• dün
Aydın'ın Nazilli ilçesinde emekliler pahalılıktan dert yandı. Geçinemediğini söyleyen bir emekli, "12 bin bin 500 lira ile ev kirası mı vereceksin, yoksa alışveriş mi yapacaksın? Hiçbir şey yapamazsın. Emekli maaşı en az 20- 25 bin lira olması gerekir. Bizler eti kurbandan kurbana görüyoruz" dedi.
Haber: Osman Bekar
(AYDIN) -
Aydın'ın Nazilli ilçesinde emekliler, geçim zorluğu yaşadıklarını belirtti. Emekli maaşlarının yeterli olmadığını söyleyen emekliler şöyle konuştu:
"Yeme içme barınma elektrik ısınma su sağlık sorunları olduğu için memnun değilim. Hayat şartları bugünkü insanların yaşayamaz hale geldiğini, artık temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduklarını anlatıyor. Genellikle emekli kesimi. Benim maaşım 18 bin lira. Ev kirası olmadığı için, benim diğer ek gelirlerim olduğu için bana yetiyor.

hbrlr1.com/ctayddyikckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Emekliyim. Memnun değilim. Ekonomik şartlardan. Yeme,
00:05içme, barınma, elektrik, ısınma, su, sağlık
00:08sorunları için memnun değilim. Hayat şartları bugünkü
00:11insanların yaşayamaz hale geldiğini artık temel
00:15ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumda
00:18olduklarını anlatıyor. Genellikle emekli kesimi, büyük
00:22bir emekli kesimi. Maaşım on sekiz bin lira. Ev kirası
00:28olmadığı için ııı diğer bir takım da ek gelirlerimiz
00:31olduğu için bana yetiyor. Tam anlamayana normal bir yaşantımız
00:35yok tabii. Kıt kanaat şartlarda yetiyor. Pazar pahalı
00:40meyve ve zepsili o çok pahalı. E bu tabii üreticilerin de zor
00:46durumda olduğundan eee satan zor durumda, alan zor durumda.
00:50Insan onların da yaşamları çok zor olduğu için isterseniz
00:54fiyatları Türkiye'nin ekonomisi uyarak şey yapıyorlar,
00:57arttırıyorlar. Ama bu biraz da eee girdilerin herhalde tarım
01:01girdilerinin masraflarının işte gübre ona benzer yangının fazla
01:05olduğundan kaynaklanıyor. Süt ve hayvancılık ülkede bitmiş
01:11olduğu için hayvancılığın ek giderleri çok fazla. Yem eee
01:17bakıcı işte altı, üstü bilmem ne hayvancılık zor durumda
01:20olduğu için ve üreticinin sütü de ucuz. Üreticiden
01:26aldıkları ucuz sütü diğer büyük şirketler eee marketler
01:29üretim yerleri üzerine fazla koyarak satıyorlar. Ya
01:34ülkenin gündemi göz önünde geçinebiliyorsak bu bu aylıkla
01:38onlar bir hafta geçinsinler bir şey demiyorum yani. Bir kilo
01:42kime odur? Yedi yüz liraya çıkıyor. Nasıl geçinebileceğim?
01:44Penir üç yüz dört yüz lira nasıl geçineceğim? Yani gıda ama
01:49temel madde yani gıda ihtiyaç olan bir madde yani. Böyle bir
01:53çerez dört yüz beş yüz lira neyle geçineceğim? Insan gibi
01:57yaşamaksa yani ama hayvan gibi yaşamaksa o farklı. Yani bir
02:01çöme koy çıkar yani. Bizim böyle olmuş yani. Bir kuru
02:05ekmekle yetiniyor. Şükür şükür bize. Adamlar saraylarda yaşıyor.
02:08Şükür bize. On iki bin beş yüz. Az önce söyledim ya. Ben bunun
02:14neyini yedim? Bir tip değiştiriyorum. Tip ya. Sekiz
02:16yüz liraya. Bir tip ya. Neyine yetecekler? Peynir göz önünde,
02:21et gözü önünde. Yani bunlar temel ihtiyaçlar yani. Emekli
02:27maaşının ne kadar olması gerekir? Vallahi en normal yani
02:31bir yirmi beş olması. Vallahi ülkenin gündemi de gözünde. En
02:35az yirmi beş olsa bir geçinebilirsin yani. Yirmi beş.
