• geçen ay
İstanbul'da Semih Çelik isimli saldırganın Ayşenur Halil'i ve İkbal Uzuner’i katletmesinin yankıları devam ederken İzmir Barosu, kadın cinayetlerine karşı protesto düzenledi. Baro adına açıklamayı yapan Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, iktidara yasaları uygulama çağrısında bulunarak “Biz, öldürülen her kadının ardından taziye mesajları ve üzüntü bildiren açıklamalar duymayı değil, sorumluluklarınızı yerine getirmenizi bekliyoruz” dedi.
(İZMİR) - İstanbul'da Semih Çelik isimli saldırganın Ayşenur Halil'i ve İkbal Uzuner'i katletmesinin yankıları devam ederken İzmir Barosu, kadın cinayetlerine karşı protesto düzenledi. Baro adına açıklamayı yapan Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, iktidara yasaları uygulama çağrısında bulunarak "Biz, öldürülen her kadının ardından taziye mesajları ve üzüntü bildiren açıklamalar duymayı değil, sorumluluklarınızı yerine getirmenizi bekliyoruz" dedi.

hbrlr1.com/cbdalbiakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Yürütmüyoruz, korkmuyoruz, ihbar etmiyoruz. Son bir hafta
00:06içerisinde on kadın katledildi. Biz bunu uzun
00:13zamandır gündemde tutmaya çalışıyoruz, görünür kılmaya
00:16çalışıyoruz. Ama ne yazık ki ülkemizin bugün içinde
00:21bulunduğu koşullar ve yöneticiler, muktedirler
00:25söylenen hiçbir sözü dikkate almaksızın farklı yasal
00:30düzenlemeler yapmaya devam ediyorlar. Biz sorunun ne
00:34olduğunu biliyoruz. Çözümün ne olduğunu da biliyoruz. Bunu
00:38yıllardır söylüyoruz. Evet kadın cinayetleri politiktir
00:43dedik. Gerçekten öyle. Kadın cinayetleri artık münferit bir
00:49olay olmaktan çıktı. Artık cins kırımıdır dedik. Yıllardır.
00:55Evet gerçekten öyle. Kadını sosyal hayatta, ekonomik
01:00hayatta, yaşamın her alanından koparmaya çalışan ve buna
01:05ısrarla devam eden bir bakış açısıyla mücadele ediyoruz.
01:10Cumhuriyet'in yüzüncü yılını bitirdik, yüz birinci yılı
01:14yaşıyoruz. Ama biz hala kadın haklarını, çocuk haklarını,
01:20cinsiyet ayrımını konuşuyoruz. Işte kadını yok sayan kadını
01:26her alandan çekip eve kapatmak isteyen bir anlayışla mücadele
01:32ediyoruz. Ve biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Sesimizi,
01:37sözümüzü, mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz.
01:41Bıkmadan devam edeceğiz. Korkmadan devam edeceğiz. Biz
01:46artık öldürülen kadınların isimlerini tek tek saymak
01:49istemiyoruz. Son bir hafta içinde erkekler tarafından
01:53ondan fazla kadın katledildi. Sayılması gereken kadınların
01:58isimleri yahut cinayetler değil. Katledilen tek bir kadın olsa
02:03dahi vereceğimiz tepki aynı. Yıllardır bunun artık bir cins
02:07kırım olduğunu kadına yönelmiş şiddete karşı tavizsiz bir
02:11mücadele verilmesi ve tüm önlemlerin anılması gerektiğini
02:15söylüyoruz. Artık neredeyse katliama varan ölümler münferit
02:20vakalar değildir. Erkekler çeşitli sebeplerle kimi zaman
02:25kadınlar kendilerinden ayrıldıkları için, kimi zaman
02:28ayrılmadıkları için, kimi zaman yemekte tuz olmadığı, kimi
02:32zaman yemeğin tuzu fazla olduğu için, kimi zaman eve geç
02:36geldiği, kimi zamansa evde çok vakit geçirdiği için, kimi
02:40zaman hasta oldukları, kimi zaman işten atıldıkları
02:43psikolojileri bozuk olduğu için, kimi zaman aldatıldıkları
02:47için, kimi zaman ekonomik durum kötü olduğu için, kimi zamansa
02:52kıyafetlerine dikkat etmediği için, kimi zaman kılık
02:55kıyafetine fazla özen gösterildiği için kadınları
02:59öldürüyor. Yani erkekler her durumu kadınlara şiddet
03:05uygulamanın kadınları katletmenin bahanesi olarak
03:11kullanıyor. Buna cevaz verense eril, elt düşüncenin cezasızlık
03:16politikasına hizmet edecek şekilde düzenlenmiş failleri
03:21cesaretlendiren infaz yasasıdır. Cezasız kalmış ilk
03:25suçtan daha cesaret veren bir şey olamaz. Sayılan sebepler
03:30değişiyor ancak şiddet değişmiyor ve kadın
03:33cinayetleri ne yazık ki son bulmuyor. Bir kere daha
03:37söylüyoruz ki sebepler münferit gibi görünse de kadın
03:41cinayetleri ve kadına yönelik erkek şiddeti sistematiktir.
