• 2 hafta önce
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Kahramanmaraş'ta yaşayan depremzedelerle bir araya gelerek, devletin konut vaadlerini yerine getirmediğini ve vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntıları dile getirdi. Esnaf ve vatandaşlar, depremin ardından hayatlarını sürdürebilmek için mücadele ettiklerini, birçok temel hizmetten yoksun olduklarını belirttiler.
ANKARA – CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Kahramanmaraş'ta esnaf ve sanatkarla Konteyner kentte yaşam savaşı veren vatandaşlarla bir araya geldi. CHP'li milletvekilleri vatandaşların sorunlarını dinledi.  
CHP Milletvekillerinin saha temasları devam ediyor. Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç CHP Genel Merkezi'nin görevlendirmesiyle Kahramanmaraş'ta vatandaşlarla bir araya geldi.

hbrlr1.com/ctawywdfkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Seksen bir ilde Cumhuriyet Halk Partisi'nin ııı tüm
00:03milletvekilleri, parti meclis üyeleri ve ana kademe
00:06yöneticileri sahaya iniyor. Vatandaşımızı o bildiğimiz
00:10sorunları vatandaşımızın bizatihi ııı ağzından bilebil
00:14kendisinden dinlemek üzere vatandaşla temas ediyor. Seksen
00:17bir ilde başlatılan ve geçmişte de aslında yirmiyle otuzlu
00:22gruplar halinde Cumhuriyet Halk Partisi olarak vatandaşın
00:24sorununu yerinde dinleme ııı projesi bu dönemde de devam
00:29ediyor. Iıı şu anda ııı MYK üyelerimiz, parti meclisi
00:33üyelerimiz, ııı milletvekillerimiz seksen bir
00:36ilde vatandaşın nabzını tutmak üzere ııı illerde görev
00:41yapıyorlar. Ve ııı tabii özellikle araç benim için bir
00:45jeoloji mühendisi olarak burada görevlendirilmiş olmakta ııı
00:49ayrıca önemli. Çünkü depremin ııı ciddi derecede etkilemiş
00:54olduğu bu kentte ııı bunun ekonomiye olan olumsuz
00:57etkilerini birebir yerinde görecek olmak ııı ve bunu da
01:01raporlamak son derece önemli diye düşünüyorum. Iıı
01:04baktığımız zaman ülkenin ııı her alanında vatandaşlarla bir
01:08arada olduğumuz her alanda birinci derecede önemli olan
01:12sorunun ekonomi olduğu yüzümüze çarpıyor. Seksen bir ilde
01:18vatandaşın sorunlarını tespit etmeyen onlarla sohbet etmeyen
01:23ve akabinde bunu raporlaştırarak Sayın
01:25Genel Başkanımız'a sunmak üzere yola çıktı. Gittiğimiz
01:30illerde o ilin sorunu nedir? Ne eksik? Ne yapılması gerekiyor?
01:36Tespit edecek ve bu salı ve bir sonraki salı günleri
01:40gerçekleştirecek olan grup toplantımızda da Sayın Genel
01:44Başkanımız Türkiye'nin kamuoyuna sunacak. Karahan
01:47Baraj depremle çok sıkıntılı günler geçirdi. Altı Şubat
01:51depremi vurdu, yıktı, geçti doğru. Ama altı Şubat'tan
01:56sonra bile hükümet vurdu. Maalesef böyle bir gerçekte
02:00var. Depremden hemen sonra Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip
02:06Erdoğan merak etmeyin bir yılda her şey tamamlanacak. Herkes
02:10evlerinde oturacak. Evler verilecek dedi. Iki yıl oldu.
02:14Nerede bu evler? Karşılayacak mı kazanç? Karşılamazlar. Işte
02:19bizim çabamızla çıkartmaya çalışacağız. Evet. Boş
02:23diyorlar. Aynen. Ya şu anda zaten buradaki bütün esnaflar
02:26dükkan sahibi giderler ve faturalar çalışıyor. Hani ben
02:30burada diyeceğim öyle bir şey kalmıyor. Dükkan sahibi
02:32faturalar ve kira. Evet. Bu üç üçten de gidip geliyor. O da
02:36eleman çalıştırıyor. Yok. Aynen. Aynen. Aynen. Çıkmıyor.
