Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim müfredatını yüzde 35 oranında sadeleştirerek çocukların üzerindeki bilgi yükünü hafiflettiklerini açıkladı. Tekin, müfredatın çağdaş eğitim anlayışıyla uyumlu hale getirildiğini belirtti ve Türkiye'nin eğitim altyapısının dünya standartlarına ulaştığını vurguladı. Ayrıca, yeni okul binalarının depreme dayanıklı olduğunu ve öğretmen ile öğrencilere internet erişimi sağlandığını ifade etti.
Bakan Yusuf Tekin: "Müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirdik"
"Eğitim öğretim sürecinin mantığını bilgi edinmek değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürmek üzere uygulanan çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır hale getirdik, müfredatımızı buna göre revize ettik"
DÜZCE - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Eleştirilen önemli konulardan biri, yoğun bilgi yüküydü. Bunu da müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek, çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk" dedi.
hbrlr1.com/cbtwifywkckckl
Bakan Yusuf Tekin: "Müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirdik"
"Eğitim öğretim sürecinin mantığını bilgi edinmek değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürmek üzere uygulanan çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır hale getirdik, müfredatımızı buna göre revize ettik"
DÜZCE - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Eleştirilen önemli konulardan biri, yoğun bilgi yüküydü. Bunu da müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek, çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk" dedi.
hbrlr1.com/cbtwifywkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Öğrencileri teşvik edilmesi, okuyan öğrencilerin burada daha
00:12iki bin iki yılında dönemin başbakanıydı. Cumhuriyet'in
00:19yüzüncü yılına mektuplar başlığı da bir proje başlatıyordu. Ve
00:25diyor ki toplumun her kesiminden yazmak istediği herkes
00:30yüzüncü yıla yani yirmi dokuz Ekim'in iki bin yirmi üç
00:33tarihine mektuplar yazsınlar. Projenin koordinatörü de
00:40PTT'dir. Asper Kader Allah nasip etti. Cumhuriyet'in
00:46yüzüncü yılında Milli Eğitim Bakanlığı olarak o tarihte
00:50yazılmış mektupları PTT bize ulaştırdı. O mektuplara
00:55konuldu. O mektuplarla yazılanları gördüğümde
00:58gerçekten Türkiye'nin eğitim öğretiminde yirmi iki yıllık
01:02periyot içerisinde geldiği noktayı
01:07yeterince anlatamadığınızı tahmin ediyorum, gördüm. O
01:14tarihte yazılan mektuplarla, mektupları yazanlar
01:17öğretmenlerimiz mektupları yazanlar bakanlığımızda
01:23çalışan üretiş arkadaşlarımızın kırk kişilik bir
01:28sınıfta ders anlatabilecek miyim? Devamında da üç, iki,
01:32yetmiş altı, yetmiş dört kişilik sınıfta öğretmemek
01:35yapıyorum. Şu an Türkiye'de o tarihlerde derslik başına
01:41öğretici sayısı kırk bir rakamlardayken şu an Türkiye'de
01:45kalemler arasında yirmi yirmi dört arasında değişiyor.
01:52Derslik sayısını artırdık. Peki dersliklerinizin niteliğiyle
01:57ilgili bir değişiklik var mı? Yaptığınız binalar mesela Allah
02:04bir daha yaşatmasın altı şubatla yaşadığımız depremin
02:10yaşayan on birimizde iki bin iki yılından sonra yapılıp da
02:15yıkılan okulumuz yok neredeyse. On bir gün civarında bir derslik
02:23kullanılamaz hali geldi de ama tamamı öncesinde yapılmış
02:27derslikler. Yani şu ayaklarımız okul binaları depreme
02:31değerli kuruluş açısından sorunsuz. Fiziki içeride
02:38zilkin unsurlar itibariyle biraz önce bahsettiğim
02:44mevcutlardan bir tanesinde bir öğretmenimiz diyor ki acaba bir
02:49gün içerisinde çocuklarımızın elini yüzünü yıkayabileceği
02:53ihtiyaçlarını gidebileceği bir tuvaletin olduğu bir okulumuz
02:57olacak mı diyor mesela. Bunu dediği tarih iki bin iki bu
03:01mevcudun yazıldığı tarih. Onun öncesinde başka bir şey
03:05söyleyeyim. Şu an Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi
03:09olarak altmış gün üzerinde okulumuz var. Ve bu okullarımızın
03:13tamamı neredeyse tamamı ya fiber optik ya da en kötü GSM
03:21operatörleri üzerinden internet erişimine açık değildir. Yani
03:25okullarımızda öğretmenlerimiz, öğretmenlerimiz internete
03:30erişebiliyorlar. Peki internet erişimi de ne oluyor? Şu an
03:34altmış yirmi beş bin dersçimizde etkileşimli
03:38tahtalarımız var. Yani kara tahtaların yanında etkileşimli
03:44tahtalarla çocuklarımız bir bildiğiniz ekranda öğretmenimizin
03:52yardımıyla ders işliyorlar. Peki onun ne faydası var bize?
03:56İnternet erişimi olan ağalar üzerinde etkileşimli
04:03tahtalarla beraber çocuklarımız, öğretmenlerimiz
04:08dünyanın en çok eğitim içeriğine sahip platformlarının
04:13bir tanesi olarak hep öyle bağlanıyorlar ve istedikleri
04:17her türlü içeriği oradan online olarak dersliklerde işle
04:23ediyorlar. Türkiye'nin neresine giderseniz gidip öğretmenimiz
04:27tahtada kendisinin anlattığının yetersiz olduğunu düşündüğü ya
04:32da daha partik bir şekilde öğrencilerle paylaşmak istediği
04:35herhangi bir konuyu etkileşimli tahtalar üzerinde çocuklarımızla
04:40paylaşabiliyorlar. Bu da bizim açımızdan eğitim öğretim alt
04:45etkisi açısından önemli bir gösterge bunu da paylaşmak
04:48istedim. Şimdi ne yaptık? Fiziki alt etkiyle ilgili çok
04:53ciddi atılımlar yaptık. Bir diğer husus şu an yaklaşık bir
04:59milyon yüz otuz bin civarında öğretmenimiz var. Yani resmi
05:05okulların kitap öğretmenleri söylüyorum. Bu öğretmenlerimizin
05:10yaklaşık sekiz yüz bin öğretmenimiz iki bin iki yılından
05:17sonra yani iki bin üç yılından itibaren atanmış
05:20öğretmenlerimiz. Bunu niye söylüyorum? Bunu da şunun için
05:23söylüyorum. Eğitimin niteliğiyle ilgili önemli
05:26göstergelerden bir tanesi de okullarda öğretmen başına düşen
05:32öğreti istatistikleri. Yani uluslararası derecelendirme
05:37elebet ölçümü yapan kuruluşlar açısından bu da önemli bir
05:45gösterge. Burada da şu anda Orta öğretim kurumlarımızda on
05:53beş on altı bandına kadar düşmüş durumda. Bu da dediğim
05:58gibi uluslararası göstergeler arasında çok önemli bir
06:01gösterge. Yani öğretmen başına düşen öğreti sayısını da
06:05uluslararası göstergelerin seviyesine getirmiş durumdayız.
06:23Iıı
06:26Iıı
06:50Pardon
06:57Iıı
07:13Sayın
07:27Iıı
07:38Hayırlı olsun.
07:56Hayırlı olsun.
08:02Geçmiş olsun.
08:16O yüzden bu işi tercih ettikçe de güzel.
08:26Anladım.