Kanalıma üye olmak için http://wedia.link/KaanUnsalAlphanKATIL linkine tıklayabilirsiniz.
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA
"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."
Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.
Bunlar da hoşunuza gidebilir;
Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.
Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.
Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.
Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan Kanalı
Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.
#KaanÜnsalAlphan #KadimIrklarınMirası #BeşinciSoyunKaderi
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA
"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."
Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.
Bunlar da hoşunuza gidebilir;
Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.
Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.
Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.
Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.
Kaan Ünsal Alphan Kanalı
Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.
#KaanÜnsalAlphan #KadimIrklarınMirası #BeşinciSoyunKaderi
Category
🎥
Kısa filmDöküm
00:00:00Astronotlar geminin yakınlığında anlaşılmaz ve açıklanamaz birşeyler anlatan erbe yani alman ırksal araştırma ve eğitim yaklaşık 3500 yıl önce altın çağını yaşamış antik sesler çığlıklara, kurumalara ve telgraf bildirim sesleri vardır.
00:00:20Dünya tarihinin en korkunç seri katiliyle karşılaşmış ilk olarak koridorda 5-6 hafta sonra kameralar dışı İ. GORDIATO yöne çıkıyor.
00:00:30KGB su gibidir. Bulunduğu ortama okunarak insanın zamanda yorgunluk yapması meselesinin çözülebilir bir mesele olduğu iddiasını diyorlar.
00:00:39Acaba insanlığın altın fonu yani üst insanlar yani önceki soylardan rehberler neden yaşamda kendilerini göstermiyorlar?
00:00:54Herhangi bir insan tanrı tarafından kendi kendini geliştiren bir başlangıç olarak yaratıldı.
00:01:00Bu nedenle bir sonraki insan ırkının dadısı olmak ve onu insanlığın altın fonuna yönlendirmek temel ilahi tutumlara karşı çıkmak anlamına gelir.
00:01:30İ. GORDIATO
00:01:45İ. GORDIATO
00:01:57Ben şu anda şu satırları yazarken tanrılar şehrine yaptığımız seferimiz sona ermiş bulunuyor.
00:02:03Evet biraz akıllandım ama çok az. Soruların bazılarına değişen derecede varsayımsal kesimliklerle cevap bulabildim, bazılarına ise hala bulamadım.
00:02:14Ancak zaman geçecek, yeni araştırmalar yapılacak, şu an cevapsız olan birçok soruya cevap bulunacak fakat çok daha fazla yeni soru ortaya çıkacak.
00:02:24Sonsuz bilgi genişliği olan sonsuz hayat böyle bir şeydir.
00:02:28Başlangıçtaki o yarı ilkel mucize kelimesi yavaş yavaş akıl yürütme ve delile bürünerek gerçeklere dönüşmekte,
00:02:36daha sonra sıkıcı ve ilgisiz hale gelmekte, yeni bir akıl yürütme ve delil döngüsüyle yeni bir mucize özlemine neden olmaktadır.
00:02:44Yine de size en azından orada, uzak Tibet'te hepimizin bir şekilde uzay ve zamanın rolünü hemen anladığımızı söyleyebilirim.
00:02:52Tanrılar şehrine ait anıtlar ve piramitler uzay ve zamanı değiştiriyor ve böylece dünyadaki yaşam eskisinden daha farklı bir şekilde akıyor.
00:03:01Asıl meselenin uzay ve zaman olduğunu, gündelik hayatın akışı içinde alışık olduğumuz maddenin özelliklerinin dokunamadığımız,
00:03:09hissedemediğimiz ve algılayamadığımız ama etkilerini görebildiğimiz bu iki kavrama bağlı olduğunu anladık.
00:03:17Orada, Tibet'in dağlık bölgelerinde paralel dünyaların yakınlığını hissettik
00:03:22ve hatta eskiler tarafından paralel dünyalara geçiş için özel olarak yapılmış yerleri gördük.
00:03:27Ama bunlarla ilgili olarak bu kitabın sonraki ciltlerinde bahsedeceğim.
00:03:33Sovyetler zamanında Gençlik Tekniği adlı çok ilginç bir dergi yayınlanırdı.
00:03:38Bu dergilerin bir çoğunu inceledim ve önemli şeyler buldum.
00:03:42Derginin 1981 yılında çıkan sayılarından birinde Goncharov, Makarov ve Morozov tarafından yazılmış bir yazı vardı.
00:03:51Bu yazı Hint destanı Mahabharata'nın eski Çin ilahilerinin ve filozof Platon'un dünyanın bir tür üçgenlere bölünmesinden bahsettiğini söylüyor.
00:04:00Buna ek olarak yazarlar dünyadaki eski kültür merkezlerini birbirine bağlıyor
00:04:05ve ayrıca dünyanın üçgenlere, dörtgenlere ve beşgenlere oldukça uyumlu bir şekilde bölüyorlar.
00:04:12Yine aynı derginin 1984 yılına ait bir sayısında Hitler'in bulmaya çalıştığı Hiperborea'dan da bahseder.
00:04:20Yazar tam olarak Hiperborea ismini kullanmaz ama eski Hint destanı Mahabharata'ya dayanarak kuzey kutbunda bulunan Arktida ülkesini anlatır.
00:04:29Bu ülkedeki iklim sıcak ve ılımandı.
00:04:32Çünkü o zamanlar Gulf Stream bu bölgeye dek ulaşıyor ve bu toprakları yaşanabilir hale getiriyordu.
00:04:39Yazar aynı zamanda Gerard Mercator'ın 1595'te yayınlanan haritasını elde etmişti.
00:04:45Bu haritaya göre Arktida veya Hiperborea ülkesi merkezde bulunan iç denizden akan büyük nehirlere ayrılmış dört büyük bölümden oluşuyordu.
00:04:54Bu denizin tam ortasında kuzey kutbu noktasında Karakaya ya da efsanevi Meru Dağı vardı.
00:05:01Bu dağ her şeye gücü yeten tanrıların meskeni olarak nitelendiriliyordu.
00:05:06Bu çok heyecan vericiydi.
00:05:08Çünkü eğer bu bilgiler doğruysa Hiperborea veya Arktida ülkesi sandığımızdan daha yakın bir zamana dek varlığını sürdürmüş olmalıydı.
00:05:16Ülkenin neden yok olduğu tam olarak belli değil.
00:05:19Yazar onların bilinmeyen bir nedenden dolayı başka bir yere göç etmiş olabileceklerini yazıyor.
