Ankara'da düzenlenen dayanışma konserinde, 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedelerin yaşadığı zorluklara dikkat çekildi. Etkinliğe katılan araştırmacı Müslüm Kabadayı, deprem sonrası yaşanan mağduriyetleri ve Ortadoğu’daki savaşın etkilerini aktardı.
(ANKARA) - 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedelerle dayanışma konseri yapıldı. Yılmaz Güney Sahnesi'ndeki konserde depremden sonra ortaya çıkan ve hala devam eden zorluklara dikkat çekildi.
Ankara'da depremzedelerle dayanışma konseri düzenlendi. Konser, 6 Şubat depremlerinin ardından hala devam eden zorluklara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirildi. Etkinliğin sunuculuğunu, depremde ailesini kaybeden Döne Kaya üstlendi. Araştırmacı ve yazar Müslüm Kabadayı, depremle ilgili önemli bilgiler paylaşarak katılımcıları bilgilendirdi. Ardından, Hollanda'dan gelen Göksel Yılmaz Ensemble sahne aldı.
hbrlr1.com/cbdalbbakckckl
(ANKARA) - 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedelerle dayanışma konseri yapıldı. Yılmaz Güney Sahnesi'ndeki konserde depremden sonra ortaya çıkan ve hala devam eden zorluklara dikkat çekildi.
Ankara'da depremzedelerle dayanışma konseri düzenlendi. Konser, 6 Şubat depremlerinin ardından hala devam eden zorluklara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirildi. Etkinliğin sunuculuğunu, depremde ailesini kaybeden Döne Kaya üstlendi. Araştırmacı ve yazar Müslüm Kabadayı, depremle ilgili önemli bilgiler paylaşarak katılımcıları bilgilendirdi. Ardından, Hollanda'dan gelen Göksel Yılmaz Ensemble sahne aldı.
hbrlr1.com/cbdalbbakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Anıları belleklerimizde, sevgileri yüreğimizde yaşasın.
00:05Konserimizin bu mekanda gerçekleşmesini sağlayan
00:09Çankaya Belediyesi'ne Yılmaz Güneş sahnesi emekçilerine
00:12teşekkür ediyoruz. Aramızda bulunan depremzeli
00:15dostlarımızın acılarını paylaşıyor. Dayanışmanın
00:18gücünü hiçbir zorluğun yenemeyeceğini biliyoruz. Büyük
00:22halk ozanlarımızdan Sümmani bin sekiz yüz doksan üç Erzurum
00:25depremini bu gama müşterek ölüler sağlar. Görenler ah
00:29edip yürekler ağlar. Sarsıldı dereler, söküldü bağlar, her
00:34taraf boğuldu toza dumana. Dizelerinde içeren şiirleriyle
00:37destanlaştırmıştır. Kesemde verecek şeyim yok, yüreğimden
00:42verdim diyerek Nazım Hikmet bin dokuz yüz otuz dokuz Erzincan
00:46depremini Bursa cezaevindeyken yazdığı kara haber şiiriyle dile
00:51getirir. Sanatın her alanında olduğu gibi edebi türlerde de
00:55deprem başta olmak üzere doğal afetlerin yarattığı travmayı
00:59dikkat çekerken deprem bilimciler başta olmak üzere
01:03uzmanlar yapılması gereken bilimsel ve teknik çalışmarı
01:06sürekli gündemde tutmuşlardır. Bunlara karşın güzelim
01:11ülkemizi yönetenlerin damp ve yağma politikaları nedeniyle
01:15yıkımın büyük bedelini hep emekçi halkımız vermiştir. Bu
01:19programın düzenlenmesine yoğun emek harcayan araştırmacı,
01:22yazar Müslüm Kabadayı'yı emekçi halkımızın böyle bir
01:26bedel ödememesi için deprem gerçeği üzerine sunumunu yapmak
01:30üzere huzurlarınıza davet ediyorum.
01:52Ağaç demiş ki baltaya sen beni kesemezdin ama ne yapayım ki
01:58sapın benden. Bak şu ağacın bilincine sen. Ölen ben,
02:03öldüren benden. Gerçeğini bilince çıkararak depremzelerle
02:08dayanışmak için buraya gelen güzel insanlar merhaba. Merhaba.
