Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00MÜZİK
00:25İyi akşamlar sayın seyirciler, Meltem TV ekranlarına hoş geldiniz.
00:2817 Eylül Salı akşamında Anaber Büteni'nde karşınızdayız ve gündem yoğun.
00:34İlk gelişmeyle başlayalım Anaber Bütenimizle.
00:36Bağımsız Türkiye Partisi'nden Atatürk'ü kimler neden sevmez başlıklı dikkat çekici bir paylaşım geldi.
00:43Genel Başkan Hüseyin Baş'ın konuyla ilgili değerlendirmelerinin yer aldığı videoda
00:48bu iktidarın 22 yıllık görevi Büyük Orta Doğu Projesi'ne hizmet etmekti.
00:53Dünsevri'yi imzalatamayanlar bugün bunu kabul ettirmek için Erdoğan'ın iktidarını sağlayanlardır.
00:59Atatürk bu planlara çomak sokanlı, çomak sokan insanlı ifadelerini kullandı.
01:08Siz eğer hükümeti, bugünkü AK Parti iktidarını Türkiye'nin faydasına bir şeyler yapmaya çalışıyor da yapamıyor,
01:14başarmak istiyor da başaramıyor, ekonomiyi düzeltmek istiyor da düzeltemiyor noktasına koyarsanız başka bir şey çıkar.
01:21Ama benim gibi bunlar ülkenin ekonomisini bozmak istiyor, bunlar toplumsal huzuru yok etmek istiyor,
01:27toplumu bölmek istiyor noktasına koyarsanız ortaya başka bir şey çıkar.
01:31Şimdi ben o taraftan bakıyorum.
01:32Bana sorarsanız bu iktidarın 22 yıllık görevi Türkiye'nin eş başkanlığını yaptığı Cumhurbaşkanı'nın
01:38Büyük Orta Doğu Projesi'ne hizmet etmesini sağlamaktı.
01:40Bana sorarsanız dünsevri'yi imzalatamayanların bugün sevri bir şekilde dönüp dolaşıp
01:46dolaylı yoldan bize kabul ettirmesinin amacını güdenler bugün Erdoğan iktidarını sağlayan insanlar.
01:51Dolayısıyla oradan baktığınız zaman arada bir sevginin olması mümkün değil.
01:55Niye sevmiyor?
01:56Çünkü Atatürk bunu yapmaya çalışan insanların tekerine çomak sokan insan.
02:01Atatürk olmasaydı bugün sevri kabul edilmişti.
02:04Sevri imzalanmamış bir anlaşma değil.
02:06Her savaşın sonunda bir ateşkes imzalanır, sonrasında bir anlaşma imzalanır.
02:10Dünya Savaşı'nın sonunda imzalanan ateşkesin adı Mondros, anlaşmanın adı sevri.
02:16Bunu bozacak tek bir unsur vardır.
02:18Yeni bir savaş.
02:19Eğer Kurtuluş Savaşı olmasaydı bugün bu topraklar olmayacaktı.
02:22Sevri geçersiz kılan şey Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıydı.
02:26Şimdi Atatürk'ü seven niye sever?
02:28Çünkü bizi kurtardı diye.
02:30Sevmeyen niye sevmez?
02:31Ya bu nereden çıktı Samsun'a, niye bizim başımıza iş açtı diye.
02:34Türkiye çok verimli topraklara sahip bir Anadolu coğrafyasının üzerine kurulmuş çok nadide bir ülke.
02:40Bu ülkedeki madenin, bu ülkedeki tarımın, bu ülkedeki suyun, bu ülkedeki havanın
02:44dünyada neredeyse muadili yok.
02:46Böyle bir toprağı sömürmek isteyen irade Atatürk'ü sevemez.
02:50Kavga da buradan geliyor.
02:52Kaynak kavgası.
02:53Şu anda Atatürk'ün karşısında duranlar, Atatürk'ün bu milletin gerçek sahibi olduğu kaynağı, toprağı, havayı, suyu
02:59bu millete bahşetmesinden dolayı kavga ediyor.
03:02Bugün baktığınız irade ne yapıyor?
03:04Bu ülkenin zenginliği mi yok?
03:05Bu ülkenin parası mı yok?
03:06Milletimiz açlık ve sefalet içerisinde geziyor.
03:09Niye?
03:10Çünkü bu millete bunlar fazla görünüyor.
03:12Biz şu anda Avrupalı'nın 300 dolara çalıştırmaya çalıştığı işçileriz.
03:16Böyle bir noktaya getirildik.
03:17Kim eliyle?
03:18Mevcut hükümet eliyle.
03:25Sayın seyirciler, anayasa tartışması yeniden alevlendi ve tartışmayı başlatan isim
03:30Cumhur İttifak Ortağı Müdafaa Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu oldu.
03:34Ve Yapıcıoğlu'nun anayasanın 4. maddesi değiştirilsin çıkışı tansiyonu bir hayli yükseltti.
03:43Ahmağa anlattığı gibi tek tek söyledi.
03:45Buna rağmen anlamamakta sıra veriyorlar.
03:47O zaman onların bile anlayacağı bir şekilde söyleyeyim.
03:52Biz anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz.
03:55Bak kameraya bakarak söyleyeyim bir daha.
03:58Anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz.
04:01Cumhur İttifakı Ortağı Hüdapar'ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun anayasanın 4. maddesinin kaldırılmasına yönelik sözleri yeni bir tartışma başlattı.
04:10Yapıcıoğlu'nun kaldırılmasını istediği anayasanın 4. maddesi kaldırıldığı zaman devletin şeklini belirleyen ilk 3 madde içinde değişiklik yolu açılmış olacak.
04:41Devlet Bahçeli'ye soruyorum sen bu Hüdapar'a ne diyorsun devlet bey kimler kimlerle beraber?
04:53CHP Genel Başkanı Özgür Özel MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye bu şekilde seslendi.
04:57Açıklamaysa MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir'den geldi.
05:02Özdemir anayasanın ilk 4 maddesi ile ilgili başlatılmak istenen tartışmalar boş ve beyhudedir dedi.
05:08AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise yeni bir anayasa şart ancak ilk 4 maddeyi değiştirmek gibi bir hedefimiz yok dedi.
05:38Konu İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun da gündemindeydi.
05:45Anayasa değişikliği diye fısıldayıp yeni anayasa diye yükselen taşeronları eliyle de milletin tepki ve sabır sınırlarını ölçen kendini bilmezleri bu vesileyle ikaz ediyorum.