00:05:25Ancak nereye gittiklerini yazmıyor.
00:05:28Acaba tufandan kaçan atalarının asıl vatana olan ebedi kıtaya dönmüş olabilirler miydi?
00:05:34Ne de olsa içinde varsaydığımız gibi insanlığın ve diğer tüm dünyevi yaşam biçimlerinin oraya önceden getirilen tohumlardan yeniden klonlandığı bir yer vardı.
00:05:44Vara.
00:05:45Sonuçta görünüşe göre Atlantislilerin ve ilk Lemuryalıların en iyileri Samathiye girerek kurtuldular.
00:05:52Çünkü Tifon kuyruklu yıldızının ülkelerine çarpacağını önceden biliyorlardı.
00:05:57Herhalde felaketten sonra yaşamlarını ebedi kıtada sürdürmeye devam etmiş olmalılar.
00:06:03Acaba Hiperboreyalıların izlerini Tibet'te bulabilir miyiz?
00:06:07Tanrılar şehrine çok yakın bir yerde olmalılar.
00:06:10Evet çünkü onlar için kutsal Kailash Dağı muhtemelen kuzey kutbunda sulara gömülen yerli kutsal dağları Meruyu simgeliyor veya andırıyordu.
00:06:20İncelemeye çalıştığım literatüre göre Hitler Rusya'dan geçerek Tibet'e, ebedi kıtaya ulaşmak ve oradan da Hiperborea'yı bulmak istiyordu.
00:06:29Çünkü onlardan süper enerjilerin sırrını öğrenmeyi ve dünyayı kontrol etmeyi hayal ediyordu.
00:06:35Ve biz eskilerin trajik mesajını tartışarak ve ebedi kıta üzerindeki yaşamın özelliklerini analiz ederek,
00:06:42tufandan sonra, her şeyden önce Atlantistilerin tufan sonrası insan yaşamının ilk filizini verdiği sonucuna vardık.
00:06:49O halde Atlantistiler ve Hiperboreyalılar dördüncü kök ırkın aynı insanlarının eş anlamlı kavramlarıdır.
00:06:56Dolayısıyla Hitler aslında Atlantistileri arıyordu. Onların hala hayatta olduklarına inanıyordu.
00:07:03Bütün bunlardan yola çıkarak biz Atlantistilerin 850.000 yıl önceki büyük tufandan sonra hayatta kalmayı başararak,
00:07:12yaklaşık 12.000 yıl öncesine dek var oldukları sonucuna ulaşabiliriz.
00:07:16Dahası benim şahsi düşünceme göre onlar 12.000 yıl önceki büyük tufandan da sağ kurtulmayı başardılar
00:07:23ve ebedi kıta üzerinde yaşamlarını sürdürmeye devam ettiler.
00:07:27Aksi takdirde nispeten yakın tarihsel zamanlarda antik Yunanlılarla temaslarını açıklamak zordur.
00:07:33Büyük olasılıkla Hakas efsanesinde Salbu köyünün anıtını inşa eden beyaz tenli iri adamlar diye bahsedilenler de onlardı.
00:07:42Dolayısıyla bir zamanlar dünyada yaşamış dev insanlarla ilgili efsaneler de aslında biz 5. kök ırkın hafızasında yeretmiş gerçekler olabilir.
00:07:52Tufandan bir süre sonra ırkımızın insanlarının Vara'da korunan ilk Aryanların tohumlarından klonlandığını
00:07:58ve Titanların yani Atlantistilerin devam ettiği izlenimine edindim.
00:08:04Bir yerlerde Hiperboreyalıların dünyalı olmadıklarını başka bir gezegenden gelerek şu anki kutuplara yerleştiklerini okumuştum.
00:08:13Tufandan sonra insanın dünyevi yaşamının yeniden başlaması o kadar kolay değildi.
00:08:18Bunun için yapılan birkaç girişim başarısız oldu.
00:08:224. küresel tufan sonrası gezegende insan yaşamının restorasyonu tarihinin titiz bir analizinin yapılmasına ihtiyaç vardı.
00:08:31O zaman bu sürecin bu kadar ilgi çekici bir şekilde karmaşıklaşacağını ve en yüksek ve en bilinmeyen teknolojilerin bu olaya dahil olduğunu bilmiyordum.
00:08:41Dünyadaki bütün piramitler ve anıtlar sistemi bunda önemli rol oynuyordu.
00:08:46Antik çah çok önemliydi. Bunu da bir sonraki kitabımda yazacağım.
00:08:513. cildin adı dünyadaki yaşamın matrisi olacak.
00:08:55Bizi klonlayarak soyumuzu kurtaran Atlantistiler bizden daha iyi bir şeyi klonlayamazlar mıydı?
00:09:02Bakar mısınız sokaklarda ne çok suçlu, gereksiz ve ahmak insan dolaşıyor.
00:09:07Ne çok zararlı insan var. Sürüyle.
00:09:11Bilemiyorum ama bu düşünce beni terk etmiyor.
00:09:13Mesela neden düşüncelerimizi kontrol eden ve büyük felaket zamanında bizi koruyan piramitler sistemini yaptılar?
00:09:21Biz aptalların açgözlü ve bencil düşüncelerini yok etmek için bütün dünyayı bir piramitler ve anıtlar sistemiyle sarmaya değer miydi?
00:09:30Daha akıllı ve daha güçlü Atlantistiler neden hala yaşamıyorlar?
00:09:35Neden dünyanın yüzünden kayboldular ve bize yol verdiler?
00:09:39Kötü düşüncelerimizle başka bir kıyameti daha kışkırtalım diye mi?
00:09:44Sessiz düşündüğümün farkında değildim. Arkadaşımdan cevap gelince irkildim.
00:09:49Şöyle dedi. Çünkü bir insan soyunun yerine başkasının geçmesini ve her soyun en iyilerinin de Şambala'ya toplanmasını istedi.
00:09:58Tanrı en iyisini bilir ve tüm dünyaları aynı anda görür.
00:10:03Demek ki bu nedenle Atlantistiler yok olmadan önce anıtlar ve piramitler sistemini kurdular.
00:10:08Onları adım adım inşa ettiler.
00:10:11Çalışmalarını gözlemleyip analiz ettiler ve tamamladılar.
00:10:16Bana ilk önce tanrılar şehrini kurdular gibi geliyor.
00:10:20Her şey onunla başladı.
