• geçen ay
30 yıl oğlunu kocasını bırakarak giden Hacer Çıranoğlu, gittiği oğlunu aramak için Müge Anlı'ya başvurarak eski eşi Seyfi Birbir ile canlı yayında yüzleşti. Seyfi, oğluna ne olduğunu açıklamakta zorlanarak önce "Evlatlık verdim" ardından "Fuar alanına bıraktım" dedi. Müge Anlı, adamın çelişkili açıklamaları karşısında sinirlenerek duruma müdahale etti. Programdaki gergin anlar izleyicileri ekrana kilitledi.
30 yıldır kayıp olan oğlu Serdar'ı bulmak için Müge Anlı'nın programına katılan Hacer Çınaroğlu, çarpıcı iddialarda bulundu. Çınaroğlu, oğlu Serdar'ın babası tarafından evlatlık verildiğini ve bu süreçte başına gelenlerin tümünü babasının bildiğini ifade etti.Hacer Çınaroğlu, 14 yaşında Seyfi Birbir'le evlendirildiğini ve bu evlilikten üç çocuk sahibi olduğunu belirtti. Eşi tarafından şiddete maruz kaldığını anlatan Çınaroğlu, çocuklarını bırakarak baba evine dönmek zorunda kaldığını da dile getirdi.

hbrlr1.com/cbdfttyykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Oranın fahri yazın oluyor zaten, 7. 6. 7. aylardır.
00:04Sen bu çocuğu bıraktın, ondan sonra İzmir'e göçünü aldın.
00:08Çocuktan sonra mı İzmir'e kaçtın?
00:11Tabii, 96'da İzmir'e gittim ben.
00:15Niye o zaman Sakarya'dan İzmir'e geçiyorsun?
00:20Niye, çocuklar yanımda ya.
00:22Bir tanesi yok.
00:23Bir tanesini oraya bıraktım işte.
00:25Hayır, bak Hacer Hanım bir şey hatırladı şimdi, sen kışın mı bıraktım diyorsun?
00:29Kışın değil, sonbaharda.
00:31E sonbaharda, sen bıraktığında yaz da diyorsun fuhara abi.
00:34Fuhara bıraktığımda yazdım.
00:36Yazdı ama ben şu çocuğu kışın bıraktım ona diyor.
00:3995 kışında bıraktım diyor sonbaharda.
00:41Bir yıl başarı, yani tek lafın başında da söyledim ya, bir yıl.
00:46Bir buçuk yıl.
00:47Ne bir buçuk, ne bir yıl, ne bir buçuk canım.
00:51Hatta 95'in sonbaharında ayrıldım.
00:54Çocukları hatta ben götürdüm de, annemler getirmiş seni kapına atmış nasılsa.
00:58Yağmur, yağış bırakmışlar çocukları.
01:01Yaz değildi ki.
01:02Yazdı.
01:03Hayır.
01:05Yazdı.
01:06Çünkü orayı bıraktığım açık bir havaydı.
01:09Tamam ama 95'te bıraktı, bir, bir buçuk sene baktım diyorsun.
01:12O zaman 96'da mı bıraktın yani sen bu çocuğu?
01:14İşte orayı tam hatta toparlayamıyoruz ki.
01:18Yani orayı toparlayamıyoruz.
01:20Toparla işte, 95'te bıraktım dediğine göre bu çocuk senin yanında ne kadar kaldı?
01:25Nasıl?
01:2695'te bıraktım diyor, ne kadar kaldı çocuk senin yanında abi?
01:29Çok kalmamış.
01:31Nasıl çok kalmamış?
01:32Ağır çok, hemen vermişsin işte.
01:35Bir yıl diyorum, bir yıl.
01:36Bir yıl değil, bir ay ya da iki ay içinde vermişsin çocuğu.
01:41Bir iki ay da olmuyor, bakın.
01:43Bir iki ay da olmuyor.
01:44Siz 95'in Temmuz ya da Ağustos'ta bu çocuğu bıraktım demiyor musunuz?
01:49Evet.
01:50Tamam.
01:50Annesi de diyor ki, 95'in Eylül'ünde, Ekim'inde ben terk ettim kocamı diyor.
01:5695'in Eylül'ünde, Ekim'inde o sizi terk ediyor.
02:00Siz bu çocuğa bir, bir buçuk yıl bakıyorsunuz.
02:03Sizin söyleminizden yola çıkıyorum.
02:06Dolayısıyla bu çocuğu sizin 96'nın Temmuz'unda ya da Ağustos'ta bırakmış olmanız gerekiyor.
02:13Bu hesaba göre.
02:15Çocuk da o zaman, yanlışın varsa düzeltin, 4 yaşında değil, 5 yaşında oluyor.
02:21Ya hocam, yani öyle bir şey değil.
02:23Zaten 5 yaşında olması için Eylül, Eylül'de doğdu zaten o.
02:29Tamam işte, 5 yaşında olmuş.
02:31O zaman yani biz 95 değil, 96 mı oluyor yani?
02:34O zaman da siz 5-6 ay mı baktınız, bıraktınız?
02:37Evet, yani şimdi o çocuğu bıraktığında İzmit farı açık.
02:42İzmit farına bıraktık.
02:44Peki ben size şöyle söyleyeyim hemen.
02:451995 yılında İzmit fuarındaki Luna Park, İzmit'in kurtuluş günü olan 28 Haziran'da açılmış.
