• 2 ay önce

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00MÜZİK
00:13Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri hoş geldiniz yayınımıza.
00:17Türkiye haftalardır 8 yaşındaki Narin'in 19 gün boyunca bulunamamasını konuşuyor.
00:23Son olarak Narin bulunduğu vahşi bir cinayet işlenmişti orada.
00:26Ve bu cinayette hem ailesinin hem de yaşadığı köyün rolünün olması aslında bizim o feodal ateerkil yapıları yeniden konuşmamızı sağladı.
00:36Bu konuları, bu karanlığı yeniden gündeme getirdi.
00:39Hatta bir de Türkan Saylan'ı andırdı.
00:41Çünkü sosyal medyada pek çok yurttaş dedi ki Türkan Saylan tam da bu karanlıkla savaşıyordu ve bu yüzden hedef olmuştu.
00:49Şimdi bir yandan da okullar açıldı.
00:51Narin okula gidemedi ama sadece Narin değil okula gidemeyen pek çok sebepten dolayı, ekonomik sebeplerden dolayı yine aileye ve geleneksel yapılara bağlayabileceğimiz sebeplerden dolayı kız çocukları okuyamıyorlar.
01:04Okusalar da ciddi bir ekonomik krizle savaşıyor aileler diyeceğiz.
01:08Bugün bütün bu konuları konuşacağız.
01:10Konuğumuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel.
01:15Hoş geldiniz.
01:16Hoş bulduk İrem Hanım.
01:18Sizlerle buluştuğum için çok mutlu oldum.
01:21Şimdi efendim diğer okulların açılması gündemine geçmeden evvel elbette Narin'i soracağım.
01:26Çünkü oradaki yorumunuzu merak ediyorum.
01:28Şimdi neredeyse organize bir biçimde öldürme hali var burada.
01:32Vahşi bir cinayet var, bir suskunluk hali var.
01:3519 gün boyunca 8 yaşındaki bir kız çocuğuna ne olduğunu aslında öğrenemedik.
01:40Dolayısıyla bundan 7 yıl önce de ablasının şüpheli bir biçimde öldüğü daha sonra ortaya çıktı.
01:45Bu geldiğimiz noktayı bir yorumlamanızı isteyeyim.
01:49Bunun adı cehalet, cahillik.
01:55Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize armağan ettiği Atatürk Cumhuriyeti'nde 100. yılı devirdik.
02:05101. yıldayız.
02:07Ve bu kadar yıl içinde biz Türkiye'nin 81 ilinde, ilçelerinde, köylerinde, mezralarında bilimsel, layık, çağdaş, kamusal ve karma eğitimi yaygınlaştıramamışız.
02:24Atatürk Cumhurbaşkanı olarak topu topu 15 yıl yaşadı.
02:29Bu 15 yıl içinde yaptıkları geriye kalan yıllarda tersine çevrilmeye başlandı.
02:37Maalesef ülkemizin kırsal kesimi Anadolu'muz, özellikle sizin de belirttiğiniz gibi kız çocuklarının çağdaş eğitimle buluşmasını engelleyen birçok nedenle dolu.
02:55Bunun içinde sosyoekonomik nedenler çok büyük yer aldığı gibi ailenin kültürel durumu, inançları, bağlı oldukları feodal düzen hepsi çok etkili.
03:12Dolayısıyla narin bir ilk değildi. Umarım son olur. Başka narinler yaşamayız. Bu acıyı içimizde hissetmeyiz.
03:25Bunun tek ama tek çaresi var. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban romanında Celil de bize bunu yıllar önce haykırmıştı.
03:39Demişti ki Anadolu insanının bir toprağı vardı, işleyemedik. Anadolu insanının bir ruhu vardı, besleyemedik.
03:51Şimdi hasat zamanı gelmiş. Ne ektik ki? Ne biçeceğiz? Yani demek istediğim, Türkiye'nin okul çağı nüfusunun yüzde yüzünün örgün eğitimle buluşması gerekirken,
04:09dün itibariyle Feray Tekin Aydoğan'dan bir kez daha duyduğumuz gibi 2 milyon 9 bin öğrenci okulda olması gerekirken okul dışında kalmış.
