• 2 hafta önce
Gelecek Saadet Grubu Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, "Etki ajanlığını düzenleyen teklifin 16. maddesi geri çekiliyormuş. Bu madde gerçekten geri çekilmişse buradan teşekkür etmek istiyorum ama bir şerh ile. Tekrar bu maddeyi birtakım kelime oyunlarıyla önümüze getirmemeleri kaydıyla. Çünkü sık sık bu hadiseye tanıklık ediyoruz. Ülkenin milli menfaatlerini korumak adına insan haklarını feda edecek olursak içinden geçmekte olduğumuz otoriterleşme süreci korkarım ki totaliter bir düzenin kurulmasıyla sonuçlanır" dedi.




(TBMM) - Gelecek-Saadet Grubu Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, "Etki ajanlığını düzenleyen teklifin 16. maddesi geri çekiliyormuş. Bu madde gerçekten geri çekilmişse buradan teşekkür etmek istiyorum ama bir şerh ile. Tekrar bu maddeyi birtakım kelime oyunlarıyla önümüze getirmemeleri kaydıyla. Çünkü sık sık bu hadiseye tanıklık ediyoruz.

hbrlr1.com/ctaiiatwkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli milletvekilleri bugün yirmi iki, yirmi üç Ekim'de
00:05Adalet Komisyonu'nda görüştüğümüz ve çoğunluk
00:08partisinin oylarıyla kabul edilen teklif üzerinde
00:11görüşmeye başlıyoruz. Şimdi bu teklif metni daha önceki
00:16kanunlar gibi torba yasağı niteliğini taşıyor. Neden?
00:20Çünkü yirmi üç maddeden oluşan teklif aynı anda on iki kanun
00:25üzerinde değişiklik getiriyor. Hep söyledik ama bir kez daha
00:29söylemek durumundayız. Bu bir torba kanun torba kanun olması
00:34nedeniyle eee anayasamızın ikinci maddesinde yer alan hukuk
00:39devleti ilkesinin belirlilik unsurunu ihlal etmektedir. Ne
00:44yazık ki biz bu eleştirilerimizi komisyonda
00:47dile getirdiğimiz halde bu dikkate alınmamıştır. Bu
00:51vesileyle komisyon çalışmalarına referansta
00:54bulunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi meclis iç tüzüğünün
00:58otuz sekizinci maddesi şöyle bir hükme yer veriyor.
01:01Komisyonlarda görüşülmekte olan kanun tekliflerinde öncelikle
01:06anayasaya aykırılık sorunları dikkate alınır. Eğer anayasaya
01:10aykırılık sorunlarının ciddi olduğu görülürse maddelerin
01:13müzakeresine geçilmez bu teklif geri çekilir deniyor. Biz de
01:18komisyonda çok ciddi bir biçimde anayasaya aykırılık
01:22sorunlarını tartıştık. Bu vesileyle komisyon
01:25başkanımıza da teşekkür etmek isterim. Çünkü söz hakkımızı
01:29hiçbir biçimde süreyle sınırlamadı. Gayet etraflıca
01:33görüşebildik. Fakat sorun şu ki bütün haklı gerekçelerimize
01:38rağmen bu anayasaya aykırılıkları içeren teklifin
01:42maddelerine geçildi ve bizim öne sürdüğümüz görüşlerin
01:46hiçbiri metnin içeriğine yansımış olmadı. Dolayısıyla bu
01:52vesileyle aslında parlamento çoğunluğumuza nazikane ve
01:56dostane bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu ülke hepimizin
02:00eğer burada yaptığımız kanunlar anayasaya uygun olursa bunda
02:06hepimizin menfaati olacak. Anayasaya aykırı olması halinde
02:10burada meclisimiz gereksiz yere meşgul edildiği gibi daha sonra
02:15anayasa yargısı meşgul edilecek ve tekrar iptal edilen o
02:19maddelerle ilgili önümüze yeni yasama tasarrufları gelecek.
02:24Dolayısıyla buna özellikle dikkat çekerek sözlerime
02:27başlamak istedim. Şimdi teklifin ismiyle içeriği arasında ciddi
02:33bir uyumsuzluk var. Ismi ne diyor bize? Noterlik kanununda
02:38ve bazı kanunlarda değişiklik yapan kanun diyor. Bu başlığı
02:43okuyan herkes kanun metninin ağırlığının noterlik kanununda
02:48olduğunu düşünür haklı olarak. Peki öyle mi? Elbette değil.
