ABD’de 5 Kasım’da yapılan seçimlerin ardından seçilen Donald Trump’ın, göreve geldiğinde dış politika açısından hangi kararları alacağı, Afganistan’da olduğu gibi askerlerini nereden geri çekeceği merak konusu olurken, özellikle Ege ve Akdeniz’de Amerikan üslerinin artması dikkat çekiyor. ABD, Ukrayna savaşı döneminde Yunanistan’daki üslerinin sayısını artırırken, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a saldırıları sırasında da Rum Kesimi’ne fiilen yerleşti. ABD, Ege’nin yanı sıra Akdeniz’de de ciddi bir alan açtı. Bu durum ne gibi bir tehlikeye işaret ediyor? Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından da ABD'nin Güney Kıbrıs'ta üs kiralayacağı iddialarına yönelik açıklama geldi. "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne tehdit olabilecek gelişmeler takibimizde" denildi. Nasıl bir tehditten söz ediyoruz?
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Aslında mevcut tehlikenin bir şekilde ortadan kalkıp kalkmayacağını hep tartıştık seçimlerden bu yana.
00:08Müesses nizamın tam karşısında mı pozisyon alacak Trump, yoksa mevcut Amerika stratejisini devam mı ettirecek şeklinde bir soru işareti hep soruldu.
00:17Şimdi 65 gün sonra kolduğa duracak, yaklaşık 20 Ocak'ta.
00:23Burada merak edilen soru şu, acaba bu az sonra belki detaylı inceleyeceğimiz konu Amerikan müesses nizamının yani Biden ve onun yönetiminin aldığı bir karar mı yoksa Trump da bunu destekliyor mu?
00:38Şimdi Kıbrıs konusuna baktığımızda Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile ilişkileri Trump ilk döneminde silah ambargosunun kaldırılmasıyla başlatmıştı ve Biden da aslında tam olarak adaya yerleşti diyebiliriz.
00:51Yani ilişki bu seviyede. Burada bir farklılık görüyor musunuz? Çok fazla bir farklılık yok.
00:56Bundan sonra bir farklılık olur mu?
00:58Atamalara baktığımızda Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Rhodes ve Dışişleri Bakanı olma potansiyelinin en yüksek seviyede olduğu Marco Rubio, onların İsrail ve bölge ile ilgili bakış açısı çok da Biden, Harris, Obama tarzı yaklaşımdan farklı da değil gibi gözüküyor.
01:19Türk düşmanı olarak nitelendirmek doğru olur mu sizce?
01:21Olur çünkü Türkiye'nin karşısında kim varsa onlara destek vermiş ve açıklamalarıyla da çok net bir şekilde ortaya çıkmış.
01:30Hatta Türkiye'nin hedefleriyle İsrail'in hedeflerine baktığımızda Amerika'nın hedeflerine baktığımızda bugünkü hedeflerine baktığımızda Rubio bu hedefleri üzerinde dövme olarak bile taşıyan bir his.
01:42Peki o zaman bakabilir miyiz bir duruma?
01:44Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın açıklamaları Marco Rubio'nun aslında başka bir deyişle Türk düşmanı olarak da tanınılabilmesi ve Milli Savunma Bakanlığımızdan gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne tehdit olabilecek gelişmelerle ilgili bu gelişmeler takibimizde açıklaması.
01:58Bir de Amerika Birleşik Devletleri'nin Rum kesimine kelimenin tam anlamıyla yerleşmesi.
02:03Nasıl bir tehditten bahsediyoruz özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne?
02:06Şimdi şöyle birincisi Güney Kıbrıs Rum kesimine yerleşmelerinin altında yatan gerekçe zaten Lübnan'a başlattığı İsrail'in bir saldırı var ve bunu derinleştirmek için ciddi bir mücadele içerisinde buna yönelik sürekli saldırılarına devam ediyor.
02:23Ardından bu işi Suriye'ye sarkıtma durumu söz konusu ama Lübnan'da karşılaşabileceği olumsuzluklar ve Suriye'de olası problemlere karşı Amerika Birleşik Devletleri buradan kendisine destek aktaramında bulunma stratejisinin ben arka planda olduğunu düşünüyorum.
02:41Tabii nihai hedefin hep söylüyoruz direkt olarak belki Türkiye'nin vurulması, Türkiye'nin hedef alınması değil ancak bizim 30-40 kilometre derinliğimizde oluşabilecek hattın Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğu ve dolayısıyla Güney Kıbrıs Rum kesiminin içerisinde Amerikan yığınmasının tabii ki Kuzey Kıbrıs için de garantör olduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içerisinde ciddi bir tehdit olduğunu çok net bir şekilde görmek lazım.
03:09Yani burada herhangi bir şey olmaz yorumunu yapmak aşırı iyimserlik ve polyannacı bir yorum olarak karşımıza çıkar.
