• 2 ay önce
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İstanbul Şişli'de işçilerle bir araya gelerek 'gelirde adalet, vergide adalet' talebiyle eylem yaptı. Çerkezoğlu, hükümetin 22 yıllık politikalarını eleştirerek, asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyeye çıkarılması gerektiğini vurguladı. Vergi adaletsizliğine dikkat çeken Çerkezoğlu, daha fazla yoksullukla karşı karşıya kalmamak için mücadele edeceklerini açıkladı ve eylemlerin devam edeceğini duyurdu.
Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL) - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "gelirde adalet, vergide adalet" talebiyle işçilerle birlikte İstanbul Şişli'de açıklama yaptı. "Artık yeter! Geçinemiyoruz!" pankartının açıldığı eylemde konuşan Çerkezoğlu, "Bu vergi adaletsizliği ve yaşadığımız bütün bu tablonun nedeni ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP iktidarının politikalarıdır.

hbrlr1.com/cbbtfllykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli basın emekçileri, meslek örgütlerimizin, mücadele
00:04arkadaşlarımızın, siyasi partilerimizin, demokratik
00:08kitle örgütlerimizin değerli başkanları, temsilcileri,
00:12diske bağlı sendikalarımızın başkanları, yöneticileri, işyeri
00:17temsilcileri, şube başkanları, sevgili mücadele arkadaşlarım,
00:21öncelikle hepinizi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları
00:25Konfederasyonu DISK adına sevgiyle, saygıyla, umutla
00:29selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Evet değerli
00:34arkadaşlar, DISK bölge temsilcimiz taleplerimizi ve
00:39mücadele hedeflerimizi içeren açıklamamızı sizlerle
00:43paylaştı. Gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet
00:48için iki yıldır sürdürdüğümüz bu mücadele sürecinin yeni bir
00:54dönemini başlattık. Dün Kırşehir'de başlayan alan
00:58eylemleri öncesinde geçtiğimiz haftalarda iş yerlerinde
01:04bildiri okumalarla başlayan bu süreç dün Kırşehir'de yaptığımız
01:09ilk basın açıklamasıyla başladı. Bugün şu an
01:13İstanbul'dayız. Bundan sonra bugün yine Kocaeli'nde ve
01:18Gaziantep'te. Yarın Adana, Artvin, Balıkesir, İzmir ve
01:24Muğla'da. Cuma günü Bursa'da, Çanakkale'de ve Tunceli'de.
01:30Pazartesi günü Antalya ve Çorlu'da. Salı günü Eskişehir'de
01:36Manisa'da ve Gebze'de. DISK'in örgütlü olduğu DISK bölge
01:40temsilciliklerinin bulunduğu bütün kentlerde kitlesel biçimde
01:46tüm mücadele arkadaşlarıyla birlikte alanlarda sokaklarda
01:51olacağız. Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Susmuyoruz,
01:58korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat
02:05etmiyoruz. Artık yeter. Geçinemiyoruz. Insanca yaşamak
02:11istiyoruz. Gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet
02:16istiyoruz demek için alanlarda olacağız. Iki yıldır DISK
02:21olarak sokaklardayız. Iş yerlerinden başladık. Vergi
02:26daireleri önlerine taşıdık. Sayısız mitingler yaptık. En son
02:31geçtiğimiz yıl İstanbul'dan Ankara'ya yürüdük günlerce. Ve
02:36yaptığımız tüm eylemlerde yürüyüşlerde gördük ki bu
02:41ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler olarak
02:45bu taleplerimiz büyük bir toplumsal karşılıkla attığımız
02:51her adımda daha da büyüdü. Bugün artık bugün artık yeni bir
02:57mücadele sürecine başlarken diyoruz ki sevgili arkadaşlar
03:02yaşadığımız bu tablo bu işsizlik, yoksulluk, hayat
03:07pahalılığı bu adaletsizlikler bir tesadüf değil. Bir
03:13rastlantı değil. Ülkeyi yöneten iktidarın ekonomi kurmaylarının
03:19o sürekli değişen maliye bakanlarının beceriksizliği ya
03:25da iş bilmezliği değil. Yaşadığımız bu tablo bugün
03:30işsizliğin on iki milyona dayanmış olması, açlık
03:34sınırının bile çok altındaki bir asgari ücrete milyonların
03:39mahkum edilmesi, milyonlarca emeklinin asgari ücretin bile
03:45çok altındaki emekli aylığına on iki bin beş yüz liraya
03:50mahkum edilmesi, bu vergi adaletsizliği ve yaşadığımız
03:56bütün bu tablonun nedeni ülkeyi yirmi iki yıldır yöneten AKP
04:03iktidarının politikalarıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi
04:08iktidarlarının sınıfsal ve siyasal tercihlerinin
04:12sonuçlarını yaşıyoruz. Türkiye'de öyle bir düzen
04:16kuruldu ki bu düzenin bütün çarkları zengini daha zengin
04:23yoksulu daha yoksul yapmak üzerine kurulu. Bu düzenin
04:28bütün çarkları yoksuldan alıp zengine vermek için dönüyor.