05:59İhtiyaç duyduğumuz yeni bir anayasa değil yeni bir iktidardır.
06:05Evet Türkiye'nin haftalardır konuştuğu Narin Gürhan cinayetinde bugün önemli bir gelişme yaşandı sayın seyirciler.
06:12İstanbul Adli Tıp Kurumu Narin'in boğularak öldürüldüğünü açıkladı.
06:19Narin Gürhan'ın boğularak öldürüldüğü tespit edildi.
06:22İstanbul Adli Tıp Kurumu Narin'den alınan numuneleri üzerine günler süren incelemelerin ardından beklenen açıklamayı yaptı.
06:29Adli Tıp'ın otopsi sonucuna göre Narin Gürhan boğularak öldürüldü.
06:34Boğulma sırasında Narin'in ağzından çıkan sıvı amca Salim Gürhan'ın eline oradan da araç direksiyonu ve koltuğuna bulaştı.
06:45Diyarbakır'ın Bağları İçesi Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve cesedi olaydan 19 gün sonra
06:52Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Gürhan'ın ölümüyle ilgili soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülüyor.
07:00Soruşturma kapsamında 11 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
07:04Ayrıca suç delillerini yok etmek suçlamasıyla tutuklanan Fuat Gürhan'ın eşi Hediye Gürhan da 13 Eylül'de gözaltına alındı ve jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
07:14Hediye Gürhan savcılıktaki sorgusunun ardından kasten öldürmeye iştirak suçlamasıyla nöbetçi suç ceza hakimliğine sevk edildi.
07:24Evet, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten enflasyon konusunda dikkat çekici bir itiraf geldi ve
07:31enflasyonun en ercamasız bir vergi olduğunu ifade eden Şimşek enflasyondaki düşüşün fiyatlarda düşüş anlamına gelmediğini söyledi.
07:42Enflasyon en kötü vergidir.
07:47En adaletsiz vergidir.
07:49Çünkü enflasyon hakikaten dar gelirliğe uyuyor.
07:52Enflasyon diyelim ki bu sene 40'a indi.
07:55Şimdi bu karıştırılıyor.
07:57Enflasyonun %40'a inmesi, örneğin geçen sene 65'ti, 40'a inmesi, 40 civarına inmesi, fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor.
08:07Fiyatların artış hızını.
08:09Siz diyor ki enflasyon düştü diyorsunuz ama fiyatlar artıyor diyor, haklı.
08:13Çünkü enflasyon hızındaki düşüş şu demek, geçen sene ortalama bir sepetin, yani genel olarak konuşuyorum,
08:24enflasyon sepetindeki mal ve hizmetlerin fiyatları %65 artmıştı.
08:28Bu sene daha az oranda arttı.
08:32%40 arttı.
08:34Artıyor ama daha az artıyor.
08:36Fiyatlar daha yavaş artıyor ama artmaya devam ediyor.
08:40Dolayısıyla enflasyonda düşüş, fiyatlarda düşüş anlamına gelmiyor.
08:45İki şeyi karıştırmamak lazım.
08:47Ama şunun altını tekrar çizmek istiyorum.
08:50Biz enflasyonun dar gelirliği çok etkilediğini, bir geçim sıkıntısı olduğunun farkındayız.
08:57Bunu biliyoruz ve bu şuurla hareket ediyoruz.
09:02Ama kolayca çözümler yok.
09:05Kestirme çözümler yok.
09:08Bakın az önce de söyledim.
09:1056 ülke, 100 enflasyon şoku incelenmiş, ortalama 3.4 yıl almış şok öncesi.
09:18Bizim şok öncesi ne?
09:20Şok öncesi diyelim ki tekhane.
09:22Tekhaneye bizim gelmemiz.
09:24Onun için biz bu programı yaparken 3 yıllık perspektif ortaya koyduk.
09:31Evet sayın seyirciler, vatandaş ağır geçim şartları altında bu mücadeleyi verirken Türkiye'nin kaynakları nasıl kullanılıyor?
09:38Bu soruya biraz odaklanmamız gerekiyor.
09:40Bu konuda İstanbul Planlama Ajansı, Türkiye'nin israf karnesi başlıklı bir rapor yayınladı ve raporda çarpıcı bilgiler yer almaktadır.
09:48İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Planlama Ajansı'nın Türkiye'nin israf karnesi başlıklı raporu yayınlandı.
10:16Kaynakların etkin ve verimli kullanılmadığı belirtilen raporda kur korumalı mevduat uygulamasının kamuyu 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğrattığı belirtildi.
10:25Kur korumalı mevduat uygulaması dönemin hazine ve maliye bakanı tarafından bütçeye, dolayısıyla da kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politika aracı olarak tanıtıldı.
10:34Ancak kur korumalı mevduat yüzünden kamu 2 yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı.
10:40Türkiye'nin israf karnesi raporunda devlet garantili projelerin neden olduğu zararda örnekleriyle verildi.
10:46İşte o bölüm.
10:48Özellikle garanti ödemeleri yatırım maliyetlerinin çok üzerinde gerçekleşmektedir.
10:52Örneğin Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'nin belirli kesimlerine verilen garanti tutarları yatırım maliyetlerinin 2.4 ile 2.7 katına ulaşmaktadır.
11:02Zafer Havalimanı'nda 2024'ün ilk 8 ayında 22.404 yolcu sayısı gerçekleşmiştir.
11:08Garanti edilen yolcu sayısı ise 878.488 olarak belirlenmiştir.
11:13Garanti ve yatırım bedeli arasındaki hata payı ise %97.45 olduğu görülmektedir.
11:20Kamu yönetiminde liyakat esasının göz ardı edilmesi, istisnai kadro uygulamaları, sınavsız atamalarla ehliyetsiz kişilerin üst düzey görevlere getirilmesi hem hizmet kalitesini düşürmekte hem de maliyeti arttırmaktadır ifadelerinin yer aldığı raporda, iktidarın tasarruf söylemleri şu şekilde eleştirildi.
11:37Ekonomik kriz koşullarında vatandaşlardan tasarruf etmesi beklenirken kamu tasarruf etmemektedir.
11:43Merkez yönetim, baskı ve evcilt giderleri, büro, mefruşat alımları, lojman kiralama giderleri, taşıt bakım ve onarım giderleri ve ilan giderleri gibi harcamak alemlerinde de ciddi artışlar yaşanmaktadır.
11:57Evet biraz da ekonominin ayrıntılarını konuşmaya çalışacağız değerli konumuz bizlerle birlikte.
