz yıldır bizden ne olduğunu bilmemiz esirgendi. Bu esirgeme, yargı kılıfı ardına saklandı. Dokuz yıldır anmaya değil, bu mücadeleyi devam ettirmek için toplanıyoruz. Tahir Elçi’nin bugüne kadar verdiği mücadeleden bahsediyoruz, cezasızlığa karşı verdiği mücadeleden bahsediyoruz. Burada Dört Ayaklı Minare önünde verdiği kültürel değerlere karşı mücadeleden bahsedeceğiz. Onun eşini, çocuklarını düşünün. Bunların bilme hakkı yok mu? Duyduğum mahcubiyet bundandı. Söz veriyorum  belki 19 yıl, belki 29 yıl sonra, belki 99 yıl sonra bu sokak binlerce avukatla dolacak. Onlar ne olacağını bilerek, Tahir Elçi’yi anmak için gelecek" diye konuştu

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Bu mücadeleyi devam ettireceğimizin mesajını vermek
00:03için toplanıyoruz. Hep bu toplantılarda Tahir Başkan'ın
00:08bugüne kadar verdiği insan hakları mücadelesinden
00:11bahsediyoruz. Cezasızlık politikasına karşı verdiği
00:15mücadeleden bahsediyoruz. Burada dört ayaklı minarenin önünde
00:19öldürüldüğü anda bile verdiği kültürel değerlere sahip
00:24çıkma mücadelesinden bahsediyoruz. Ama tüm bunları
00:27bir tarafa bırakalım. Sadece bir insan olarak değerlendirelim.
00:31Sıradan sade bir vatandaş olarak değerlendirelim. Onun
00:36sıradan ailesini bir düşünelim. Çocuklarını bir düşünelim.
00:40Eşini bir düşünelim. En azından bilmek hakları yok
00:45budur. Geçtim cezalandırılmayı. Çünkü belki Türkan Hanım burada
00:52ifade edemez. Ama eminim iki dost olarak sohbet etsek geçtim
00:57cezalandırılmayı biz sadece ne olduğunu bilmek istiyoruz der.
01:02Çocukları biz babamız nasıl öldürüldü? Biz sadece bunu
01:07bilmek istiyoruz der. On yıldır bu insanlardan babalarının
01:12nasıl öldürüldüğünü bilmeyi esirgiyoruz. On yıldır bir eşe
01:16hayat yoldaşını, yol arkadaşını nasıl kaybettiğini bilmeyi
01:22esirgiyoruz. Geçtiğimiz yıl ben bu sokaktan girdiğimde çok
01:27derin bir mahcubiyet duyduğumu ifade etmiştim. Işte duyduğum
01:30mahcubiyet bundandır. Duyduğum mahcubiyet bundandır. Bu sokağa
01:38her girdiğimde bünyemde çok derin bir mahcubiyet
01:41hissediyorum. Çünkü yargı kılıfı altında gizlenerek bu
01:45aileden saklanan gerçeğin maalesef ki sistemin içerisinde
01:51bulunan savunma makamını temsil eden yargı sistemini ne kadar
01:55eleştirsem de bağımsız olması için ne kadar çabalasam da
01:59sistemin bir parçası olarak bunun mahcubiyetini duyuyorum.
02:03Çünkü bu aileden bilme haklarını esirgedik on yıldır.
02:08Sadece bilme hakları. Bu kadar basitti aslında. Tek
02:12istediğimiz nasıl katledildi Tahir Başkan? Ailesi bilsin,
02:17meslektaşları bilsin, Diyarbakırlılar bilsin, bizler
02:22bilelim. Tabii bu mahcubiyet yerini umutsuzluğa değil,
02:26aksine tam bir umuda deviriyor. Çünkü yargı görünümü altındaki
02:32süreç artık bu şekilde yürütemeyeceğini gördü ve ilk
02:39derece mahkemesi kısmı bu sürecin aslında bir yargısal
02:43süreç olmadığını adenen kararıyla ilan etti. Aslında
02:48malumun ilanını yaşadık. O yüzden umutluyum. Çünkü bu
02:53görüntü süreci bu yargısal görüntü süreci son buldu artık.
02:57Ve ilan edildi. Maalesef yargının araçsallaştırılarak
03:02bir cinayetin üstünün örtmesine alet edildiği ilk derece
03:07mahkemesinin kararıyla ilan edildi. Şimdi mücadelemiz daha
03:11da büyüyecek. Belki bugün burada anamıyoruz ve bu mücadeleyi
03:16büyüteceğimizi göstermek adına burada bulunuyoruz. Ama and
03:20olsun söz veriyorum belki on dokuz yıl sonra belki yirmi
03:25dokuz yıl sonra belki doksan dokuz yıl sonra bu sokak yine
03:30binlerce avukatla dolacak ve o avukatlar ne olduğunu bilerek
03:35gerçekten dört ayaklı minarenin önüne anmak için gelecekler.
03:39And olsun bunu Diyarbakır avukatları, Türkiye'deki tüm
03:43avukatlar, hak savunucuları elbet bir gün hayata
03:47geçireceğiz. Saygılarımı sunuyorum.

Önerilen