02:53Kanunun ağırlık noktasını anayasaya aykırı hükümler
02:58oluşturuyor. Örneğin yargının bağımsızlığını ihlal eden
03:01hükümler var bu teklifin içinde. Örneğin eee kamuoyunda etki
03:07ajanlığı olarak ifade edilen madde var bu kanunun içinde, bu
03:11teklifin içinde ve aslında kanunun başlığına baktığınızda
03:17bütün bu önemli olan ve anayasaya aykırı olan hükümler
03:21bu başlığın içinde gizlenmiş, saklanmış oluyor. Dolayısıyla ben
03:27buradan şöyle bir endişemi dile getirmek istiyorum. Neden
03:31isimler böyle seçiliyor? Kamuoyu yanıltılmak mı
03:35isteniyor? Dolayısıyla kanunlara isim verirken daha
03:38dikkatli olmamız gerekir. Bununla bağlantılı diğer bir
03:42soruna gelelim. Şimdi noterlik kanununda değişiklik yapan
03:46hükümlerin ilginç bir boyutu var. Biz buna hukuk dilinde
03:51deklaratif olan maddeler diyoruz. Neden mi? Çünkü bu
03:56maddeler aslında yenilik doğurmuyor. Uzun yıllardır
04:00ülkemizde uygulanan ama kanuni dayanağı olmayan hususlara kanuni
04:05dayanak getiriyor. Neler bunlar? Örneğin noterde işlem
04:10yaptığınızda nakit olarak değil eee kredi kartıyla ödeme yapmayı
04:15sağlayan husus. E zaten yıllardır biz bunu yapıyoruz.
04:19Ikincisi noterlerin hafta sonları nöbetçilik sistemiyle
04:23çalışabileceğine ilişkin husus. E bu da yıllardır
04:27uygulanıyor. Dolayısıyla burada kanun yapma tekniğimizle ilgili
04:31ciddi bir sorun var. Hukukçular hukukçu olanlar bilirler.
04:36İdarenin kanuni ilkesinin anlamı şudur. Idare hiçbir
04:41zaman kendiliğinden bir uygulama yapamaz. Önce kanun
04:45gelir ancak idare kanunu izleyen ve kanuna uygun olan
04:51işlemleri yapabilir. Dolayısıyla önce bu kanunlar
04:54yapılmalıydı. Ardından noterlik hizmetlerinde bu imkanlar
05:00sağlanmalıydı. Bu yönüyle de kanun ciddi bir sorun içeriyor.
05:04Teklif diyelim. Kanun demeyelim. Gene kanunun
05:08biçimiyle ilgili bir başka sorun. Teklifin biçimiyle
05:11ilgili bir başka sorun. Gerekçe metinleri çok önemlidir kanun
05:15tekliflerinde. Neden? Çünkü gerekçe metinleri o yasama
05:20tasarrufunun neden hazırlandığı hangi ihtiyaca cevap verdiği
05:25konusunda bize bilgi verir ve ileride de uygulamacılara ışık
05:30tutar. Peki bu eee metnin gerekçesi bize böyle bir ışık
05:35tutuyor mu? Hayır Sayın Milletvekilleri. Gerekçeyi
05:39okuduğunuzda gerekçede demin bahsettiğim gibi noterlik
05:43kanunla ilişkin düzenlemeler hakkında tumturaklı ifadeler
05:48görüyorsunuz. Ki onlar bence en önemsiz olan hususlar. Asıl
05:52önemli olan konularda birer cümleyle geçiştirilmiş olan
05:56hususları görüyorsunuz ki ben bunları muhalefet şerhimde açık
06:01olarak yazdım. Size bununla ilgili rakamsal bir veri
06:04vereyim. Dört yüz on beş sözcükten oluşuyor gerekçe
06:08metni. Yüz yetmiş iki kelimesi noterlik kanuna hasredilmiş
06:12durumda. Yani yarıya yakını. Oysa kanun ağırlık maddeleri
06:16diğer hususlara ilişti. Gene bu bağlamda belirtmem gereken bir
06:20başka nokta şu. Gerekçe metni sarih bir biçimde yazılmadığı
06:25için kanunun amaç unsuru hakkında bize fikir vermiyor.