12:03Star Sigortası Mağdurları Derneği Sayın Murat Bal bizlerle birlikte.
12:07Sayın Hocam yayınımıza hoş geldiniz.
12:13Beni duyabiliyor musunuz?
12:15Evet biraz Türkiye'yi konuşalım, Türkiye'nin ekonomisini konuşalım istiyorum.
12:21Türkiye'nin kaynakları maalesef en son vermiş olduğumuz haberlere baktığımızda ise Türkiye'nin gelirlerinin doğru bir şekilde doğru yerleri harcamamasından kaynaklı bir bütçenin dengede kalamaması sorunu var.
12:35Ve bu da kendini enflasyon olarak göstermekte.
12:39Bu arada Azenevi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şu ifadeyi kullandı.
12:43En acımasız vergi enflasyondur ifadesini kullandı.
12:48Biraz da şunu da belki de sormak lazım.
12:50Enflasyonu tetikleyen ve artıran şeylerden bir tanesi verginin kendisi de olabilir mi?
12:56Yani yüksek verginin kendisi de olabilir mi?
13:18Ağır ve yüksek verginler koyarsanız aslına bakarsanız oradan kendi toprağına kaldırdığınız düşer.
13:25Sayın Mehmet Şimşek burada belli bir elektroloji geçitini yapmış ve çok doğru bir konu oluşturmuş aslına bakarsanız.
13:32Ben her zaman enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:36Ekonomide de elektroloji var.
13:38Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:40Ekonomide de elektroloji var.
13:42Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:44Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:46Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:48Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:50Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:52Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:54Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:56Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyorum.
13:58Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:00Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:02Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:04Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:06Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:08Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:10Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:12Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:14Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:16Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:18Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:20Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:22Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:24Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:26Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:28Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:30Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:32Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:50Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:52Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:54Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:56Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
14:58Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:00Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:02Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:04Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:06Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:08Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:10Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:12Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:14Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:16Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:18Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:20Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:22Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:24Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:26Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:28Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:30Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:32Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:34Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:36Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:38Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:40Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:42Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:44Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:46Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:48Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:50Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:52Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:54Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:56Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
15:58Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:00Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:02Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:04Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:06Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:08Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:10Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:12Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:14Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:16Enflasyonun vücuttaki ateşe benzemiyor.
16:18Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bakanlık olarak bazı cemaat ve tarikatlarla protokol yaptıklarını söyledi.
16:24Tekin katıldığı televizyon programında şunları söyledi.
16:27Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bize katkı verebilecek legal her türlü yapıyla,
16:36sivil toplum örgütüyle, meslek örgütüyle, federasyonla protokol imzalayabilirim.
16:43Çünkü başta tanımladığım çerçevede ben protokol imzalayabilmem için ya bir erkek kişi olacak ya da bir tüzel kişilik olacak.
16:50Şimdi ben parlamentoda da bunu söyledim.
16:53Siz adamlara ya da birilerine cemaat ya da tarikat diyorsunuz ama ben bir sivil toplum örgütü,
16:59yani bir vakıfla ya da dernekle protokol imzalıyorum. Bu bir.
17:03İkincisi, biz bakanlık olarak yaklaşık 5000'e yakın o anlamda protokolümüz var.
17:11Cemaat ya da tarikat diye tanımlanan protokol sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
17:18Ben onu da söylüyorum yani bu yapılarla, çünkü sivil toplum örgütü bunlar.
17:24Ama onlar konuşuluyor mu?
17:26Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Marih modeli adıyla başlattıkları yeni müfredat konusunda da açıklamalarda bulundu.
17:34Müfredatımızı yaklaşık %35 oranında hafif ettik.
17:39Bu ne demek?
17:41Yani biz müfredattan çıkardığımız herhangi bir şeyi, bilimselliğini tartışarak çıkarmıyoruz.
17:48Yani bu bilimsel değildir, ben bunu çocuklarıma öğretmek istemiyorum demiyorum ben.
17:52Benim söylediğim şey şu, bu bilgi çocuklarımızın ilerleyen eğitim dönemlerinde alabileceği bir bilgi türüdür.
18:01Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kaldırılacağı sözü verilen mülakatlar da Bakan Tekin'e soruldu.
18:07Dedim ki ben okullarda Mehmet Akif Bey'in, başka birisinin çocuğunu emanet ettiğim bir öğretmeni seçme inisiyatifim olmalı dedim.
18:16Onu da soracağım ben.
18:18Ve ben mülakat konusunda niye sizin çocuğunuzu emanet edeceğim öğretmenimizin ders anlatma yeteneğini ben ölçeceğim.
18:29Ve dedim ki bir deneme dersi tarzından bir ders yapacağız ve mülakatları bu şekilde buna revize edeceğiz dedik ve değişiklik yaptık.
18:38Evet, şimdi ise bir başka Skype bağlantımızdaysa Birleşik Emekler Sendikası Genel Başkanı Sayın Mahmut Şengül bizlerle birlikte.
18:45Sayın Şengül yayınımıza hoş geldiniz.
18:47Hoş bulduk, iyi geceler.
18:50Çok teşekkürler.
18:51Evet, geçmiş haberlerimizle daha doğrusu bugün girmiş olduğumuz haberlerde kademeli emeklilik talebi üzerine bir haberimiz vardı.
18:59Bunu ekranlarımıza yansıttık ve bu konuyu biraz ayrıntılarıyla konuşalım istiyoruz.
19:038 Eylül 1999 sonrası SGK girişlerinin kademeli emeklilik talepleri noktasında Emeklilikte Adalet Derneği iktidara seslendi ve adalet istedi.
19:14Ve biliyorsunuz EYT meselesi aslında geçtiğimiz seçim dönemlerinin en büyük seçim kozuydu.
19:20Ve iktidar ve muhalefet arasında bir aslında koz olarak kullanıldı.
19:25Ve EYT'nin belli kısımlarından faydalanmaya çalışan vatandaşlarımız oldu.
19:31Ve bazıları emekli olabildi.
19:33Bazılarımız işte prim meselesi yüzünden ilk önce 5000 prim günü ile emekli olabilirsiniz dendi.
19:40Ardından 5900 güne prim çıkartıldı ve bazıları emekli oldu bazıları emekli olamadı.
19:46Hatta bu EYT meselesi üzerine ekonomiye bir yük olarak seçim malzemesi olarak kullanıldı ama ekonomiye bir yük oldu.
19:54Doğru bir iş olmadığı açıklaması yapıldı.
19:56Siyasetin dışından bir isim yakın zaman içerisinde.