00:10:22Yine bir soru işareti belirdi.
00:10:24Ancak biz istesek de istemesek de bu anıtların hepsi zamanın etkisine tabidir ve yavaş yavaş ölüyorlar.
00:10:32Hep deriz ki piramidin her köşesi, her derece eğimi, kötü düşüncelerin yok edilmesi için çok önemlidir.
00:10:38Peki ya bu köşe zamanla tahrip olursa?
00:10:42Piramidin etkisi bitecek mi?
00:10:44Hayır dedi arkadaşım.
00:10:46Bahse girerim ki bitmeyecek.
00:10:48Neden?
00:10:49Witka isminde bir arkadaşım vardı.
00:10:51Sık sık bizim teknik departmana gelip giderdi.
00:10:54Çalıştığı su pompası istasyonunda ağır bir kaza geçirmişti.
00:10:58Sağ ayağı çok fazla tahrip olduğu için doktorlar onu kesmek zorunda kaldılar.
00:11:03O zamandan beri Witka hala ayağının ağrıdığını söylüyor.
00:11:06Nerede ağrıyor? Mezarda mı? diye sordu diğer arkadaşım.
00:11:10Delirdin mi sen? Ben ne anlatıyorum deminden beri?
00:11:14Witka yaşıyor. Dedim ya teknik departmanımıza gelip gidiyordu protez ayakla.
00:11:19Tamam da bacak kesildikten sonra herhalde bir yerlere gömüldü.
00:11:23Hayır hayır Witka kesilen bacağının ağrılığını hissediyor.
00:11:27Bacağı yok ki ağrısın. Ağrıyor işte. Canı yanıyor.
00:11:30Canı yanıyor. Ağrıyan şey aslında fiziksel bacağı değil. Bacağının fantomu yani ruhu.
00:11:37Her organ cinsel olsun veya olmasın kendi ruhuna sahiptir. Yani enerji organı.
00:11:43Hem de çok yoğun bir enerji.
00:11:46Ben sessizce dinlerken arkadaşım anlatmaya devam etti.
00:11:50Bacağın enerjisi bacak olmadan da yaşamaya devam edebilir.
00:11:54Orada, bacağın yerinde duruyor.
00:11:56Witka'nın bacağının yerinde hem bacağının fantomu hem de protez var.
00:12:01Witka bacağını kaldırmayı düşündüğünde önce fantom ayak kalkıyor ardından protez.
00:12:06İşte ağrıyan da o.
00:12:09Bu fantom veya enerji organı olmayan bacağı hatırlıyor ve bu nedenle de acı çekiyor.
00:12:15Witka bazen ağrıyan yerime dokunmak istiyorum ama bakıyorum ki bacağım yok diyor ama ağrıyor.
00:12:21Eski bacağın enerjisi ağrıyor. Yas tutuyor kısacası.
00:12:25Bu enerji nasıl yaralandığını ve bacağın nasıl kesildiğini hatırlıyor.
00:12:30Tanrı önce insanın enerjisini yarattı.
00:12:33Beden daha sonra yaratıldı.
00:12:35Bu nedenle de her organın ayrı bir hayaleti vardır.
00:12:38Onun enerji kopyası.
00:12:40Dünyadaki her şeyin, bize göre cansız olanların dahi kendi enerji kopyası vardır.
00:12:46Fantomsuz bir taş dahi yoktur.
00:12:49Dolayısıyla piramitlerin de kendi ruhları vardır.
00:12:51Bir piramit tamamen çökse bile onun hayaleti ilk yapıldığı şekliyle sonsuza dek var olacak.
00:12:58Ruh süptil enerjiden yaratıldı.
00:13:01Yani daha ince, daha değerli bir enerjiden.
00:13:04Bu aynı zamanda insan düşüncelerinin de ham maddesidir.
00:13:08Kötü ve ahmak insanların düşünce güçleri gibi hayaletleri de zayıf olur.
00:13:13Witka kötü biri olmasa da biraz ahmaktı.
00:13:16Bu nedenle de fantom ayağının üzerinde duramıyordu.
00:13:19Ama iyi bir yogi bunu başarabilir.
00:13:23İnsan ruhu düşünceyle hareket eder.
00:13:26Ruh ise bedeni harekete geçirir.
00:13:28İnsan ruhunu şekillendiren de düşünce gücüdür.
00:13:31Herhangi bir işe başlamadan önce onu düşünüp aklında canlandırman lazım.
00:13:36Witka düşünmeden hareket ediyor, sonra düşünmeye başlıyordu.
00:13:41Atlantisliler düşüncelerini kullanarak ruhlarını çok güçlendirmişlerdi.
00:13:46Lemuryalılar ise onlardan daha güçlülerdi.
00:13:49Ezoteride piramitlerin yapımları da buna bağlanır.
00:13:53Düşünce güçleriyle onları önce hayallerinde yaptılar.
00:13:56Daha sonra onun üzerine inşa ettiler.
00:13:59Bu Sai Baba'nın yaptığı gibi düşünceyi materyalize etmek miydi bilemiyoruz.
00:14:04Ancak düşünceleri yapının ruhuna dönüşerek orada asılı kaldı.
00:14:08Daha sonra onları yapan ustaların düşünceleriyle daha da pekişti.
00:14:12Ruh olan seni güçlendirmek için düşünceleri temiz tutmak, olumlu tutmak gerekiyor.
00:14:18Sessiz bir ortamda yalnız oturup ruh olan seni düşünmen lazım.
00:14:23Uzun uzun ve iyice odaklanarak.
00:14:26Witka eğitim eksikliğinden dolayı insan ruhunun veya ayrı ayrı fantomlarının özelliklerini bilmiyordu.
00:14:33Bu nedenle de protezin ağrıdığını sanmış ve yanıma şikayete gelmişti.
00:14:36Hatta bana protezin ağrıyan kısmını testereyle kesmek istediğini söylemişti.
00:14:41Ben ona protezin konuyla ilgisinin olmadığını, ağrıyan şeyin bacağının ruhu olduğunu söyledim.
00:14:47Bundan kurtulmak için düşüncelerinizi kullanmalısınız.
00:14:51Öncelikle ruhunuzun çok güçlü olduğunu hayal etmeniz gerekiyor.
00:14:55Daha sonra ise kopan bacağınızın da yerinde olduğunu ve çok güçlü olduğunu.
