• 2 hafta önce
TBMM'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında CHP'li Bakırlıoğlu ve Bakan Tekin arasında sert bir tartışma yaşandı. Bakırlıoğlu, eğitimdeki durumdan dolayı Bakan Tekin'e istifa çağrısı yaparken, Tekin ise kendisini yalancılıkla suçladı.
EREN CESUR
(TBMM) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin arasında "yalancılık" tartışması çıktı. Konuşması sırasında Bakan Tekin'i istifaya davet eden Bakırlıoğlu'na Bakan Tekin, "Yalan sözlerle şov yapıyorsunuz" dedi. Bakırlıoğlu, "Beni yalancılıkla suçlayamazsınız, kendinize gelin. Temizliyor musunuz okulları, bir tane verimde hata gösterin özür dileyeceğim sizden" ifadeleriyle tepki gösterdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçe görüşmeleri, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında devam ediyor.

hbrlr1.com/ctaibaaikckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Eee genelde bütün bütçelerde
00:05onu takip ediyorum ben. Başlangıç şöyle oluyor. Siz de
00:09öyle dediniz. Bütçede en fazla payı eğitime ayırdık dediniz.
00:13Her bütçede bunu duyuyoruz. Evet yıllar içerisinde belli bir
00:17artış olmuş. Iki bin iki yılında eğitime ayrılan pay
00:20gayri sahafi yurt içi hasılanı yüzde üç nokta biriymiş. Iki bin
00:24on altı yılına kadar ciddi bir artış olmuş. Iki bin on altıda
00:27yüzde dört nokta ikiye çıkmış. Ancak iki bin on altıdan
00:31itibaren ciddi bir azalış söz konusu Sayın Bakan. Iki bin on
00:35altı yılında gayri sahafi yurt içi hasılanı eğitime ayrılan
00:38pay yüzde dört nokta yirmi birken üç nokta elli dörde
00:42düşmüş durumda. Yani şimdi bakıyorsunuz iki bin iki yılında
00:46yüzde üç nokta bir yıl iki bin yirmi beş, yüzde üç nokta beş.
00:52Eğitim kurumlarının sayısı artmış, okul sayısı artmış,
00:56öğrenci sayısı artmış, öğretmen sayısı artmış. Eee
00:59üniversite sayısı artmış. Her şey artmış. Aradan yirmi üç yıl
01:04geçmiş. Ancak gelinen nokta bakıldığı zaman iki bin iki
01:08yılındaki manzara üç aşağı beş yukarı aynı. Aldığı pay en
01:11azından aynı. Esasında geriye bakıp bakıp durmaktan da
01:16yorulduk. Hep iki bin ikiyle kıyasla, mukayese et. Yani
01:19geriye bakmaktan önümüze bakamıyoruz. Esasında yapmamız
01:23gereken şey yanımızdakilerle kendimizi kıyaslamak, OİS'li
01:26ülkeleriyle eee kendimizi kıyaslamak. Sabahtan beri
01:29bütün AKP'li, MHP'li herkes de OİS'liden rakamlar veriyor. Ben
01:34de size OİS'liden rakamlar vermek istiyorum. Buna göre
01:37Türkiye Türk eğitim kademelerinde öğrenci başına en
01:42düşük harcamayı yapan OİS'li ülkesi. İlk öğretimden
01:46üniversiteye kadar öğrenci başına düşen yıllık harcama
01:50Türkiye'de beş bin dört yüz yirmi beş dolar. OİS'liyle
01:54ortalaması on dört bin iki yüz dokuz dolar. Neredeyse üç katı.
01:59Sayın Bakan Türkiye eğitim harcamasında OİS'li ortalaması
02:04çok altında, sonuncu sırada aynı zamanda Türkiye ilkokul
02:08kademesinde kamu harcamalarının en düşük özel
02:11harcamaların en fazla olduğu ülke konumunda özel
02:15harcamaların payı ülkemizde yüzde yirmi üç OİS'lide ise
02:19sadece yüzde altı. Yani bu yirmi üç yıllık ııı yirmi iki
02:24yıllık süreç sonrasında gelinen noktada artık kamucu bir
02:27eğitimden söz etmeye şansımız yok. Eğitim tamamıyla piyasacı
02:31bir eğitim haline gelmiş. Yani okulları ticaret haline
02:35getirmişsiniz. Öğrenciyi de müşteri haline getirmeyi
02:39becermişsiniz. O hale getirdiniz ki eğitimde eşitliği
02:43fırsat eşitliğini ortadan kaldırdınız. Gene FISA iki bin
02:47yirmi ikiden bahsedilir. Okullar arasında başarı ve
02:51imkan farklılıkları var. FISA raporunda bunu söylüyor.
