• 7 saat önce

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Önümüzde bir yargı reformu strateji belgesi hazırlığımız
00:03var. Ve son aşamada hazırlıklarımızı tamamlamak
00:07üzereyiz. Son aşamaya gelmişken dedik ki medya mensuplarımızın
00:11özellikle son zamanlarda çok daha değer kazanan adalet medya
00:16ilişkisi konusunu bir masaya yatırmamız lazım. Ve bunu da
00:20taraflardan dinlememiz lazım. Tecrübeli gazetecilerimizden
00:25dinlememiz, dinlememiz lazım. Ve bu anlamda da yargı
00:29reformu strateji belgesine çok önemli katkılar sunacağını
00:34düşündüğümüz bu toplantının gerçekten önemli çıktılara ııı
00:40sahip olacağını ve yargı reformu strateji belgesine de
00:43ııı ışık tutacağına yürekten inanıyoruz. Bugün Bahçeşehir
00:47Üniversitesi'ndeyiz. Bahçeşehir Üniversitemizin bulunduğu bu
00:52mekanda ben yirmi beş yıl önce yargılanmıştım. Burası Devlet
00:55Güvenlik Mahkemesi'ydi. Ve nereden nereye geldiğimizin
01:00ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması konusunda
01:05nasıl mesafe aldığımızın bir göstergesi. Devlet Güvenlik
01:10Mahkemeleri vardı bundan yirmi beş yıl önce. Başörtüsüne
01:13özgürlüğü savunduğumuz için genç bir avukat olarak hakkımızda
01:17iddianame düzenlenmişti. Başörtüsüne özgürlük diye bir
01:21imzadan dolayı bir iddianameyle karşı karşıya kalmış ve burada
01:25yargılanmıştık. Ve burada duruşmada karşımızda bir askeri
01:30hakim iki üç üyeyle beraber ifademizi almışlardı. Bugün o
01:35mekanda bir eğitim yuvası olarak ülkemizin geleceğine
01:40imza atacak Türkiye yüzyılını inşa edecek gençlerin eğitim
01:44gördüğü bir yuvada bu sefer sanık olarak değil Türkiye
01:48Cumhuriyeti'nin bir adalet bakanı olarak sizlerle beraber
01:51olmaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle belirtmek istiyorum.
01:56Türkiye'yi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmanın
02:01mücadelesini hep beraber yapıyoruz. Çok mesafeler
02:05aldık. Nereden nereye geldik? Türk yargısının geçmişteki
02:10durumuyla bugünkü durumunu kıyasladığımızda ya da Türk
02:13medyasının geçmişteki durumuyla bugünkü durumunu kıyasladığımızda
02:18Türkiye'ye haksızlık yapılmaması gerekir. Çok önemli
02:23mesafeler aldık. Türk yargısının, Türk adaletinin
02:26geçmişte belli dönemlerde yirmi yedi Mayıslar'da on iki
02:31Eylüller'de yirmi sekiz Şubatlar'da demokrasinin
02:35yanında Türk ııı demokratik hukuk devletinin yanında değil
02:40de maalesef darbecilerin yanında saf tuttuğunu adeta
02:46onlara destek olduğunu, onlara anayasa desteği verdiğini,
02:50onlara yargısal anlamda milletin hakkını, hukukunu
02:54koruyan bir yargı sistemi değil de maalesef vesayetçi anlayışın
03:00destekçisi olarak ortaya çıkan bir yargı sistemi, bir
03:03tarihimiz. Bu tabii ki ibret alınması gereken bir durum. Ama
03:08bu yargı sistemini artık geride bıraktık. Türk yargısı milletin
03:13yargısı olduğunu işte on beş Temmuz'da gösterdiği o
03:16kahramanlıkla gösterdi. Milletimiz on beş Temmuz'da o
03:21darbecilere karşı meydanlara koşarken Türk yargı mensupları
03:27da Cumhuriyet savcıları da evlerinde oturmadılar. Millet
03:32meydanlarda darbecilerle mücadele ederken şehitler
03:36verilirken bu ülkenin Cumhuriyet savcıları adliyelere
03:40koştular. Darbecileri gözaltı yaptılar, yakaladılar ve yargı
03:47önünde hesap vermelerini sağladılar. Milletin hakkını,
03:51hukukunu korudular. Işte aradaki fark bu. Belki bugün
03:55Türk yargısı üzerindeki eleştiri yapanların, haksız
03:59eleştirilerde bulunanların da aslında arka planında bunun
04:02olduğunu da görmek lazım. Türk yargısı maalesef vesayetçi
04:07anlayışın arka bahçesi olarak görev yaptığı yıllarda maalesef
04:11hukuk sistemimize çok zararlar vermişti. Ama onlar artık
04:15geride kaldı. On beş Temmuz'da verdiği sınav gerçekten takdire
04:19şayandı ve vesayetçi anlayışla milletiyle beraber mücadele
04:24etmeyi başardı. Büyük bir sınav verdi. Yine Türk medyası da
04:28aynı şekilde yirmi yedi Mayıslar'da, on iki Eylüller'de
04:32yirmi sekiz Şubatlar'da Türk medyası iyi sınav vermedi. Bugün
04:37büyüklerimiz var burada. O günleri yaşadılar. O günlerin
04:40genç gazetecileriydi. Bugün o tecrübeleri onlardan elbette ki
04:45dinleyeceğiz. O günleri yaşayan gazetecilerimiz daha iyi
04:49anlatacaklardır. O günkü Türk medyasının manşetlerine
04:53baktığımız zaman işte daha yakın tarihimizde dört yüz on
04:57bir el kaosa kalktı diye ülkemizdeki kılık kıyafet
05:01özgürlüğünün önünü açan bir meclis kararına karşı maalesef
05:06atılabildi. On iki Eylüller'de yirmi sekiz Şubatlar'da yirmi
05:12yedi Mayıslar'da darbecilerin adeta sözcülüğünü ve sayıtçı
05:17anlayışın sözcülüğünü yapan medya yerine bugün on beş
05:22Temmuz'da yargısıyla milletiyle kahramanlık yapan bir milletin
05:27medyası da adeta bir kahramanlık yaptı. Bunu da
05:31takdir etmeden geçmemek lazım. Türk medyası büyük bir sınav
05:35verdi. On beş Temmuz hain darbe kalkışmasında
05:40televizyonlarımız canlı yayınlar yaptı. O sesler
05:43kesilemedi. O ekranlar karartılamadı. O ekranlarda
05:48yayın yapan o gazetecilerimiz milli iradeye sonuna kadar sahip
05:55çıktı. Ve milletçe bu darbecilere karşı koymamız
06:00lazım, bağımsızlığımıza sahip çıkmamız lazım dedi ve milletin
06:04meydanlara inmesinde medyanın çok büyük rolü oldu. Işte on
06:09beş Temmuz'da verilen sınav Türk medyası için gerçekten
06:12takdire şayandı. Ülkemizin hem yargı alanında hem medya
06:17alanında nereden nereye geldiğimizin küçük
06:21göstergeleridir bunlar. Daha birçok örneği burada vermek
06:25mümkün

Önerilen