• 2 ay önce
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM'deki şiddet olayları ve içtüzük değişikliği ile ilgili Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'u eleştirerek, halkın sesi olmaya devam edeceklerini vurguladı. Koçyiğit, parlamentonun tek sesli bir koroya dönüşmesine karşı çıkarken, toplum karşıtı yasaların geçerli olmaması için mücadele edeceklerini açıkladı.
(TBMM)- DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Meclis'teki şiddet olaylarından İçtüzük değişikliği ile ilgili sözleri nedeniyle Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'u eleştirerek, "Meclis sarayın bando takımı değildir. Kendileri istedikleri yerlerde tek sesli bir koroyu oluşturabilirler ama bizler, bizi seçip gönderen halkımıza olan sorumluluğumuz gereği tek sesli koroya müsaade etmeyeceğiz. Asıl törpülenmesi gereken Genel Kurul mermerleri değildir. Meclis Başkanını mermerlerden vazgeçmeye asıl şiddetin AKP grubuna bakmaya ve oraya dönük söz söylemeye davet ediyoruz" dedi.

hbrlr1.com/cbttawabkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Evet. Değerli basın emekçileri, hepinizi Dem
00:04Parti adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Bugün yasama
00:07döneminin ilk günü meclis açılıyor ve biz de bu vesileyle
00:11ııı meclisin açılışına ilişkin görüşü düşüncelerimizi sizlerle
00:15ve kamuoyuyla paylaşmak istedik. Evet yasama döneminin
00:19ilk günü dedik. Iyi bir yasama yılı olmasını ııı dilediğimizi
00:23ifade etmek istiyorum. Umarım halklarımız açısından,
00:26kadınlar açısından, gençler, yoksullar, işçiler açısından
00:29gerçekten ııı hakkını veren bir yasama yılı olur. Bu temeliyle
00:32en azından başlamak istiyorum. Tabii geçtiğimiz yasama yılına
00:36dair de birkaç cümle kurmak ve o dönemi biraz da olsun
00:39tahlil etmek istiyoruz. Bizler parlamentoya gelmeden önce de
00:43aslında ııı her zaman ııı şu ilkeyi bildik. Halkların,
00:47inançların, kimliklerin, emekçilerin, işçilerin,
00:50kadınların, gençlerin, çocukların hak arayanların
00:53sesini ve sözünü meclise taşımayı, meclis kürsüsünde
00:57onların itirazlarını, isteklerini, taleplerini
01:00dillendirmeyi her zaman temel bir ilke olarak ııı ilke
01:05belledik ve bu ilkeye göre de bütün ııı pozisyonumuzu, bütün
01:09muhalefetimizi de bu ilke çerçevesinde yaptık. Özellikle
01:13parlamentodaki iktidarın dayatmacı politikalarına karşı
01:16gerçek anlamda toplumsal muhalefetle örgütlü bir zeminde
01:21ortak mücadele etmenin yol ve yöntemlerini de aradık. Şimdi
01:26parlamento faaliyetlerini bu temel ilke üzerine inşa ettiğimi
01:30ifade etmiştim. Ama buna karşı bir de ııı gerçekten
01:34parlamentoyu parlamento olmaktan çıkarmaya çalışan bir
01:38anlayışın da çok uzun bir süredir Türkiye Büyük Millet
01:40Meclisi'nde hakim olduğunu görüyoruz. Nedir bu anlayış?
