CHP'nin kuruluşunun 101. yılı etkinlikleri çerçevesinde Samsun'da düzenlenen 'Tarım Politikaları Paneli'nde üreticiler, tarımda yaşanan sorunları dile getirerek Meclis'te bu konuların gündeme gelmesini istediklerini vurguladılar. Panelde, tarımın kalkınmadaki önemi ve dışa bağımlılığın azaltılması gerektiği üzerinde duruldu. Katılımcılar, üreticilerin kazançlarının arttırılması ve sorunlarının çözüme kavuşturulması için hükümete çağrıda bulundu.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - CHP'nin kuruluşunun 101. yılı etkinlikleri kapsamında Samsun'da 'Tarım Politikaları Paneli' düzenlendi. Panelde konuşan üreticil Muhammet Karagüzel, "Herkes önünü görebilmeli, tekrar ekmeye heves etmeli, kazandığı için mutlu olmalı. Biz bu konu hakkında Meclis'te bu konuların gündeme gelmesini istiyoruz. Bir Dilan Polat kadar konuşulmuyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbtcaycikckckl
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - CHP'nin kuruluşunun 101. yılı etkinlikleri kapsamında Samsun'da 'Tarım Politikaları Paneli' düzenlendi. Panelde konuşan üreticil Muhammet Karagüzel, "Herkes önünü görebilmeli, tekrar ekmeye heves etmeli, kazandığı için mutlu olmalı. Biz bu konu hakkında Meclis'te bu konuların gündeme gelmesini istiyoruz. Bir Dilan Polat kadar konuşulmuyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbtcaycikckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Dokuz on dört Eylül haftasında temel konularda parti
00:04politikalarımızı en geniş halk kesimlerine tanıtmak ve
00:08tartışmak amacıyla bir program hazırladık. Bu kapsamda bugün
00:13büyük olan orman kapsamında olan Vakdovamızda, yarın
00:19çarşafı olamızda bugün şu anda bu salonda karını konuşuyoruz
00:23konuşacak. Partimizi iktidara, cumhuriyetimizi ikinci yüklü
00:29taşıyacak, ikinci yüzyıl değişim kurulutlarımızla
00:32birlikte hazırlıkları alem devam eden pro parti
00:36programımızın katılımcı, kapsayıcı ve şeffaf bir
00:41anlayışta hazırlanması aşamasında bu buluşmaları çok
00:44önemsiyoruz. Genel başkanımız Sayın Özgür Özer'in dediği gibi
00:48ikinci yüzyıl değişim kurulutlarında belirttiği gibi
00:52çalmadığı kapı, sıkmadığı el, duymadığı fikir bırakmayacağız.
00:58Onların ötekileri işlediklerine biz saygı çıkacağız. Yüz bir
01:03yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini bir kez
01:08daha talep toplamak ııı nasıl yapalım? Ne şekilde yapalım?
01:14Gel beraber yapalım diyerek Samsun'un sokaklarına,
01:18Samsun'un mağdelerine, Samsun'un ovalarına ve Samsun'un
01:23ormanlarına çıkacağız bir kere daha. Bu çabamızda uzaklığı
01:28evi, havadan bırakmayan, kendimizin, ülkemizin
01:32sorunlarını samimiyetle bizde tartışan, yaşadıkları sorunları
01:36bizde paylaşan bu günün çiftçilerimize, yardımcı
01:40halkımıza, meslek odalarımıza, takviye yöneticilerimize,
01:44takvimlerimize ve halkımıza çok teşekkür ediyoruz. Çok şanslı
01:50bir coğrafyada yaşıyoruz. Iıı Türkiye'yi bundan yirmi sene
01:55öncesinde Cumhuriyet'in kurulduğu tarihten yirmi sene
02:00öncesine kadar Türkiye'yi besleyen iki çok büyük olanın
02:05ııı bulunduğu bir ilde yaşıyoruz. Ve o ovalarda
02:10üretilen her türlü ııı besin, gıda maddeleri, sebze, meyve,
02:16çertik Türkiye'yi doyuruyordu ve biz Türkiye'den yurt dışına
02:23bunları gönderiyorduk. Şu anda geldiğimiz noktada bunların
02:28tamamını yurt dışından alıyoruz. Veya gelen başka
02:33heyetlere, muhalefet heyetlere sıkıntılarının ne olduğunu çok
02:38bağıra bağıra yüksek sesle anlatıyoruz. Bugün esasında
02:43Bafra'da bir ııı müessif olay yaşadık. Onu anarak iki tane
02:49vatandaşımız göçük altında kaldı. Pazar günü sevgili
02:53yavrumuz Narin'i toplumsal vicdanımız kanayarak maalesef
02:57kaybettiğimiz ifşa oldu ve dört tane şehitimiz daha sonraki
03:03günlerde de toplamda altı şehit olmak üzere kayıplarımız var.
