DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde iktidarın sınır ötesi operasyonlarını eleştirerek; "Suriye'de 'Fırat Kalkanı' dediniz 'Zeytin Dalı' dediniz 'Barış Pınarı' dediniz ama kaosu daha da büyüttünüz, dünyanın 'terörist' olarak tanımladığı gruplarla yan yana geldiniz. Herkese 'terörist diyorsunuz ama Afrin'den 300 bin insanın neden kaçtığını açıklayamazsınız çünkü yüz binlerce insanı 'terör' kelimesiyle yan yana getirdiğinizde asla inandırıcı olmuyorsunuz" dedi.
(TBMM) -
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Cumhuriyetin ilk yüzyılının "Kürt meleselesinin çözümsüzlüğüyle bir kayıp yüzyıl olarak tarihe geçtiğini" belirtirken tekçi ve mezhepçi bir kabulle homojen bir toplum inşa edildiğini söyledi.
hbrlr1.com/ctadclackckckl
(TBMM) -
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Cumhuriyetin ilk yüzyılının "Kürt meleselesinin çözümsüzlüğüyle bir kayıp yüzyıl olarak tarihe geçtiğini" belirtirken tekçi ve mezhepçi bir kabulle homojen bir toplum inşa edildiğini söyledi.
hbrlr1.com/ctadclackckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Teşekkürler Sayın Başkan. Sayın Güneş burada değil ama bir sürü
00:04şey söyleyip gitti. Ben tutanakları geçmesi açısından
00:06bazı şeyler ifade edeceğim. Zaten partisinden arkadaşlar da
00:09burada kendisine iletirler bunları. Şimdi sayın Güneş'in
00:13konuşmasında ifade ettiği her bir şeyi boşa çıkaracak tonlarca
00:17pratiği var AKP iktidarının bu yirmi iki yıllık süre içerisinde.
00:20Ama halk artık bu sizin klasik ezberleriniz cümlelerinizden
00:23gerçekten vazgeçti. Sayın Güneş'e birkaç tavsiyem olacak
00:26benim iletirseniz sevinirim. Şimdi bu ııı sürece ruhuna
00:31uygun cümleler artık oluşturmanız gerekiyor. Hep
00:33yirmi iki yıl boyunca aynı cümleleri ifade ettiniz ve
00:36gerçekten halk bundan fazlasıyla sıkıldı. Süreç bize
00:39farklı bir şey söylüyor. Süreç farklı bir şey çağırıyor. Bizi
00:42farklı bir şeye çağırıyor. O yüzden cümlelerinizi buna uygun
00:45düzenlerseniz bence daha iyi olur. Bir diğeri biz bir
00:48Türkiye Partisi'yiz Dem Parti olarak ama Sayın Güneş belli ki
00:51takip etmiyor. Yine Sayın Güneş'e tavsiyemiz Dem
00:54Parti'nin çalışmalarını ve tüzüğünü açık okusun. Takip
00:58etsin. Bence yeni cümleler kurmada kendisine fazlasıyla
01:01ön açıcı olacaktır diye düşünüyorum. Sayın Bakan, Sayın
01:06Bakan, değerli misafirler, basın emekçileri ve salonda bulunan
01:09herkesi her birinizi saygıyla selamlıyorum ve iyi çalışmalar
01:12diliyorum. Şimdi Dışişleri Bakanlığı'nın Milli Savunma
01:15Bakanlığı'nın bir alkolü olmakla eleştirmiştim ben
01:17geçen gün. Çünkü bakanlıkların misyonlarının birbirine geçtiği