20:00Ve şimdi emeklerin durumlarına baktığımızda da 12.500 lira da maalesef vatandaşlarımıza da emeklerimize de yetmiyor.
20:08Ve bu ağır yaşam şartlarında artık İstanbul ya da Anadolu'nun herhangi bir köyü fark etmiyor.
20:13Türkiye'nin her yeri artık ciddi bir pahalılık noktası.
20:18Bu noktada neler söylemek lazım?
20:20İlk önce bu EYT meselesinden başlayalım isterseniz.
20:24Yani düşünsenize 99 ömresinde bir ya da bir günle ya da bir ayla kaçırabiliyorsunuz.
20:29Bu noktada bu emekli maaşına da ihtiyacı olan vatandaşlarımız da var. Neler söylenebilir?
20:35Tabi EYT'yi kaldırırsanız maalesef EYT'nin halkbiyatı yaşayan bir sürü EYT mağduru var.
20:50Ama bununla beraber emekliliğe hak kazanan EYT'ler de mağdur.
20:54Şimdi şöyle söyleyeyim. Az evvel siz de yayınla söylediniz.
20:57Siyasetle ilgisi olmayan bir kişi bir açıklama yaptı EYT'yle ilgili.
21:03Bunların yük olduğunu, kandırıldıklarını söyledi.
21:06Ki yönetsel anlamda hiçbir görevi ve sıfatı olmamasına rağmen kandırıldık dedi.
21:13Oysa ki EYT yasası çıkarken Cumhurbaşkanımız bunu müjde diye duyurmuştu.
21:19Aslında ne o gün müjdeydi ne de bugün kandırıldık demeleri doğru değil.
21:24Çünkü zaten yasa çıktığı tarihten sonrasını kapsar.
21:30Ama maalesef EYT yasası çıktığında kademeli olarak geriye dönüp değiştirdiler.
21:36Ve milyonlarca mağdur yarattılar.
21:38Daha sonra da EYT kuruldu, EYT'de örgütlendi arkadaşlar. Mücadeleyle bu hakkı elde ettiler.
21:45Ve aslında hakkı olan şeyi yeniden almış oldular.
21:49Ama bunu elde etmek için de bir sürü mağduriyet yaşadılar.
21:52Nedir bu mağduriyetler?
21:53Bu arkadaşlar o dönem yasa çıktığı tarihten öncesini kapsamamış olsaydı normal emeklilik şartlarında emekli olmuş olsalardı bugün emekli aylıkları daha yüksek olacaktı.
22:05Birincisi emekli bağlanma oranlarında özellikle 2008 sonrası bir gece torba yasayla çıkarılan aylık bağlanma oranlarıyla oynamalarıyla beraber bugün EYT'lilerin tamamı aylık bağlanma anlamında ciddi mağduriyet yaşanmıştır.
22:23Ve bugün onun yoksulluğunu yaşıyorlar.
22:27Ek iş yapmak zorunda kalıyorlar.
22:29Hatta az evvel bahsettiğiniz şahıs şeyden de bahsetti.
22:33İşte dediler ki bunlar emekli olacak, bunlar emekli olduğunda yerine gençler çalışacak.
22:39Fakat siz o kadar mağdur ettiniz ki bu kitleyi ve emeklileri aldıkları maaşla geçinemedikleri için yaşı tutanlar veya fiziksel gücü yerinde olanlar ek iş yapmak zorunda kaldı.
22:52Şimdi onlara bu açıdan bakmak lazım.
22:55Dolayısıyla EYT neresinden tutarsanız elinizden kalıyor.
22:59Şimdi günde bizi 50-100 tane emekli arıyor.
23:03Ve diyorlar ki 2025'te emekli olursak emekli maaşlarımız düşecekmiş bağlanma oranları.
23:11Bununla ilgili ne diyorsunuz diyorlar.
23:13Şimdi şöyle söyleyeyim, biliyorsunuz emekli maaşlarında TUİ'nin açıklamış olduğu enflasyon büyük bir etken.
23:19Ama bugün baktığımızda TUİ'nin açıklamış olduğu enflasyon verileri halkın yaşadığı gerçek enflasyon verileriyle bağdaşmadığı için evet 2025'te emekli olacaklar.
23:312024'te emekli olacaklara göre emekli maaşı bağlanma oranında daha fazla mağduriyet yaşayacaklar.
23:38Şimdi bununla ilgili de önlemler almaya çalışıyorlar.
23:432024 yılının bu son aylarında insanlar emekli olmak için bir yığınma söz konusu.
23:51Ve bunu kaldıramayacakları için bunu farklı mazeretlerle sarkıtmaya çalışıyorlar.
23:57Ama biz şimdi buradan şunu söylemek istiyoruz Bülent Bey'in aracılığıyla.
24:01Özellikle emeklileri yük olarak gören anlayışı şunu söylemek istiyoruz.
24:06Bu ülkede 16.2 milyon emekli var EYT'lilerle beraber ve dün yetim alanlarıyla beraber.
24:14Şimdi baktığımızda 14 milyon Suriyeli sığınmacı var.
24:20Şimdi bizler EYT'liler olsun, emekliler olsun 35-40 sene çalışmışız, vergimizi peşin peşin vermişiz.
24:27Ve emeklilikte normal bir şartta yaşayacağımız koşulların oluşması için.
24:33Fakat elini kolunu sallayarak sınırlarımızın kevgire döndüğü, elini kolunu sallayarak gelen Suriyelilere maalesef yük olarak görünmüyor.
24:42Bu ülkenin gerçek vatandaşları, bedel ödemiş vatandaşları, emeklileri ülkenin sırtında yük olarak görünmekte.
24:50Her şeyden evvel bu düşünceyi ve bu anlayışı biz emekliler olarak reddediyoruz kesinlikle.
24:56EYT'li ile ilgili söyleyeceğim bunlar.
24:59Ama ilerleyen süreçte biz emekleri bekleyen daha büyük sıkıntı var.
25:04Biliyorsunuz şu anda Eylül ayındayız.
25:073 ay gibi bir süre sonra yeniden emekli artışları belirlenecek, maaş artışları.
25:13Ve bugünkü TÜİK'in enflasyon verilerine baktığımızda da emekler Ocak ayında yeniden bir şok yaşayacak.
25:21Tahminen en üst sınırını söylüyorum.
25:24%15'in üzerine çıkmayacak.
25:27Oysa ki her şeye katmerli katmerli zamlar gelirken, bugün emeklerin alım gücü yüksek bir oranda düşmüşken,
25:352025'de bizi bekleyen tablo çok daha vahim olacak.