02:54Matematik ııı branşında fen lisesi ortalaması Türkiye'de
02:58beş yüz doksan sekiz puan. Mesleki teknik Anadolu
03:01liselerinin ortalaması üç yüz doksan beş puan iki yüz üç
03:04puanlık bir fark var. Böylesi bir fark. Böylesi bir fark.
03:07Hiçbir OİS'li ülkesinde yok. Eee böyle bir altyapıya sahip
03:12ülke yok. Gene aynı raporda akademik kapsayıcı endeksten
03:17bahsediliyor. Yüze yakın olması durumunda farklı akademik
03:21becerilere sahip çocukların okullara daha eşit dağıldığından
03:24bahsediyoruz. İzlanda'da skor doksan üç, Finlandiya'da doksan
03:29bir, Türkiye'de bu skor kırk üç, sondan ikinci sırada. Yani
03:33benzer becerileri olan öğrenciler benzer okullara
03:37gidiyor. Finlandiya'da bu durum yok. Sosyal kaplayıcılık
03:41endeksine baktığımız zaman eğer bu endeksteki skor sıfıra
03:44yakın ise benzer sosyal ekonomik arka plana sahip
03:48öğrenciler ay ııı aynı ııı aynı arka plana sahip öğrencilerle
03:53birlikte okuyorlar. Yani Türkçesi şu. Finlandiya'da
03:57Norveç'te farklı akademik beceriye sahip öğrenciler aynı
04:01okula gidebiliyorken Türkiye'de okullar ayrışmış durumda.
04:05Finlandiya, Norveç, Almanya'da farklı sosyal kültürel arka
04:08plana sahip öğrenciler aynı okullara gidiyorken Türkiye'de
04:12okullar ayrılmış durumda. Yani şu anda tam anlamıyla bir kas
04:18sistemini getirdiniz Türkiye'de bakın. Şu an Türkiye'de
04:21eğitimde bir kas sistemi var. Eğitimde sosyal ekonomik
04:25farklılıklar arasında büyük duvarlar örülmüş durumda.
04:29Eşitsizliğin boyutunu daha iyi anlamanız için bir veri vermek
04:33istiyorum size. Bu sefer TÜİK'ten vereyim veriyi.
04:35Türkiye'de toplam eğitim harcamalarının yüzde altmış
04:40üçünü en zengin yüzde yirmilik kesim yapıyor sayın bakan. En
04:45gariban yüzde yirmilik kesim ise toplam eğitim
04:48harcamalarından aldığı pay sadece yüzde bir buçuk. Sadece
04:53yüzde bir buçuk. Yani şimdi bu rakamlar ortadayken kimse bize
04:58ülkede eğitimde adalet var. Fırsat eşitliği var. Demesin
05:04diyemez. Rakamlar bunu yalanlıyor. Gene PİSA iki bin
05:09yirmi iki soru sormuşlar evlatlarımıza. Yedi bin
05:12üzerinde çocuğumuzla yapılmış bu anket. Geçen ay için geçen
05:17bir ay içinde yiyecek paranız olmadığı için kaç kere yemek
05:22yiyemediniz diye bir soru soruluyor. Inanılmaz cevapla
05:26utanç verici. Bu soruya cevap veren çocuklarımızın yüzde on
05:31dokuzu yaklaşık yüzde yirmisi en az bir gün cebimde para
05:35olmadığı için ben yemek yiyemiyorum diyor. Yüzde ikisi
05:38her gün cebimde para olmadığı için ben yemek yiyemiyorum
05:42diyor. Ve gene aynı araştırmaya göre her üç çocuktan bir tanesi
05:47okul öncesinde kahvaltı yapmadan okula geliyor. Sizin
05:51bu kamu spotlarınızda diyorsunuz ki benim anladığım
05:55sizin anlatmak istediniz daha doğrusu. Efendim anneler
05:58ilgisiz, vicdansız, çocuklarının önüne kahvaltı
06:02koyamıyorlar diyorsunuz. Anlatmak istediğiniz şey o.