02:41Vallahi bazen boğazımdan sıksa da geliyor ama artık onlar da
02:45o parayı kabul etmiyor. Yüz liraya iki yüz lira verirsem
02:48onlar da kabul etmiyor artık. Çocuklar hemciğin. Çünkü iki
02:52yüz lira yirmi lira olmuş. Yirmi lira değeri değiller.
02:55Emekliyiz. Peki ne kadar emekli maaş oldunuz? On dokuz kusur.
03:04Benim yetiyor. Ailem de emekli. Iıı o nedenle yetiyor. Ama
03:09hakikaten emekli arkadaşlarımın durumları var. Çok kötü. Iıı ev
03:15kiraları çok pahalı. Artı çocuklarının üniversitede veya
03:20yüksek okullarda okuyan çocuklar için biriktirmelere
03:24gelen para para tabii ki bu emekli maaşıyla mümkün değil.
03:29Böyle olunca da zorluk içinde çok arkadaşım var. Iıı tabii
03:34onların durumu bizleri üzüyor ama yapacak bir şey yok. Emekli
03:39maaşının şu ortamda, şu enflasyonist piyasada en az en
03:44azama diyorum. Yirmi beş milyon lira olması lazım. Eğer iyi
03:49hayat şartları altında geçinmek istiyorsa bir
03:52Avrupalı emekli gibi geçinmek istiyorsa bir emekli maaşının
03:56en az kırk milyon lira olması lazım ki yurt içinde
03:59seyahatlerini yapabilsin, çoluğunu çocuğunu iyi
04:01besleyebilsin, yurt dışı seyahatleri yapabilsin. Yani
04:05insan gibi özgürce yaşayabilsin isterim yani. Yoksa ııı çift
04:10maaşla tabii ki yirmi yirmi beş milyon lira da yetebilir diye
04:14düşünüyorum. On beş. Vallahi on gün, on beş gün yetiyor.
04:20Geziyoruz.
04:23Yani otuz milyon olması yok. Ne için geçsin? Nereden? On iki
04:29buçuklarıyla ev ev mi kirası vereceksin? Yoksa alışveriş mi
04:34yapacaksın? Ne yaparsın bu parayla? Yapamazsın bir şey.
04:37Vallahi en önden en damalı bir yirmi yirmi beş olması lazım
04:42Kurbanlar kurbanı görüyoruz etin yüzüne. Niye yetmiyor?
04:47Pahalı et şey pahalı. Et pahalı. Para yetmiyor. Para.
04:50Tamam et yerindir ama para yetmiyor. Ürünleri çok pahalı
04:57yani. Yem pahalı. Yem pahalı. Ürünü. Hükümet denetim yok.
05:03Her şeyde denetim yok. Herkes bildiği fiyatı gidiyor.
05:11Araya soran yok. Araya yok. Soraya yok. Emekliyim. On iki bin
05:19beş yüz. Yeter mi abi ya? Sen bilmiyor musun hemşerim
05:23ortalığı? Mahalli oldu. Otuz olmasın abi. Bak sabah nereden
05:29gidiyorsun hemşerim ya? O hiç gidilecek durum var mı?
05:32Mahallilik, ortalık, çok pahalı. E peki peynir? Işte
05:39çarşıdan alıyorum. Bir parça parça alıyorum işte şu
05:41pazarlarda. Çarşı pazarlarda peynir. E yiyemezlik yapıyoruz.
05:47Sen memnun musun? Ben memnun değilim. Hani memnun varsa
05:53bilmem onu ya. Şimdi işin doğrusu çıkıyoruz. Ne yapacaksın
05:57şimdi? Çocuk var. Az çokluğu şeyle alıp veriyoruz abi. Ne
06:00yiyeyim? Ne yedireceksin çocuklara? Okuyan bir torun
06:03var. Okuyan bir çocuğumuz var. Boş nasıl nasıl o yemek yiyecek
06:08ki? Nasıl edeceğiz o yemek? Mecburen en kötü gidiyoruz
06:14hani. Halimize kadar alıyoruz. Kurban bayramı dört yüzden
06:18bekliyoruz ya. O boş dert bir kurban alıyoruz. Onu kesiyoruz.