25:40Ve ne yazıktır ki yine az evvel bahsettiğimiz kişinin açıklamasında üstü kapalı emekli örgütlerine,
25:48sendikalara, bağımsız haber yapan ulusal kanallara, birçok muhalefet partilerine tehdide varan söylemler vardı.
26:00İşte medyayı yaptığı haberlerden kaynaklı eleştirdiler.
26:05İşte sendikaları eleştiriyorlar.
26:08İşte EYT'lileri bizi kandırdı diyorlar.
26:11Toplumu susturmak istiyorlar.
26:13Derin yoksulluğu, toplumun yaşadığı bu yoksulluğu bastırmak için toplumun üzerinde bir baskı unsuru oluşturmak istiyorlar.
26:22Sizler gibi kalan 3-5 medya kuruluşunu da ve bu işte emeklilerin, işçilerin hakkını arayan duyarlı sendikaları da baskıyı da susturmak istiyorlar.
26:35Korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar.
26:37Ve böylelikle yönetemedikleri ve bugünkü ekonomik krizin sebebi olan her fırsatta,
26:44geçmişte Sayın AKP Genel Başkanı bunu çok kullanıyordu, ben ekonomistim diyordu.
26:50Bugün oğlu aynı şeyi söylüyor.
26:52Fakat ülkenin geldiği noktayı hep birlikte yaşıyoruz.
26:55Emekliler açlığa ve sefalete mahkum edildi.
26:59Bakım evlerinin rakamları 2-3 bin liradan 15 bin liraya, 12 bin liraya çıkmıştı.
27:06Bu noktada sonra gelen tepkiler üzerine rakamlar yine eski haline getirildi ama
27:10bakım evleri artık vatandaşlarımızın, emeklilerimizin aslında en çok ihtiyaç duyduğu alanlardan, birimlerden bir tanesi.
27:17Çünkü hayat şartları, özellikle kiraların yoğun artışı evlerini terk etmek,
27:22yani oturduğu kiralık evlerini terk etmek zorunda kalıp,
27:25bakım evlerinde hayatını idam etmek zorunda kalan birçok insan var, vatandaşımız var.
27:31Ve tabii son seçenek ve son çare olarak oraları görmekteler.
27:36Eskiden köyümüze gideriz, burada hayatımızı devam ettiririz kavramı vardı ama maalesef köyler de yavaş yavaş boşalıyor
27:44ve köylerin bulunduğu yerlere maden ocakları açılarak maalesef buraları da yaşanmaz hale getirilmekte.
27:50Gidecek bir yerimiz de kalmadı açıkçası.
27:53Bu bakım evleriyle ilgili neler söylemek lazım?
27:56Evet, bahsettiğiniz rakamlar özellikle Kamu'daki yaşlı bakım evleri için geçerli.
28:05Tabii Kamu'da bugün bu talebi, sayıyı karşılama noktasında yetersiz.
28:13Bu yetersizlikten dolayı bugün özelliklere baktığımızda en düşük rakam 60 bin liradan başlıyor.
28:21Korkunç rakamlar bu anlamda.
28:25Ve dediğiniz gibi eskiden emekliler köylerine gittiğinde oralarda tarım vardı, başka şeyler vardı, köyde yaşayanlar vardı.
28:32Bugün maalesef köyde de yaşayanlar yok.
28:34Dolaylı olarak emekliler de belli bir yaşa geldiği için, kendi işini kendi idame ettirebilecek noktada olmadığı için
28:40artık köylerinde tercih etme noktası kalmadı.
28:44Emekliler ciddi anlamda mağdur.
28:46Ve 2025'te, 2024'de emekli yılı dediler.
28:50Bu mağduriyetleri yaşadılar.
28:52Ben 2025'te emeklilerin yaşayacağı derin yoksulluğu şimdiden görüyorum.
28:58Ve gerçekten 2025 emekliler için yaşanmaz bir yıl olacak.
29:04Ama sadece bu mu Bülent Bey?
29:06Hayır, sadece emekliler için değil.
29:08Bakın yeni yeni özel istihdam büroları açılıyor.
29:12Aynı zamanda sadece emeklilerle ilgili değil, çalışanlarla ilgili de bir takım uygulamalar yapılıyor.
29:18Bu da nedir?
29:19İşte bugün baktığımızda yeni açlık sınırı ve yoksulluk sınırı açıklandı.
29:26Açlık sınırı 27.000 TL, yoksulluk sınırı 73.000 TL.
29:31Asgari ücret 17.002 TL, emekli maaşı 12.500 TL.
29:37Şimdi iktidar bu anlamda bir takım yaptırımlar içerisinde.
29:41Bunlardan bir tanesi de bu özel istihdam büroları ve bunu özellikle yabancı firmalar kuruyor.
29:47Ve buralarda bilirsiniz eskiden amele pazarları vardı.
29:50Aynı şekilde güvencesiz bir şekilde özel istihdam bürolarına insanlar gidecek,
29:56iş müracaatı için işveren devreden çıkacak.
30:00İşveren seni özel istihdam bürosundan kiralayacak, hiçbir hakkından sorumlu olmayacak.
30:07Hatta işsizliği önlemek adı altında, bir ayda diyelim ki 30 gün çalışıyorsak,
30:15bunu üçe bölüp onar günden 3 kişi çalıştıracaklar.
30:19Ve onar günlük yövmelerini ödeyecekler.
30:21Ve onar günlük sigorta primini ödeyecekler.
30:24Ve böylelikle bundan sonra emekli olmak hayal olacak.
30:28İleri uzun vadede kafalarındaki proje de budur.
30:32Ülkeyi bekleyen son bu gidişler çok vahim.
30:35Emekliler açısından vahim, çalışanlar açısından vahim.
30:39Bu tabloyu iyi analiz etmemiz gerekiyor.
30:42Ve böyle giderse de artık toplum nefes alacak durumu kalmadı.
30:47Bu gidişat 2025'te bir toplumsal patlamaya dönüşür diyorum.
30:53Sayın Şengül yayınımıza katıldığınız için çok teşekkürler.
30:55Vermiş olduğunuz bilgiler için.
30:57Biz teşekkür ediyoruz. Emekleriniz için.
31:00Sağ olun.
31:11Evet Sayın Mahmut Şengül'e çok teşekkür ediyoruz ve devam edelim.
31:14Evet okullarda yaşanan hijyen ve güvenlik sorunu
31:17Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünde protesto edildi sayın seyirciler.