01:20diplomasıyla güvenlik ayrımının kalktığı hibrit bir
01:22yapılanmayla karşı karşıyayız. AKP iktidarı geçmişte askeri
01:26vesayetten sürekli dert yakınırdı. Ama son iki dönemdir
01:30bakanlığın koltuğuna generaller oturuyor. Sayın Bakan şu an
01:33siyasetçi kimliğiyle burada bulunuyorsunuz. Iıı ama temennim
01:37odur ki ııı eleştiri ve sorularımızı askeri bir bakış
01:40açısıyla değil gerçekten bir siyasetçi gözüyle
01:43yaklaşmanız. Şimdi Cumhuriyet'in ilk yüzyılı Kürt
01:47meselesinin çözümsüzlüğüyle bir kayıp yüzyıl olarak tarihe
01:50geçti. Cumhuriyet kurulmuş ama bunun demokratikleşmeyle
01:53kurumlaşmasına gerek duyulmadı bu süreç içerisinde. Tekçi ve
01:56mezhepçi bir kabulle homojen bir toplum inşa edildi. Inşa
02:01edilmek istendi. Ama demokratik ulus anlayışı akla dahi
02:05getirilmedi yine bu süreçte. Anadolu ve Mezopotamya'nın çok
02:09kültürlü durumu da inkar edildi. Şimdi yanlış politikalar
02:12ve asimilasyon yöntemleri dersinin zilanın yaşanmasını
02:16beraberinde getirdi. Büyük acılara sebep oldu. Buna rağmen
02:19egemenlikçi yaklaşımla Kürt sorunu inkar edildiği halen de
02:23devam ediliyor buna. Artık Cumhuriyet'in yüz artı birinci
02:27yılındayız Sayın Bakan. Zaman tutamayacağımız bir hızla akıp
02:31gidiyor. Yeni savaşlar mı icat edeceğiz? Yoksa barışlar mı
02:35kuracağız? Bunu artık net bir şekilde karar vermemiz
02:37gerekiyor. Ülkede halkların artık düşük, yoğunluklu
02:40denilerek yönetilen savaşlara tahammülü yok maalesef. Çünkü
02:44İmralı'da Sayın Öcalan üzerindeki tecritin Kürt
02:47halkına ve siyasetçilerine yönelik tutuklamaların sınır
02:51ötesinde Kürt yerleşim yerlerini bombalamanın ülkeye
02:54de halklara da yansıması sadece daha fazla yoksulluk olarak
02:57karşımıza çıkmakta. Insan doğası gereği menfi şeylere
03:01sarılmadığı sürece savaşlara meyilli olmuyor. Ama ideolojik
03:05amaç ve ekonomik hedefler dünyaya büyük savaşlar
03:08getirdi. Bugün de otoriter tüm rejimlerde savaşlar için
03:12toplumsal rıza üretmek, işgallere meşruiyet
03:15kazandırmak hep var ola gelmiştir. Çünkü onların elinde
03:18değişmez bir el kitabı vardır sayın bakan. Bu el kitabında
03:21ayakta kalmak için bilginin kontrolü ve bir de düşman
03:25yaratması gerektiği yazılıdır. Buna rağmen hiçbir savaş sonsuz
03:29değildir. Günün sonunda tek çarenin barış olduğu mutlaka
03:32anlaşılacaktır. Bugün ülkeyi yöneten AKP iktidarı da Orta
03:36Doğu'da bir yol kavşağında ne o Osmanlıcı genişleme
03:40politikaları ülkeye ciddi bir ekonomik ve politik çıkmazı
03:43sokmuş durumda maalesef. Sayın Cumhurbaşkanı Karabağ ve
03:46Libya'ya girdikleri gibi İsrail'e girmekten bahsetti.