02:44Var mı yanınızda? Çalıştıramıyorsunuz. Işte
02:49maliyetler çok iyi. Kira. Kiralar da yüksek. Bir esnaf çok
02:56güzel zaten. Evet. Kiraya, faturaya, karı topluyor. Aynen
03:02öyle. Doğru. Şu anda kendi kendimize geçiniyoruz. Eski
03:06standartlar kazanayım diye. Öyle bir şey yok zaten.
03:12Yani biz geçinebilirsek, ay sonunu getirirsek, kartlarımızı
03:16çevirebilirsek ne mutlu biz ediyoruz ya. Artık bu hale
03:19geliyoruz. Maraş'ın en önemli özelliği olan karanlığı
03:22alamıyor. Yiyeceği olan kaynamaya evine ulaşamıyor.
03:25Ulaşamıyor.
03:29Ya Maraş'ın en önemli özelliği olan karanlığı alamıyor.
03:33Yiyeceği olan kaynamaya evine ulaşamıyor. Ulaşamıyor.
03:38Maalesef öyle.
03:41Ağlayacak halimize gidiyoruz.
03:46Bayağı yükseldi. Çarşıda yer kalmadıysa. Doğal olarak bu
03:53tarafa bir rahmet oldu. Orada buralarda yükseldi. Yükseldi.
03:58Biz de ııı daha uygun bir yerlere bakmaya çalışıyoruz.
04:04Yani yetemediniz için mecburen daha uygun bir yere. Yani
04:08mecburen. Mecburen daha uygun. Kirası daha uygun.
04:20Allah'tan kiraya.
04:25Bir de deprem bölgesinde daha ııı istediğimiz destekleri
04:29alamadık. Yani şimdi yardımlar da alamadık. Iıı bunlar sonunda
04:33destekleri bekliyoruz diyorlar. Kullandım diyerek diyor ki neden
04:37ödemiyorsun? Üstüne yapma imkânı yok. Evet. Bunu bir sefer
04:40kalmayın. Evet. Bunu taksit taksiti diyelim. Bunu da mı
04:43kabul ettiniz? Onu da kabul ettim. Kaç defa dile getirdin
04:49orada? Kaç defa? Bir yıldır bir aydır kesip sonra da sürekli
04:53konuşuyoruz. Ama diyorum bak size dile getirdim. Bir yıldır
04:57Ne yapıyordunuz oradaydı?
05:01Sürekli dile getirdik. Sözde ve depremde vatandaşın yanında
05:04elektriğe mi geçiyorsunuz?
05:15Çalışıyorsun.
05:19Evet yani bu depremden dolayı eviniz orkan tarlı olduğunda
05:23hem evinize maddi olarak maddi olarak hem de çocuk evlenir
05:27mi? Çok zor. Çok gerçekten hayat şartları çok zor. Pahalı mı
05:30eşyalar nasıl? Evet. Evet. Yani yaz eşya almaya geldik. Aldık
05:35işte kazandığını yaptık. Yüce Allah söylüyor. Pazarlık
05:38pazarlık derken böyle bir durum oldu. Yani yine mecbur
05:41alınacak yani. Daha büyük masraflar. Yani onları işte
05:45hiç düşünemiyorum yani.
05:49Çok az. Bu devirde. Ben şeyi veriyormuş evlilik. Ben bir
05:53aldınız mı? Resmi nikâhtan olmadığı için. O da bir şey
05:59yapmıyor. Hiçbir şey. Çok düşük bir süreç oluyorlar. Yani bir
06:04buzdolabın parasıdır. Evet. Allah kolaylık versin. Evet.
06:10Emekli maaşlarla çok ilgili ben rahat ediyorum. Evet.
06:14Haline kavuşmak zorunda kalıyorum. Siz emeklisiniz.
06:16İkinci iş mi yapıyorsunuz? İkinci iş yapıyoruz. Niye?
06:19Yetmiyor mu? Bol bol harcamıyor musunuz on iki bin lira? Yani
06:23on iki bin lira bankadan çekiyorsun. Eve varmadan
06:26bitiyor. Bitiyor. Öyle demiyor ama. Öyle demiyor. Bol bol
06:31yetiyor. Simitten çayla mı alıyorsunuz? Simit olmuş
06:33olmayış. Çay olmuş olmayış. Tayyip Bey ilk gelirken simit
06:36çay hesabıyla gelmiş. Evet. O simit çay hesabına bunu yapsak
06:39batar. Batar. Aynen. Siz ııı ikinci işiniz bu. Emeklilikten
06:44sonra dinleneceğiniz yerden uzak yerden
06:47bir evim yıkılmış. Bir dükkanım yıkılmış. Evim yüz
06:52otuz yedi metre. Ev yapılıyor doksan metre. E zaten yüzde
06:56elli ben kaybetmişim. Tabii. Artı bu kadar toplanan
07:00paralarla bu deprem bölgesindeki malum yıkılan
07:04binalar vatandaşa hiç bir sirayet ettirmeden yapılabilecek
07:08bir para. Evet. Nerede? Neredeler? Bilmiyorum.
