• 3 ay önce
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası teğmenlerin 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları ile yemin etmelerini eleştirerek, bu davranışın tek bir grup mezunun ana kitleden ayrı bir tutum sergilemesi açısından rahatsız edici olduğunu belirtti. Davutoğlu, muhalefetin iktidara karşı etkin bir tepki göstermesi gerektiğini vurgularken, darbe algısı yaratma çabalarına karşı da uyarılarda bulundu.
(ANKARA)- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atarak yemin etmelerine ilişkin, "Alternatif olarak edilen yeminin ve atılan sloganın muhtevasından bağımsız olarak beni rahatsız eden husus bir grup mezunun ana mezun kitlesinden ayrı bir tutum sergilemelidir. Böyle bir grup başka bir gerekçeyle de ayrı bir topluluk oluşturarak farklı bir faaliyet içerisine girseydi yine yanlış olurdu" dedi.

hbrlr1.com/cbbtaatakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Aziz milletim, Zaferler Ayı'mızı olan Ağustos ayını
00:04geride bıraktık. Bin yetmiş bir Malatya Zaferi'nden bin
00:07dokuz yüz yirmi iki başkomutanlık meydan
00:09muharebesine kadar geçen süredeki bütün zaferlerimizi
00:13bir kez daha kutluyor. Bu zaferleri kumanda eden başta
00:16Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Alparslan olmak üzere
00:20tarihi şahsiyetlerimizi ve şehitlerimizi rahmet
00:23tanıyorum. Ancak son bir hafta içinde bu zaferlerin ve bu
00:27büyük fedakarlıkların ortak birikiminin eseri olan
00:30vatanımızda gururla bu zaferleri ortak bir duygu ve
00:34heyecan içinde kutlamak yerine yaşadığımız tartışmalar ve
00:37gerilim hepimizi ciddi şekilde düşündürmeli ve
00:41kaygılandırmalı. Evet ben çok ama çok ciddi kaygı duyuyorum.
00:46Asırların süzgecinden geçerek bize ulaşan ortak değerlerimizin
00:50her geçen gün biraz daha aşındırılmasından büyük kaygı
00:53duyuyorum. Fikirlerin yerini sloganların, bilincin yerini
00:58sığ ön yargıların, vizyonun yerini basma kalıp hamasetin,
01:03nezaketin yerini hakaretin, ortak kader anlayışının yerini
01:07rovansizmin almasından büyük kaygı duyuyorum. Olgun
01:12demokratik ülkelerde sorunu olmayacak konuların bizde var
01:16oluş meselesi haline dönüşmesinden büyük kaygı
01:19En çok güvenin duyulması gereken adalet, din ve devlet
01:24algılarının ciddi şekilde örseleniyor olmasından büyük
01:28kaygı duyuyorum. Ortak bir kamusal alanda buluşması ve
01:32iletişime geçmesi gereken kitlelerin mahallelerine
01:35sığınarak karşı mahallelere öfke ve kin ile bakıyor
01:39olmasından büyük kaygı duyuyorum. Hatta mahalleler
01:43içinde mahalleler içinde dahi daha dar mahallelere sığınarak
01:47gerçek dini ben temsil ediyorum. Gerçek laikliği ben
01:51savunuyorum. Devletin gerçek sahibi benim tekerciliğinin
01:54oluşturduğu her düzeye yayılan kutuplaşmalardan büyük kaygı
01:59duyuyorum. Yaygınlaşan umutsuzluk dalgasının toplumda
02:03bir psikolojik travma etkisiyle şiddet ve öfke patlamalarına yol
02:07açmasından ve bunun zamanla kitleleri karşı karşıya
02:11getirebilecek olmasından da büyük kaygı duyuyorum. Evet
02:14yanlış politikalarla içine girdiğimiz büyük bir
02:17ekonomik kriz sürecinin içinden geçiyoruz. Evet son
02:21yıllarda yapılan servet transferleriyle gelir adaletinde
02:25oluşan uçurumlar toplumsal dokuyu zaafa uğratıyor. Evet.
02:28Özgürlük alanlarının daralması, mülakatlarla önlerinin
02:32tıkanması gençleri umutsuzluğa sevk ediyor. Hemen hemen her
02:36ailede istihdam yetersizliği yüzünden evgenci haline dönüşen
02:41ve yurt dışı hayalleri kuran gençlerin dramı yaşanıyor. Evet
02:45aksiyon adalet sisteminden, daralan özgürlük alanlarından,
02:48her geçen gün sokakları istila eden çetelerden, gençlerimize
02:52esir alan uyuşturucu belasından bir virüs gibi toplumu saran
02:56yolsuzluklardan ruh hem bunalmış durumdayız. Ama şundan emin
03:00olunuz. Bütün bu sorunlar alternatifler üreterek omuz
03:04omuza vererek aşılabilir. Ancak bütün bu sorunları aşılmaz hale
03:09getirecek olan en önemli beka sorunu orta kaidiyet
03:14bilincimizin zayıflamasıdır. Hepimizin bütün kimlik, statü
03:19ve ünvanlarımızı bir kenara bırakarak başımızı iki elimizin
03:23arasına alıp sormamız gerekiyor. Nereye gidiyoruz?
