CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, okullardaki temizlik ve yetersiz personel sorununa işaret ederek, "Soruyorum Sağlık Bakanı'na, okullarda çocuklarımızdaki Hepatit A sıklığı ne kadardır? Bu hastalık hijyenik olmayan ortamlarda hızla yayılır. Bu rakamların açıklanmasını bekliyoruz" dedi.
(TBMM) -
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emir, devlet okullarındaki temizlikle ilgili sorunlara değinerek, şunları söyledi:
"Onların derdi başka. Onlar koltuklarının derdindeler, zenginleşmenin ve yandaşlarını zengin etmenin peşindeler ama çocuklarımızın hijyenik olmayan ortamda okumasından rahatsız olmuyorlar. 30 bin temizlik görevlisi alacaklarmış.
hbrlr1.com/cbtbbayikckckl
(TBMM) -
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emir, devlet okullarındaki temizlikle ilgili sorunlara değinerek, şunları söyledi:
"Onların derdi başka. Onlar koltuklarının derdindeler, zenginleşmenin ve yandaşlarını zengin etmenin peşindeler ama çocuklarımızın hijyenik olmayan ortamda okumasından rahatsız olmuyorlar. 30 bin temizlik görevlisi alacaklarmış.
hbrlr1.com/cbtbbayikckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Bu haftanın aslında son üç haftanın en yakıcı, en ağır
00:05sorunuyla başlıyorum. Okullar dokuz Eylül'de açıldı. Okullar
00:11açılırken açılmadan önce yine bu kürsüden ve sesimizi
00:16duyurabileceğimiz her yerden okullar açılırken temizlik
00:20görevlisi ihtiyacı olacağını, temizlik görevli sayımızın
00:24yetersiz olduğunu, okullarda temizlik sorunu yaşanacağını,
00:28bu konuda mutlaka önlem alınması gerektiğini
00:31söylemiştik. Ve maalesef maalesef yine haklı çıktık. Üç
00:36hafta oldu. Üç haftadır okullarımız pislik içerisinde
00:40velilerimiz feryat ediyor. Öğrencilerimiz salgın
00:44hastalıktan korkuyor. Ve tüm Türkiye olarak çocuklarımızı
00:49nasıl böyle sağlıksız ortamlara bıraktığımızı tartışıyoruz.
00:53Acıyla izliyoruz. Geleceğimizi çocuklarımızı pislik
00:58içerisindeki okullarda temizlenmeyen tıkanmış tuvaletlere
01:02mahkum ediyoruz. Çocuklarımız tuvaletlerde tuvalet kağıdı ve
01:06sabun dahi bulamıyorlar. Bunun böyle olacağı belliydi. Ama
01:11duymak görmek istemediler. Onların derdi başka. Onlar
01:15koltuklarının derdindeler. Onlar iktidarını sürdürmenin
01:19derdindeler. Onlar zenginleşmenin ve yandaşları
01:23zengin etmenin peşindeler. Onlar gerici, çağ dışı bir
01:27eğitim modelini öğrencilerimize dayatmanın peşindeler. Ama
01:32çocuklarımızın böylesine hijyenik olmayan ortamlarda
01:36okumasından asla rahatsız olmuyorlar. Değerli
01:40arkadaşlar bu üç haftada nihayet akılları başlarına
01:44geldi. Otuz bin temizlik görevlisi alacaklarmış. Eee
01:48mübarekler bunu yapacaktınız. Yaz döneminde yapsaydınız da
01:53bunca rezilliği bu çocuklara reva görmeseydiniz daha iyi
01:56değil miydi? Bu otuz bin kişiyi madem olanak vardı. Siz de
02:00görüyorsunuz ihtiyaç olduğunu. Niye bugüne kadar almadınız?
02:04Bunun sorumlusu siz değil misiniz? Bakın hastalıklar kol
02:08geziyor, salgın hastalıklar ortada. Rakamları
02:11baskılıyorsunuz biliyoruz. Siz rakamlarla oynama
02:15ustasısınız. Nasıl pandemide gerçek sayıların onda birini
02:19açıkladınız. Bugün ben soruyorum Sağlık Bakanı'na.
02:23Okullarda çocuklarımızdaki hepatit A sıklığı ne kadardır?
