• geçen ay
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, anayasa değişikliği tartışmalarında hedefin Anayasa'nın ilk dört maddesi olduğuna dikkati çekerek, ''Bizim Anayasamız 177 maddeden ibaret, daha önce değişiklikler yapıldı, yetmedi demek ki. Yetmeyen ne? Bence ilk dört madde. Diğer maddelerle ilgili bütün düzenlemeleri yaptılar. Böyle bakarsanız hedefin ilk dört madde olduğu, çok nettir. Bütün yurttaşların, bütün siyasi partilerin bu konuda gözlerinin açık olması, kulaklarının sağır olmaması gerekir '' dedi. 
Haber: Tenzile Aşçı Kamera: Kerim Uğur
(İZMİR) – İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, anayasa değişikliği tartışmalarında hedefin Anayasa'nın ilk dört maddesi olduğuna dikkati çekerek, "Bizim Anayasamız 177 maddeden ibaret, daha önce değişiklikler yapıldı, yetmedi demek ki. Yetmeyen ne? Bence ilk dört madde. Diğer maddelerle ilgili bütün düzenlemeleri yaptılar. Böyle bakarsanız hedefin ilk dört madde olduğu, çok nettir.

hbrlr1.com/cbdiaccdkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Evet, şimdi önümüzde bir dokuzuncu yargı paketi var ve
00:07bununla ilgili de bazı açıklamalar devam ediyor. Bu
00:11açıklamalardan bir tanesi de ceza infaz kanununda bazı
00:15değişikliklerin yine yapılacağı yönünde. Tabii her yargı
00:18paketinde neredeyse bu konuyla ilgili ceza infaz kanunuyla
00:22ilgili ııı birtakım düzenlemeler yapıldı ve zaten
00:26ceza infaz kanunu şu anda işin içinden çıkılamayan bir sisteme
00:31dönüştü. Bir ceza rejimine dönüştü. Özellikle zaten
00:35toplumda var olan cezasızlık algısının sebebi de bu. Yani
00:39Türk Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapmaksızın sadece
00:43ceza infaz kanununda infaz süreleriyle ilgili ya da infaz
00:47rejimleriyle ilgili yaptıkları değişikliklerle bir nevi
00:51örtülü affı getirdiler. Uzun zamandır yapılan bu. Yapılmaya
00:55çalışılan da bu. Ama ne yazık ki ne zaman işte toplumsal bir
00:59tepkinin varlığı, kadın cinayetlerinin görünür hale
01:02gelmesi bu konuyla ilgili cezasızlık politikasının çok
01:06yüksek seslerle farklı platformlarda eleştirilmesi
01:10siyasal iktidarı acaba ne oluyor demeye götürdü. Aslında
01:14burada yapılması gereken şey bu toplumsal tepkilerin varlığıyla
01:18çözüm üretmek değil. Ceza infaz kanununun geçmişten gelen
01:23hafızasını bugüne taşımaktı. Ne yazık ki bunu yapmadılar.
01:26Sahada yer alan uygulayıcıları yasal düzenlemelere katmadılar.
01:31Birtakım düzenlemeler yapıp bunun tepkisini ölçmeye
01:34başlıyorlar. Biz yapalım. Sonuçlarını görelim. Düzeltiriz
01:38ya da düzeltmeyiz mantığı ve tabii ki toplumsal tepki
01:42gelmezse ki gelmeseydi bu düşünülmeyecekti. Ne yazık ki
01:46böyle yani bir konuya ilişkin bir tepkinin varlığı o konuda
01:51yeni bir şey yapma ihtiyacı hissettiriyor. Bu konuda
01:54çalışanlara aslında sorunun temeli hukuk devleti. Ya tabii
01:59bunu bu konuya ilişkin ııı toplumsal tepkinin artması
02:02üzerine Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta bir açıklama
02:05yaptı. Ama şöyle söylendi belli suç tipleriyle ilgili yapacağız.
02:09Bunları diye ifade etti. Ama bunları açıklamadılar. Ne
02:13olduğunu bilmiyoruz. Sadece işte ııı eleştirdiğimiz de bu.
