• geçen ay
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, 19-20 Ekim tarihlerinde Ankara’da bir eğitim zirvesi düzenlemek için hazırlandıklarını söyledi. Özçağdaş, 200’ün üzerinde akademisyenin katılımıyla gerçekleşecek zirveye, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de katılacağını ifade etti.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, 19-20 Ekim tarihlerinde Ankara'da bir eğitim zirvesi düzenlemek için hazırlandıklarını söyledi. Özçağdaş, 200'ün üzerinde akademisyenin katılımıyla gerçekeleşecek zirveye, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de katılacağını ifade etti.
CHP Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan, bugün CHP Genel Merkezi'nde, yükseköğretimin sorunlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Özçağdaş, üniversitelerde akademisyenlerin özlük haklarıyla ilgili demokratik katılımla ilgili sorunları olduğuna dikkat çekti.

hbrlr1.com/cbdcicbykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli basın mensupları ekranlarında ve dijital
00:04meccalarda bizleri takip eden çok kıymetli yurttaşlarımız
00:07akademisyenlerimiz, gençlerimiz Cumhuriyet Halk Partisi olarak
00:11hepinizi saygıyla selamlıyoruz. Bir akademik yılın daha
00:14başlangıcındayız. Türkiye'de her zaman övündüğümüz gelecek
00:20için umut duyduğumuz çok önemli bir gençlik kesimimiz
00:24var. Dünya çapında önemli bilimsel çalışmalara imza atan
00:29akademisyenlerimiz var. Ve tabii maalesef hepimizin
00:33bildiği gibi onların da her geçen yıl çok daha fazla
00:38derinleşen, derinleşmekte olan sorunları var. Yedi milyon
00:43üniversite öğrencimiz var. Bunların dört nokta bir milyonu
00:47örgün eğitimde. Bu öğrencilerimizin tüm
00:51Türkiye'nin de bildiği gibi yurt sorunu var, burs sorunu
00:55var, barınma sorunu var, beslenme sorunu var, kültüre,
00:59sanata erişim sorunu var. Hatta ve hatta ders kitaplarına, ders
01:04materyallerine erişim sorunu var. Akademisyenlerimizin özlük
01:09haklarıyla ilgili sorunları var. Demokratik katılımla ilgili
01:12sorunları var. Kendi yönetimlerini tayin edememek
01:17kendi bölümlerinde söz sahibi olamamak gibi sorunları var.
01:22Üniversitelerine bir nevi siyasi kayyumlar atanması
01:27sorunları var. Ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yökü
01:33kaldıracağız diyerek yirmi iki yıl önce iktidar olması ama
01:37yökün uygulamalarını çok daha derinleştirerek artık neredeyse
01:42bölüm başkanlarının atanmasına kadar her süreci kontrol
01:45ettiği bir anti demokratik anayasaya uygun olmayan bir
01:50üniversite yönetim süreci var. Çok kapsamlı bir sorun, çok
01:54kapsamlı bir eee konu bu. Bunları ele almak durumundayız.
01:59Tabii Türkiye günlerdir eğitimi temizlenmeyen okullar üzerinden
02:04konuşuyor. Yaşamını kaybeden çocuklarımız üzerinden
02:07konuşuyor. Olmayan okullar, olmayan taşımalı hizmetler
02:12üzerinden konuşuyor. Açlık üzerinden, yokluk üzerinden,
02:16susuzluk üzerinden konuşuyor. Böylesi bir alanda
02:20üniversitelerimizi yeterince konuşabiliyor değiliz. O
02:23nedenle bugün üniversitelerden de sorumlu olan Gölge Bakan
02:28Yardımcımız Profesör Doktor Armağan Erdoğan'la birlikte
02:31huzurunuzdayız. Armağan Hocam yaklaşımlarımızı aktaracak.