00:15:00Yani hem organ olan bacağınızın hem de enerji bacağınızın.
00:15:04Witka'ya ayakta meditasyon yaparak her iki bacağının da o pompa istasyonunda çalışmaya başlamasından önceki gibi
00:15:11sapasağlam yerlerinde olduğunu düşünmesini ve bunu fısıltıyla tekrarlamasını söyledim.
00:15:17Bu durumda fantom sakinleşiyor ve bacağın olmadığını unutuyor ya da farkına varamıyor.
00:15:33Dronvalo Melçizedek'in Mısır'daki Gize piramitleri kompleksinin inşasından bahsettiği
00:15:46Yaşam Çiçeği'nin Kadim Sırrı adlı en sevdiğim kitabını tekrar hatırladım.
00:15:51Kompleks ona göre çok daha gelişmiş bir medeniyet tarafından önce zihinsel görüntüsü yaratılarak
00:15:57daha sonra onu muhteşem bir şekilde materyalize edilerek yapılmıştı.
00:16:01Doğal olarak buna inanmak bizim için zordur.
00:16:04Yine de zihinsel bir görüntü ve onunla ilişkili bir hayalet kavramları çok ilginçtir.
00:16:09Her birimiz bir alet gibi herhangi bir ürünün imalatının,
00:16:13tasarımının anlaşılmasıyla yani zihinsel bir görüntüsünün yaratılmasıyla başladığını,
00:16:18ardından bir çizim yapıldığını ve daha sonra maddi düzenlemesi üzerinde çalışıldığını biliyoruz.
00:16:24Ama eğer düşüncenin maddi olduğuna inanıyorsak,
00:16:26o zaman bu aletin zihinsel yani düşünceden,
00:16:30görünüşe göre onun hayaleti olan kabuktan ibaret olacağı konusunda hemfikir olmalıyız.
00:16:35Dolayısıyla biz insanlar çalışırken ve maddi bir şey yaratırken aynı zamanda hayaletler de yaratırız.
00:16:42Ancak bizden önce birileri tarafından yaratılan doğal hayaletler yani fantomlar da var.
00:16:48Görünüşe göre maddi bir dünyevi insan yaratmaya karar vermiş olan bir varlık,
00:16:52öteki dünyada yaşam dalga formunu, kişinin her molekülüne dek tüm ayrıntılarını içeren hayaletini yarattı.
00:16:59Ve sonra bu hayalet üzerinde malzeme alt tabakası birleştirildi ve gövde oluşturuldu.
00:17:05İnsan vücudunun yapısını inceleyen anatomistler,
00:17:08tendonların ve bağların liflerinin gerildiği belirli şekillendirme kuvvetlerinden bahsederler.
00:17:14Ancak kuvvetin doğası ve tam olarak ne olduğu sorulduğunda bilimin henüz onu tanımlayamadığını söylerler.
00:17:20Kimi fizikçileri ise ruhun bir tür bilgi hologramı olabileceğini düşünmekteler.
00:17:25Bununla birlikte bir hayaletin bizim için bilinmeyen,
00:17:29genelleştirilmiş bir biçimde süptil enerji olarak adlandırılan
00:17:33ve düşünceden oluşan enerjiden yapılmış bir bilgi programı olduğu konusunda dahil fikir olmalıyız.
00:17:38Ancak fantom fraktalite yani sonsuzluk özelliğine sahip değildir.
00:17:43Uzayda yapılandırılmıştır, şekle ve ölçüye sahiptir ve boşlukta adeta süzülmektedir.
00:17:50Vitka'nın talihsiz bacağı hakkındaki sohbetten uzaklaşarak düşünmeye başladım.
00:17:58Bir yapının inşaatından önce hayali yani zihinsel görüntüsü yaratılır.
00:18:04Daha sonra örneğin bir piramit bu zihinsel imgeye göre yapılandırılır.
00:18:08Acaba neden?
00:18:10Her halde zihinsel görüntü Matrix görevini yerine getiriyor.
00:18:13Üzerinde bir damga gibi uzayı büken ve bir hayalet oluşturan Matrix'e güçlü bir süptil enerji verilir.
00:18:21Güçlü bir süptil enerjinin kaynağı ne olabilir?
00:18:24Büyük olasılıkla insan düşüncesi.
00:18:27Blavatsky'nin insanı en güçlü enerji makinesi olarak adlandırması boşuna değil.
00:18:32Ve hayaletin yaratılmasından sonra maddi analogu artık temel bir öneme sahip olmayacak,
00:18:38çökebilir, okyanusta boğulabilir, yer altına gidebilir.
00:18:41Asıl rol ise fiziksel dünyada görünmez ve bizim için bilinmeyen ancak daha ince, daha güzel olan hayalet tarafından oynanacaktır.
00:18:51Prensip olarak doğrudur.
00:18:53Çünkü piramitler öncelikle insan düşüncesindeki kötülükleri arındırmak için görünmez alemde hareket ederler.
00:18:59O halde demek ki piramitler zaman zaman onları inşa edenlerin fantomları tarafından adeta tamir ediliyor.
00:19:06İnce dünyada piramitler ve anıtlar sistemi zamandan etkilenmeyen zarif, ışıltılı, şeffaf hayaletlerden oluşur.
00:19:15Dürüst olmak gerekirse bu akıl yürütme tarzını ben de sevdim.
00:19:19Şimdi dünya piramitleri sistemini ve antik çağın anıtlarını yalnızca zamanın yıkıcı etkisine maruz kalan devasa taş yapılar biçiminde değil,
00:19:28aynı zamanda piramitlerin ve anıtların ışıltılı, şeffaf hayaletleri biçiminde de hayal edebiliyordum.
00:19:34Havada asılmış gibi. Bu güzelliği görmek için sübtil dünyaya bakmak ilginç olurdu.
00:19:41Hayaletlerin sübtil ve fiziksel dünyaların devamlılığını sağladığını anladım.
00:19:46İnce dünyada muhtemelen fiziksel madde görünmez, sadece nesnelerin hayaletleri görülebilir ve piramitlerin ışıltılı hayaletleri hayal edemeyeceğimiz kadar güzel olmalı.
00:19:571996 yılının Ağustos ayının başlarıydı.
00:20:01Televizyonda sürekli olarak Temmuz veya Ağustos 1999'da gelmesi beklenen dünyanın sonu ile ilgili çeşitli tahminlerden bahsettiler.