02:15Hepimizin hepimizin beynine ve yüreğine sağlık diliyoruz. Altı
02:21ve yirmi Şubat depremlerinin travmasının ve sonrasında
02:24yaşanan yağmanın belleğimizdeki izleri derinleşirken Filistin
02:28halkına karşı İsrail'in başlattığı soykırım bir yıldır
02:32devam ediyor. ABD ve Avrupa emperyizminin beslemesi
02:36İsrail Siyonizminin işgalciliği sadece Filistin ve Lübnan'ı
02:41değil tüm bölgeyi yıkıma sürüklüyor. Insanlığın ve
02:45doğanın yıkımına yol açan tüm işgalci, soykırımcı ve
02:49sömürgeci güçleri şiddetle kınıyoruz. Biliyoruz ki
02:53işgalciler her zaman kaybeder. Bunu sağlamak için Orta Doğu'yu
02:58sürekli kan gölüne dönüştürenlere karşı bölge
03:02halklarının dayanışma ve diriliş cephesinin acilen
03:05kurulmasını istiyoruz. Insan emeğinin sömürüsüyle
03:08yetinmeyenler doğanın terbasızca yağmalanmasına
03:12dayanan ekstrativizm adını verilen yağma düzenini otuz
03:16yıldır ülkemizde uyguluyorlar. Bu nedenle ormanlar, madenler,
03:21sular, tarım arazileri geri dönüşü olmayan bir saldırıya
03:25maruz kalıyor. Böylece insanlığın ve gezegenimizin
03:29geleceği tehdit ediliyor. Kaz dağları, akbelen, dikmece,
03:35iliç başta olmak üzere ülkemizin her bölgesinde
03:38gerçekleştirdikleri yağma ve yıkımla paranın saltanatını
03:42sürdürenler yaşam kaynaklarımızı elimizden almaya
03:46devam ediyorlar. Yağmacı bir ikim düzeni aynı saldırısını
03:50deprem bölgesinde de gösteriyor. Enkaz kaldırma ve
03:54depolama işi nedeniyle elli sekiz milyar lira sermayeye
03:58kaynak aktarılırken depremize de halk ise asbestli tozlarla
04:03zehirleniyor. Depremde büyük acılar, kayıplar yaşadığı
04:07yetmiyormuş gibi sadece Hatay'da son bir yılda halkın beden ve
04:12ruh sağlığını bozan taş ocağı ve beton santrali sayısı altmışı
04:16geçmiş durumdadır. Samandağ Belediyesi ve ııı ilgili
04:22kuruluşlar tarafından ruhsatsız olduğu için mühürlenen bir
04:26beton santrali halkın aylardır kapatılması için mücadele
04:30etmesine karşın okulun iş yerlerinin üç mahallenin
04:34bulunduğu alanda Samandağ halkını zehirlemeye devam
04:37ediyor. Anayasal, yasal suç işlendiği halde yetkili kamu
04:42kuruluşları harekete geçmiyor. Işte bu tablo ülkemizdeki
04:47kuralsızlık ve hukuksuzluk düzeninin çok açık bir
04:50göstergesidir. Depremin ekonomi politiğini ortaya koyan
04:54çarpıcı tablo şudur. Iki bin üç iki bin on yedi ve iki bin
04:59üç yirmi üç verilerine göre deprem bölgesindeki on bir ilin
05:03tümü yirmi yıl içinde sürekli kaynak aktarımı nedeniyle son
05:07sosyoekonomik gelişmişlik bakımından gerilemiştir.
05:10Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay iki bin üçte iller
05:14arasında yirmi yedinci sıradayken iki bin on elli de
05:18otuzda dokuzuncu sıraya iki bin yirmi üçte ise elli dördüncü
05:22sıraya gerilemiştir. Başka söze gerek var mı? Risk ve rezerve
05:27alan TOKİ konutları için zorla kamulaştırma saldırılarıyla
05:31deprem zedeleri her gün travma yaşatanlar bir yılda teslim
05:35sözü verdikleri konutların henüz yüzde on birini vermiş
05:38görünüyorlar. Konteynerlerde yaşayan deprem zedelerden
05:41elektrik parası esnaftan da ertelenen borçlar tahsil
05:45edilmek isteniyor. Eğitimdeki, sağlıktaki sorunlar giderek
05:49artıyor. Uzun sözün kısası sermaye kesenin ağzı deprem
05:53zedeler başta olmak üzere emekçi halkımıza ise fıskiyenin
05:57bazı veriliyor. Bütün bu ekonomik yağmaya, sosyal ve
06:02kültürel saldırılara karşı örgütlü mücadeleyi sürdürenler
06:06barınma, eğitim ve sağlık hakkı için eylemler yapıyorlar.