02:35Cumhuriyet Halk Partisi olarak aylardır illerde eğitim
02:39buluşmaları gerçekleştiriyoruz. Üniversitelerle küçük
02:43çocuklarımızla, öğretmenlerle, akademisyenlerle bir araya
02:46geliyoruz. Yirmi bine yakın yurttaşımızla bir araya
02:48geldik. On dokuz ilde buluşmalar yaptık. Bunları
02:51sürdüreceğiz. Gelecek haftalardan itibaren il il
02:54gezmeye, tartışmaya, konuşmaya ihtiyacımız var. Ortak hakla
02:58ihtiyacımız var. Yine on dokuz yirmi Ekim tarihinde Ankara'da
03:03akademisyenlerimizle iki yüzün üzerinde akademisyenimizle
03:06genel başkanımızın katılımıyla bir araya geleceğiz. Bu dördüncü
03:10buluşmamız olacak. Cumhuriyet Halk Partisi'nin eğitim
03:13programımızı halkımıza önereceğimiz politikalarımızı
03:16tartışıyoruz, tartışmaya devam ediyoruz. Bir program kurultayı
03:19süreci başlattık. Bunu eee gerçekleştiriyor olacağız. Ve
03:23altı Kasım'da Adalet ve Kalkınma Partisi gibi değil.
03:26Gerçekten yokun yok olması için ne yapmamız gerektiğini
03:31Türkiye'de demokratik, özgür, katılımcı, mutlu, geleceğe umutla
03:36bakan bir üniversite yaşamı, üniversite iklimi oluşturmak
03:40için neler yapabiliriz? Doğayenlerimizle,
03:43araştırmacılarımızla birlikte Eskişehir'de tartışıyor
03:46olacağız. Ben sözü kıymetli hocama bırakıyorum. Buyurun
03:50hocam.
03:58Çok teşekkür ederim. Sayın Genel Başkan Yardımcım. Değerli
04:03basın mensupları biz çalışmalarımızı bütüncül bir
04:09şekilde çok boyutlu bir şekilde eee devam ettiriyoruz.
04:13Bugünkü basın açıklamamız iki bin yirmi dört, iki bin yirmi
04:17beş akademik yıl açılışı nedeniyle yüksek öğretimdeki
04:21kronikleşmiş sorunlara dikkat çekmek için yapılmaktadır. Ne
04:26yazık ki üzülerek belirtmemiz gerekiyor ki Türkiye'de yüksek
04:29öğretim sistemi artık gençlerimize bir gelecek vaat
04:33etmeye etmeyecek duruma gelmiştir. Sorunlar öyle büyük
04:37boyutlara ulaşmıştır ki üniversitelerimiz artık
04:40nitelikli bilim üreten gençlerimizi donanımlı bir
04:43şekilde hayata hazırlayan kurumlar olmanın çok uzağına
04:47düşmüşlerdir. Bu durumda gençlerimiz mutsuz,
04:50geleceklerinden umutsuz, akademisyenlerimiz
04:54geçinemiyor, bilim üretemiyor, mobinge uğruyor, ayrımcılığa
04:57uğruyor. Kısacası sistem tıkanmış, yürüyemiyor. Bu
05:03durum hepimizin bildiği gibi tamamen yirmi iki yıllık
05:07AKP iktidarının plansız, ideolojik, saplantılı
05:11politikalarının sonucudur. Değerli basın mensupları, tıpkı
05:17Türkiye'nin yönetilmediği gibi yüksek öğretimde de yök ve
05:21üniversiteler yönetilmemektedir. Kamu kaynağı,
05:25kamu yararı üretmek için koltuklarında oturanlar
05:28sistemsiz, plansız, stratejisiz dünyadan ve ülkenin
05:33ihtiyaçlarından kopuk bir şekilde fayda üretmeyen bir
05:37yaklaşım içindeler. Keyfi, partisan ve ideolojik
05:42yaklaşımlarının sonuçlarını hep birlikte ülkece yaşamak
05:46durumunda kalıyoruz. Iktidara gelmeden önce yükü kaldıracağız
05:52diyenler bugün yükü üniversiteler, akademisyenler ve
05:56öğrenciler üzerinde bir baskı ve kontrol aracı haline
05:59getirmiş durumdalardır. Tam da bu noktada anayasa mahkemesi
06:05geçtiğimiz aylarda partimizin başvurusu üzerine kanun hükmünde
06:10kararnameyle yapılan rektör atamalarının ve ııı üyesi
06:15atamalarının hukuksuz olduğuna hükmetmiştir. Anayasa mahkemesi
06:20bu kararında yük iyilerinin ve rektörlerinin atama şeklinin bu
06:24kararlar KHK ile alınamaz gerekçesiyle iptal etmiştir.