03:07Hepsini rahmetle, minnette alıyorum. Bu olaylar bize
03:10gösteriyor ki iktidar iç güvenlikte, ekonomide en
03:15önemlisi sosyal sorunlarda çok büyük ııı başarısızlıklarla de
03:19devam ediyor. Sitlerini aktardılar. Evet, bizim ilk
03:22okul kitaplarımızda Samsun, ülkemizi Çukurova ve Trakya'yla
03:26birlikte besleyen iki önemli ova, bugünlerde de üçüncü
03:30ovadan bahsediliyor. Böyle bir şey izliyorum. Toplu erimli
03:34topraklarının, ekilebilir tarım topraklarının her yıl yüzde bir
03:38nokta ikisini kaybeden bir şehre geldiniz. Türkiye ortalaması
03:41yüzde sıfır nokta sekiz. Yirmi küsur yıllık iktidarında AKP
03:45Trakya kadar toprağını verdi. Biz de yaklaşık ııı orta
03:51ölçeklik bir ilçemiz kadar tarıma elverişli toprağımızı
03:55kaybediyoruz. Gelemen devlet üretme çiftliği endüstriye
03:58terk edildi. Güneyde ve Terme'de, Çarşamba'da verildi
04:03meralarımız ııı rüzgar enerjisini ve güneş enerjisini
04:07terk edildi. Türkiye'de tarım makinesi sayılan traktörün
04:13toplam trafikteki oranı yüzde sekiz nokta altmış beş.
04:17Samsun'da yüzde on beş. Şunu anlatıyor bize, bu iki rakam
04:22Samsun'da traktör bilek araç olarak kullanılıyor. Dolayısıyla
04:27Samsun'da yeni kurulacak iktidarımızda topluma
04:31yaşatacağımız iktidarımızda en önemli ayak kalkınması için en
04:36önemli ayağımız tekrar tarım olacak. Dediğimi özellikle son
04:42yıllarda şunu görüyordum ııı tarımın içinde aktif olan biri
04:48olarak yavaş yavaş aslında gençleştiğini fındık üreticilerinin
04:54bir şekilde artı para kazandığını görüyorduk. Son
04:58tabloya gelindiğinde vatandaş ııı az önce ııı hocamız sayın
05:04ekibimizle bahsetti. Çelik'teki olay gibi benim kendi köyümde
05:09yedi sekiz kişi hiç bahsettiğine girmedi. Fındığını
05:13toplamadı. Toplayanlar zaten ııı ürünü satın çalışana parasını
05:20karşılayıp karşılayamayacağını biliniyor. Çok büyük bir çıkmaktı
05:24aslında Samsun'da. Ülkemizde ürün yetmeyen bir çeltik
05:29tarımıyla uğraşıyoruz. Yani ülkemize bile yetmeyen bir
05:31çeltik tarımıyla uğraşıyoruz. Ihtiyaç olan bir ürün olmasına
05:34rağmen enflasyonla mücadele edeceğiz diye fiyatları düşük
05:37tutuyorlar. Ama sadece çiftçi değil, Bahroğlası'nda tarım yani
05:41Konya gibi, Kocaeli gibi bir yer olmadığı için bütün geçim
05:44kaynakları meslekler çiftçilikle alakalı oluyor.
05:47Çiftçilikte can olduğu zaman bütün mobilyaydı, galeriydi,
05:51her şey bu meslekten can alıyor. Bununla besleniyor. Biz ayakta
05:55var olabilmek, tekrar ekebilmek, bu toprakları boş
05:57bırakmamak istiyoruz. Bununla alakalı ofis olur, tarım kredi
06:02olur, özel sektör olur, bir netlik olmasını istiyoruz. Yani
06:05son istibarıyla herkes önünü görebilmediği tekrar ekmeye
06:10heves etmediği kazandığı için bir yerde olur. Biz bu konu
06:13hakkında mecliste bu konuların gündeme gelmesini bir dilant
06:17olarak da konuşulmuyoruz yani bir tarım pozitif olarak.