06:09Konser programınızı sunan Dönekaya arkadaşımız gibi
06:13adalet pardon adalet istiyoruz eylemleriyle deprem yıkımında
06:19sorumluluğu olan kamu yöneticilerinin
06:21algılanmasını amaçlıyorlar. Köylüler yağmalanmak istenen
06:25zeytin bahçelerini bekliyorlar. Bunlar çok önemli kuşkusuz.
06:29Ancak deprem ülkesi olan Türkiye'de tüm doğal afetlere
06:33karşı bilimsel araştırmalar yapan, raporlar hazırlayan,
06:37ilgili kamu kurumlarının harekete geçmesini sağlayan
06:40temsiliyet düzeyi ve kamuoyunu etkileme gücü yüksek deprem
06:44dayanışma konseyine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu
06:47amaçla başlattığımız çalışmaya bizi bilim insanlarımızın,
06:50sendikalarımızın, meslek odalarımızın ve derneklerimizin
06:54katılarak acilen deprem dayanışma konseyini hayata
06:57geçirmelerini bekliyoruz. Acılardan, zorluklardan süzülüp
07:02gelenler çelikleşir. Ve çelik aldığı suyu unutmaz. Biz de
07:07beslendiğimiz Asi'yi, Fırat'ı, Dicle'yi, Kızılırmağı
07:11unutmuyoruz. Irmaklarımıza, ormanlarımıza, madenlerimize,
07:15kadim mekanlarımıza, kardeşlik ve dayanışma kültürümüze,
07:19hafızamıza saldıranlardan da önünde sonunda hesap
07:23soracağız. Son olarak konserlerimizin
07:26gerçekleşmesine emek veren tüm kurum, kuruluş ve dostlarımıza
07:30şükranlarımızı sunuyoruz. Birazdan burada sahne olacak
07:34sahne alacak arkadaşlarımıza başta Sabahattin Sel ve Göksel
07:39Yılmaz Ensepli'ye başarılar diliyoruz. Eee burada bizi
07:44kırmayarak özellikle Hollanda'dan gelen müzik
07:46grubumuzu desteklemek desteklemek amacıyla aramıza
07:49katılan Hollanda Büyükelçilik Vekili Sayın Vihar eee Van
07:54Derhan beyefendiye hoş geldiniz diyoruz. Çok çok
07:58teşekkür ediyoruz. Saygılarımızla. Yüreğinizden
08:03insan ve doğa sevgisi bilincinizden dayanışma ve
08:07mücadele azmi eksik olmasın. Hoşça ve ııı şairce, şiirce
08:12kalın. Müslüm Kabadayı hocamıza slide'lar eşliğinde
08:16repremin ekonomi politiğini ve bilimsel toplumsal mücadelenin
08:20temellerini bizimle paylaştığı için çok teşekkür ediyoruz.
08:24Sabahın bir sahibi var, sorarlar bir gün, sorarlar.
08:28Biter bu dertler, acılar, sararlar bir gün, sararlar. Der
08:33türkülümüzün terleyeni, düzenleyeni ve yorumlama
08:36ustası Ruhi Su. Göksel Yılmaz Ensembl etkileyici sahne
08:41performansı ritmik gücüyle dikkat çeken çok yönlü bir müzik
08:45topluluğudur. Hasretten başkaldı ya, yüzünden sevince,
08:49aşka, umuda ve mutluluğa doğru giden bu yolculukta Türkiye'den
08:54Suriye'den, Lübnan'dan ve Irak'tan şarkılar dinleyiciye
08:59eşlik eder. Caz, blues ve klasik gibi batı müziği
09:03tarzlarının etkisiyle düzenlenmiş Türkçe, Arapça ve
09:06Kürtçe şarkılarının yanı sıra Göksel Yılmaz'ın kendi
09:09besteleri de repertuvarın önemli bir bölümünü oluşturur.
09:13Söyledikleri dillerdeki zenginlik Ensembalı'nın beş
09:17elemanının etnik kökenlerinden de görülür. Ut, gitar ve
09:21bağlama çalan Göksel Yılmaz, solist Funda Yılmaz Türkiye'den,
09:24kontrabas Sonderken Macaristan'dan, kemancı Anna
09:28Becker Hollanda'dan ve belkis yoncu Yakup Zuntili Almanya'dan
09:33topluluğun üyelerini oluştururlar. Şimdi
09:36dayanışma konserimize Hollanda'dan gelerek yüreklerini
09:39katan acılarımızı sarmak için müziklerini bizimle paylaşacak
09:43olan Göksel Yılmaz'ı huzurlarınıza davet ediyorum.