00:20:11Ama dünyanın sonu gelmedi. Tanrı yeryüzüne merhamet etti. Beşinci bir felaket yaşanmadı.
00:20:18Dünya piramitleri sisteminin ve antik çağınıtlarının günah karşıtı işlevi işe yaradı.
00:20:23Günaha batmış insanlığı silip süpüren ve onu yeniden uzlaştıran yeryüzü başka bir boyutta, belki de paralel dünyada çeşitli insan ırklarından en iyilerini bir araya getirerek Şambala'yı yarattı.
00:20:37Demek oluyor ki Şambala bu insanları ayıklamak için tarihin farklı dönemlerinde milyarlarca insanı öldürdü.
00:20:45Neden bu kadar sert? Tanrı neden böyle kararlar verir?
00:20:49Çünkü insan topluluklarında insan düşüncesindeki kötülüğün, bencilliğin, acımasızlığın yarattığı karanlık enerjinin yayılması kaçınılmaz olarak insanın kendi kendini yok etmesine veya bozulmasına yol açıyor.
00:21:03Bu nedenle en iyilerin kurtarılması gerekiyor. Böylece donuk ve küstah insan kitlesi onlara zarar veremez.
00:21:11Şambala'yı yaratmak uğruna dünya kıyametler sırasında milyarlarca insan hayatını feda etti.
00:21:18Muhteşem hayatını hayal etmekte bile zorlandığımız Şambala görünüşe göre çok ünlü toplumunun yükseliş ve düşüş dönemlerini de yaşadı.
00:21:28Ancak kıyametten kıyamete saflarını dünyanın en iyi temsilcileriyle doldurarak kendisini daha da güçlendirdi.
00:21:36Ve şimdi 4. kıyametten sonra Şambala kendini temizleyen dünyadan en iyi insanları toplayarak saflarına katma geleneğinden vazgeçti.
00:21:45Bunun yerine insanlığın tamamen kirlenmesini önleyecek bir anıtlar sistemi kurdu.
00:21:51Şambala dünya anayı rahatsız etmeyecek, paralel dünyaları etkilemeyecek bir karar vermiş oldu.
00:21:57Hayır bizimle paralel olan Şambala'nın bizim fani düşüncelerimizi doğru yani pozitif yöne yönlendiren bir sistem yarattığını söylemek istemiyorum.
00:22:06Bu olamaz çünkü insan Tanrı tarafından kendini geliştiren bir ilke olarak yaratılmıştır.
00:22:11Dünya piramitleri sistemi ve antik çağ anıtları sadece kötü düşünceleri yok eder.
00:22:17Böylece onlar fraktallığın şaşırtıcı özelliği nedeniyle evrene yayılamazlar ve dünyayı bir zihinsel kir kaynağına dönüştüremezler.
00:22:26İnanın bu hiç de küçümsenecek bir şey değil.
00:22:29Bu sanırım kendimizi bir sonraki yani 5. kıyametten kurtarmamıza izin verdi.
00:22:34Şambala deneyi başarılı oldu ve yaşayan dünya Şambala'yı besleyen kıyamet ardına kıyametten sonunda dünyayı insan öfkesinden iyileştirmeye başladığı noktaya ulaştı.
00:22:46Gezegenimiz dünyanın sübtil dünyasını tekrar tekrar hayal etmeye çalışıyorum.
00:22:51Bana güzel görünüyor ve Şambala'nın zihni tarafından yaratılan piramitlerin ve anıtların ışıltılı hayaletleri bana özellikle büyüleyici geliyor.
00:23:03Pis bir çağrışım yapan kötü düşünceler piramitlerin hayaletleri arasında koşar, onlara çarpar ve sonsuza dek kaybolurlar.
00:23:12Ve hayaletler görkemli bir şekilde yükseliyor, her zaman kristal berraklığında kalıyorlar.
00:23:20Tabii ki dünya piramitleri sisteminin ve antik çağ anıtlarının başka işlevleri olduğunu anlıyorum.
00:23:26Çünkü yüce akıl her zaman bir eylemde iki veya daha fazla amaç düşünür.
00:23:30Henüz onları bilmiyorum ancak günah karşıtı işlevi söz konusu olduğunda bunun ana işlev olduğuna ikna oldum.
00:23:38Bu yüzden şunu söylemek istiyorum.
00:23:41İnsanlar iyi yürekli olmaya çalışın, merhametli olun, bencillikten ve kibirden en acımasız düşmanınızmış gibi kaçının.
00:23:50Çünkü bunlar insanı yok ediyor.
00:23:53Kötülük düşünmekten vazgeçin, öfkenize hakim olun, o sizden yana değil.
00:23:59Piramitler insanların ömrünü kısalttı.
00:24:03Bir dakika, bu bilgi nereden aklıma geldi?
00:24:06Gözlerimin önünde Blavatsky'nin sözleri canlandı.
00:24:10Üçüncü köksoyun sağlıklı insanı, beşinci köksoyda zavallı, hastalıklı bir haldedir
00:24:16ve nesilden nesle geçen sayısız bedensel ve ruhsal hastalığın da varisidir.
00:24:22Blavatsky'nin bu ifadesi önceki insan ırklarından,
00:24:25sağlıklı olduğu ve hastalıklardan musarip olmadığı anlamına geliyor.
00:24:30Peki bizim ırkımız neden bu kadar bahtsız?
00:24:34Ama dünyadaki önemli tarihi anıtlar ve piramitler hep beşinci ırk döneminde inşa edildiler.
00:24:40Acaba fenomen bununla mı ilgili?
00:24:44Ancak antik çağın piramitleri ve anıtları hastalığın nedeniyse ve yaşam sürelerini azalttıysa,
00:24:50o zaman bir anlam ifade etmiş olmalı.
00:24:52Bu anlamın kötü niyet taşımadığından eminim.
00:24:55Aksine paradoksal olarak asildir.
00:24:58Çünkü yüce zihin kötü niyetli davranmaz.
00:25:01İçimi saran şüpheler, hastalıkları yaymak asilce midir,
00:25:05insanların ömrünü kısaltmak asilce midir gibi basit insan varsayımlarını fısıldıyordu.
00:25:11Ancak inanç, Tanrı'ya ve Şambala'ya olan derin inanç,
00:25:15ilahi eylemlerin ortodoksluğundan şüphe etmeme izin vermedi.
00:25:18Nedense aklıma büyüdüğüm köy Sermenov'a geldi.
