DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 13’üncü Kadın Konferansı'nda konuştu. Hatimoğulları, yeni çözüm süreciyle ilgili; "Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye’de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız” dedi.
(İSTANBUL) - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 13'üncü Kadın Konferansı'nda konuştu. Hatimoğulları, yeni çözüm süreciyle ilgili; "Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye'de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız" dedi.
hbrlr1.com/ctaacwyckckckl
(İSTANBUL) - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 13'üncü Kadın Konferansı'nda konuştu. Hatimoğulları, yeni çözüm süreciyle ilgili; "Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye'de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız" dedi.
hbrlr1.com/ctaacwyckckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Sevgili kadınlar, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum ve HDK'nin konferansında, kadın konferansında bugün bir aradayız.
00:10Yarın da karma konferansımızı hep birlikte gerçekleştireceğiz.
00:15Umutla, isyanla ve direnişle kelimeleri şiarımızın temelini oluşturuyor.
00:27Ve bizler HDK olarak umutla, dirençle, yaşamın kendi ellerimizle ilmek ilmek dokuyacağımız bir sürecin içerisindeyiz değerli kadınlar.
00:43HDK erkek egemen kapitalist sisteme karşı bütün ezilen ve sömürülenlerin ortak mücadele cephesi ve bu fikriyatı büyüten bir kongredir.
00:55HDK partimizin partimizin de içinde olduğu kongresidir ve bütün ezilen ve sömürülenlerin ezen ve sömüren güçlere karşı ortak mücadelenin büyütülmesinin paradigmasını ortaya koymuştur kongremiz.
01:16Bu anlamda fikri ve pratik düzeyde emek veren bütün arkadaşlarımıza 13 yıl boyunca emek vermiş bütün arkadaşlarımıza partimiz adına kongremize bu emekleri verdikleri için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.
01:32Ve bu yeni dönemde görev alacak arkadaşlarımıza da şimdiden başarılar diliyorum.
01:38Değerli arkadaşlar sözlerime devam ederken dün 1 Kasım dünya Kobani günüydü ve bütün dünyanın bildiği konuştuğu bir gündür Kobani dünya günü.
01:55Kobani IŞİD'e karşı verilmiş en büyük direnişin yeridir. IŞİD'in bütün dünyaya yenilebileceğini gösteren en güçlü direnişin sergilendiği yerdir ve biz kadınlar için bir diğer anlamı da biliyorsunuz orada bu direnişin ve mücadelenin temel öznesi kadınlardı.
02:20Ve kadınlar IŞİD gibi tecavüzcü, IŞİD gibi işgalci, IŞİD gibi bu ülkeyi kendi ülkemizde dahil olmak üzere bu coğrafyayı karanlığa sürüklemek isteyen bir çete örgütüydü.
02:38Ve onların yenilebileceğini biz Kobani'de göstermiş olduk kadınlar olarak ve dünya Kobani günü kutlu olsun, kadınların direnişi kutlu olsun, iyi ki direnmişler, iyi ki IŞİD gibi bir beladan kurtulabileceğimizi bizlere göstermişler.
02:58Ve değerli arkadaşlar yine sözlerime devam ederken iki gün sonra 4 Kasım partimize dönük gerçekleşen darbenin ve mücadele cephemize dönük gerçekleşen darbenin yıl dönümü.
03:12Kobani Kumpas davasının tohumlarının atıldığı gün ve buradan şu an cezaevinde bulunan Kobani Kumpas davasından dolayı onlarca yıl hapse mahkum edilen sevgili Figen Yüksekdağı, Zeynep Karaman'ı, Zeynep Ölbeci'yi, Dilek Yağlı'yı, Pervin Oduncu'yu, Aynur Aşan'ı ve onların şahsında hapishanede bulunan bütün sevgili kadınları
03:41buradan sevgiyle selamlıyorum, buradan sevgi ve selamlarımızı hepimiz adına iletiyorum.
03:47Evet değerli arkadaşlar biz tabi ki bugün kadın konferansımızda Türkiye'de ve bölgede kadınların bulunduğu durumu en iyi şekilde analiz etmeye çalışacak, analizle yetinmeyecek önümüz dönemdeki mücadele hattımızı ve pratiklerimizi de hep birlikte konuşacağız, planlamalarımızı da hep beraber konuşacağız.
04:14Şu bir gerçek ki biz bu coğrafyada her gün katlediliyoruz, gün geçmiyor ki bir kadın katliamıyla uyanmayalım ve öyle ki en son İstanbul'da gerçekleşen işitvari yöntemle kadınların boğazının kesildiğine tanıklık ettik İstanbul'un göbeğinde.
04:34Ve bütün bu cinayetlerin en büyük sebebi erkek egemen sistem ve bu sisteme çanak tutan ne yazık ki mevcut olan rejimdir bunları besleyen.
04:47Bakın şüpheli ölüm adı altında sayısız ölümler var ama her şüpheli ölümün altında bir erkeğin yaptığını çok iyi biliyoruz, bir erkek egemen anlayışın ve baskının yaptığını da çok iyi biliyoruz.