04:262012 yılında 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemi geldiğinde belki birçoğumuz zorunlu eğitim 12 yıl oldu diye sevinmiştik ama şimdi gerçek eğitim 4 yıl.
04:44Orta okul ve lise kısmında açık öğretimlerle hafızlık eğitimleriyle öğrenciler örgün eğitimin dışında kalıyor.
04:59Sonuçta sizin sorunuza tekrar dönersek, bunun tek nedeni bilimsel layık eğitimle yetiştirilmeyen nüfuslarımızın, nesillerimizin başka inançlarla, başka yaklaşımlarla olmaması gereken, içimizi acıtan bu cinayetlerle bizi haberdar kılıyor, buluşturuyor ne yazık ki.
05:28Şimdi Sayın Yüksel aslında şöyle bir tabloyu önümüze koyduğumuzda korkunç bir tablo var.
05:33Dediğiniz gibi kız çocukları ya eğitimden uzak kalıyorlar ya erkek kardeşleriyle eşit fırsatlara sahip olamıyorlar ya aile izin vermiyor ya evlendiriliyor evlendikten sonra aile içi şiddet görüyor boşanmak isteyen kadın yine şiddet görüyor hatta belki öldürülüyor.
05:50Ciddi biçimde korkunç bir tablo bu ve dün de aslında sosyal medyada benim gördüğüm yurttaşlar özellikle narin cinayetinin ardından Türkan Saylan'ı anımsadı.
06:00Dediler ki Türkan Saylan bu karanlıkla mücadele ediyordu o yüzden hedef olmuştu kumpas davalarını hatırlattılar.
06:06Bugün de yazarımız Barış Pehlivan yazmış köşesinde sizden de söz etmiş.
06:10Orada sizin hakkınızda düzenlenen iddianame de şöyle bir cümle yer alıyor.
06:15Doğu illerinde üniversiteyi kazanan çocuklara burs verilmesine yardımcı olduğu ve teşvik ettiği telefon görüşmelerinden tespit edildi.
06:22Yani bu bir suç mudur?
06:24Bu bir suç mudur?
06:25Tam tersi alkışlanması gereken bir durumdur.
06:28Maalesef kumpas davalarıyla önce 100. yıl üniversitesinde rektör profesör doktor Yücel Aşkın'la beraber ben diğer arkadaşlar daha sonra kumpas sürecinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği sürecinde yine ben ve 37 arkadaşım gözaltına alındı.
06:52Sonra biz 3 kişi yargılandık ben tutuklanmıştım.
06:57Bütün bunların nedeni bizim Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde kıymetlimiz Türkan hocamızın da dediği gibi eğitimli her birey olarak cumhuriyete borcumuzu ödemek için yaptığımız gönüllü çalışmalar sonucu olmuştu.
07:17Oysa Atatürk ta 1923'ten itibaren bize gelişmiş ülkeleri hedef gösterdi.
07:29Latin alfabesiyle buluşturdu. Öğrenim Birliği yasasıyla bütün medreseleri kapattı. Tekke ve zaviyeleri kapattı ve tek bir eğitim yeri vardır dedi. O da milli eğitim.
07:48Anayasamız da zaten bunu savunur. Bilimsel, layık, çağdaş, kamusal ve karma eğitim. Ama maalesef günümüzde son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı bilimsel, layık eğitim yerine talikat ve cemaatlerle yaptığı protokollerle o soyut düşünceyi henüz kavrayamayan yaştaki öğrenciler için bile
08:17dinci kavramları, dinci uygulamaları öğretiyor. Bu asla ve asla kabul edilir bir durum değil. İşte bunun savunuculuğunu yaptığı için Türkan Saylan okula gidemeyen kız çocuklarının içinde yaşadıkları ailelere burs ile maddi destek sağlayarak o çocukların okulla kavuşmasını sağladı.
08:44Ne kadar önemli bir iş yaptı. Bakın 1997 yılında Siirt'in Pervari ilçesinde o yılda ilk öğretim 8 yıl olarak zorunlu olmuştu. Çok değerli bir kazanım idi ve kız çocukları da erkek çocukları da ilk okulu bitirdikten sonra 6. sınıfa kaydolmaları gerekiyordu.
