• evvelsi gün
Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz, 8. Öğretmenler Gününde anılırken, ailesi ve arkadaşları onun eğitim ve edebiyat alanındaki başarılarını vurguladı. 24 yaşında terörist tarafından kaçırılıp şehit edilen Yılmaz, Türk eğitim tarihinde unutulmaz bir iz bıraktı. Babası Hamit Yılmaz, öğretmenlerin vatan için önemli katkılar sağladığını belirtirken, arkadaşları da onun merhametli karakterini ve şairliğini anlattı.
Necmettin Öğretmensiz 8. Öğretmenler Günü
Vatan için feda edilen bir ömür
GÜMÜŞHANE - Ömrünün baharında 8 aylık öğretmenken bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırılarak şehit edilen Gümüşhaneli sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz, onsuz 8. Öğretmenler Gününde anılıyor.
Henüz mesleğinin başında karanlığı aydınlatmak ve cehaletle savaşmak için zorluklarla okuyarak aldığı yüksek puanla atandığı öğretmenliğe doyamadan 24 yaşında şehit edilen Necmettin Yılmaz, Türk eğitim tarihinin kanla yazılmış bir sayfası olarak hafızalara kazındı.
Şehit öğretmensiz 8.

hbrlr1.com/ctatalfikckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
01:44Şehit öğretmenin
01:46Yılmaz Ufu,
01:48Şahadete uğramış tüm
01:50şehit öğretmenlerimizin
01:52ve şehitlerimizin
01:54ruhlarını şahit etmek istiyorum.
01:5624 Kasım münasebetiyle
01:58Dolayısıyla 24 Kasım öğretmenler gününü de enişten dileklerimle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.
02:05Hepsine üstün başarılar diliyorum.
02:08Cehaletle ve cahillikle savaşarak şehit olan öğretmenimizi ve öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz.
02:17Bu cehaletle uğruna savaşan tüm öğretmenlerimizi, şu anda görev yapan öğretmenlerimizi de tebriklerle yad ediyoruz.
02:27Hepsine Allah'tan üstün başarılar diliyoruz.
02:31Bu kolay bir yol değil.
02:33İlelebet cahillikle ve cehaletle savaşmak için ilim yolunda mücadele edeceğiz ve etmekte zorundayız.
02:41Memleketimizin bu ihtiyacı var, yetişmiş evlatlarımıza.
02:46Bunları da öğretmenlerimiz yetiştirecek inşallah.
02:49Onların sayesinde müreffeh yarınları tamamlayacağız.
02:53Benim onlardan tek isteğim Selçuk Bayraktar'lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etmeleri.
03:05Necmi Öğretmen seçilmiş.
03:08Kendisi de Işık Necmi.
03:12Arapçada Kur'an-ı Kerim'de ayet-i kerime olduğundan dolayı bir baba olarak biz onu öyle yönlendirdik.
03:20Yıldız, yön gönderen yıldız olarak tarif ediyoruz Necmettin'i.
03:25Necmettin bir insana tokunabilmesi için elinden gelen çabayı göstermesi için öğretmen olmayı çok istedi.
03:33Ve Allah da ona o kutlu davayı nasip etti.
03:38Ve en sonunda da Hazreti Hamza Efendimiz gibi şehadet şerbetiyle taşlandırdı.
03:44Ruhları şad olsun Necmettin Öğretmenimizin ve tüm öğretmenlerimizin.
03:50Necmettin Öğretmenimizin ve tüm öğretmenlerimizin.
03:54Necmettin Öğretmenimizin ve tüm öğretmenlerimizin.
03:58Biz burada mezun olmuştuk artık.
04:02Ali Hoca da şeydir, bizim için çok çok değerli kıymetli hocadır.
04:06Böyle iz bırakmış bir öğretmenlerimizden biridir.
04:10Bir de o da Banye Mezunu orası.
04:12Bu Sinan.
04:14Ali Hocamız.
04:16Bu da ben oluyorum.
04:18Hepsi zamana yenik düştü gitti.
04:212010'lar falan.
04:31Necmettin şöyle, bir kere çok mazlum bir çocuktu Necmettin.
04:35Çok mazlumdu, çok ağırbaşlıydı.
04:37Yani en basitinden ya da en sertini söyleyeyim, onunla kavga etse birisi.
04:44Bir tanesi gelse Necmettin'e böyle bir itse, belki bir tokat atsa, kesinlikle onun karşılığını vermezdi.
04:50Öyle biriydi yani, vermezdi asla.
04:54Mazlum biriydi, işindeydi, gücündeydi.
04:56Yani ders çalışırdı, şiirle haşir neşir olurdu.
05:00Çok şiir yazardı, sürekli hocaların yanına giderdi bunu yazdım diye.
05:04Dostluğu, arkadaşlığı, arkadaşlığa vermiş olduğu değeri, kıymeti, merhameti.
05:10Ben öyle birini henüz daha tanımadım, 35 yaşındayım.
05:13Necmettin kadar merhametlisine henüz denk gelmedim yani.
05:17O kadar güzel bir çocuktu.
05:19Aslında ben sosyal, yani sözel sınıftaydım.