31:20Ve eğitim iş sendikası üyeleri bu rezaletin sorumlusudur dedikleri.
31:25Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
31:35Okullar açıldı 20 milyon öğrenci ders başı yaptı.
31:39Ancak bazı devlet okullarında ciddi sorunlar var.
31:42Bu sorunların başında temizlik sorunu ve güvenlik geliyor.
31:45Eğitim iş sendikası okullardaki temizlik ve güvenlik personel eksiklikleri başta olmak üzere
31:50yeni eğitim öğretim yılındaki sorunlara dikkat çekmek için
31:53Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı.
31:56Bakın burada gördüğünüz tablo Türkiye'nin dört bir yanından gelen fotoğraflar.
32:02Okullarımızın hali bu.
32:04Okullar başlayalı bir haftayı geçti.
32:08Okullarda ne güvenlik var ne yardımcı personel var.
32:13Bu tablonun sorumlusu başta Milli Eğitim Bakanlığı.
32:17Bu tablonun sorumlusu.
32:19Muhtemelen kendi odası günde en az 10 defa temizleniyordur.
32:25Muhtemelen kendi çocuklarının okullarında özel güvenlik de vardır.
32:31Yardımcı personel de vardır.
32:33İşte bunlar halkın çocuklarının sınıfları.
32:36Bunlar halkın çocuklarının koridorları.
32:40Şu hale bakın.
32:42Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklayan
32:46Eğitim İş Genel Başkanı Kamer Özbay okullardaki manzaralardan örnekler gösterdi.
32:51Okullara eğitime ayrılmayan bütçe kaynak sebebiyle tam bir okullarda eğitim ortamında rezalet yaşanıyor.
33:00Bu rezaletin sorumlusu en başta sizsiniz Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin.
33:07Bu kötü tablonun sorumlusu sizsiniz.
33:11Bu kötü tablonun sorumlusu AKP iktidarıdır.
33:17Evet şimdi bu konuları biraz da ayrıntılı konuşacağımız konuğumuz Eğitim İş Sendikası'ndan
33:22MHK üyesi Sayın Bülent Metin bizlerle birlikte Sayın Metin yayınımıza hoş geldiniz.
33:28Merhabalar.
33:29Merhabalar.
33:30Hoş bulduk.
33:31Çok teşekkürler.
33:32Evet Türkiye 100 yılı marif modeli mülakatlar, cemaat ve tarikatlarla yapılan protokol
33:38ve en sonunda gelinen noktaya baktığımızda ise okullarımızın fizik koşullarının,
33:43güvenlik ve hijyen sorunlarının bir hayli yüksek olduğu bir atmosfere doğru ilerledik.
33:48Ve bu noktada Sayın Kadem Özbay yapmış olduğu açıklamalarda da buna vurgu yaptı.
33:54Ve en fazla gelen eleştirilerden bir tanesi ise merkezi bütçeden okullarımızın gerekli desteği alamaması
34:02ve bu sayede de okulda müstahdem ve buna benzer temizlik görevlisinin çalıştırılamaması.
34:09Ve okullarımızın en büyük ihtiyaçları, daha doğrusu çok fazla ihtiyaçları var ve bu ihtiyaçları karşılamak için de
34:16veriden ciddi anlamda destek almak zorunda da kalabiliyorlar.
34:20Ama tabi bu ölçünün kaçtığı zamanlarda olabiliyor.
34:23Neler söylemek lazım bu yaşanılan sorunlar için?
34:26İlk önce buradan başlayalım.
34:29Evet, yani Milli Eğitim Bakanlığı şu anda büyük bir açmaz içinde şu anda.
34:36Zaten eğitimi tarikatlara teslim etmiş durumda.
34:40ÇEDES protokolleriyle birlikte.
34:42Öğretmenlerimiz, özellikle Cumhuriyetçi öğretmenler burada bu protokollerin en azından kurallara uygun şekilde uygulanması adına büyük bir mücadele veriyor.
34:56Geçen hafta Mersin'de iki arkadaşımızın görev yeri değişikliği ve aylıkla cezalandırılmasıyla sonuçlanan bir soruşturma.
35:07Ve burada da işte ÇEDES değerlerimi öğreniyorum, çevreme duyarlıyım projesinin aslında bir din eğitimi projesi olduğunu da
35:15Bakanlık bu soruşturma evrağında bir şekilde itiraf etti.
35:20Arkadaşlarımızın görev yeri değiştirildi.
35:23Burada da şu protokole göre veli izinlerinin alınması gerekirken hiçbir veli izni alan yok.
35:31Okul müdürleri derslerden öğretmenleri çıkartıp direkt din görevlilerini veya hangi tarikattan geldiği belli olmayan insanları derse sokuyorlar.
35:41Velilerin bundan haberi yok.
35:43Öğrencilerin bir haberi yok.
35:45Okul müdürleri marifetiyle bu işi yapıyorlar.
35:48Ve buna müsaade etmeyen, burada bu veli iznini talep eden öğretmen arkadaşlarımıza,
35:53Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından soruşturma açılıyor.
35:57Ceza alıyorlar.
35:59Ama eğitim iş olarak biz bunun takipçisi olmaya devam ediyoruz.
36:02Öğretmen arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız.
36:05Hukuksal mücadele sürecek.
36:08Bakanlık veliden gizli, veli ile temasa geçmeden öğrencilerin eğitim hakkı üzerinde böyle tasarruflarda bulunması ne hukuki ne de layık Cumhuriyet'in bir gereği.
36:25Bunun açıklamasını da yapamıyorlar zaten.
36:27Yani bir isim vermişler.
36:30Diyanet İşleri ve Gençlik Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı beraber bir protokol yürütüyorlar.
36:37Ama hiç kimse bu protokolün gereğini de yerine getirmiyor.
36:40Cemaatlere, vakıf adı altında, sivil toplum kuruluşu adı altında, bakanın ifade ettiği gibi tırnak içinde.
36:48Bunlarla protokoller masa altından bu şekliyle yürütülmeye çalışıyor.
36:54Bununla mücadele ederken fiziki imkansızlıkların da had safhaya çıktığını görüyoruz artık.
37:02Yani okullarda zaten özellikle büyükşehirlerde oldukça fazla kalabalık sınıflar.
37:07Bu da yetmezmiş gibi artık yardımcı personel istihdamının da yapılamadığı,
37:13yani 29 Ağustos tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resmi gazetede bir protokol yayınlandı.