06:05Kabahatliler, anneler, veliler size göre. Ancak Yunus Efe göre
06:10iki bin on dokuz iki bin yirmi bir yıllarında nasıl? Efendim
06:15anladığımı ben anladığımı şey yapıyorum. Yani sizin bu kamu
06:18spotlarında vatandaşı anladığı bu farklı bir şey değil. Sizin
06:22anlatmak istediğiniz şey bu. Farklı bir şey değil. Yunus Efe
06:26göre iki bin on dokuz iki bin yirmi bir yıllarında çocuk
06:29yoksulluk oranı yüzde otuz üç nokta sekiz. Biraz evvel
06:33diyoruz ya biz. Üç tane çocuktan bir tanesi okula aç
06:36gidiyor. Yunus Efe göre çocuk yoksulluk oranı yüzde otuz üç
06:39nokta sekiz. Kolombiya'dan sonra en fazla çocuk yoksulluğu olan
06:45ülke durumunda şu an Türkiye. Eurostat iki bin yirmi iki
06:48verilerine göre sıfır on yedi yaş çocukların yüzde kırk üç
06:52nokta altısı memleketimizde yoksulluk veya sosyal dışlanma
06:57riski altında. Sayın Bakan bu memleketin çocukları yoksul,
07:01yoksul ve çok ciddi bir adaletsizliğin içerisinde
07:05tırmalamak için durumdalar. Çocuklar okula aç gidiyor.
07:08Kantinden alışveriş yapamıyorlar ve böyle bir
07:12ülkede siz öğrencilerin önüne bir öğün yemek koyamıyorsunuz.
07:16Kumanya veremeyecek durumdasınız. Ve bunu
07:19belediyeler yapsın diyorsunuz. Biraz evvel şunu söylediniz.
07:22Biz size kumanya ikram ederken belediyeler yapsın dediniz. Ben
07:27bu çocukları doyurmak zorunda değilim diyorsunuz yani. Ancak
07:32bunu diyebilirsiniz. Bakın bunu diyebilirsiniz. Ancak şunu
07:35diyemezsiniz. Ben okulları temizleyemem diyemezsiniz. Pis
07:40okulların tuvaletleri pis olan okulların hiçbir izahı yoktur.
07:44Verilerin temizlik yapmak zorunda kaldığı para toplayıp
07:49da temizlik elemanı tutmak zorunda kaldığı bir manzaranın
07:53hiçbir izahı yoktur. Bunu kimseye anlatamazsınız. Izahı
07:59olmayan şeylerin mizahı olur demişti rahmetli Levent
08:02Kırca. Hani bir marif bakanı vardı yıllar önce sizde aynı
08:06makamda oturan şu mektepler olmasa marifi ne güzel idare
08:10ederdin demişti. Gerçekten de şu okullar olmasaydı yani sınıfları
08:15temizlemek, tuvaletleri temizlemek okula aç gelen
08:18çocukların önüne bir kap sıcak yemek vermek gibi dertlerinizde
08:23olmayacaktı. Gerçi ben bugün hayra hareketlerinizden sizin
08:29böyle bir derdinizin olmadığını böyle dertlerle dertlenmedi,
08:34böyle meseleniz olmadığını öğrendim. Anlamış oldum. Ve ben
08:38konuşmamın sonunda şunu diyecektim size. Sayın Bakan
08:41lütfen o koltukta oturmayın diyecektim size. Çünkü okulları
08:46pis olan okulları temizleyemeyen bir milli eğitim bakanının
08:50istifa etmesi lazım. O koltukta oturmaması lazım diyecektim.
08:56Ancak demeyeceğim. Çünkü gördüm ki size göre ortada bir mesele
09:01yok. Rahmetli Süleyman Demirel'in bir lafı vardı.
09:05Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz. Ne yazık
09:10ki siz de meseleleri mesele etmiyorsunuz. Size göre
09:15ortalık mesele yok. Sizden sizden sizden sizden istifa
09:20istifa beklemek de boşa boşa nefes kaybı nefes kaybı. Sayın
09:27Bakan beni beni beni yalancılıkla beni beni yalancılıkla
09:33suçlayamazsınız. Beni yalancılıkla suçlayamazsınız.
09:37Kendinize gelin. Hangisi yalan? Temizliyor musunuz okulları?
09:41Yemek mi veriyorsunuz? Hangi verim rakam? Bir tane verimde
09:46hata gösterin, öldürmeyeceğim sizden. Bir verimde. Bir
09:49söylediğim sözde hata söyleyin, yalan söyleyin, sizden neyi
09:56açıkladınız ya? Sabahleyin buraya biz size

Önerilen