03:50Yunanlı her gerilimde bir akşam ansızın gelebiliriz dedi. Sisi'ye
03:54ayrı, Elsa'da da ayrı bir atarlandı. Öyle bir savrulma
03:59yaşandı ki uluslararası ajans ve raporlara ciddi iddialar
04:02yansıdı. Bunlardan bir tanesi beş bin Suriyeli paralı askerin
04:05Libya'ya gönderildiği bunların maaşının da Türkiye tarafından
04:09ödendiği iddiasıydı. Yine Suriye'de binlerce radikal
04:13çete üyesinin maaşa bağlandığı da bitmeyen tartışmaları
04:16arasında karşımıza çıkıyor. Bunların milyonlarca yurttaşa
04:19derin bir yoksulluk ve fakirleşme olarak yansıdığını
04:22hepimiz biliyoruz. Politik tercihlerin, politik
04:26tercihlerin bedelini halklar çekerken günün sonunda düşman
04:29dediklerinizle bir araya gelenler yine sizlersiniz tabii
04:32Kürtler hariç. Değerli Hazirun siyasi iktidar yıllardır
04:36Kürtlerin demokratik kazanımlarını kendi aklında
04:39bir tehdit olarak kollamış durumda. Irak Kürtleri kendi
04:43kaderlerini tayin etmek istediklerinde karşılarında
04:45duran ülke Türkiye oldu. Suriye Kürtleri büyük bedeller
04:49ödeyerek güvenli bir bölge elde ettiler. Orada yaşayan
04:52halklarla demokratik bir yönetim kurdular. Ama bugün dünyada
04:56burayı terör ile ifade eden de yine AKP iktidarı olarak
04:59karşımıza çıkıyor. Çünkü Sisi'ye Esad'a elini uzatan
05:02son gelişmeler olmasaydı belki Netanyahu'ya da elini uzatacak
05:06olan iktidar söz konusu Kürtler olunca uzattığı tek şey
05:10maalesef sopu oluyor. Bugün Rojava'nın yani Kuzey Doğu
05:13Suriye'nin Türkiye için bir tehdit olabileceğini gösteren
05:16en ufak bir işaret yok Sayın Bakan. Ama devleti yönetenler
05:20dünya başkentlerinden operasyon için bir izin çıkarma gayreti
05:23içerisindeler. Bunun Türkiye'de yaşayan milyonlarca insanda
05:27duygusal bir kırılma yarattığını bilmemeniz mümkün
05:30değil Sayın Bakan. Çünkü nasıl ki binlerce kilometre uzakta
05:33yaşayan bir halk sizlerin soydaşı oluyorsa hemen sınırın
05:37öte tarafında ve beri tarafında yaşayan halk da
05:39bizler açısından soydaştır, bizlerin kardeşidir. Rojava'da
05:43Kürt, Arap, Suriyani, Çerkez, Türkmen, Ezidi, Ermeni
05:47milyonlarca insan yaşam sürüyor. Bunları yok sayıp
05:50altyapı ve üst yapı hedefimizdir derseniz İsrail'i
05:54eleştirdiğiniz zaman sizi tutarlı olmaya davet ederler.
05:57Suriye'de Fırat Kalkanı dediniz, Zeytindalı dediniz,
06:00Barış Pınarı dediniz ama kaosu daha da büyüttünüz. Dünyanın
06:04terörist olarak tanımladığı gruplarla yan yana geldiniz.
06:07Herkese terörist diyorsunuz ama Afrin'den üç yüz bin insanın
06:11neden kaşıktığını açıklayamazsınız. Çünkü yüz
06:14binlerce insanı terör kelimesiyle yan yana
06:17getirdiğinizde asla inandırıcı olmuyorsunuz. Rojava'nın kani
06:22denilen pınarları var Sayın Bakan. Fıratlıktan dolayı
06:25hayatı bir önem taşıyor. Geçen gün BBC'de bununla ilgili bir
06:28video haber vardı. Iklim krizinin Haseke'ye etkisinin
06:32yanında oraya yapılan saldırıların suya erişimde
06:35yarattığı sorunları irdeleyen bir videoydu. Haseke Haseke'de
06:39kadınlar, çocuklar şu an temiz suya maalesef erişemiyor. Bunun
06:43sebebi AKP'nin oraya yönelik politikaları. Çünkü Haseke'ye
06:46gelen su altmış beş kilometre uzakta bulunan alık kuyularından
06:50tedarik ediliyordu. Ama Serekani işgal edilince orada