01:43Aslında parlamentoyu işlevsizleştiren, yasa yapma
01:46süreçlerini parlamentodan kaçırıp saraya taşıyan ve
01:50gerçekten meclisi tamamen bir yasa yapma fabrikasına
01:54dönüştüren bir iktidar aklıyla karşı karşıyayız. Tabii ki bu
01:58iktidar aklına karşı da her zaman muhalefet ettik, dik
02:02durduk ve sesimizi itirazımızı meclis zemininde her düzeyde
02:09yaptık. Tabii ki bizler de parlamentoda olmanın ve
02:13parlamentoda siyaset yapmanın tek bir biçim olduğunu ııı hiçbir
02:17zaman düşünmedik. Bu anlamıyla bizler için alanlar, sokaklar
02:20ııı fabrikalar, tarlalar yani yaşamın olduğu her yer, mahkeme
02:25koridorları, halaylar, şenlikler, halkımızın olduğu
02:29halkımızla buluştuğumuz her zemin aynı zamanda bizler
02:32açısından da bir siyaset yapma ve siyasetin içinde olma
02:37haliydi. O yüzden siyasetimizi hep emekçilerin, yoksulların,
02:41Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, gençlerin olduğu
02:44her yerde örgütlemeye ve onların sesine sözüne söz
02:49katmaya onların mücadelesini meclise taşımaya çalıştık,
02:53çabaladık. Tabii bu ülkenin ııı her sorununu kendi sorunu
02:59olarak görmeyen anlayışa karşı da özellikle DEM Parti olarak
03:02ülkedeki her sorunu kendi sorunumuz olarak gördük ve
03:06nerede bir haksızlık varsa, nerede bir hukuksuzluk varsa
03:10onun karşısında dimdik halkımızla beraber dikildik ve
03:15bunun ııı mücadelesini yürüttük. Tabii iktidar
03:18özellikle yandaşlarına, çıkar çevrelerine, sermayeye hizmet
03:24eden yasa tekliflerini parlamentoya getirdi ve
03:28parlamentoda aslında halkın aleyhine ne kadar yasa varsa
03:32patır patır çoğunlukçu gücüne yaslanarak çoğunluk gücüne
03:36yaslanarak çıkarma çıkardı. Bu anlamıyla bizler de halkın
03:40emekçilerin, işçilerin ve tüm toplumsal kesimlerin
03:44yararına olan yasaların çıkması için en kapsamlı yasa
03:48tekliflerini hazırladık ve meclise sunduk. Çünkü biz bu
03:52meclisin çözüm meclisi olmasını istiyoruz. Çünkü biz bu meclisin
03:56halkın meclisi olmasını istiyoruz. Ve bunun için de
03:59bütün çalışmalarımızı bu bu çerçevede yürüttük. Emekli
04:03maaşlarından engellilerin kamuda istihdam edilmesine
04:06cezaevlerindeki hak ihlallerinden Ege'deki orman
04:10yangınlarına çay üreticilerinin sorunlarından kadın
04:13yoksulluğuna İmralı'da uygulanan ağırlaştırılmış ııı
04:17tecritten İsrail'le Türkiye arasında yapılan ticarete kadın
04:22yoksulluğundan mevsimlik tarım işçilerine yüksek eflasyonun
04:25eflasyonundan ataması yapılmayan öğretmenlere
04:29alevleri uygulanan asiliminasyon politikalarından
04:32il içteki maden katliyama, işçi grevlerinden grevlerinden
04:37sığınmacılara yönelik pogrom girişimlerine fındık tabak
04:41fiyatlarından buğday taban fiyatlarından Kürtçe üzerindeki
04:45baskılara basın özgürlüğünden vergideki büyük adaletsizliğe
04:50Kürtçe halay çekenlerin gözaltına alınıp
04:53tutuklanmasından hayvan katliyam yasasına kadar her
04:57konuda bu mecliste söz söyledik ve etkin bir muhalefet
05:02sergiledik. Tabii ki Kürt sorunun demokratik ve
05:05barışçıl çözümü DEM Parti'nin en temel ilkelerinden biri
05:10olarak ııı öne çıkıyor. Biz bunu en temel ilkemiz olarak
05:14kabul ediyoruz. Fakat buna karşı bizi özellikle bu
05:18başta sıkıştırmaya çalışan anlayışa karşı bu anlayışa ııı
05:23rağmen de halkların ötekilerin sesi olmaya ve herkesin sözünü
05:28herkesin talebini bu meclis kürsüsünde dillendirmeye çaba
05:33harcadık. Anayasa ve iş düzeye göre tanımlanmış olan muhalefet
05:37hakkımızı demokratik muhalefet hakkımızı sonuna kadar
05:40kullandık. Bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. DEM
05:44Parti grubu olarak altı bin dört yüz elli bir soru
05:48önergesini altı yüz yetmiş üç ııı meclis araştırma önergesi