04:34Oysa hepimiz çalışıyoruz, hepimiz üretiyoruz, hepimizin
04:40çalışarak ürettiği toplam değer bu ülkenin seksen beş
04:46milyon insanını işçileri, emekçileri, emeklileri,
04:50kadınları, gençleri, çocuklarımızı insanca
04:55yaşatmaya yeter de artar bile. Yeter ki tercihler değişsin.
05:00Yeter ki adalet sağlansın. Saraya değil halka bütçe saraya
05:10halka bütçe saraya değil halka bütçe taleplerimizi bölge
05:19temsilcimiz sıraladı tekrar etmeyeceğim. Ama şunu
05:23söyleyerek sözlerimi bağlamak istiyorum. Değerli arkadaşlar
05:28mevcut siyasi iktidarın sınıfsal ve siyasal tercihlerinin
05:33sonucu olarak yaşadığımız bu ağır tablonun tam tersi
05:39mümkündür. Yani ürettiğimiz değerden hakça payımızı
05:44aldığımız insanca yaşadığımız bir ülke mümkündür. Gelirde
05:50adaletin sağlandığı herkese insanca yaşamaya yetecek bir
05:57gelirin sağlandığı bir ülke mümkündür. Asgari ücretin
06:02insanca yaşayacak bir düzeyi yükseltilmesi mümkündür. Bu
06:07ülkeyi bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarmak ve asgari
06:13ücreti sembolik bir ücret haline getirmek mümkündür. Bu
06:17ülkede işçilerin, emekçilerin, sendikalaşmasının toplu
06:23sözleşme ve grev hakkı başta olmak üzere sendikal haklarını
06:28kullanabildiği bir çalışma hayatı mümkündür. Kıdem
06:34tazminatını bırakın el uzatıp ortadan kaldırmayı, kıdem
06:39tazminatı tavanını kaldırarak herkesin çalışmasının
06:44karşılığında daha sonra hayatını sürdürmesi için bir
06:49güvence olacak kıdem tazminatına ulaşması
06:53mümkündür. Tazminata uzanan eller kırılsın. Tazminata
07:00uzanan eller kırılsın. Tazminata uzanan eller kırılsın.
07:07Herkesin belli bir süre çalıştıktan sonra ne yaşa
07:13takılmak ne prime takılmak ne başka şeylere takılmak değil
07:18emeklilik hakkına ulaşması ve emekli olduktan sonra da son
07:24nefesimize kadar insanca yaşayacağımız bir ücret ve
07:28başta sağlık hakkı olmak üzere sosyal haklara sahip olmamız
07:34mümkündür. Değerli arkadaşlar bugün yaşadığımız bu tablonun
07:38tam tersi mümkündür. Yeter ki tercihler değişsin. Ama bugün
07:44bakıyoruz ki ülkeyi yöneten iktidarın bütün konuşmaları,
07:49bütün politika belgeleri işte orta vadeli programı önümüzdeki
07:55günlerde açıklayacaklar iki bin yirmi beş yirmi yirmi yedi
07:58orta vadeli programını ve bütün orta vadeli programları on
08:03ikinci kalkınma planı hükümetin bütün politika
08:07belgelerinde görüyoruz ki bizleri açlığa, yoksulluğa,
08:11işsizliğe mahkum eden bu politikalarda ısrar var.
08:16Görüyoruz ki zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul
08:22yapan bu düzenin çarklarını daha da acımasız bir biçimde
08:27döndürmek için çalışıyorlar. Bakın bütün politika
08:31belgelerine diyorlar ki asgari ücreti önümüzdeki yıl yüzde on
08:37beş ya da yirmi artıracağız. Eğer iki bin yirmi beşte
08:41emekli olursanız bugün alacağınızı da alamayacaksınız.
08:45Ve hedeflenen enflasyon rakamları üzerinden ücret
08:50artışlarıyla bizi daha da büyük bir açlıkla, yoksullukla yüz
08:55yüze bırakmak istiyorlar. Sefalete teslim olmayacağız.
09:00Sefalete teslim olmayacağız. Sefalete teslim olmayacağız.
09:10Enflasyonla mücadele adı altında ücretleri arttırmadılar.
09:14Asgari ücrete ve ücretlere ara zam yapmadılar. Ama ne oldu? Ne
09:20enflasyon düştü? Bizler de aynı zamanda daha fazla yoksullukla
09:26karşı karşıya kaldık. Dün büyüme rakamları açıklandı. O
09:31çok övündükleri ama asla işçilerle, emekçilerle halkla
09:36paylaşmadıkları büyüme rakamlarında da sert bir düşüş
09:41olduğunu gördük. Yani değerli arkadaşlar istiyorlar ki bu
09:45düzen böyle devam etsin. Istiyorlar ki herkesi
09:50yoksullukta eşitledikleri bu düzen böyle devam etsin.
09:55İstiyorlar ki bütün işçiler asgari ücretle çalışsın.

Önerilen