05:01Bugün bu iktidar erkek egemen zihniyete karşı hiçbir şey yapmıyor.
05:07Mevcut olan yüz senedir mücadele ederek bu coğrafyada kazanmış olduğumuz haklarımızı daha da geçmişe giderek beş bin yıllık mücadelemiz sonucunda kadınların elde etmiş olduğu hakları elimizden tek tek almaya çalışıyorlar.
05:23Bugün İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeleri bunlardan biridir.
05:27Altı bin iki yüz seksen dört sayılı kanunu tartışmaya açmaları, nafaka hakkımızı tartışmaya açmaları bunlardan biridir.
05:35Ve en son şimdi meclise gelen dokuzuncu yargı paketinde kadının kendi soyadını kullanmasının önüne geçmek istiyorlar.
05:45Bunun gelmeyeceğine dair açıklamalarda bulunduğu halde iktidar partisi şimdi dokuzuncu yargı paketine tekrar bunu eklemiş durumdadır.
05:55Bizler şu an Almanya'da Hitler döneminin benzerini yaşıyoruz kadınlarla.
06:02O zaman Hitler'in mutfak çocuk kilise üçlemesini, aynısını biz şu anda ne yazık ki Türkiye'de yaşıyoruz, bize bunlar yaşatılıyor.
06:12Ve bizler bugün narinlerin, bugün ikballerin, Ayşe Nurların, Rojinlerin, erkek devlet şiddetiyle kaybettiğimiz bütün kadınların yaşam hakkı için,
06:26bir daha ölmemek için, bir daha öldürülmemek için hep birlikte mücadelemizi çok daha genişletmeye, çok daha yüksek bir seviyeye taşımaya ihtiyacımız var.
06:38Bizler yaşamlarımıza ve yaşam hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız ve bugün buradan bu mesajı bütün Türkiye'ye ve dünyaya hep beraber vereceğiz değerli arkadaşlar.
06:50Ve bizler yürüttüğümüz kampanyamız boyunca Dem Parti olarak ve Dem Parti Kadın Meclisi olarak Ekmek ve Adalet Kampanyası,
07:02Özgür ve Eşit Yaşamda Israrcıyız, Örgütleniyoruz kampanyasında değerli kadınlar, sevgili kadınlar, biz kadınların yoksulluğuyla bir kere daha yüzleşmiş olduk.
07:14Aslında çok iyi bildiğimiz, aslında her birimizin kendi evinde kendi mutfağında hissettiği, aslında her birimizin kaynamayan kaynayamayan tenceresinde hissettiğine biz bu kampanyamızda bir kez daha tanıklık ettik.
07:28Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı ücretle ilgili sorunun yanında sağlık sorununa tanıklık ettik.
07:36Kadınların ev içi emeğinin nasıl sömürüldüğüne bir kez daha hepimiz yaşadığımız şeye bir kere daha tanıklık ettik.
07:44Esne güvencesiz merdiven altı ucuz işçiliğe bir kez daha tanıklık ettik.
07:50Ve bizler mücadelemizi şiddete karşı mücadelemizi yürütürken aynı zamanda emeğimizin hakkı için eşit işe eşit ücret için ve iş güvencesi için güvenceli çalışabilmek için bizler mücadele etmeye devam edeceğiz ve eminim bugün bu toplantıda bütün bunları çok detaylı bir biçimde hep birlikte konuşacağız.
08:14Ve değerli arkadaşlar evet Esenyurt'a geldik biz önceki gün ve Esenyurt'a biliyorsunuz kayyım atandı.
08:24Esenyurt kent uzlaşısıyla Esenyurtluların ortak iradesiyle belediye başkanlarını seçmiş belediye başkanı iki oydan birini almış olan bir insan.
08:36Ama buna rağmen halkın iradesi bir kez daha tanınmadı.
08:41HDP belediyelerine Kürdistan'daki belediyelere zaten geçmiş dönemde fazlasıyla kayyım atayarak deneyimlenen bu iktidar şimdi de batıda CHP belediyelerine adım atmış oldu ve kayyım atamış oldu.
08:57Esenyurt halkı yalnız değildir. Kent uzlaşısıyla toplumun uzlaşısıyla ve esasen toplumun kendi iç barışıyla elde etmiş olduğu bu başarıya tahammül etmeyen kayyım atayarak halkın iradesini yok sayan seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almaya kalkan bu iktidara karşı bizler iç barıştan ne kastettiğini buradan anladığımızın altını bir kere daha çiziyoruz.
09:23Ve Ahmet Özer derhal serbest bırakılmalıdır. Kayyım eski yerine eski görevine geri gönderilmelidir. Halkı kendi seçilmişleri yönetmelidir. Atanmışları değil bu demokrasinin asgari koşuludur.
09:39Ve değerli arkadaşlar bizler tabii ki kayyım pratiğini en çok deneyimleyen bir parti olarak ve bu partinin aynı zamanda kongresi olarak aynı zamanda şunumla karşılaştık çok fazla. Eş başkanlık ve eşit temsiliyete karşı fazlasıyla bir müdahale erkek egemen devlet anlayışı.