02:17Bakın yani bir şeyler hazırlanıyor. Bunu basından
02:20duyuyorsunuz. Sosyal medyadan duyuyorsunuz. Yani bu işle
02:23ilgili kurumların, akademisyenlerin, hakimlerin,
02:27savcıların adını nasıl koyarsanız koyun bunların
02:30haberi olmuyor. Baroların haberi olmuyor. Barolar Birliği'nin
02:33haberi olmuyor. Bu getirilmek istenen düzenleme yani
02:38komisyonda ne yapılır? Mecliste neler olur? Bunları
02:41bilmiyoruz. Bir bilinmezlikler içerisinde bir şeyleri tahmin
02:44etmeye çalışıyoruz. Yani yatarının işte şu kadar olacağı
02:49ya da cezanın alt sınırı üst sınırı üzerinden verilen
02:52cezalarda iki yıla kadar olanlar yine bu konudan muaf ama iki
02:57yılın üstünde olanlar mutlaka cezaevine girecek. Iyi hal
03:00uygulanmayacak gibi düşünceleri ancak yasal düzenlemeyi
03:04gördükten sonra anlayabiliriz. Ha etkisi olur mu? Yani toplum
03:08o kadar cezasızlık kültürüne alıştı ki yani bunun
03:12yansımasının sadece o yasanın çıktığı dönemden sonrakini
03:16kapsayacağını biliyoruz bir de. Yani geriye dönük yapmayacaklar
03:19bunu. Çünkü bugün ııı ceza infaz kanunundaki bu rejimden
03:24istifade ederek dışarıda toplumun arasında bulunan
03:27insanları etkilemeyecek. Neden? Çünkü onlar lehe olan hükümleri
03:31uygulayacaklar. Aleyhe olan hükümleri uygulamayacaklar.
03:34Yani bundan sonrası için bakmak gerekir. Umarım istedikleri
03:38sonucu alırlar ama toplumda gerçek anlamda bir
03:42cezasızlık kültürünün yerleştiğini biliyoruz. Bu
03:45avukatlara karşı işlenen suçlarda da böyle. Cezasızlık
03:49politikasını ortadan kaldırmadığınız sürece halkı
03:52bilinçlendirmediğiniz sürece kadına yönelik şiddetin farklı
03:56boyutlarını tartışmadığınız sürece İstanbul Sözleşmesi'ni
03:59yeniden hayata geçir getirmediğiniz geçirmediğiniz
04:03sürece ve İstanbul Sözleşmesi'yle birlikte altı
04:06bin iki yüz seksen dördü entegre etmediğiniz sürece bu
04:10cinayetlerin ya da cezasızlık politikasının bakış açısını
04:14halkta düzeltemezsiniz. Mümkün değil. İnfaz rejimiyle ilgili
04:18uygulamalar genelde suç tarihiyle ilgili değerlendirme
04:21yapılır ve bakın ceza hukukunda şöyle bir durum vardır. Herhangi
04:26bir suçtan dolayı ceza aldınız. Bu cezanız infaz edilirken yeni
04:31bir düzenleme yapıldı diyelim. İnfaz kanununda. Ama sizin
04:34lehinize. Diyelim denetimli serbestliği üç yıla
04:37çıkardılar ya da işte cezanın alt sınırı dört yıldan az
04:41olanlarda işte ııı bir takım düzenlemeler yaptınız ve onun
04:45lehine yaptınız. Hükümdünün lehine. Hemen yararlanır. Lehe
04:49olan hüküm uygulanır. Ceza kararı almış olsa bile hüküm
04:54kesinleşmiş olsa bile dosya yargıtayda olsa bile ya da
04:57istinafta olsa bile lehe bir düzenleme olursa istinaftan ya
05:02da yargıtaydan geri gönderilir. Bu hükmü de uygulayın diye. O
05:06kazanılmış bir haktır. Lehe olan hükmün uygulanması. E
05:09tabii ki ceza kanununda ya da ceza infaz kanununda yeni bir
05:14düzenleme yaptığınızda şu an hükümlü olan veya dosyası
05:19yargıtayda veya dosyası istinafta olanları etkilemez.
05:23Aleyhine olduğu için etkilemez. Aleyhe hükmü
05:27uygulayamazsınız. Lehe hükmü uygulamak zorundasınız. Bu
05:31geleceğe dönük bir şeydir. Yani sonrasında o kanunun ııı
05:35düzenlemenin yapılmasından sonraki süreçte işlenen suçları
05:39kapsar, bunun dışındakileri kapsamayacaktır. Yani buna
05:42ilişkin anayasal ııı yeni bir anayasa çalışmasıyla ilgili
05:46ııı yapılmak istenilen ııı düzenlemelerin geçmişten beri
05:52var olduğunu daha önceki açıklamalarımızda söyledik.
