• geçen hafta
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Batman'da yaptığı konuşmada laiklik anlayışını eleştirerek, muhalefetin kendi icat ettiği bir laikliği dayatmaya çalıştığını ifade etti. Tekin, inanç özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı çıktı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Kendi icat ettiğin bir laikliği bana dayatıyorsun"
BATMAN - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Sen laiklikten, Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını yasaklamasını anlıyorsun. Kendi icat ettiğin bir laikliği bana dayatıyorsun" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Batman'da Necat Nasıroğlu Külliyesi Konferans salonunda merkez ilçe 8'inci olağan kongresine katıldı. Burada konuşan Bakan Tekin, ana muhalefeti işaret ederek, "Sizin laiklikten anladığınız şey şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak" dedi.

hbrlr1.com/ctawldcykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Eyvallah.
00:04Kozu Belediye Başkanımız.
00:30Bir dokuz yüz kırklı yılları hatırlayın. Camilerin kapısına
00:42kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an'ı
00:47Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin layıklıktan anlaydığınız
00:49şey bu. Siz bunları layıklığın gereği olarak yaptınız. O
00:54zaman sizin layıklıktan anladığınız şeyle benim
00:56anladığım şey ayrı değil. Ben layıklıktan bütün vatandaşların
01:01hangi dine inanırlarsa inansınlar, dini inanç ve
01:03ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını
01:08anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç
01:14özgürlüğünü prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını
01:18anlıyorsun. O zaman ikimizin layıklık anlayışı arasında
01:20kuşkusuz fark var. Ben evrensel layıklıktan yanayım, sen
01:26Türkiye'ye özgü kendi icat ettiğin bir layıklık kavramını
01:30bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin anladığın layıklık
01:34anlayışı şu. İmatik mezunusunuz, mülakat sınavına
01:39girdiği zaman bir dokuz yüz doksanlı yıllarda yaşadığımız
01:42şeyler bunlar. Sen ne imatik mezunusun? Senden olmaz deyip
01:48bir dokuz yüz doksanlı yıllarda yirmi sekiz Şubat
01:50sürecinde yaşadığımız şeyler. Senin layıklıktan anladığın şey
01:54şu. Üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna
01:59odalarına alıp ikna etmeye çalışmak senin bunu layıklık
02:02gereğiyle yaptınız. Bunu yaparken kendinizi layıklıkla
02:06savundunuz. Peki senin savunduğun layıklık da benim
02:09anladığım layıklık bir mi? Bir değil. Bakın AK Parti iktidarın
02:15bir şey yaptık biz. Başörtüsüne özgürlük diye dört yüz on bir
02:21milletvekilimiz yanayası değişikliğinin altına imza
02:24attılar. Cumhuriyet Halk Partisi'ne mesela mahkemesine
02:27taşıdı. Niye taşıdı? Layıklı diye taşıdı. Içeriğinde ne var?
02:33İçeriğinde şu var. Üniversiteye giden öğrenci başını örterek
02:38gitsin. Istiyorsan. Şimdi bunun neresi layıklık anlayışıyla
02:44veya layıklıkla çelişiyor evrensel anlamda. Çünkü
02:47layıklık dediğimiz şey benim anladığım layıklık insanların
02:51dini, inanç, ibadet hürriyetlerini güvence altına
02:53bulması. Bu kadar. Aynı CHP iki bin on dört yılında bir
03:02yönetmelik değişikliği yaptık. Okullarda
03:08doğal aydınlatmalı ibadet alamış artık getirdik biz.
03:14Layıklı diye iptal davası açıldı. Şimdi bu nasıl layıklı
03:19ben anlamıyorum arkadaşlar. Lise öğrencileri de başını
03:24örtebilsin, öğretmenler de başını öğretebilsin ııı
03:28örtebilsin istiyorsa diye düzenleme yaptık, layıklı
03:31aykırı diye danıştaya başvurdular. Şimdi burada bir
03:34problem var. Kendi geolojik bakış açılarını bize dayatmak
03:41isteyen birileri evrensel tanımlamalarla asla örtüşmeyen
03:46kavramları bize dayatıyorlar ve bizi bunun üzerinden
03:51eleştiriyorlar. Biz binlerce yıllık devlet geleneği olan bir
03:56toplumuz. Ve bizim devlet geleneğimizde dominant nokta
04:02kardeşlik hukuku. Kendim için ne olmasını istiyorsan kardeşin
04:08içinde aynı şeyi isteyeceksin.

Önerilen