• 3 ay önce
DİSK Emekli Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç, emeklilerin ekonomik sorunlarını dile getirerek, Türkiye'de yoksulluktan ve gıdaya erişim zorluklarından bahsetti. Emeklilerin düşük maaşlarla yaşam mücadelesi verdiğini ve birçok temel ihtiyacı karşılamakta güçlük çektiğini vurguladı.
MELTEM KARAKAŞ
(ESKİŞEHİR) - DİSK Emekli Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç, "Emekli 'günde bir tane bile çay içemiyorum' diyor. Bu şekilde aç susuz tekrar eve dönüyor. Peynire yaklaşamıyor. 'Eti artık rüyamızda bile göremez olduk' diyor. Hangi sorunlarını anlatacaklarını bilmiyorlar. Açlıktan, yoksulluktan bahsederken insanların gıdaya erişimi o kadar zorlaştı ki market market geziyor, pazara gidiyor nerede ucuz var, nerede çürük var onu alıyor. Dağlar gibi sorunlar var. Ama bizi yönetenler çok rahat yaşıyorlar" dedi.

hbrlr1.com/cbtictitkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Ötesi günü açtık saat on birde, dörde kadar. Iıı bugün de
00:04son günümüz. Saat ııı dörtte kapatacağız. O günden bugüne
00:08insanlarımızın bizlere göstermiş olduğu ilgiyle,
00:11alaka, insanların sorunları, sanki psikologmuşuz gibi gelip
00:15dertlerini bize anlatmaları yani kime dokunsan bir ağaç
00:19işliyorsun. Türkiye'nin Çin'de bulunduğu durum. Bilhassa
00:22emekli vatandaşlarımıza üye yapmak için buradaydı. Kimseyi
00:26zorlamadan, kimseyi çekmeden ııı kırpalamadan kendileri
00:29kendi dileklerinden gelip bizlerle ilgili ııı konularını
00:33anlatıp sorunlarını dile getirip tamam deyip bizlere üye
00:36oldular. Onlara çok çok teşekkür ederiz yanımızda
00:39olacak. Bu sorun hepimizin, Türkiye'nin sorunu, yalnız
00:42senin, benim veya çalışanın, çalışmayan işçinin herkesin
00:46sorunu. Onun için ne kadar güçlenirsek, ne kadar birlik
00:49bulursak, ne kadar yan yana gelirsek sesimizi daha güçlü
00:52şekilde duyururuz. Söylediği ııı Türkiye'de şimdiye kadar
00:56yaşanmamış bir yoksulluk, yaşanmamış bir sefalet içindeyiz
01:00diyorlar. Eskiden emekli olduğum zaman bir ev alıyordum,
01:03bir şey ııı araba alıyordum. Şimdi diyorlar aldığım emekli
01:05maaşı. Diyelim ki on altı milyon, on iki bin lira
01:08civarında o da zorlamalarla bağırmalar açarlar, lütfettiler
01:11sağ olsunlar. On iki buçuğa çıkardılar. On iki buçuk bir
01:14eve gidiyor, ev arıyorum diyor. Evin ııı en düşük, en ücra
01:19köşedeki evin fiyatı diyor ondan aşağı değil diyor. Ben
01:23diyor ııı çocuklarıma destek oluyorum, torunlarıma destek
01:26oluyorum. Şimdi diyor evden çıkamaz duruma geldim. Şuraya
01:29diyor geliyorum, oturmaya çalışıyorum. Bedava tramvay
01:33olduğu için biniyorum. Gelip ııı çay bahçesinde belediyenin
01:37vermiş olduğu beş lira çay içmeye çalışıyorum. Günde bir
01:40tane çay bile içemiyorum diyor. Ve bu şekilde aç susuz tekrar
01:43eve dönüyorum. Peynire yaklaşamıyorum diyor. Eti zaten
01:46hiç rüyamızda görmez olduk diyor. Yani hangi bir derdini,
01:50hangi sorununu anlatacaklarını ve çoğu da çok üzgün insanların
01:55gıdaya erişimi o kadar zorlaştı ki market market
01:57geziyor. Pazara gidiyor, nerede çürük, nerede ucuz, nerede şey
02:01varsa alıyor. Bu da hastalığa büyük bir davetiyedir. SSK'ya
02:05hastaneye gidiyorum diyor, sıra alamıyorum diyor, internetten
02:09almasını bilmiyorum diyor. O kadar büyük dağlar gibi
02:12sorunlar var. Ama bizi yönetenler çok güzel ııı şey
02:16içerisinde yaşıyorlar. Iıı o kadar rahat yaşıyorlar ki şeyden
02:20taviz vermiyorlar yaşamlarından. Denizin kenarını, evin dışını
02:23görmekte zorlanıyor arkadaşlarımız. O kadar zor
02:26durumdalar ki katil neresi arkadaşlar? Bir otobüsün fiyatı
02:30olmuş bu kadar, benzin olmuş bu kadar. Aldığı emekli maaşıyla
02:33değil ııı şey yapmak, yaşamak için mücadele veriyor. Acaba
02:37ölmeden nasıl yaşarımın derdinde insanlarımız?

Önerilen