06:54bulunan alık kuyularından gelen su da kesildi maalesef. Barış
06:57Pınarı böyle olmaz Sayın Bakan. Binlerce çocuğu, kadını ve
07:01yaşlıyı susuz bırakarak olmaz. Şu an tek çare alık
07:04kuyularından suyun tekrar Haseke'ye akması. Yine en az
07:08dokuz yüz bin kişiye elektrik sağlayan Svediye Elektrik
07:12Santrali'de yakın zaman önce vuruldu. Bunlar doğru şeyler
07:15değil. Ülkeye de halklara da bir faydası yok bunların. Kürt
07:19sorununda güvenlikçi yaklaşımla varılacak bir menzil yok. Bugün
07:24dünyada bir savaş tehdidi varsa en büyük güvence ancak
07:27barıştır Sayın Bakan. Savunma ve güvenlik harcamaları rekor
07:31kırıyor. Kırk yedi milyar dolar düzeyinde karşımıza çıkıyor bu
07:34yıl bu. Coğrafi zorluk ve tehdit propagandası real durumu
07:39maalesef izah etmiyor. Eğer öyle olsaydı Orta Doğu ve
07:42Uluslararası Camii'ye sıkça zigzaklar çizilmezdi, keskin U
07:46dönüşleri yapılmazdı. Bir taraftan S dört yüzlerle milyar
07:50dolarları heba etmek, diğer taraftan F otuz beşler konusunda
07:53milyar dolarlardan olmak tutarlı bir dış politikanın
07:56eseri olamaz. Aslında karşı karşıya olduğumuz maliyetin
08:00kaynağı tamamıyla Kürt sorunudur. Çünkü ülkenin
08:03yumuşak karnı daima bu sorun olarak karşımıza çıkmıştır.
08:06Dünya başkentlerinde sadece Kürtlere karşı taviz koparmaya
08:10odaklanan bir diplomasinin kaybedeni tüm ülkedir. Döviz
08:14kuru fırladıysa enflasyon ayyuka çıktıysa faiz ödemeleri rekorlar
08:19kırıyorsa açlık ve yoksulluk had safhadaysa bunun savaş
08:23politikalarından bağımsız olduğunu hiç kimse söyleyemez.
08:25Çünkü onurlu bir barışa şans verilerek sorunun demokratik
08:30bir zemine taşınmaması nedeniyle kırk yılda en az üç
08:33trilyon dolar kaybedildi. Artık çatışma ve savaş yaplığıyla
08:37değil, onurlu bir barış kararlılığıyla çocuklara ve
08:40gençlere bir gelecek sunmak zorundayız Sayın Bakan. Son
08:44olarak Kürtlerin yaşadığı kentlerde yaşanan bir olguya da
08:47dikkat çekmek istiyorum. Biz bunu özel savaş veya
08:50psikolojik savaş diyoruz. Gençlerin politik
08:53motivasyonlarını dağıtmak için her türlü kirli işe gözlerini
08:56yuman bazı klikler var. Özellikle kadının bedenini,
08:59kimliğini ve varlığını hedef alan ciddi politikalara şahit
09:02oluyoruz. Fuhuşa zorlama ve uyuşturucunun yaygınlaştırılması
09:06başta olmak üzere birçok yöntem gayri nizami usullerle
09:10deneniyor. Kendini devletin yerine koyan, sırtını devlete
09:14dayayan veya nüfuzunu suistimal ederek özel savaş araçlarına
09:18başvuranlara karşı tedbir alınmıyor. Size sadece bir
09:21örnek vereceğim. Batman'da İpeker'in intiharına sebep
09:24olan uzman çavuş Musa oradan kamuoyu baskısına rağmen
09:28serbest bırakıldı. Buna yönelik size onlarca örnek verebiliriz.
09:31Yine Kürt gençleri politika ile ilgilenmesinde ne yaparlarsa
09:35yapsınlar diyen bir akıl var. Öyle bir düzen kurulmuş ki
09:38siyasetle uğraşan hakkını hukukunu bilen gençler tehlikeli
09:42olarak görülüyor maalesef. Sonuç olarak onlarca yıldır aynı
09:46şeyi deneyip farklı bir sonuç beklemenin faydası olmadı,
09:50olmayacak hamasin utuplarla beka masallarıyla artık
09:54manipüle edilecek bir hak yok. Savaş değil, barışa bütçe
09:58diyoruz. Ekmek ve adalet bütçesi çarşısında