00:25:21Hafıza'nın arka sokaklarından, hayatı boyunca sarhoş olan,
00:25:25ailesini korkutan ve onu yarı aç bir hayata mahkum eden kapıcı Ahmetullah canlandı.
00:25:31Bu adam sık sık hastalanırdı.
00:25:33Ancak tek bir ilaç biliyordu.
00:25:35Vodka.
00:25:37Fakat Ahmetullah yaşlandığında içkiyi bıraktı ve dindar bir hayatı seçerek herkesi şaşırdı.
00:25:42Zihinsel yeteneklerinin sınırlılığı nedeniyle elbette anlamını bilmeden sadece bir dua öğrendi
00:25:48ve cenazelerde veya anma törenlerinde Müslüman ritüelleri konusunda uzman gibi davranarak
00:25:54sürekli akıl almaz bir aktivite gösterdi.
00:25:57Ancak dindar Ahmetullah uzun yaşamadı.
00:26:00Ben o zamanlar çocuktum.
00:26:03Ancak onun ölmeden önce söylediği son sözlerini hatırlattım.
00:26:06Bu görkemli sözlere göre Ahmetullah, insanlara iyilik ve sevgi ilkelerine göre yaşamayı öğretmişti.
00:26:12O zaman bile çocukken tüm hayatını sarhoş tutku ve öfkeye adayan bir kişinin
00:26:18ölüm karşısında asil ve tanrısal görünmeye çalışması bana hayatın çelişkilerini düşündürtmüştü.
00:26:24Bak ölümün yüzü insanı asilleştirir diye düşündüm o zaman.
00:26:28Ama ahmetullah'ın ölüm karşısında asil ve tanrısal görünmeye çalışması bana hayatın çelişkilerini düşündürmüştü.
00:26:33Bak ölümün yüzü insanı asilleştirir diye düşündüm o zaman.
00:26:37Bilinçsizce ve hala sümüklü bir çocuk olarak.
00:26:40Keşke Ahmetullah bunu daha önce düşünseydi.
00:26:43O zaman tabi ki bir kişinin bütün düşüncelerinin bireysel dosyalara kaydedildiği
00:26:48akaşik kayıtlar adında cennetsel bir bilgisayar olduğunu bilmiyordum.
00:26:53Orada Ahmetullah'ın o kayıtların arasındaki dosyasında
00:26:57hayatı boyunca işlediği günahların yanında ölümüne beş kala
00:27:00o son sevgi ve iyilik sözleri okyanusta damla gibi kalmış olmalıydı.
00:27:08Kulağa ne kadar paradoksal gelirse gelsin,
00:27:11çıkan sonuca göre eğer ölüm karşısında insan asilleşiyorsa,
00:27:15o halde ölüm insana ne kadar yakın olur ve ne kadar sık uğrarsa
00:27:19insanlığın zihninde temiz ve asil düşünceler daha fazla geri dinecekti.
00:27:24Görünüşe göre bir kişi ölüm öncesi bilinç altında,
00:27:27düşüncelerin saflığı yasalarının çok önemli olduğunu,
00:27:30tamamen farklı yaşam yasalarının onu beklediği başka bir dünyaya geçişin yaklaştığını hissediyor.
00:27:38Acımasız bir insana uğrayan ölüm ise onun daha fazla can yakmasını önlüyor.
00:27:43Buradaki ölüm daha asil ve daha adil görünüyor.
00:27:48İyi ki insanlık Atlantistiler veya Lemuryalılar gibi bin yıl veya daha uzun yaşamıyorlar.
00:27:54Dünya çok daha korkunç bir yer olabilirdi.
00:27:57Kötü insanlar yönetimi tamamen ele geçirirdi.
00:28:00Neden mi?
00:28:01Çünkü kötülükler yıkıcıdır ve yıkmak her zaman yapmaktan daha kolay ve hızlıdır.
00:28:07Bazen kötü insanları yalnızca ölüm durdurabiliyor.
00:28:11Ancak bin yıl yaşamaları durumunda başka türlü olurdu.
00:28:15Üstelik kötüler her zaman daha fazladır.
00:28:18Onlar bin yıl yaşayacaklarını bilseler on kat daha fazla para biriktirirlerdi.
00:28:24Ayrıca büyük para büyük güç demektir.
00:28:27Ve büyük bir güçle herkes yıldız sunmasından kaçamaz.
00:28:31Bin yıl süren bir liderin yıldız hastalığı ise mutlaka bir felaket getirirdi.
00:28:36Dünyayı kana bulamış diktatörlerden sadece birinin bin yıl yaşaması dahi dünyayı beşinci felakete götürmeye yeterdi.
00:28:45Kötü işler için öteki dünyada cezalandırılma korkusu her insanda bulunur.
00:28:50Bu korku bilinçaltındadır ve insana hayatı boyunca
00:28:53''Yapma! Tanrı'dan kork! Asil ol!'' diye fısıldar.
00:28:58Ama ne yazık ki bilinçaltımızı nadiren dinliyoruz.
00:29:02Fakat ölmeden önce bu fısıltı şiddetlenir ve giderek yüksek sesli kelimelere dönüşerek kulak zarlarımızı yırtar.
00:29:09Evrende bir yerde bir şey yok.
00:29:11Evrende bir yerden gelen bu sözlerin etkisinde kalan bir insan önce kendini haklı çıkarmaya çalışarak koşturur.
00:29:20Sonra kısa sürede yorulur ve girişimlerinin boşa olduğunu hisseder.
00:29:25Sonra aniden konuşmaya başlar.
00:29:28İyilik ve sevgi hakkında güzel, samimi sözler söylemeye başlar.
00:29:32Saçma sapan bir şekilde bunu başkalarına öğretmeye çalışır.
00:29:36Ondan sonra kendini daha iyi hisseder.
00:29:38Ancak kendine karşı korkunç bir kırgınlık durmadan içinden bir yerlerden gelip hala kalbini bir metal gibi gıcırdatmaya devam eder.
00:29:49İnsanın ölmeden önce söylediği o samimi sözleri yaşamı boyunca daha sık söyleseydi ne güzel olurdu.
00:29:56Samimiyete çağrı zaten iyidir, zaten düşünce dünyasında saf bir akıştır.
00:30:02Ayrıca hasta olan bir kişi insanlarda şefkat duygusuna neden olur ve şefkat duygusunun sebep olduğu düşünceler de saftır.