02:52Okullar açılmadan 3 Eylül 95 tarihinde de kapanmış.
02:57E şimdi eğer ben diyor sonbaharda verdim diyorsa, zaten 3 Eylül'de kapanmış.
03:01O zaman siz 96 yılında mı bıraktınız yani çocuğu?
03:0496 olabilir yani.
03:06Şimdi, yani o tarihi zaten hatırlatan her şeyi anlatır ya.
03:13O tarihi, yani fuara bıraktığım günü tamamen mi hatırlayabilsem?
03:21Ama hatırlamamamızın nedeni anca çok sarhoş olmanız olabilir.
03:25Nasıl hatırlamazsınız ki?
03:26Ne kullanıyorsunuz bilmiyorum.
03:27Alkolden başka bir şey kullanıyor musunuz bilmiyorum ama.
03:29Hayır.
03:30Hayır, neyi hatırlayamıyorsunuz?
03:31Hatırlayamamak ne demek?
03:34Müge Hanım zaten şunu söyleyeyim.
03:38O kadar bedenim yorgun, çok yorgunum.
03:42Bir de okul bitirmediğim için.
03:44Okulu ben diplomatik dışarıdan aldım.
03:46Okul bitirmekle ne alakası var beyefendi?
03:47O kadar hafızamı zorluyorum.
03:49Ama beyefendi ben size...
03:50Bazı şeyleri unutabilirim.
03:52Ama beyefendi ben size cumhuriyet hangi tarihte kuruldu demiyorum.
03:55Yani böyle bir o muydu bu muydu deyin hani.
03:572009 yılında.
03:58Anlatabiliyorum.
03:59Ben size onu sormuyorum ki.
04:00Cumhuriyetin kuruluş tarihini sormuyorum ki.
04:01Ben size çocuğunuzu bıraktığınız tarihi soruyorum.
04:04Tarihi de geçtim.
04:05Nereye bıraktığınızı soruyorum.
04:07Yani bu hatırlanmayacak bir şey değil ki.
04:10Fuhara bıraktığına eminim.
04:13E fuhara bıraktığına emin.
04:14Sen niye o zaman bana iki gün hikaye yazdın?
04:16Kadının yok başörtülüydü, başörtüsüzdü.
04:18Araba oradan geldi.
04:20Geldi Hüseyin yanına.
04:21Araba sağdan mı geldi, soldan mı geldi?
04:24Bu taraftan gelirse bu taraftan gelmiştir.
04:27Bu taraftan gelirse buradan gelmiştir diye yayın yaptık orada.
04:31Yani böyle bir şeyle karşılaşacağım.
04:35Aklımın ucundan geçmezdi.
04:38Yani tamam ama karşılaştın ve sana bu soru soruldu.
04:41Şimdi insanın ilk beyanı önemlidir benim için.
04:44Bu şeyde de böyle.
04:45Doğru söylüyorsun evet.
04:46Adli bakalarda da böyle.
04:47İlk verilen beyan her zaman mahkemede en geçerli beyan kabul edildi.
04:50Şimdi biz geldik sana.
04:52Dedin ki işte soldan geldi, sağdan geldi.
04:54Soldan gelirse yok İzmit'ten.
04:56Yok buradan gelirse bilmem nereden.
04:58Anlatmadın mı abi?
04:59Doğru söylüyorsun evet.
05:00Kadın başörtülüydü diye anlattın.
05:02Yanında bir tane adamla indi diye anlattın.
05:04Bizim çocuğumuz olmuyor dediler diye anlattın.
05:07Şimdi hatırlayamayan bir insan bunu bir hikaye yazdın sen orada.
05:11Sen o hikayeyi niye yazdın?
05:13Dedin ki ben bir hikaye yazayım.
05:15Bunlar da dedim buna inansın.
05:17Defolsunlar gitsinler dedin sen bizim için.
05:19Aynen öyle.
05:20Biz de diyecektik ya İzmit fuarına bırakılan çocuk nerede diyecektik.
05:24Gidecektik onu.
05:26Ama ben ilk anlattığında nedense sana inanmadım.
05:29Daha ilk konuyu duyduğumda inanmadım.
05:31Çünkü böyle olmaz.
05:33İşte gerçeği de fuar.
05:36Tamam o hikayeyi niye bize anlattın?
05:38O günkü gelinen, ilk günde söylediğim gibi gelen gidenler oldu.
05:46Hayır ilk gün sana sorulduğunda neden fuar demedi?
05:50Şimdi de üç gün sonra da ben fuarı değil başka bir yeri hatırlıyorum diyebilirsin bu şeyde gidişatta.
05:56Bu hiçbir yeri hatırlayamayacağım.
05:58Hatırlamak da istemiyorum.
06:00Çünkü ben bu çocuğu İzmit fuarına bıraktığım eminim.
06:06Ben o araba meselesini, araba meselesini gelen gidenlerden o anki söylentim bu.
06:16Ama ben bu çocuğu yine de...
06:18Sen ancak senin komşun olursan böyle bir şey söyleyebilirsin.
06:22Eve adamlar gelip gidiyordu demek ki bunlara vermişlerdir diye.
06:26Ancak sen komşu olursan söyleyebilirsin böyle bir şey.
06:30Veren sensin ya.
06:31Evet.
06:32Sen kendi yaşadığını yani mişli zaman olarak anlatamazsın ki.
06:37Kendi yaşadığın bu çünkü senin.

Önerilen