09:09Ama yeterince anlatılmamıştı bu ailelere, annelere, babalara. Dolayısıyla her anne ve baba 6. sınıfa çocuklarını özellikle kız çocuklarını göndereceğini bilemiyordu. Biz Pervari'de 17 kız öğrenciyi eğitim bursuyla buluşturduk.
09:31Hatta kaymakamına sormuştum neden bu kadar az 17 kız demiştim. O da demişti ki bunlar önce kızlarımız, bunlar diğer kızlarımıza örnek olacaklar, sayıları artacak ortaokula giden.
09:48İşte 1997-98 eğitim öğretim yılında eğitim bursu verdiğimiz 17 kız öğrencimiz Siirt Pervari'deydi. Her yıl bu sayıyı arttırarak ki bunu dönemin kaymakamları, ilçelerde milli eğitim müdürleri, illerde barilerle birlikte yaptık.
10:10Bu kızlarımıza hepsini onlar mülteidare amirleri belirlediler. Nasıl belirlediler? Okumak istiyor ama ekonomik koşulları yetersiz olan bütün kız çocuklarına burs vermeye başladık.
10:252000 yılında büyük bir kaynak sponsor bulduk ve bir anda Türkiye'nin kalkınmada öncelikli 33 ilinde 5000 kızımıza burs vermeye başladık. O gün bugün burs verdiğimiz kız öğrencilerimiz 107.000'i aştı.
10:46Tabi ki bu 107.000 kızımız bir sene burs almıyor, okudukları sürece alıyor. Üniversiteyi kazananlar üniversiteye devam edip meslek sahibi oluyor. Bugüne kadar 64.000 üniversite mezununa burs vermişiz.
11:04Bunların bakın 45.000'i kadın. Ne kadar önemli. Her biri çağdaş yaşam kültürüyle mesleklerini sürdürüyorlar. Kurdukları aileleri de çağdaş yaşam kültürüyle yaşıyorlar. Ülkeleri için duyarlı vatandaş oldular. Onlar da başka kız çocukları okutmak için emek veriyorlar.
11:30Bugünlerde Narin bize bir kez daha öğretti ki ben de hep onu düşünüyorum. Bütün Türkiye duyarlı insanlarıyla, ben sadece iyi koşulda yaşarsam mutlu olmuyorum diyen bütün yurttaşlarıyla,
11:51ülkemizin en uzak köşesinden en yakınına kadar kızıyla oğlan çocuğuyla okula gidemeyen kimse kalmasın diye emek vermesi lazım. Ya gönüllü çalışması lazım ya maddi gücünü ortaya koyması lazım.
12:10Madem ki 2.009.000 çocuk örgün eğitimin dışında ilk hedefimiz bu çocukları örgün eğitimle buluşturmak olmalı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bunun için var. 119 şubesi 25.000 üyesiyle hazır. Zaten her yıl ortalama 25.000 öğrenciye burs veriyoruz.
12:36Bakın pazartesi günü burs başvuruları için web sayfamızda başvuru formu açtık.
12:47Buraya başvuranlar hızla artıyor ama bizim kaynaklarımız doğal olarak 50.000 başvuru bekliyoruz. Hepsine burs vermeye yeterli değil. Bir taraftan telefonlarımız susmuyor, bağış yapmak istiyoruz diyenlerle bu çok güzel bir duygu.
13:08Bir seferberlik ilan edelim. Cumhuriyet gazetemiz, Cumhuriyet TV'miz, bütün duyarlı vatandaşlar, duyarlı kurumlar bu öncelikle bu yıl yani bu eğitim öğretim yılında bu 2.009 çocuğu örgün eğitimle buluşturalım. Ancak başka narinler olmasın bu şekilde gerçekleşebilir.
13:36Geleceğin nesilleri, kaybedilmiş nesiller var. Narinin annesi bir kadın olarak narini neden koruyamadı? Neden narinin tabutuna görür görmez ben dondum kaldım ve anında hiç olmazsa tweet atayım diyerek Twitter'da yani eski Twitter'da şimdiki X'de mesaj yazdım.