00:30:11Bütün bunlardan hastalıkların paradoksal olarak insanlarda saf parlak düşüncelerin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu sonucuna varılır.
00:30:20Paradoksal ama gerçek.
00:30:27Bir petrol zengini tanıyordum.
00:30:30Oğlu halk arasında gece veya gece körlüğü olarak adlandırılan ve umutsuz bir hastalık olarak kabul edilen Retinitus Pigmentosa hastasıydı.
00:30:39Oğlunu muayene ettikten sonra petrol patronuna bu hastalık için yeni bir tedavi yöntemi geliştirdiğimizi,
00:30:45ancak bunu iyileştirmemiz gerektiğini ve bu nedenle ekipman ve kimyasalların satın alınması için sponsorluğa ihtiyacımız olduğunu söyledim.
00:30:53Bana piyasa şartlarında bir bankadan kredi çekip tedavi yöntemini geliştirmek ve sonra yeni bir operasyon yöntemiyle iş yapmak gerekiyor gibi bir cevap verdi.
00:31:02Ayrılırken şu ifadeyi ekledi.
00:31:05Ben her zaman iyi bir doktor satın alabilirim.
00:31:08Ona şu cevabı verdiğimi hatırlıyorum.
00:31:10İyi bir doktoru asla satın alamazsınız.
00:31:137-8 yıl sonra yöntemimiz kesinleşip iyi sonuçlar vermeye başladığında bu petrol patronunun oğlu mürebbiyesiyle birlikte yeniden ortaya çıktı.
00:31:24Çocuk artık neredeyse kördü.
00:31:26Artık çok geçti.
00:31:28Ancak ben yine de ameliyatı ayarladım ve en son konsultasyon raporunu hazırlarken,
00:31:33çocuğun babasının her zaman iyi bir doktor satın alınabilir lafına karşılık forma kalın bir yazıyla ücretsizdir yazdım.
00:31:41Mürebbiye buna itiraz etti.
00:31:43Patronun oğlunun karşılıksız ameliyat edilmesini yasakladığını söyledi.
00:31:47Ben ise sunulan miktarı reddettim.
00:31:50Daha sonra babasının ısrarı üzerine mürebbiye çocuğu Moskova'ya geri götürdü.
00:31:55Şu an çocuk muhtemelen tamamen kördür.
00:31:58Evet, babasının hayatın her alanında sadece iş görmek isteyen bir aptal olması oğlunun suçu değildi.
00:32:05Oğlu masumdu ve acı çekiyordu.
00:32:07Ama ben parayı alamadım çünkü öyle bir düşünceye sahip insanın karşısında satın alınmış gibi hissetmek istemedim.
00:32:15Ancak bu olayın acısı hala içimdedir.
00:32:19Neden satın alındığım hissine dayanamıyorum?
00:32:22Parasız ve işkolik biri olarak sabahın iki ya da üçüne kadar şevkle ve günlük olarak çalıştığım için değil,
00:32:29her ne olursa olsun her hastanın tedavisine yürekten yaklaşmaya çalıştığım için.
00:32:33Yürekten, içten, sadece mesleki veya ticari olarak değil,
00:32:38bir doktorun hastasını içten duygularla tedavi etmeye çalışması saf duygulara sahip olduğu zaman mümkündür.
00:32:45Muhtemelen bu tür düşünceler sadece bir, iki, dört, beş, yedi ve sekiz pozitif sayıların kombinasyonlarıyla karakterize edilir.
00:32:54Ama eğer bir doktorun örneğin ondan ne kadar koparabilirim gibi düşünceleri varsa,
00:33:00o zaman içten tedaviden bahsedilemez.
00:33:04Bizim tarafımızdan geliştirilen, insan donör dokularından yapılan Alloplant biyomateryali,
00:33:10insan fiziksel bedenine gömülü bazı bilinmeyen programların yardımıyla insan dokularının yenilenmesini veya büyümesini uyarır.
00:33:18Bana öyle geliyor ki bu program submoleküler seviyede, yani süptil enerji aralığında yazılmıştır.
00:33:24Düşüncelerin de süptil bir enerji birleşeni vardır.
00:33:27Bu nedenle doktorun hastaya yardım etme konusundaki samimi arzusu,
00:33:32sanırım bu bilinmeyen vücut programını harekete geçirir ve Alloplant'ın yerine yeni sağlıklı dokular büyümeye başlar.
00:33:39Bu yüzden de o petrol patronunun oğluna alsat şeklinde ameliyat yapamadım.
00:33:45Gecenin seslerini dinleyerek yavaş yavaş başka bir dünya,
00:33:49etrafımızda ve içimizde görünmez bir şekilde var olan o dünya hakkında düşüncelere daldım.
00:33:55Düşünceler dünyasına.
00:33:57Ömrümün son aylarının bütün uzun akşamlarında aynı düşüncelerin yardımıyla bu dünyayı anlamaya çalıştım.
00:34:04Ve aynı tür koşulların tek bir bütünde garip bir şekilde birleşmesi hakkında ne kadar çok düşünürsem bu dünya bana o kadar görkemli göründü.
00:34:13Biz insanlar için düşünme kavramı yemek, içmek, yürümek, konuşmak, doğurmak ve benzerleri kadar doğaldır.
00:34:21Ve akşamları bir ara bir yastığa gömülmüş ve uykusuzluktan acı çekerken rahatsız edici veya neşeli bir şeyler düşünürüz.
00:34:29Ancak düşüncelerimizin canlı organizmalar gibi olduklarını, bizim bilmediğimiz kendilerine ait bir dünyaları olduğunu
00:34:36ve o dünyanın bizi hiç hissettirmeden çok güçlü bir şekilde etkilediğini düşünmeyiz.
00:34:42Ama eskiler bunu biliyorlardı.
00:34:44Birkaç yıldır evreni ve antropogenezi analiz etmeye çalışırken eskilerin bizden daha akıllı ve daha bilgi olduklarının giderek daha fazla farkına vardım.
00:34:54Çünkü manevi olmaya daha fazla eğilimliydiler.
00:34:58Bir gün bunu başarmak ama en azından yarından itibaren daha manevi olmak bizim için mümkün mü?
00:35:05Bunun için ne gerekli?
00:35:07Çok basit ve aynı zamanda çok karmaşık bir eylem yapmanız gerekiyor.
00:35:11Aynı anda iki dünyada yaşadığınızı fark ederek iyi düşünmeye başlayın.