05:52ve iki yüz elli kanun teklifini geçmiş dönemde verdik. Bu
05:57dönemde aynı şekilde meclise bu önergelerimizi kanun
06:01tekliflerimizi vermeye devam edeceğiz. Sabahlara kadar süren
06:05komisyon toplantılarında milletvekili arkadaşlarımız ve
06:08danışman arkadaşlarımız halklarımız için hakikat için
06:12çalıştılar, söz kurdular. Yaklaşık üç ay boyunca savaşın
06:16rantın sermayenin bütçesine karşı halkın bütçesini hem
06:21komisyon aşamasında hem de genel kurul aşamasında
06:25savunduk ve söz kurduk. Bu yılda yine aynı şekilde halkın
06:30bütçesini savunmaya devam edeceğiz. Bu anlamıyla meclistin
06:34özellikle toplumsal sorunların hiçbirine cevap üretmeyen ve
06:38meclisteki bütün soruları yanıtsız bırakan AKP MHP
06:43iktidarı tarafından özellikle sokakta direnenlere, sokakta
06:48hak arayanlara karşı uygulanan kolluk şiddetinin bir benzerini
06:52meclis ııı genel kurul salonuna taşımış olması ve muhalefeti
06:58şiddetle bastırmaya çalışmasına karşı da dik durduk, mücadele
07:02ettik. Bundan sonra da bu şiddetin karşısında durmaya
07:06devam edeceğiz. Iktidar deyim yerindeyse aslında meclisi hem
07:11muhalefetin sesini kıstığı, şiddetle bastırdığı bir zemin
07:14haline getirmeye çalışıyor ama buna karşılık halka da meclisi
07:18kapatmış durumda. Bu anlamıyla aslında geçmiş dönem açısından
07:23değerlendirirsek hayvan hakları savunucularından sözleşmeli
07:27öğretmenlere, ÖMK'ya karşı direnen sendikalardan insan
07:31hakları savunucularına ve hak arayıp yolu meclise düşen,
07:35meclise gelip sesini sözünü duyurmak isteyen bütün
07:39toplumsal kesimlere de kapatılmış bir meclis gerçeğiyle
07:43bir meclis pratiğiyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
07:46Yani halka kapatılmış tecrit altına alınmış bir meclis
07:51gerçeği var. Işte iktidarın aslında egemenlik kayıtsız
07:55şartsız milletindir yazısını ters yüz ederek aslında
08:00iktidar ııı parlamentoda mutlak bir egemenlik kurmaya
08:05çalıştığını çok açık ve net bir şekilde görüyoruz. O
08:08anlamıyla parlamentoyu halka kapatmaya çalışan anlayışa
08:12karşı da biz parlamentoyu halkların meclisi yapmak için
08:16halkın meclisi olduğu gerçeğini daha fazla açığa çıkarmak için
08:21de bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Tabii
08:25bununla beraber özellikle parlamentodaki son şiddetten
08:30sonra yani AKP'nin muhalefete uyguladığı şiddetten sonra
08:34biliyorsunuz bir tüzük değişikliği de ııı gündeme
08:37geldi. Tabii bu tüzük değişikliğinin öyle gerçekten
08:40masumane parlamentodaki milletvekilinin söz
08:43haklarını genişletmeye muhalefet etme hakkını
08:46genişletmeye dönük olmadığını çok iyi biliyoruz. Tam da bu
08:49tüzük değişikliği muhalefetin sesini kısmak parlamentodaki
08:53etkinliğini geriletmek ve parlamentoda kırıntı düzeyinde
08:58kalan denetim yetkisini de tırpanlamak ortadan kaldırmak
09:02için yapıldığını iyi biliyoruz. Yani farklı seslerin meclis
09:07kürsüsünden farklı seslerin parlamentodan yükselmesine
09:11tahammülsüz olan bir iktidarın şimdi de iş tüzüğü
09:15tırpanlayarak bunu daha da ileriye götürmeye çalıştığına
09:18hep beraber göreceğiz. Şimdi diğer bir ııı mesele diğer bir
09:24temel sorunlardan biri de aslında çok uzun süredir
09:27Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiş olmasıyla
09:30beraber denge denetleme mekanizmasının ortadan
09:33kalkması ve parlamentonun yürütme üzerindeki denetim
09:37yetkisinin de kısıtlanması gerçeğinin kendisidir.
09:40Denetimin olmadığı rejimler aslında otoriter rejimlerdir.
09:44Denetimin olmadığı rejimlerde yasadışılık, çürümüşlük,
09:48yolsuzluk ve meşru olmayan yollarla yolların kendisi
09:53aslında gün geçtikçe yayılır ve hakimiyet kazanır. O
09:58anlamıyla her bir kurumun

Önerilen