06:28Meclis bümünde bu tarz şeylerin konuşulmasını dünya tarımında
06:33ve Türkiye tarımında nerede olduğunu dile ancak siz
06:36getirirsiniz. Çiftçilik artık kumar oldu. Kumara oynamak
06:40istiyorsanız çiftçi olabilirsiniz. Çiftçilikten
06:43para kazanmak çok zor. Öncelikle biz toprağa milyarlarca parayı
06:49gömüyoruz. Yani ufak paralar değil. Bir traktör almak yani
06:55bizim için çok zor. Ya bunun mazotu var, gübresi var,
06:59işçisi var, tarım ilaçları var. Bunlar biz servet ediyor. Biz
07:06de acayip bir plansız ekim var. Bundan doğan bir pazar sonumuz
07:11var. Biz pazarda bir ürünü satmak için debelenip
07:17duruyoruz. Bunun sebebi plansız ekim. Ve bizim bu plansız
07:22ekimimize etkisi olan ya Hafra'da bizim o tarafta beş
07:26yüz dönümcüler diyoruz. Beş yüz dönüm karpuz eken insanlar var.
07:31Beş yüz dönüm domates eken insanlar var. Beş yüz dönüm
07:34biber eken insanlar var. Tamam bunlar ekonomiye büyük katkı
07:38ama bunlar sermaye. Küçük çiftçiyi bir arkadaşımız dedi
07:43ki bu memlekette çiftçi dilen Polatlar kadar konuşulmuyor.
07:48Doğru mu? Doğru. Bunun üzerine ben de desem boş. O başlığı
07:54attı. Evet ben yıllarca Azra Faysalos'un genel başkanlığı
07:59yaptım. Tarım ekonomisi hocasıyım. Ama üreticiyi
08:03yaşadığı meseleyi çok güzel anlattı. Bir arkadaşımız dedi
08:07ki bu memlekette çiftçi dilen Polatlar kadar konuşulmuyor.
08:13Doğru mu? Doğru. Bunun üzerine ben de desem boş. O başlığı
08:18attı. Arkadaşlar hepsini de dışa bağlayın. Insan dışarıdan
08:23nohut alır mı ya? Kanada'dan nohut alır mı? Ben iyiyim sen
08:26nasılsın? Hindistan'dan mercimek alır mı? Işte bunlarda
08:30da dışa bağımlıyız. Şimdi ben size bu memleket acaba bu
08:35meseleyi başarabilir mi ya? Nereye gitti o? Konusuma ilişkin
08:39küçük bir anekdot aktaracağım. Ne kıtır pürsüresi yani. Bin
08:43dokuz yüz doksanlı yılların başı genç bir mühendis olarak
08:48toprak mahsuslarısında çalışıyorum. O zaman da
08:52Türkiye'de nohutta ve mercimekte bir kriz doğdu. Dışa
08:55bağlı hale geldik. Hükümet TMO'ya bu krizi çözme görevi
09:00verdi. Burada TMO'ya taktık. Biz gencecik adamlar. Hiç sevmiyor
09:04temayı. Nohut ve mercimeğin önce tohumunu çiftçiye
09:07dağıttık. Gece köy kahvelerinde nohut ve mercimeğin tarımını
09:13anlattık. Ve kazanacakları parayı anlattık. Çünkü
09:17ürettikleri ürüne alım garantisi verdik toprak
09:21mahsuslarısı tarafından. Sonra o ürünler ekilmeye ve üretilmeye
09:26başlandı. Yalnızca üç yıl içerisinde Türkiye hem nohutta
09:31hem mercimekte kendine yeterli bir yakaladı ve üzerinde
09:35geçti. Her taraf nohut ve mercimek oldu. Biz ne yapacağız
09:41arkadaşlar? Cumhuriyet Halk Partisi ne yapacak? Bugüne kadar
09:45şunları yaptık. Meslek odalarında da yaptık, partide
09:49de yaptık. Çiftçiye gittik, çiftçinin sorununu kendisine
09:53anlattık. Çiftçi efendiliğinden bitmedi. Ama içimden hep şunu
09:58söyledi. Ya ben