14:04Narinin tabutuna gelinlik duvak konur mu? Hiç böyle bir zihniyet olabilir mi? O gün okullar açılmıştı, önlüğü konmalıydı, ders kitapları konmalıydı çünkü narin bundan mahrum kaldı.
14:19İşte Türkiye'de bütün annelere sesleniyorum. Hani yakınlarınızın düğünleri oluyor. Buralarda kız çocuklarınıza gelinlik giydirmeyin. Daha o ileride gelin olduğunuz zamanki yer. O yaşta onun hedefi ne olmalı? Okumak olmalı, okul önlüğü olmalı, ders kitapları olmalı, kendisini geliştiren kitaplar olmalı.
14:45Bu çok ama çok önemli. Annelerden bunu özellikle rica ediyorum. Başka narinler olmasın diye bütün yurttaşların sadece benim çocuğumun iyi okuması yeterli diye düşünmeyip onun akranlarını da düşünmesini özellikle talep ediyorum.
15:07Şimdi Sayın Yüksel az önce siz de söz ettiniz. Tağdaş Yaşamı Destekleme Derneği her yıl aslında binlerce kız çocuğuna, binlerce öğrenciye ulaşıyor ve hayatlarına dokunuyor. Eğitim içinde çok ciddi bir çaba sarf ediyor yıllardır. Belki de bir gelenek artık bu Türkiye için.
15:23Şimdi şunu soracağım. Dolayısıyla sizin bu konuda temaslarınız da çok fazla. En son Koruncuk Vakti'nin bir araştırması var. Orada gördüğümüz ekonomik kriz elbette çok büyük bir etken ama özellikle kız çocukları için baktığımızda evlendirilme ya da ailesinin izin vermemesi sebebiyle de eğitimden uzak kaldığını görüyoruz. Sizin karşılaştığınız örnekleri dinleyelim. Rakamlar gerçekten ciddi mi? Kız çocukları ve diğer çocuklar eğitimden hangi sebeplerle uzak kalıyorlar?
15:49Bakın hani bilimsel layık çağdaş eğitimden uzaklaştık dedim. Bu tabii ki yılların durumu, bugünün durumu değil. Türkan hocamızla kız çocuklarını okutmaya, burs desteği vermeye başladığımız yıllarda yani 2000 yılında örneğin 2001 yılında Van'ın Çaldıran ilçesinde 80 kişilik kız öğrenci yurdu yaptık.
16:19Bize İstanbul'da bile birçok kişi dedi ki nasıl olacak bu kız öğrenci yurdunu siz nasıl dolduracaksınız? Aileler kız çocuklarını oraya göndermez ki.
16:31Ama kaymakamlık yani Milli Eğitim Bakanlığı ile yapmıştık. Dolayısıyla kaymakamlık Milli Eğitim Müdürlüğü takip ediyordu. Ama bir taraftan da Türkan hocanın telefonları susmuyordu. Köyden babalar arıyordu. Benim kız çocuğumu da o yurda alır mısınız?
16:49Çünkü köyde olduğu için okula gidemiyor ama yurtta kalırsa ilçedeki okula gidebilecek. Ve 80 kişilik yurt yetmedi. Onun üzerine hemen arkasından dönemin kaymakamı bir 100 kişilik daha yurt yaptı.
17:05Yine biz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak 120 kişilik bir üçüncü yurt yaptık. O yıllarda aileler kız çocuklarını okutmak için adeta heyecanla koşturuyorlardı.
17:21Çünkü dönemin mülki idare amirleri de köy köy dolaşıp öğretmenlerin dolaşmasını sağlayıp bütün çocukların okula gitmesini sağlıyordu. Bizim işte baba beni okula gönder kampanyamız vardı.
17:37Hatta dönemin Milli Eğitim Bakanlığı da haydi kızlar okula diye bir kampanya yapmıştı. Yani Milli Eğitim Bakanlığı'nın kampanya yapması hem kulağa hoş geliyor ama zaten görevi yani kampanyayla değil de zaten yasal görev olarak bütün çocukları okulla buluşturmalıydı.