03:26Evet nereye gidiyoruz? Dünyanın her köşesinde geniş kapsamlı
03:31savaş senaryolarının konuşulduğu etrafımızın ateş
03:34çemberiyle çevrildiği bir döneme hangi ortak
03:37psikolojiyle giriyoruz? Bu can yakıcı sorunun birinci
03:41muhatabı iktidarıyla, muhalefetiyle siyaset
03:44kurumudur. Yani topluca halkın önüne onları yönetmek
03:48ihtiyacıyla çıkan biziz sorumlular. Kısa dönemli küçük
03:52siyasi menfaatler veya kendi mahallelerimizden alınacak
03:56alkışlar adına halkın ortak aidiyet bilincini sarsmaktan
03:59çekinmeyen siyasetçiler bırakın halkı yönetmeyi halka güzel bir
04:04örnek dahi olabilirler mi? Artık ayrıştırıcı, bölücü,
04:09kutuplaştırıcı dilden siyasetin çıkması lazım. Herkes
04:12medenice birbirinin yüzüne bakarak söylemeli ne
04:15söyleyecekse. Türkiye sürekli kendini tekrarlayan bu berbat
04:21ezberden çıkmadıkça bu tekrar tekrar bulaşıcı hastalık gibi,
04:25veba gibi, kovid gibi döne döne gelen atölyede üretilmiş sahte
04:30geri ölümlerden çıkmadıkça yaralarını saramaz, atılım
04:34yapamaz. Şimdi de bir grup askerimizin mezuniyet
04:38törenlerinde yaptıkları alternatif yemin ile attıkları
04:41sloganları konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı huzurunda yapılan
04:44yeminden hemen sonra bir kısım subay adayı bir yemin daha
04:48yapıyorlar. Olgun bir devlette oturmuş bir demokraside bu
04:52olay mezuniyet coşkunluğunu yansıtan sıradan bir hadisi gibi
04:55görülebilir. Ama bizde böyle olmuyor. Türkiye'nin hiçbir
04:59gencinin kalbini kıracak bir imada bulunmak istemem. Hele
05:02hele kara, deniz ve hava harp okullarının üçünün
05:06birincilerinde de genç kadınlarımız olması gurur
05:08vericidir. Hepsini tebrik ederim. Onlar ülkemizin
05:11aydınlık geleceğidir. Ama kaç genç neslimizi slogan ve sembol
05:16kavgalarında kaybettiğimizi unutmayalım. Yirmi yedi Mayıs
05:20sonrasında Talat Aynemir olaylarında, on iki Mart
05:23müdahalesinde yetmişli yılların sağ sol kavgalarında, on iki
05:27Eylül'de, yirmi sekiz Şubat'ta ve hain FETÖ sızmasında nice
05:32kurmay akıl niteliğine sahip gencimizi kaybettiğimizi
05:35unutmayalım. Yeter artık. Tek bir gencimizi dahi kaybetmek
05:40istemiyoruz. Bazı siyasiler bu görüntüleri paylaşarak
05:44geçmişteki olumsuz hatıraların sloganı olmuş ordu göreve genç
05:49subaylar rahatsız benzer tweetler atmaları. Diğer bazı
05:53siyasilerin de buna karşılık bir darbe çağrısı şüphesinden
05:56hareketle kutuplaşmaya çanak tutmaları akıl tutulmasıdır.