02:27Çünkü hepatit A gerçekten de hijyenik olmayan ortamlarda
02:32çocuklar arasında hızla yayılır ve son derece ciddi bir
02:36hastalıktır ve hepatit A'nın şu anda hangi seviyede olduğunu
02:41bilmek istiyoruz. Açıklanmasını bekliyoruz. Değerli
02:45arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler elbette ki
02:49böyle bir sorun var iken buna sessiz kalamazlardı ve duruma
02:53her zaman olduğu gibi müdahale ettiler. Vatandaşın her zaman
02:57yanında olan bütün olanaklarını seferber edip vatandaşın
03:01derdini çözmeye çalışan belediyelerimiz bu seferde
03:05okulları siz temizleyemiyorsanız biz
03:08temizleriz, biz yavrularımızı o kirli tuvaletlere mahkum etmeyiz
03:13dediler. Ama sonuçta okul müdürleri belediyeleri
03:18aradılar. Bakın Ankara rakamını veriyorum size. Dokuz yüz yirmi
03:23beş okul diyor ki belediyeye, Büyükşehir Belediyemize bana
03:26temizlik malzemesi ver. Iki yüz yetmiş altı okulda mümkünse
03:31gelin temizleyin, temizlik malzemesi verseniz bile benim
03:34bunu kullandıracağım temizlik görevim yok diyor. Ama
03:39Milliyetin Bakanlığı bunu fark eder, fark etmez.
03:42Çocuklarımızı o pislik içerisinde bırakmak ııı
03:47bırakmaktan çekinmiyorlar, bırakmak pahasına tutuyorlar,
03:51bunu engelliyorlar. Engellediler değerli
03:54arkadaşlar. Yüz on üç okul talebini geri çekiyor. Yani benim
04:00okulum kirli, temizlik malzemesi bulamıyorum, gelin
04:03temizleyin diyen okulların yüz on üç tanesi baskı sonucunda
04:07talebini geri çekiyor. Sonuç? Sonuç çocuklarımız yine pislik
04:12içerisindeki okullarda, pislik içerisindeki tuvaletlerde kalmak
04:16zorunda kalıyorlar. Sizin çocuğunuz özel kolejlerde
04:20rahat ama siz baskı yaparak eldeki olanakları bile
04:24kullandırtmayarak partizanlık yapıyorsunuz ama bunun bedelini
04:29küçücük yavrularımız ödüyor. Bugüne kadar hafta sonu
04:33itibariyle Ankara'da için söylüyorum kırk sekiz
04:36okulumuzun temizliği yapıldı. Bundan sonra da bütün
04:39belediyelerimiz milli eğitimin yetişemediği, yapamadığı talep
04:44gelen her yerde bu talebi karşılamaya hazırdır. Cumhuriyet
04:48Halk Partili belediyeler her zaman olduğu gibi görevinin
04:51başındadır. Ama değerli arkadaşlar bir şeyin altını
04:54çizmek isterim. Yıllarca iftira attılar. Cumhuriyet Halk
04:59Partili belediyelere çöp, çukur, çamur siyaseti dediler.
05:04Bunlar ancak çöp, çukur, çamurdan anlar dediler. Ama
05:08şimdi her gün binlerce tuvalet resmi geliyor. Tuvaletlerin
05:13durumu ortada. Şimdi biz size ona uygun bir sıfat kullanalım
05:16mı? Bu olacak iş mi? Bakın siz başkalarına iftira
05:22atacağınıza görevinizi yapın. Devleti siz yönetiyorsunuz ve
05:25okulları bir an evvel temizleyin. Hiç olmazsa çıkın
05:28özür dileyin. Bu gecikmeden dolayı bu eksiklikten dolayı
05:33özür dileyin ve durumu ciddiye aldığınızı en azından
05:37hissettirin. Değerli arkadaşlar hafta sonu Türkiye'nin
05:41gündemine bir uluslararası silah fuarı düştü.