06:29Her kamu hukuku işlemi dolayısıyla kanunlar nihai
06:34amaç olarak kamu yararına yönelmek zorundadır. Ama biz
06:38burada gerekçeyi okuduğumuz zaman kamu yararının olduğunu
06:42göremiyoruz. Ama daha önemli bir sorun şu. Kamu yararının
06:47objektif bir tanımı olmadığı için bu bağlamda anayasa
06:51yargısına bu sorunu intikal edecek olursa anayasa
06:54mahkemesindeki hakimler neyi dikkate alacaklar? Kanunun
06:58gerekçesine bakacaklar, madde gerekçelerine bakacaklar,
07:02komisyon görüşmelerine bakacaklar. Maalesef ne madde
07:06gerekçeleri ne de genel gerekçe aydınlatıcı değil ama bir husus
07:11çok aydınlatıcı. Biz muhalefet milletvekilleri olarak
07:15komisyonda deyim yerindeyse kendimizi paraladık. Dedik ki
07:20bu metinde kamu yararı yok. Özellikle teklifin on altıncı
07:25maddesi kamu yararına yönelik değildir. Tam aksine bu madde
07:29parlamento çoğunluğuna ebedi iktidar sağlamak için
07:34hazırlanmıştır. Toplumsal muhalefeti ve siyasal muhalefeti
07:38bastırmaya yöneliktir. Fakat bunlar dikkate alınmadı ama
07:42gerekçe de ııı komisyon tutanaklarında var. Ileride
07:46Anayasa Mahkemesi bunları dikkate alacak. Şimdi gelelim
07:50diğer meselelere. Bu kanun teklifinin dokuzuncu maddesini
07:56okuduğunuz zaman Danıştay'a kadro ihtiyacıyla ilişkin bir
08:00düzenleme getirilmiş. Maddeyi anlamanız mümkün değil, çok
08:04uzun ve çapraşık. Peki gerekçesine bakıyorsunuz. Dokuz,
08:08on, on bir ve yirmi birinci maddelerin gerekçeleri çok
08:12ilginç bir yazım tekniğiyle hazırlanmış. Nedir o? Anayasa
08:16Mahkemesi'nin üç kararına referans var. Mayıs iki bin
08:20yirmi üç, Eylül iki bin yirmi üç, Kasım iki bin yirmi üç
08:24tarihli Anayasa Mahkemesi kararları. Peki nasıl bir
08:28referans var? Maddelerin içeriğiyle bu kararlar arasında
08:33bir illiyet bağ kurulabiliyor mu? Hayır kurulamıyor. Ne
08:36yapmanız lazım? Bu kararları okumanız lazım. Doğrusu ben
08:40dikkatle okudum ama gene o illiyet bağını kuramadım.
08:44Dolayısıyla önce dokuzuncu maddeyle ilgili Adalet
08:48Bakanlığı temsilcisi olan komisyondaki görevliye sordum.
08:52Siz bu maddeyi niye yazdınız dedim. Çünkü bu Anayasa
08:56Mahkemesi kararlarında bununla ilgili hiçbir husus ben
09:00görmüyorum. Bana verilen cevap şu oldu. Evet dedi görevli.
09:04Anayasa Mahkemesi kararlarında bununla ilgili bir husus yok.
09:08Ama Anayasa Mahkemesi'nin orada değindiğimiz kararlarından biz
09:13anlıyoruz ki ileride böyle bir ihtiyaç doğacak. Çünkü konuyla
09:18Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ileride iptal edilecek. Işte o
09:23zaman bir yasal dayanak sorunu doğmasın diye biz şimdiden kanun
09:29yapıyoruz. E pes dedim. Neden pes dedim biliyor musunuz?
09:33Anayasamızın yüz elli üçüncü maddesinin hükmü çok açık.
09:37Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. Yasama yürütme ve
09:41yargı organlarını idari makamları bağlar. Neden buna
09:45referans verdim? Bizim önümüzde Can Atalay'le ilgili
09:49Anayasa Mahkemesi'nin verdiği üç adet kapı gibi karar var. Ve
09:55meclisimiz bu kararların gereğini yerine getirmiyor. Ama
09:59ileride

Önerilen