37:21Haftanın 3 günü yardımcı personel çalıştırılacak ve bunun karşılığında da 8400 lira bürüt ücret ödenecek.
37:32Bu aslında anayasalda bir suç.
37:36Yani siz asgari ücretin altında nasıl bir çalışma programı yürüteceksiniz?
37:43Yani kendi verilerinizle çelişiyorsunuz.
37:47Daha önce bu işi hiç yapmamış, bu işi bilmeyen, bu işten hiç anlamayan arkadaşlarımızı okullara sokacaksınız.
37:58Bunu akılla mantıkla biz izah edemiyoruz şu anda.
38:03Yani okul yöneticilerini de şöyle bir zorlamayla baş başa bırakıyorlar.
38:08Az önce siz de bahsettiniz.
38:10Artık ölçüsü konulamayan şekilde okul yöneticileri verilerin okul bağışları,
38:16yani zorunlu bağış dediğimiz buna bir şekliyle kayıt esnasında ya da okul devam ederken
38:25Veli'nin cebine elini atma yoluyla bunu finans etmeye çalışıyorlar.
38:30Bu kabul edilebilecek bir durum değil.
38:33Yani anayasamızın 42. maddesi özellikle ilk ve orta derecede okulun parasız bir şekilde devlet tarafından sağlanacağını garanti eder.
38:44Yapılması gereken iş yardımcı personel istihdamının hızla, güvenlik personelinin hızla tüm okullara yapılması.
38:54Biz şunu diyoruz yani tasarruf eğitimden olmaz ama itibardan yapılabilir.
39:00Şimdi başka sorunlar da var aslında bakarsanız onları da biraz da vaktimiz varken konuşalım istiyorum.
39:09Maalesef biliyorsunuz gerekli güvenlik elemanının bulundurulmaması sebebiyle okullarımız çok büyük bir güvenlik tehdidi altında.
39:17Geçtiğimiz günlerde bir öğretmenimiz bir velinin daha doğrusu bir öğrencinin velisi tarafından tabanca ile öldürülmek istendi.
39:27Allah'tan tabanca tutukluk yaptığı için hayatını kurtarabildi.
39:30Daha önce de bir müdürümüz hayatını kaybetmişti bir okulda güvenlik elemanı olmadığı için.
39:37Ve okul müdürleri öğretmenlerimiz aslında ciddi bir tehlike altında.
39:41Çünkü belli bir ölçüye sahip olmayan insanların rahat bir şekilde eğitimci kadrolara saldırarak rahat davrandıklarını görebiliyoruz.
39:51Bu da büyük bir tehlike.
39:53Ayrıca okullara çocuklar aç girmeye devam ediyor.
39:57Bu noktada şu muhalefet milletvekillerinden muhalefetten hep şu açıklamalar yapılıyordu.
40:03Çocukların bir öğlen öğlen yemeğine ihtiyacı var.
40:06Bu noktada devlet bu öğlen yemeğini versin bir öğün.
40:09Ama bu noktada bu da kabul edilmedi.
40:11Çocuklarımız okula aç gidiyor, aç geliyor.
40:14Derin bir yoksulluk var.
40:16Ve bu da zeka gelişim geriliğine yol açmakta.
40:20Neler söyleriz?
40:22Öncelikle bir öğün yemekten bahsedelim.
40:26Bizim de özellikle vurguladığımız taleplerimizden birisi.
40:32Biliyorsunuz 2023'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce,
40:38özellikle okul öncesinde bu uygulamaya geçildi.
40:43Yani bir dönem bir öğün yemek verilmeye başlandı.
40:49Aslında istenirse yapılabileceğini bir küçük provası yapıldı.
40:54Ama seçim biter bitmez yeni eğitim öğretim yılında bu uygulamadan derhal vazgeçildi.
40:59Oysa ki okullara demirbaş alımı için, bununla ilgili hazırlık yapması için bir bütçe gönderildiğini de biliyoruz.
41:08Yani okul öncesi kurumlar bununla ilgili bir dönem bunu aslında yapmayı başardılar.
41:14Biz bununla da yetmez.
41:16Özellikle devlet okullarında çocukların birçoğunun, biz bunların canlı şahidiyiz.
41:25Evden kahvaltı etmeden, hatta öğle yemeği yiyemeden tekrar evlerine döndüğünü biliyoruz.
41:32Ve çocuklar bu esnada gerçekten eğitimi kaliteli bir şekilde alabilme şansına sahip değiller.
41:39Yani karnı doymamış, bir öğün yemeğe ulaşamayan, hatta temiz suya ulaşamayan çocuklarımızın nitelikli bir eğitim almaları düşünülemez.
41:50Bu devletin de bir anlamda vatandaşını eğitim esnasında destekleme görevini de ortaya çıkartır.
41:58Bunu biz talep ediyoruz.
42:00Bunu zaten şu anda gündemde dahi tutmuyorlar.
42:03Sadece seçim yatırımı olarak kullanıp iptal ettiler.
42:07Güvenlikle ilgili, yani her geçen gün sizin haber merkezinize dahil olmak üzere okullara yapılan saldırı gün geçmiyor ki artarak devam etmesin.
42:20Yani her zaman biz sendikalar olarak şunu diyoruz, tepki gösteriyoruz, bir daha olmasın.
42:25Ama bunu söylerken bir gün sonra nerede daha ağır bir olay yaşanacağına dair kaygılarımız çok fazla.
42:33Yani bunlar engellenebilecek şeyler, bununla ilgili bütçe ayrıldığında, bununla ilgili personel istihdamı yapıldığında,
42:43okullarda bazen çok küçük dokunuşlarla bunları engelleneceğini biliyoruz.
42:48Ama bu kadroların yapılması, bu kadroların verilmesi engellendiği için, öncellenmediği için bu olayların artarak devam etmesi,
42:57işte Manisa'da iki gün önce yaşanan olay, yani burada tek şansımız o silahın ateş almaması.
43:04Yoksa bir eğitim emekçisini daha görevi başında yitirebilirdik.
43:09Bunlar kabul edilebilir veya devletin görmezden gelebileceği olaylar değil.
43:15Yani okullar, savaşta bile en güvenli yerler olarak belirlenmiştir.
43:21Yani kimse oralara saldırmaz, oranın güvenliği tartışılmaz.
43:25Oradaki çocukların şartları hiçbir ülkede bu kadar tartışma konusu haline getirilmez diye düşünüyorum.