05:22O eşit ağırlık, TM'deydi.
05:24Aynı zamanda biz yurt arkadaşıydık da yani.
05:28Yurtta beraber kalırdık.
05:30Onunla çok sohbetimiz olmuştur.
05:32Yani herkes yattıktan sonra, Necmettin, ben, bir de Düzyeli, Aykut Akçe diye bir dostumuz vardı.
05:39Bu üçümüz ayrılmazdık asla.
05:41Herkes yatardı, biz giderdik.
05:44Böyle kuytu köşelerde, yurtta, kimseyi rahatsız etmemek adına sohbet ederdik.
05:50Sabaha kadar belki sohbet etmişliğimiz vardır.
05:53Hep bir şeyler üzerine konuşurduk, bir şeyleri tartışırdık.
05:56Mesela kitap, okuduğumuz kitaplar vardı, onun üzerine konuşurduk mesela.
06:00Ya da hiçbir şey olmasın, Necmettin gelirdi, yazdığı şiirleri okurdu mesela bize.
06:05Biz de dinler, onun üzerine konuşurduk.
06:07Böyleydi yani.
06:08Mahlası Necmi Sakıp.
06:10Yani manası da karanlığı delip geçen yıldız demek.
06:14Hikayesi de öyle aslında.
06:16O aslında bir karanlığa meydan okuyan pürupak bir ışıktı yani.
06:20Öyle bir yıldızdı hakikaten.
06:22O karanlığı deldi mi bence deldi.
06:25Ama bu dünyadan da göçtü.
06:27Tabi göçtüğü yer herkesin gitmek istediği yer.
06:29Bir gün hepimizin göçeceği yer.
06:32Ama o böyle mertebelerin en büyüğüyle belki yükseğiyle en değerlisiyle bu dünyadan göçmüş oldu yani.
06:41Biz tabi şiirlerini dinliyoruz.
06:43Çok da güzel şiirler yazıyor vesaire.
06:45Hep böyle aşk üzerine vesaire.
06:47Bir gün geldi belki yüz küsür kitap olabilecek derecede bir şiir.
06:51Çünkü onun heyecanını ben bilirim.
06:53Tevmeden koşarak gelirdi bizim sınıfa ve derdi ki dinleyeyim bir şey yazdım.
06:58Bir dörtlük yazdım.
06:59Belki sadece tek bir mısra yazdım vesaire.
07:01Ya da bir beyt yazdım.
07:03O heyecanını bilirim.
07:05Yaktım.
07:07Yaktım dedi bütün şiirleri.
07:09Bir şok olduk.
07:11Nasıl yaktım?
07:13Sebep?
07:15Bunların hiçbirinin içerisinde Allah'a dair bir emare bir iz yok dedi.
07:19Bunların hepsi beşeri aşk üzerine.
07:23Hiç Allah'a dair bir şey yok.
07:26Ondan sonra zaten hep ilahi aşk üzerine şiirler yazmaya başladı vesaire.
07:31O tarafa attı yani.
07:33Ve yeni şiirler yazmaya başladı.
07:35Ki o şiirler de kesinlikle çok çok güzeldi.
07:39Çok çay içtik beraber.
07:41Şimdi kendisini doldurmaya başlamış olan birisi bir yerden sonra bir yere taşmak durumunda kalacak.
07:47Mecburen anlatmak durumunda kalacak bunu.
07:50Çünkü bir diğer türlü ben hep söylerim.
07:53Bir şeyi bilen sadece kendisi bilip başkasını öğretmeyen bildiğini kendisiyle götürenin bence imtihanı bambaşka olur.
08:01Şimdi o dolu bir adamdı.
08:03Mecburen bir yere akmak durumundaydı.
08:05Tabi ki şeyi sever.
08:07Öğrenciyi sever vesaire gibi.
08:09Zaten bu sebeple de şey okudu.
08:12Öğretmenlik okudu.
08:14Ve biz tabi artık üniversite başladı iş hayatı başladı vesaire derken.
08:22Yani birbirimizden kopmadık ama biraz o sohbetlerimiz şey oldu yani.
08:26Biraz ara verilmiş gibi oldu.
08:28Böyle söyleyebilirim.
08:30Ama işte şey yani doğuya gitmek istediği vesaire.
08:34Şimdi herkes oraya gitmek isterken gitme denir belki.
08:38Yani evlattır, korkar, çekinir vesaire.
08:41Onun öyle korkuları yoktu.
08:43Şey gibi yani sen gitmezsen ben gitmezsem biz gitmezsek ne olacak orası gibi.
08:49Oraya gidişi de öyledir zaten.
08:51Belki Hamit amcam anlatmıştır.
08:53Yani ben oraya gideceğim.
08:57Öğretmenliğimi yapacağım.
08:59O çocuklara artık yani bu vatanı değerli birer evladı kılacağım gibi.
09:04Yani o misyonla oraya gitmiş.
09:06Gözü karada bir arkadaşımızdı yani.
09:08Hakikaten gözü karaydı.
09:10O konuda merhametliydi ama doğru bildiği şeyin peşinden sonuna kadar giden bir çocuktu yani.
09:19Şair.
09:21Necmi Sakıp.

Önerilen