17:57Yani söylemek istediğim 15 yıl önce bile ailelerin okula gönderme konusundaki zihniyetleri çok daha iyiydi. Ama biz Milli Eğitim'i tarikatla, cemaatle buluşturursak, aileleri onlara teslim edersek bu sefer ne oldu?
18:21Aileler onların sözünü dinleyerek kız çocuklarını okula göndermemeye başladılar. Bu hızla artıyor. Bu bir gerçek. Bizim de yaşamdan deneyimlerimiz var. Ben biliyorsunuz 15 yıl gönüllü olarak Van'a gittim.
18:41Çünkü Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni Misalka Milli Sınırları için de bize emanet etti. Van 100. Yıl Üniversitesi'nde hak sağlığında benim branşımda öğretim üyesi yoktu. Peki ben gitmezsem, siz gitmezseniz oradaki çocuklar hak sağlığını nereden öğrenecek? Bu inançla gittim 15 yıl orada yaşadım.
19:07Hak sağlığı zaten kırsal alanda çalışan bir branş. Köy dolaştım, mezra dolaştım. O kadar çok şey gördüm ki. Dolayısıyla siz gitmezseniz, işte Yakup Kadri'nin Yabanı'ndaki gibi o zaman bu hoşluğu tarikatlar, cemaatler dolduruyor.
19:29Gitmediğin köy senin köyün değildir derdi Türkan Hoca. Hani bir çocukluk şarkımız var ya orada bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de bizim köyümüzdür. Hayır, gitmediğin köy senin köyün değil başkaları gidiyor.
19:47Onun için Koruncuk Vakfı ÇDD ile iş birliği olan bir vakıf. Çok değer verdiğimiz, çok takdir ettiğimiz bir paydaşımız. Onlar da kız çocukları için çok emek veriyorlar, çok önemli işler yapıyorlar. Ama 2 milyon çocuk varsa okul dışı kalan ne kadar çok emek ancak o zaman bu sorunlar çözülebilir.
20:13Herkes elini taşın altına koymalı. Herkes en az bir kız çocuğu veya oğlan çocuğu okutmalı. Onlar da çok kıymetli. Ama kız çocuklarının okul dışı kalmaları çok fazla olduğu için bu eşitlik sağlanana kadar biz biraz pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
20:37Sayın Yüksel çok teşekkür ediyorum. Emekleriniz için de çok teşekkür ediyorum ve kolaylıklar diliyorum.
20:43Sağ olun. Bu bir yurttaşlık görevi. Atatürk Cumhuriyeti'ne borcumuzu ödemek durumundayız. Hep beraber el birliği ile. Cumhuriyet gazetemiz, Cumhuriyet TV'mizde ilki var.
20:58Teşekkür ediyoruz, hoşçakalın.
21:00Sevgiler, hoşçakalın.
21:03Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri konuğumuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel'di.
21:11Bildiğiniz üzere Türkiye haftalardır küçük Nari'nin cinayetini konuşuyor. 19 gün boyunca bulunamadı. Birileri sustu, birileri susturuldu.
21:19Oradaki ataerkil geleneksel yapı bu cinayetin 19 gün boyunca gün ışığına çıkmasını engelledi.
21:26Tabii Nari'nin başına gelenler de yurttaşlara Türkan Saylan'ı hatırlattı. ÇYDD'nin efsane başkanı Türkan Saylan, Cüzdavuç'un çalıştığı yıllarda Anadolu'yu karış karış gezmiş ve aslında bu sorunu görmüştü.
21:39Ve bununla mücadelenin tek yolunun da kız çocuklarını eğitmekten geçtiğini söylemişti. Kız çocukları okuyacak, kadınlar devrim yapacak demişti.
21:47Ama hayatı boyunca kumpas davalarıyla, yıpratmalarla uğraştı. Ancak şimdi ÇYDD onun izinden onun yaptıklarını yapmaya devam ediyor.
21:57Kız çocukları aşık olmaya devam ediyor diyelim. Başka Nari'nler olmasın, bu son olsun diyelim. Sonlandıralım efendim. Hoşçakalın.

Önerilen