05:54Geçtiğimiz günlerde ben yine bir röportajda ifade etmiştim.
05:57Doğru. Bakın Numan Bey hani geçtiğimiz hafta içerisinde
06:02meclis başkanımız ben üçüncü maddeden bahsetmedim hiç. Üçüncü
06:06madde söylemedim gibi bir laf söyledi. Oysa anlatmaya
06:10çalıştığı durum üçüncü maddeyle ilgiliydi. Bizim
06:14anayasamız yüz yetmiş yedi maddeden ibaret ve yüz seksen
06:18yedi defa değişti. Neredeyse ilk dört madde dışında değişmeyen
06:22bir madde kalmadı ki. Şimdi siyasal iktidar şunu söylüyor.
06:27Biz yeni bir sivil anayasa yapalım diyor. Bunu yapalım
06:31derken geçtiğimiz aylarda Sayın Meclis Başkanı bin dokuz yüz
06:36yirmi bir anayasasını işaret etti. Sivil anayasadan
06:39bahsediyoruz. Oysa o da sivil bir anayasa değildi. Olağanüstü
06:43şartlarda oluşturulmuş bir anayasaydı. Bin dokuz yüz yirmi
06:47bir anayasası. Içinde layık demokratik sosyal hukuk devleti
06:51yoktu. Kurtuluş savaşı devam ediyor idi. Bin dokuz yüz yirmi
06:55üç olmamıştı. Yani cumhuriyet ilan edilmemişti daha. Ve o
06:59anayasa işaret edildi. Ve ardından bir başka milletvekili
07:03kalktı dedi ki biz ilk dört maddeyi de tartışabiliriz. Sivil
07:07anayasadan anladıkları bu. Yani o ilk dört maddeyi gündeme
07:11taşımak bu dört maddeyi ııı tartışmaya açmak ve bu
07:17tartışma çerçevesinde de istedikleri sonucu almak.
07:19Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasalarının hiçbiri sivil
07:22olamadı ne yazık ki hep belli dönemlerde belli koşullarda
07:26olmak zorunda kaldı ama yüz yetmiş yedi maddeden ibaret bir
07:30anayasayı yüz seksen yedi defa değiştirmişseniz bu
07:33değişikliği yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir ya da
07:36referandumla yapılmıştır. Bu değişiklikler o zaman yetmedi
07:41demek ki. Yetmeyen ne? Bence ilk dört madde. Diğer maddelerle
07:46ilgili bütün düzenlemeleri yaptılar. Geçmiş üstelik ııı
07:50yani bu yüz seksen yedi ııı değişikliğin çoğunluğu AK
07:54Parti döneminde yapıldı. Sürekli anayasa düzenlemeleri,
07:57değişiklikleri yapıldı. Böyle bakarsanız hedefin ilk dört
08:01madde olduğu çok nettir. Bütün yurttaşların, bütün siyasi
08:05partilerin bu konuda ııı gözlerinin açık, kulaklarının
08:09sağır olmaması gerekir. O tepkinin de mutlaka ortaya
08:12konması gerekir. O dört madde asla değiştirilmemeli. O dört
08:16madde dördüncü madde zaten üç maddenin değiştirilemeyeceğini
08:20ve değiştirilmesinin de teklif edilemeyeceğini söyler. Eğer
08:24Türkiye Cumhuriyeti layık, demokratik, sosyal bir hukuk
08:27devleti ise bunları tartışmaya açmanın bir anlamı yok. Çok
08:32sakıncalı ve tehlikelidir. Ama bugün biz ne yazık ki Türkiye
08:37Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olmadığını biliyoruz.
08:40Her açıklamamda söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti bugün bir
08:44hukuk devleti değildir. Hukukun üstün olduğu bir devlet
08:47değildir. Biz eskiden hukuk devleti olalım, kanun devleti
08:52olmayalım derdik. Şimdi kanun devleti de değiliz. Anayasa
08:56değişikliğine çok dikkat etmek gerekir. Çok tedbirli olmak
09:00gerekir. Bu değişikliğin de oldu bittiye getirilmemesi
09:03gerekir. Her alanda bu çalışmanın yapılması gerekir.
09:06Ama o ilk dört maddeye dokunmadan.

Önerilen