06:22Işte bir sene yemeye çalışıyoruz ama. Abicim şimdi
06:26peynir şimdi ne diyelim? Ha şuradan ot pay istiyorum. Ha
06:30peynir pahalı mı? Değil. Köl diyor. Tüt pahalı, yem pahalı,
06:36yoğuncu pahalı, ot pahalı. Mecburen de peynir pahalı
06:40oluyor. Bunu üretirken mazot pahalı, elektrik pahalı, pahalı
06:45da pahalı. Tüt aslında on üç lira pahalı değil. Ucuz değil.
06:49Şöyle ucuz değil. Ha girdiler onların da ucuz olsa efendim
06:54diyelim ki yem eee diyelim ki ucuz olsa, mazotu ucuz olsa,
06:59elektriği ucuz olsa bu aramda on üç lira tüt iyidir ama. Ama
07:06sen aldın on liraya sattın beş lira. Saçacak başka bir yerin
07:10de yok. Nereye satacak? Otuz bin lira olmazsa. Neredesin
07:13bu arada? Benim vallahi çalışıyor. Hı hı. Gidiyorum
07:19sana benim ev kendi evimiz duruyor. Dedik ki ben kendine
07:22zor yetiyor. Bir çocuğunu zor yetiyor. Bak şimdi ben de şunu
07:29teslim ediyorum. Otuz bin lira olduğunu istemiyorum ben. Şunu
07:34anlatmayayım. Fiyatlar yerini tuttu. Aşk her şeyde iki kat
07:40koydu. Ne anladın? Aynen. Doğru. Doğru mu Aziz?
07:46Derek on beş lira olsun ama girdilerimiz ucuz. Zor zahmet.
07:53Kıt kımırı yani yiyeceğimizden içeceğimizden kesiyoruz. Kıt
07:57kımırı geçinmeye çalışıyoruz. Öyle şimdi şöyle biz artık
08:03biliyorsun Ege'ye açıldı. Ege'ye gidiyoruz. Emekliler de
08:08yüzde yirmi indirim yaptı zaten başkanımız Topuktepe'miz. Onun
08:15için oradan alıyoruz. Ucuzlarından alıyoruz yani.
08:18Işte üç yüz elli, üç dört yüz lira peynir. E yüz elli lirada
08:23iki yüz liralık peynirden almaya çalışıyoruz. Ondan az
08:26bir şey alıyoruz da yani bir tuttu mu bir daha yani. Vallahi
08:29geçim şartlar artık her şey yüzde iki yüz dört. O tuyuk
08:35mıdır? Tikbet mi nedir? O yanlış sapı sapı sapan şeyle
08:39söylüyor. Yani inandırıcı değil halk için. Gelsinler bizim
08:44içimize yaşasınlar bizlerle beraber de onları da
08:47gösterelim. Şöyle uzun biber, İzmir biberine geçen gün sordum
08:52iki yüz lira dedi. Iki yüz liraya ben nasıl biber alıp
08:56yerim ya. Kendileri güllük gülüstendik, yiyip içtik. Ah
09:01gel keyfim gel ama emekliye geldi mi? Yok. Bizi zaten
09:04ölsünler diye bakıyorlar. Değil mi? Hani biz eğer olduğum
09:08için biraz doğayı seviyoruz. Doğayı sevdiğimizde biraz
09:11doğayı kaçıyoruz yani. Ondan biraz daha uzun yaşayacağız.
09:14Biz de hep ölecekler diye bakmasınlar yüzümüze. Biz
09:19oturan çöpün rengine idare ederiz. Ya emekli maaşı şu
09:23günün şartlarında en az yirmi beş bin lira olsun ki emekli
09:27şöyle bir al canı alabilsin. Üç kuruş para. Çocuk torunu
09:32geldiği zaman harçlık verebilsin. Bayramlarda mesela
09:36bizim yaşımızdaki kişiler torunlarım gelecekti benden
09:41harçlık istedilerdir. Utancından yerin dibini
09:43saklanıyor. Geldiklerini istemiyor adamlar. Bu hükümet
09:48Değişmediği müddetçe bu ortam olmaz. Yanlış yani yaptıkları
09:54poyantı bu da hep yanlış. Ben öyle görüyorum. Ha düzgün
09:57yaptıkları yer de var.

Önerilen