06:30Hem yük üyelerinin hem rektörlerin atama yetkisinin
06:34sadece cumhurbaşkanına verilmesinin atamalarda liyakat
06:38ilkesini kaldırdığını, keyfiliğe yolaştığını ve bu
06:42keyfiliğin üniversitelerin özerk yapısını bozduğunu
06:46söylemiştir. Anayasaya aykırı olarak yapılan bu atamalarla
06:51Türkiye'de üniversiteler bilimsel düşünceden uzaklaşmış
06:56iktidarın propaganda aracı haline gelmişlerdir. Mesela
07:01mevcut yük üyelerinin profiline baktığımızda aralarında altısının
07:07mühendis, üçünün Osmanlı tarihçisi, üçünün ilahiyatçı,
07:12üçünün hukukçu, ikisinin iktisatçı, birinin işletmeci,
07:17birinin de tıp alanından olduğunu görüyoruz. Yüksek
07:20öğretimdeki bütün temel bilim alanlarını kapsamayan bir
07:24yaklaşım yük üyelerinin profilinde görülmektedir.
07:27Dahası kadın erkek dağılımı bakımından da eşit temsile
07:32ulaşmaktan çok uzaktadır. Oysa akademisyenler ve öğrenciler
07:37yüksek öğretimde yarısını oluşturmaktadır nüfusu.
07:42Anayasanın ııı mahkemesinin red kararı atama yönteminin
07:46değişmesi gerektiğini akademik liyakate ve objektif
07:49kriterlere dayalı bir sistemin tesis edilmesini emretmektedir
07:53ve bunun için bir yıllık bir süre tanımıştır. Ancak
07:58görüyoruz ki buna rağmen yök üyelerinin ve rektörlerin
08:02atamaları anayasaya aykırı bir şekilde yapılmaya devam ediyor.
08:07Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun takipçisi olduğunu
08:11belirtmek istiyoruz. Ülkemizde yüz yirmi dokuzu devlet
08:16üniversitesi olmak üzere toplam iki yüz sekiz yüksek
08:19kurumu bulunmaktadır. Yedi milyon öğrenci yüz seksen dört
08:24bin akademisyen bulunmaktadır. Öğrencilerin yarısının ııı açık
08:30öğretimde bulunması ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken
08:33bir konudur. Bu genç işsizliğini bir yıl ötelemenin dışında bir
08:40anlam taşımamaktadır. Üniversite öğrencileri
08:44üniversiteyi kazandıklarına sevinemeyecek bir halde barınma
08:48kriziyle boğuşmaktadırlar. Kamuya ait yurt sayısı şu an
08:56itibariyle sekiz yüz elli altıdır. Bu yurtların öğrenci
09:00kapasitesi ise dokuz yüz seksen yedi bindir. Bu durumda örgün
09:05öğretimdeki öğrencilerin ancak dörtte biri devlet yurtlarında
09:10barınma imkanına sahip bulunmaktadır. Kapasiteyi
09:14arttırmak için ise ancak yurtların odalarındaki ranza
09:18sayıları arttırılmaktadır. Bu anlamda bizim belediyelerimizin
09:23özellikle büyükşehirlerde yaptıkları barınma hizmeti için
09:27öğrencilere fırsat eşitliği sağlamaları çok önemli bir
09:30eksikliği gidermektedir. Öte yandan burs konusuna
09:34geldiğimizde yine öğrencilerin ancak dörtte biri sonradan
09:40ödenmek üzere kredi alabilmektedir. Ve iki bin
09:44yirmi üç rakamlarıyla lisans öğrencileri için bu kredi
09:48miktarı aylık ancak iki bin liradır. Hepimiz biliyoruz ki
09:53iki bin lirayla bir ay geçinmek mümkün değildir. Öğrenciler
09:57ancak simit ve çaya mahkum edilmek.

Önerilen