CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in asgari ücretin en az 30 bin lira olması ve işverenler için vergi indirimi ile prim desteği verilmesi yönündeki çağrısı, işverenler ve işçilerden destek gördü. Esnaflar ve çalışanlar, yükselebilecek ücretlerin gerekliliğine dikkat çekti.
HABER: OGÜN AKKAYA KAMERA: CEMAL AYTEKİN
(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yeni yılda asgari ücretin en az 30 bin lira olması, işverenler için de vergi indirimi ve prim desteği verilmesi çağrısına işveren ve işçilerden destek geldi. İşveren Eray Uzun, "Prim desteği ve vergi indirimi çok rahatlatır. O rahatlarsa, bizim personele vereceğimiz 30 bin lira asgari ücretse, 35 bin lira da verebiliriz. Vergi yükünün altından kalktıktan sonra elemanlarıma veririm. Onlar da bir geçim telaşında" dedi. Bir işçi de "30 bin liranın bile günlük yaşam maliyetlerini karşılayabileceğini düşünmüyorum aya vurulduğunda.
hbrlr1.com/ctayllaakckckl
HABER: OGÜN AKKAYA KAMERA: CEMAL AYTEKİN
(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yeni yılda asgari ücretin en az 30 bin lira olması, işverenler için de vergi indirimi ve prim desteği verilmesi çağrısına işveren ve işçilerden destek geldi. İşveren Eray Uzun, "Prim desteği ve vergi indirimi çok rahatlatır. O rahatlarsa, bizim personele vereceğimiz 30 bin lira asgari ücretse, 35 bin lira da verebiliriz. Vergi yükünün altından kalktıktan sonra elemanlarıma veririm. Onlar da bir geçim telaşında" dedi. Bir işçi de "30 bin liranın bile günlük yaşam maliyetlerini karşılayabileceğini düşünmüyorum aya vurulduğunda.
hbrlr1.com/ctayllaakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Hadi ekmek yiyin beş.
00:21Ya şöyle insanca yaşayabilmek için yirmi yedi de yetmez, otuz
00:26yedi de yetmez. Yani bunu herkes biliyor. Ama nedense
00:29iç basında medyada hiçbir yerde yayınlanmıyor. Birilerinin
00:35bir yerlerine dokunuyor herhalde fazla. Yani işveren de aynı,
00:39işçisi de aynı. Yani yaşayabilen birisi varsa
00:41dürüstçe çıksın ortaya. Ben rahatım, yaşıyorum, refah
00:44içerisindeymiş. Ayda bir sefer tatilini yapıyorum. Haftada
00:48senede bir sefer tatile gidiyorum. Tiyatroya,
00:51sinemaya gidiyorum. Rahat yemek yiyorum diyebilecek birisi
00:53varsa dürüstçe çıksın. Çalmadan ama. Çalıp çıkmadan. Çalıyorsa
00:57zaten mutlaka her türlü onun için yeterlidir. Ya vergi
01:01zaten çok yüksek. Bizim gibi küçük esnaplardan vergileri
01:04sonuna kadar alıyorlar. Ama büyükler affediliyor. Nedense
01:07bilmiyorum. Ezilen biziz. Devlet bize maaş versin. Biz
01:10kendi işletmemizi kendimiz kendimiz daha rahat şekilde
01:13devlet adına yaparız. Bir vergiden başımızı
01:16kaldıramıyoruz ki. Yani öyle bir şey yok. Öyle bir şey yok.