03:16Çünkü bakıyorsunuz yayılmacılığı Suriye'den çekileceğim, Kuzey Irak'tan çekileceğim diyen seçim öncesinde Trump'ın atamaları ve uygulamalarına baktığınızda bu söylemlerden uzaklaştığını, savaşı bitireceğim açıklamalarında aslında çok da fazla karşılık bulmama ihtimalinin ön planda olacağını bize gösteriyor şu gün itibariyle.
03:3865 gün sonra nasıl bir tutum elde eder bunu bilemeyiz ama burada özellikle İsrail'in Amerika'yı sıkıştırdığı konu ne?
03:46Trump koltuğa oturmadan burada bir takım mesafe kat edebilmek.
03:50Ben açıkçası 20 Ocak sonrası için belki yaşayabileceği sorunları bugünden Netanyahu ve yönetimi öngörerek 60-65 günde buradaki ateşi olabildiğince yukarı nasıl çıkartabilirim hesabını yaptıklarını da bir kenarda tutmakta fayda görüyorum.
04:09Donald Trump 20 Ocak'ta artık göreve başlayacak resmi olarak seçilmesinin ardından. 20 Ocak'a kadar biz bölgede ne beklemeliyiz? Sessizlik mi beklemeliyiz? O fırtına öncesi sessizliği mi? Yoksa daha sert hamleler gelecek mi?
04:22Netanyahu bu 60 günü sessiz bir şekilde geçirmek istemeyecektir. Çünkü kendi iç kamuoyunda da ciddi itirazlar var, ciddi tepkiler var bunlarla karşı karşıya.
04:32Bu noktada alabilecek maksimum mesafeyi almak için İsrail bir taraftan orada saldırılarına devam ediyor.
04:40Amerika'nın şu günkü tutumu da sanki Netanyahu'nun stratejisine hizmet eder bir noktada gibi.
04:47Yani sessizlikten daha çok orada hareketlilik olma ihtimali bu 60 günde daha fazla. Bir de şunu planlıyor olabilir Amerika müesses nizamı veya Pentagon.
04:57Trump geldiğinde bu işin içinden çıkılamaz halde onu bırakmamız lazım.
05:02Yani Trump öyle bir ateşin içerisine düşecek ki buradan geri çekiliyorum demesi bile seneler alabilecek bir pozisyonda olmalı gibi bir bakış açısı var.
05:12Trump'ın atamalarına baktığınızda bir kez de aynı soruyu sorayım. Amacı çekilmek ya da amacı savaşı durdurmak olabilir mi?
05:18Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğini söyledi ve Putin'le bir görüşme gerçekleştirdi.
05:24Evet ama işte Putin'den de daha doğrusu Moskova'dan da bu görüşmenin yayınlandığı şekliyle olmadığına yönelik itirazlar da geldi.
05:34Şu var ben Ukrayna-Rusya'da daha hızlı bir ateşkes sürecine gidilebileceğini öngörüyordum.
05:40Ancak bu bölgede Amerika Trump açıklamalarında ne kadar da olsa Suriye'den ben çekeceğim askerlerimi demiş olsa da buradaki vekil güçlerine olan desteğini sürdürmeye devam edecek.
05:51Yani böyle topyekun bir şarteli açıp kapatma gibi bir desteğin geri çekilme ihtimalini çok fazla görmüyorum.
05:59Belki fiili olarak görüntüde bazı askerlerini çekiyor mesajını kendi iç kamuoyuna söz verdiği için ve dışarıya Amerika'nın paralarını biz aktarmıyoruz mesajını vermek için yapabilir.
06:09Ama burada vekil güçlerle bence desteği tam gaz devam edecek.
06:13İsrail'e de tabii ki desteğini böyle şarteli indirir gibi indiremeyecek.
06:19Ama çok ciddi bir ekonomik kriz var Amerika Birleşik Devletleri'nde. Hem bu ekonomik krizi hem de buradaki süreci nasıl beraber yönetecek?
06:26Orada da işte farklı kaynaklar bulmaya çalışacak.
06:29Bir yandan işte ben burada bakın Amerika olarak çekiliyorum askerlerimi buradan alıyorum.
06:34İşte Orta Doğu'nun diğer ülkeleri daha önceki döneminde de gördüğümüz gibi Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri gibi özellikle Suudi Arabistan'ın enerji olarak çok güçlü olduğunu ve ekonomik olarak bu anlamda güçlü olduğunu biliyoruz.
06:47Buradan bir kaynak oluşturma çabasına tekrar girecektir Trump.
06:51Ben bu konuda özellikle Orta Doğu'daki ilişkiler bakımından önceki döneminden çok farklı seyredeceğini düşünmüyorum.
06:58Ben de buradaki ateşin sönmesini istiyorum görüntüsünü bir taraftan ortaya koyup ama arka plandan da terör örgütlerini PKK'yı PYD'yi burada desteklemeye devam edeceğim.