Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Birleşik Devlet Konfederasyonu olarak her ay düzenli olarak
00:04yaptırmış olduğumuz aylık açlık ve yoksulluk sınırının
00:07belirleme Eylül ayı sonuçlarına göre açlık sınırı bir önceki
00:12aya göre kırk iki liralık bir artışla yirmi bir bin lira
00:15olmuştur. Yoksulluk sınırı ise yine bir önceki aya göre bin
00:19yedi yüz on beş liralık bir artışla altmış beş bin sekiz
00:23yüz yetmiş üç lira olmuştur. Bu rakamlara baktığımızda
00:26ülkemizde yedi milyon asgari ücretlerin on yedi bin iki
00:31liraya çalıştığını düşünürsek bu yedi milyon asgari ücretli
00:35vatandaşımız açlık sınırının dört bin lira altında bir maaşla
00:40yaşamını sürdürmek zorunda kalmış. Yine on iki bin beş
00:44yüz liraya çalışmakla yaşamını sürdürmek zorunda kalan
00:47milyonlarca emekli ise açlık sınırından dokuz bin beş yüz
00:51lira daha aşağıda düşük bir rakamla yaşamını sürdürmek ve
00:56bu ülkede yaşamak zorunda kalıyor. Yılbaşından bugüne
01:00dokuz aylık sürede baktığımızda ise açlık sınırının dört bin
01:04beş yüz on yedi liralık bir artışım olduğunu yoksulluk
01:08sınırında ise on dokuz bin otuz beş liralık bir artışın
01:11olduğunu görüyoruz. Yani düşünebiliyor musunuz? On iki
01:15milyon ve on iki bin beş yüz liraya yaşamını sürdürmek
01:18zorunda kalan milyonlarca emeklinin şu andaki aldığı
01:21maaş açlık sınırının yüzde elli dokuz nokta beşine denk
01:26gelen bir oran ve rakam olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan
01:30da şunu söylüyoruz. Her geçen gün zorunlu ihtiyaç
01:34maddelerimize, gıdadan, elektriğe, doğalgaza, taşımaya,
01:38suya zamların arka arkaya geldiği, mutfakta ve pazarda
01:42olağanüstü günlük fiyatların arttığı bir dönemde bu kadar
01:47güzel bir ülkede, bu kadar zenginlikleri olan bir ülkede
01:50emeklimiz, emekçimiz, asgari ücretlimiz bu çok zor
01:55koşullarda gayrı insani koşullarda açlığa ve sefalete
02:00yaşamaya mahkum, açlık ve sefalet içerisinde yaşamaya
02:04mahkum değildir. Böyle bir yaşamı takip edmiyorlar. Biz
02:09Birleşik Devlet Konfederasyonu olarak bir emek örgütü olarak
02:13kendi üyelerimize elbette insani koşullarda yaşamı daha iyi
02:19çalışma ortamlarında görevlerini sürdürebilmeleri
02:22onurlu bir yaşam için mücadele bizim önceliğimiz ve
02:26görevimizdir. Ama şunu da buradan belirtiyoruz. Bu
02:29ülkenin bütün yoksul emekçilerin sorunları da bizim
02:33sorunlarımızdır. Elbette onlar da bu ülkede yaptıkları işin
02:38karşılığında daha insani koşullarda emeklerinin
02:42karşılığını alarak yaşama haklarıdır. Onların da insan
02:46insani koşullarda yaşayabilmesi için onların sorunları da
02:51bizim sorunlarımızdır diyoruz. Onların için de gereken
02:55demokratik ve meşgul mücadeleyi vermeye hazırız. Veriyoruz.
03:00Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.