01:19Vergi. Yani işte geçen güne ııı bankadan kredi çektik,
01:23gittik vergimizi ödedik. Neye? Ya yok işte yüzde on sekiz
01:27kadeh yüzde yirmi kadeh be. Yirmi beşte, beşte banka kesiyor,
01:31yüzde yirmi beşe tak kabul ediyor. Yani bunun hesabı
01:35kitabı ortada. Yüz liranın yirmi beş lirasını çat diye
01:39bizden kesiyorlar. Biz geriye kalalım da zaten yetmiş beşte
01:43sermaye. Boş, bedava. Bedava çalışıyoruz işte sadece ayakta
01:47durmak için. Aslında doğru buluyorum. Otuz bin olması
01:49lazım. Yani net yani. Ama tabii ben işverenim. Yani o
01:53kadar çok vergi ödüyoruz ki anlatamam size yani.
01:55Anlatamam. Bizim elemanlarımla düşünüyorum. Düşünmüyor değilim
01:59düşünüyorum. Ama bir taraftan ben de yani zorlanıyorum. Iki
02:03taraflı çok zor bir durumdayız yani. Ekonomi çok kötü durumda.
02:06Çözmeleri gerekiyor. Yani bir şey soracağım. Sadece bir
02:09gelsinler halkı bir geçsinler. Çünkü benim personellerim var
02:12ama yalnız ben de alışveriş yapıyorum, markete gidiyorum.
02:15Benim de çocuğum var. Eğitimine çok para veriyorum. Yani çünkü
02:18garip bir şekilde her şey çok pahalı. Yani otuz bin olması
02:22isterim. Haklılar çünkü. Benim personelim de geçinemiyor.
02:25Biliyorum, farkındayım. Eee belli gücü sahibim. Onun şeyine
02:29veremiyorum zaten. Onun üstüne ben de çıkamıyorum. Keşke
02:32çıksam. Ama burada kaç esnaf var? Herkes aynı. Bütün
02:36sorunlar. Aslında bütün sıkıntılar aynı aslında. Tabii
02:38rahatlatır. Çok rahatlatır. Aslında o rahatlarsa bizim
02:41personelere vereceğimiz otuz bin asga ücretse otuz beş de
02:44verebiliriz. Ama bu sefer ben rahat ben o kadar vergi yükün
02:47altından kalktığımdan sonra elemanlarıma veririm. Çünkü
02:50onların da çocukları var. Yazık. Onlar da bir geçim
02:52telaşındalar. Kiralar çok fazla. Bir kere barınma çok pahalı. Bu
02:56ülkede barınma denen hakikaten bir hocam bir sikala yok. Yani
02:59nasıl anlatayım? Bir duyuyorum. Otuz bin kira veren de var. Yirmi
03:03bin veren de var. E bu adam kaç para maaşı alıyor? Otuz bin.
03:05E bir de çocuğu var bunun. Şimdi çocuğuna yüz lira para
03:08versek kızım oğlum al bu yüz lirayla bir kantine git dese
03:11ne alabilecek bir çocuk? Ya da otobüs dolmuş belli yani. Işte
03:14bir tarafa konuşurken ben işverenim ama kendimi
03:17düşünmüyorum hocam. Yani iki tarafı düşünmek lazım. Inşallah
03:20çözerler. Şu anda kırk bin liradan aşağı olmaması
03:23gerekiyor. Tayyip'in vatandaşı olarak kırk bin lira. En az en
03:27az kırk bin lira olmasını bekliyoruz. Hani bu bu
03:31rakamlarla kimse geçinemez. Geçinme şansları yok yani. Öyle
03:34bir durum söz konusu ki yani buraya çıkıyorsun bir şey yiyeyim
03:38desen ben İzleden geldim hastaneden. Yani şu anda on beş
03:42yirmi bin lira para harcadım. Yirmi cünde. Hani bu insanlar
03:45nasıl geçinecek ki? Kendilerini haboş. Kendilerini
03:49haboş nasıl olsa para vermiyorlar. Otuz bin lira bile
03:51günlük yaşam maliyetlerini kastedeceğini düşünmüyorum
03:54Ay'a vurulduğunda. Bence kötü. On yedi bin lira zaten bir
03:59insanın yaşaması için değil ölmesi için bulunmuş bir rakam.