05:46Azerbaycan'da bir uluslararası silah fuarı yapıldı. ADEX yirmi
05:52dört adı altında bir fuar bu. Beşincisi yapıldı ve buraya da
05:56ellinin üzerinde Türk firması katıldı. Buraya kadar her şey
06:00olabilecek durumda. Ama değerli arkadaşlar bakın Türkiye'nin
06:05bu fuara katılımı son derece üst seviyede. Milli Sağlık
06:10Bakanlığı'nın forsu kullanıldı. Oradaki kliplerde
06:14yani İsrail Savunma Bakanı, İsrailli askerler,
06:18Azerbaycanlı yetkililerle bizim yetkililerimiz ortak pozlar
06:22verdiler. Kliplerde kullanıldı bunlar. Yani Türkiye'yle
06:27İsrail ordusu arasında birebir dayanışma görüntüsü verildi. Bu
06:32utanılacak bir durumdur. Ve değerli arkadaşlar biz bunu
06:36söylediğimizde diyorlar ki bu olağandır. Biz silah üreticisi
06:41bir ülkeyiz. Dolayısıyla biz bu fuara katılırız. Katılmakta
06:46durumundayız. İsrail'de katılıyorsa katılsın ne yapalım
06:50diyorlar? Ama gerçek bu değil arkadaşlar. Katılırsınız ama on
06:57binlerce Gazzeli'yi Gazze'de üç binin üzerindeki Lübnan'lıyı
07:02Lübnan'da katleden katliama devam eden ve katliamlara
07:06devam edeceğim diyen bir ülkeyle böylesine el ele
07:10böylesine omuz omuza görüntü vermek olacak iş değildir. Ama
07:16siz orada kalmadınız. Bunun devamı var. Bakın bu o fuarın
07:22toplantının resmi. Burada altın sponsorları gösteriyor. Altın
07:30sponsorlar. Birisi Baykar. Bunu biliyoruz, tanıyoruz.
07:36Cumhurbaşkanı'nın damadının şirketi. Bu Baykar. Peki bu A
07:41I A I yani AY denen nedir diye baktığınızda İngilizcesi
07:49İzrail Aerospace Industries yani İsrail Uzay ve Havacılık
07:56Endüstrileri. Işte bakın siz busunuz. Siz böylesine İsrail'e
08:00yan yanasınız el elesiniz. Ve sizler Gazze'deki katliam
08:07başladıktan sonra aylarca ticarete devam ettiniz.
08:11Gazze'li çocukların kafasına düşen bombanın da ham maddesini
08:15götürdünüz. Onu taşıyan uçağın benzinini de götürdünüz. Oraya
08:20tel örgü malzemesi de götürdünüz. Çelik de
08:22götürdünüz. Para getiren her şeyi yaptınız. Aylarca
08:26sakladınız, gizlediniz, yok dediniz. Sonra da utanmadan
08:31artık yapmıyoruz dediniz. Ama biz sizin yapmaya devam
08:36ettiğinizi paravan şirketler üzerinden sahte ülke adresleri
08:40kullanarak sahte olmayan deniz trafikler üzerinden
08:44gizlediğinizi ve ticarete devam ettiğinizi biliyoruz. Peki bu
08:48ne? İsrail savaş uçaklarını yapan İsrail bombalarını yapan
08:55firma ile yan yana altın sponsor olmuşsunuz. Yani siz
09:00utanmıyorsunuz, sıkılmıyorsunuz, Türkiye'de
09:04Starbucks'ı protesto ediyorsunuz, Türkiye'de
09:07İsrail'e her şeyi söylüyorsunuz, gözyaşı döküyorsunuz güya ama
09:12İsrail'i destekleyecek her şeyi yapıyorsunuz. Buna buna
09:17kurtla yiyip kuzu ile ağlaşmak denir. Sizin yaptığınız her
09:23defasında Türkiye için de İsrail karşılığı gibi
09:26görünmek ama verilebilecek her türlü desteği de İsrail'e
09:31vermektir. Bu iki yüzlülüğünüzü teşhir ediyoruz ve buradan
09:35birazcık utanma duygusu çıkartmanızı bekliyoruz. Değerli
09:41arkadaşlar bakın yine aynı fuardan resimler. Bu bu
09:46İsraillerle böylesine yan yana gelmenin kabul edilebilir bir
09:50tarafı yok değerli arkadaşlar.
09:54Yine utanacağımız, utandığımız, yüzümüzün kızaracağı