06:00Hem bir siyasetçi hem de harp akademilerimize ders vermiş bir
06:04akademisyen olarak bu sakil durumu ifade edecek kendime
06:08bulmakta zorluk çekiyorum. Herkes meseleye kendi ideolojik
06:11zaviyesinden bakabilir. Harp akademilerinde ders verirken
06:14devlet katında bakan ve başbakan olarak silahlı
06:18kuvvetlerimizle mesaiyi yaparken en takdir ettiğim ve
06:22en çok emek ve önem verdiğim husus emir komuta hierarşisi ve
06:27silahlı kuvvetlerimizin iç disipliniydi. Bir siyasi
06:30tarihçi olarak bu disiplin zedelendiği durumlarda nasıl bir
06:35devlet zaafının ortaya çıktığını hep örnekleriyle
06:38zihnimde tutmuşumdur. Halaskerani zabıtandan Talat
06:42Aydemir'e yirmi yedi Mayıs'tan on iki Eylül yirmi sekiz Şubat
06:45ve on beş Temmuz'a kadar yaşadığımız darbeler tarihi bu
06:48konuda hepimizi uyaran örnekler barındırır. Alternatif olarak
06:52edilen yeminin ve atılan sülaganın muhtevasına bağımsız
06:55olarak beni rahatsız eden husus bir grup mezunun ana mezun
07:00kitlesinden ayrı bir tutum sergilemeleridir. Böyle bir
07:03grup başka bir gerekçeyle de ayrı bir topluluk oluşturarak
07:06farklı bir faaliyet içine girseydi yine yanlış olurdu.
07:09Mesela aynı anda başka bir mezun grubu ayrı bir köşede
07:14başka bir metun okuyarak yemin etseydi ordumuzun disiplini
07:17açısından nasıl bir görüntü ortaya çıkardı? Daha subay
07:20oldukları ilk gün dönem arkadaşlarıyla içeride
07:23farklaşan geleceğin komutanları zamanla diğer arkadaşlarıyla
07:27nasıl bir heraşik düzen içinde bir arada olacaklar? Bu
07:31görüntüleri iktidara dönük bir tepki olarak görüp bunları
07:35heyecanla yayan muhalefet çevrelerine sesleniyorum.
07:38Demokratik sistemlerde iktidara karşı etkin muhalefet ile tepki
07:42göstermesi gerekenler muhalefet olarak sizlersiniz bizleriz. Bu
07:47görevi başkalarına hele hele milletimizin bağrından çıkmış
07:51silahlı kuvvetlerimizden ve görevleri esnasında seçimlerle
07:54iş başına gelmiş demokratik sivil yönetimlerin emrinde
07:57çalışacak olan genç subaylarımızdan beklemeyin.
07:59Muhalefet görevi sizindir, bizimdir. Asla silahlı
08:04kuvvetlerimizin değildir. Yarın belki de sizler o sivil
08:08yönetimlerin başında olacaksınız. Siyaset içindeki
08:11demokratik hiyerarşi de ordu içindeki askeri hiyerarşi de
08:15bir kez sarstığınız zaman bütün siyaset onun altında ezilir. Bu
08:20tablodan yeni bir darbe teşebbüsü algısıyla kendi
08:24kitlesini konsolde etmeye çalışan iktidar sahiplerine de
08:27sesleniyorum. Bu tablodan razılık duyuyorsanız öncelikle
08:31on beş Temmuz'dan sonra girdiğiniz ittifak ilişkilerine
08:34benimseydiğiniz kutuplaştırma siyasetine ve bütün uyarılarımıza
08:38rağmen sürdürdüğünüz ötekileştirme söylemine bakın.
08:41Ve gereken dersi çıkarın. Liyakat esaslarına esaslarını
08:46göz ağırda etmenizin sonucu olan devlet yapısında oluşan
08:50kurumsal zaaflarla ilgili ciddi bir öz eleştiri yapın.
08:53Sivil bürokrat statüsündeki bir cumhurbaşkanı başdanışmanın
08:57anayasa mahkemesine ve kendisi gibi düşünmeyen siyasilere ayar
09:02verme hakkını kendinde gördüğü başka bir cumhurbaşkanı
09:05başdanışmanın devlet not ediyor diyerek sağı solu tehdit
09:09ettiği bir ortamda askeri bürokraside alternatif yemin
09:13törenleri düzenlemeye başlar. Bürokrasi siyasetin emrindedir.
09:17Asker olsun sivil olsun. Darbe korkusu yayacağınıza önce
09:22kendinize sonra bürokratlarınıza ve nihayet
09:25devlet kurumlarına çekidüzen verin. Bu tablolar karşısında
09:28titreyin ve kendinize dönün. Ve nihayet bütün siyaset kurumuna
09:33sivil toplum kuruluşlarımıza ve aydınlarımıza sesleniyorum.
09:36Hangi görüşten ursak olalım? Ama şu soruları önce samimiyetle
09:41kendimize soralım. Siyaset kurumu neden sürekli zaaf
09:45alanları oluşturuyor ki gurur duymamız gereken gençlerimiz
09:48hep kavgaların gerilimlerin tarafı haline getiriliyor.
09:52Fikrin, düşüncenin, aklın, bilginin, bilimin yerini neden
09:58sloganlar alıyor? Dünyanın

Önerilen