43:34Ama maalesef ki geldiğimiz nokta, neredeyse savaş şartlarında okullarla,
43:40yani dün görsellerimizi bakanlık önüne, Türkiye'de 81 il Milliyetim Müdürlüğü önüne gönderdik ki,
43:47yani bakan veya milliyetim müdürleri okul ziyaretlerini buyursun habersiz yapsınlar,
43:55yani oradaki okul yöneticilerini birkaç gün önce aramadan, oraya haber vermeden buyursun,
44:02çat kapı girsinler bakalım nasıl bir manzarayla karşılaşacaklar.
44:07Biz buradan ona hodri meydan çağrısını yapalım, birlikte gidelim bu okullara, birlikte belirleyelim.
44:13Yani kameranın gideceği, bakanın gideceği okul günler önceden belirlenip,
44:18orada özel hazırlıklar yapılıp, kamera görüntüleri alıp,
44:23Türkiye'deki 60 bin okulu bu şekliyle temiz halde olduğunu düşünmemizi istiyorlar.
44:30Ama maalesef durum bu değil.
44:32Okul müdürlerini İl Milliyetim, İlçe Milliyetim Müdürlüklerine toparlayıp,
44:37siz okul müdürüsünüz, bunun yolunu da bulmak zorundasınız diyerek,
44:42telkinlerle, tehditlerle görevlerine gönderip, buradan bize sorun çıkmayacak demenin hiç kimseye bir faydası yok.
44:50Buradan biz Milliyetim Bakanı Yusuf Tekin'e diyoruz,
44:53yani bu işi hakkıyla yapamayacaksanız istifa etmek gibi bir seçenek de var.
45:00Son sorum olsun. Bayağı vakit ayırdınız bize, teşekkürler.
45:04Köy okullarının açılmasına ihtiyaç var ve bu noktada aslında köy okullarının açılmadığı yerlerde de
45:11maalesef büyük çocuklarımızın umutlarının yeşenmediği bir ortam oluşuyor
45:16ve çocukların daha fazla zarar gördüğü bir kültürel atmosfer devam ediyor.
45:22Bu olumsuz kültürel yapanın devam etmemesi için aslında
45:27Milli Eğitim'in her noktaya ulaşması ve köy okullarının,
45:31yani geleceğimizin ışığı olacak çocuklara ulaşması gerekiyor.
45:36Bu noktada neler yapmak lazım?
45:39Bakanlık daha önceki Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer zamanında
45:46öğrenci sayısına bakılmaksızın köy okullarının açılabileceğine dair bir generge yayınlamıştı.
45:54Buna istinaden de bazı köy okullarının tekrar açılmaya başladığını görmüştük.
45:59Bu sevindirici bir hamle olarak gelmişti bize aslında ama
46:04bakanlık tabii bu uygulamayı aynı şekliyle devam ettirmedi.
46:09Aslında köy okullarının açılmasının maliyeti öyle bizlere sundukları gibi fazla değil.
46:17Çünkü taşımalıyla bunu hem öğrencilerimizi riske ediyorlar.
46:22Çünkü bir okuldan, bir köyden başka bir alana her gün düzenli olarak taşınmak
46:29kendi içinde çok farklı riskler barındırır ve ekonomik bir yükü vardır bunun.
46:35Oraya bir öğretmen atamak, orada cumhuriyetin temel değerlerinin öğrenilmesini sağlamak,
46:43layık demokratik bir eğitimin o köyde hayat bulmasını sağlamak bu kadar zor olmasa gerek.
46:49Yoksa orada işte kanaat önderlerinin veya din adamlarının veya tarikatların, cemaatlerin
46:56köylerdeki örgütlenmesi burada bizim aydın bireyler yetiştirmemizin önüne geçiyor.
47:05Bu da sanki bile isteğe yürütülen bir politika.
47:08Çünkü bizim en küçük birimlerimiz köyler.
47:11Yani burada biz eğitimi sağlam ve literatürlü bir hale getirebilirsek
47:16emin olun belki göçün de önüne varabiliriz.
47:19Çünkü birçok aile çocuklarına daha nitelikli bir eğitime ulaşabilmek adına göç ediyorlar.
47:27Bize beyan edenler bu şekilde.
47:30Yani benim daha önce çalıştığım bölge Kocieli ve Gebze'dir ki göç havzasıdır.
47:35Buradaki temas ettiğimiz velilerin birçoğu gerekçesi çocuklarının daha nitelikli bir eğitime kavuşabilmesi
47:43ve iş imkanının orada olmasıdır, tercih etmesi.
47:46Bunun önüne geçilebilir.
47:48Yani köyde okulların güçlendirilmesi bu ülkeye hiçbir şey kaybettirmez.
47:54Aksine anayasal düzenin devamı içinde bir güvence olur.
47:59Biliyorsunuz son günlerde de bir tartışma var.
48:01Bununla ilgili biz eğitim iş olarak da Hüdapar Genel Başkanı hakkında bir suç duyurusunda bulunduk bugün.
48:08Anayasanın ilk dört maddesinin tartışılamayacağı, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği bir yerde
48:15bakın rahatlıkla bir siyasi parti genel başkanı çıkıp bu dördüncü maddenin tartışılması gerektiğini
48:23hatta anayasada olmaması gerektiğini, anayasada değiştirilemez maddelerin gelecek altına ipotek konmak anlamına geleceğini ifade ediyor.
48:35Ama kendisi hakkında en ufacık bir soruşturma yok.
48:39Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin layık demokratik sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan aydınlar mahkeme kapılarında sürünüyor.
48:48Bu ülkede bunun yaşanmaması gerektiğini düşünüyoruz.
48:52Biz de bunun üzerine Hüdapar Genel Başkanı hakkında bir suç duyurusunda bulunduk, tarihe notumuzu düştük.
49:00Önemli ayrıntıları sizlerle konuştuk.
49:03Çok teşekkürler, çok sağ olun.
49:05Bu ayrıntıların bilinmesine, aktarılmasına ihtiyaç vardı.
49:08Çok teşekkürler.
49:09Sağ olun, iyi yayınlar diliyorum.
49:11Sağ olun.
49:20Evet sayın seyirciler, Eğitim İş Sendikası'ndan Sayın Bülent Metin'e çok teşekkür ediyoruz.
49:25Bültenimizin de sonuna geldik.
49:27Önemli ayrıntıları bugün paylaşmaya özen gösterdik.
49:29Yarın yine aynı saatte daha keyifli, daha güzel haberlerle karşınızda olmak dileğiyle.
49:34İyi akşamlar.
49:55İzlediğiniz için teşekkürler.