03:46Kadınlara yönelmiş şiddet ve kadın cinayetleri hep aynı
03:50failler tarafından erkekler tarafından işleniyor. Bu
03:54cinayetlere sebebiyet veren erkekler tarafından neredeyse
03:58tüm kadın cinayeti dosyalarında mahkemelerde öne sürülen yukarıda
04:03saydığımız ezberletilmiş bahaneler değil kadınlar ve
04:07erkekler arasındaki güç dengesizlikleridir. Bu güç
04:11dengesizliği tarihsel ve toplumsaldır. Bu tarihsel
04:15süreçteki güç dengesizliğini aşmak eğitimde politikada günlük
04:20hayatta kadınları desteklemek ve şiddete karşı mücadele etmek
04:24sadece tek kadınların değil devletlerin dolayısıyla en
04:29başta devletin organlarını işlevsel hale getirmekle
04:32hükümlü hükümetlerin görevidir. Şiddetin kaynağını bulacak olan
04:37şiddete karşı mücadeleyi verecek verilen mücadeleleri
04:41değil cinayetleri, şiddeti önleyecek olan kadınları
04:45güçlendirecek koruma ve önlenme tedbirlerini alacak olan da
04:49devletler ve hükümetlerdir. Ülkemiz iki bin on bir yılında
04:53imzalayarak adını verdiği tam da bu aşamaları ve tedbirleri
04:57konu eden İstanbul Sözleşmesi'nden usulsüz bir
05:01karar ile çekilerek aslında şiddete karşı mücadele
05:04sorumluluğundan geri adım attığı gibi şiddeti uygulayan
05:08erkeklerin cinayet işleyen faillerin de elini
05:12güçlendirmiştir. Öldürülen her kadının ardından taziye
05:18mesajları ve üzüntü bildiren açıklamalar duymayı değil
05:22sorumluluklarımızı yerine getirmemizi bekliyoruz. Sizin
05:26sadece göstermelik taziye mesajları ve açıklamalarla
05:29kenara çekilmenizi kabul etmiyoruz. Sizden açıkça derhal
05:36İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koymanızı, yedi yirmi
05:41dört ücretsiz alo şiddet hattını açmanızı, bu hattın
05:45işlevsel olmasını, en önemlisi de hatta irtibat kuranların
05:49yönetiminin iyi yapılmasını, irtibat kurulanlar tarafından
05:53yapılabilecek ayrımcılık ve yöneltilebilecek şiddete karşı
05:57baştan önlem alınmasını, KADES üzerinden alana ulaşan kolluk
06:02kuvvetlerinin de aynı şekilde hem eğitimden hem de
06:06denetimden geçirilmesini, altı bin iki yüz seksen dört sayılı
06:09koruma yasasını etkin bir şekilde uygulamanızı, sığınak
06:14sayısı ve kapasitelerini arttırmanızı, kadınlara
06:18barınma, kreş, iş desteği sağlayarak şiddetten uzak hayat
06:23kurmalarını desteklemenizi, Barolar'ın ve Adalet Bakanlığı'nın
06:28adli yardım bütçelerini arttırmanızı, karakol ve adli
06:32yargının tüm birimlerinde kadına yönelmiş şiddet ve ayrımcılığa
06:37karşı mücadele eğitimlerini arttırmanızı, kültür, gelenek,
06:42din ve sözde namusun şiddet eylemlerine bahane olarak ileri
06:46sürülmeyeceğini hükümet olarak tüm temsilcilerinizle sürekli
06:51vurgulayarak kamuya yönelik çalışmalar ve açıklamalar
06:54yapmanızı, kadın örgütleri ve barolarla iş birliği yaparak
06:58çalışmanızı talep ediyoruz. Kadına karşı şiddet ve kadın
07:04cinayetlerinin durdurulması için mücadele sadece İstanbul
07:08Sözleşmesi'nin getirdiği bir yükümlülük değildir. Anayasal
07:12bir zorunluluktur. Ülkelerin kültürleri ve gelenekleri
07:16kadına yönelmiş şiddetin bahanesi olamaz, olmamalıdır.
07:20Yaşam hakkı tüm uluslararası sözleşmede yer alan en temel
07:25insan hakkıdır. Haklarımızdan da tüm kadınlarla birlikte hesap
07:30sormaktan da hak aramaktan da vazgeçmeyeceğiz.
07:37Geç kardeşim, geç kız.
07:42Buyurma, yasayı vurgula. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın
07:54cinayetleri politiktir.
07:59Allah razı olsun.
08:05Cinayetlerini durduracağız.
08:13Cinayetlerini durduracağız.
08:20Devlet onun borcuyor.
08:25Yürümeleceksin.
08:31Yürümeleceksin.
08:36Daha başlangıç
08:46Daha başlangıç
08:52Yürümeleceksin.
08:56Tek başına
09:01Ya hiçbirimiz
09:06Tek başına
09:11Ya hiçbirimiz
09:15İsyanımızdır.
09:21Asla yalnız yürümeyeceksin.
09:28Yürümeyeceksin.
09:33Buyurma, yasayı vurgula.
09:41Kadın yalnız yürümeyecek ve kadın cinayetleri son bulunun
09:46buluncaya kadar bizler üzerimize düşeni yapacağız. Bu mücadeleyi
09:50her zaman yürüteceğiz. Inanın ve
10:02inanın ve
10:07inanın ve
10:12inanın ve
10:17inanın ve
10:22inanın ve

Önerilen