07:12Mecliste sordum. O paralar nerede kardeşim? Bilmiyorum ben
07:15nerede? Ben ben biliyorum nerede olduğunu. Ben soruyorum
07:18yaptılar. Bilemiyorum. Aynen öyle. Şimdi bizden ne kadar
07:22para alacaklar? Atıyorum benim orada yetmiş beş metre tapulu
07:26mülküm vardı. Çekme vakti yüz otuz beş metre yerim vardı. En
07:30büyük yapılan dükkan kırk sekiz metre. Kırk sekiz metre bir
07:34dükkanda biri esnaf ne yapar? Epçik mi? Hı. Oyuncak mı
07:37yapacağız orada? Doğru. Doğru. Doğru. Kardeşim bana zaten yüz
07:40otuz beş metre yetmiyordu. Sen şimdi oraya çocuk oyuncağı gibi
07:45çocuk oyuncağı gibi iş yeri yapıyorum. Ben zaten sığmıyorum.
07:49E gel. Bak hocam. Bekir bak. Evet. Makinaların arası.
07:53Nasıl? Sürtünerek geçmek zorunda kalıyorum. Doğru. Artı.
07:57Sığmıyorum zaten. Belirsizlik içindeyim. Gibi görünmez bir
08:03kuyudayım.
08:06Gündemi izle şu anda. Sen esnafsın. Vatandaş gelen
08:10vatandaşın gündemde ne var? Ekonomi mi var? Terör mü var?
08:13Ne işle? Ne var?
08:17Yani bu kadar insanın sıkıştırdığını unutma. Gayet
08:20normal. Yani Halk Parti diyor ki anayasa değişikliği diyor.
08:23Anayasa değişikliği mi azar halk için yoksa bu geçim
08:27sıkıntısı, ekonomi mi?
08:30Şey yapalım bir yerde. Yani tek hava şirketi. Ekonomi abi
08:37bence yok. Bizdelerin nefsi yüksek tabii ya.
08:43Siz para şöylede saklıyorsunuz. Buna rağmen herhalde sıkıntı
08:47yaşıyorsunuz. Her şey doğru.
08:52Kolay gelsin. Işler çok iyi diyorlar. Valya valya diyor.
08:55Tayyip Bey diyor ki bu acayip esnaf para kadar. Eee saat bir
08:59oldu. Daha sıkıntı yapmadık. Öyle. Öğlen dolu olmuş. Günün
09:03yarısı. Hayır günün yarısı geçti. Dörde beşe kadar zaten
09:06İstanbul'da alışveriş yapıyor. Saat bir oldu. Rahatsızlıklar
09:09yapmadık. Bakalım artık. Arabamız gitti. Çok şükür.
09:12Maddi olarak zararlıydı ama manevi olarak can kaybımız yok.
09:16Hayattayız. Elhamdülillah. Belediyemiz özellikle mağdur
09:19olarak ben size hatta daha önce de yazdık biz bir arkadaşla
09:22beraber de yazmıştık. Belediyenin oradan yer alana
09:25kadar sekiz ay geçti. Mavi'ye de çalışmıştık. Evet. Sekiz ay
09:28sonra bana bir yer verdiler. Ondan sonra çıkacaksın dediler.
09:31Ben Paranormal Maraş'ta sekiz tane firmayı temsil eden bir
09:34Ne kazanacaksın? Yani bir kasa domates için hale gitmek
09:40zorundayız. Benzin yapıyoruz. Benzin yapıyoruz. Markete
09:43gidiyorum. Altmış TL. Yazmasın. Yazmasın. Evet. Altmış TL
09:48domates. Yani esnaf neyin ne olduğunu biliyor. Evet. Gereğin
09:53yatsı esnafı o zaman. Karına şerefine vicdanlarına diyelim.
09:57Başkanım. Peki.

Önerilen