00:35:16Fiziksel dünya ve düşünce dünyası.
00:35:20Eskiler bunu biliyorlardı ve yaptılar.
00:35:23İşte bu yüzden düşünceleriyle devasa taş blokları hareket ettirmeyi ve onlardan devasa yapılar inşa etmeyi başardıkları ruhun gücüne dayanan yeni teknolojiler keşfettiler.
00:35:35Bu nedenle onlara ana yerlerden birini düşünceler dünyasının işgal ettiği yüksek aklın düşünme ilkesi altında eş zamanlı birlikle, çeşitlilikle karakterize edilen geniş bir dünya vizyonu açıldı.
00:35:48Tanrı düşünceler dünyasını tüm dünyaların ve yaşam biçimlerinin bir birliği olarak yarattı.
00:35:55Çünkü yalnızca düşüncenin yardımıyla başka dünyalara girilebilir ve diğer yaşam biçimleri tanınabilir.
00:36:02Evrendeki her şey düşünür.
00:36:05Hem farklı seviyelerde yaşamların dalga formları hem de gezegenler ve insanlar düşünceleriyle yenilenir ve sınırsız düşünceler dünyasını daha da geliştirir.
00:36:15Bu nedenle de ruhta ortaya çıkan bazı kötü düşüncelerin gizleneceğini ve kendi kendine kalacağını düşünmek aptallıktır.
00:36:22Evet, onu insanlardan saklayıp kendinizi ele vermeyebilirsiniz ama o düşünceniz o anda düşünce dünyasına intikal eder ve orada analiz edilir.
00:36:33Bu düşünceniz bir gün hiç yoktan bir acı şeklinde karşınıza çıkar ve bu kirli düşünceleri ne kadar çok taşırsanız ıstırabınız o kadar büyük olacaktır.
00:36:44Ancak kötü ve kirli düşünceler küresel ölçekte bir düzeye ulaşırsa o zaman küresel bir felaket yani apokalipsi gelecektir.
00:36:52İlk bakışta Tanrı'nın düşünceyi takiben tam bir düşünce ve eylem özgürlüğüne izin vermeye karar vermesi ve düşüncelerimizi kontrol etmeye başlamaması garip geliyor.
00:37:03Öyle olsaydı kötülükler için ceza olmazdı.
00:37:06Ama bu Tanrı'nın deneyidir.
00:37:08O her birimize kendi parçacığından verdi.
00:37:11Her birimize doğru yönde gelişme fırsatı verdi ve bizim de içimize konan tanrısal parçacığı doğrultmamız gerekiyor.
00:37:19O sırada yerde bir karınca gördüm.
00:37:22Bu karınca insan hayatı için ne kadar az şey ifade ediyor.
00:37:27Onu ezersem hiçbir şey olmaz, vicdanım bile beni kemirmez diye düşündüm.
00:37:32Karıncayı iki parmağımla alıp incelemeye başladım.
00:37:36Çok merak ediyorum.
00:37:38Acaba şu anda ne düşünüyor?
00:37:40Tehlikede olduğunu biliyor mu?
00:37:42Yoksa o da inanıyor mu?
00:37:43Onu uzak bir yere attım ki aptallığından ateşe yaklaşmasın.
00:37:50O anda karınca hakkında kurduğum cümle kendimi ürpertti.
00:37:54Kafamda bir ışık yandı.
00:37:56Görkemli ve her şeyi kapsayan düşünceler dünyası için biz insanlar muhtemelen aynı karıncalar gibi görünüyoruz.
00:38:04Ve en derin düşüncelerimiz muhtemelen az önce karınca hakkında düşündüğüm şeye benziyor.
00:38:08Aptallığı yüzünden ateşe yaklaşmasın.
00:38:14Görünüşe göre tüm dünyalara nüfus eden ve bazen rüyalarda seyahat ettiğimiz düşünceler dünyası şimdilik bize küçümseyici bir sevgiyle davranıyor.
00:38:23Ama küçük dünya alemi kötü düşüncelerin kaynağı haline gelirse
00:38:28o zaman büyük düşünceler dünyası dünya gezegenini harekete geçirecek
00:38:32ve kıyamet yoluyla zihinsel öfke yayan insanlardan kurtulmaya zorlayacaktır.
00:38:39Tıpkı bizim salgın bir hastalığa neden olmaları durumunda gezegendeki bütün karıncaların kökünü kurutacağımız gibi.
00:38:49Dört büyük felaket insanlığı terbiye edemedi.
00:38:53Her yerde hazır ve nazır bir şeytani ilke insanları en ufak bir başarıyla bile kendilerini tanrı olarak görmeye
00:39:00ve bu temelde aptalca da olsa gerçek tanrıdan uzaklaşmaya iter ve teşvik eder.
00:39:06İnsanlar deneysel dünyevi yaşamın henüz tüm evren olmadığını, tüm evrenin milyarlarca kat daha büyük olduğunu
00:39:13ve insanlığın yaratılışını öncelikle düşünceler dünyası tarafından tüm varyasyonlarda birleştirilen genel kozmik yaşama borçlu olduğunu hiçbir şekilde anlayamıyorlar.
00:39:23Bunu bir anlayabilsek.
00:39:26En azından bazen.
00:39:27En azından öfkelenmeye ve sevmediğimiz eşimizi dünyadaki tüm kötü şeyler için suçlamaya başlamadan önce.
00:39:34Ya da sinsice gözlerimizi kısarak karşımızdaki insana yalan söylemeden, onu aptal yerine koymadan önce.
00:39:42Sırf sizin istediğiniz gibi düşünmüyor, davranmıyor diye bir insanı iftira yağmuruna tutmadan önce.
00:39:49Yaşama saygısızlık etmeden önce.
00:39:52Kendini en üstün görmeden önce.
00:39:54Madde olanı, manevi olanın üzerine çıkarmadan önce.
00:40:00O zaman dünya daha güzel, daha barışçıl, daha yaşanılır bir yer olurdu.
00:40:06O zaman insanlığı yok eden dört büyük felaket yaşanmaz, aralarından en iyilerinin seçilip yerleştirileceği Şambala'ya da gerek kalmazdı.
00:40:15Tüm gezegenimiz Şambala olurdu.
00:40:18Ama insanlar düşünce dünyasının gerçekten var olduğunu ve faaliyette olduğunu bilmiyorlar.
00:40:25Her gün kafalarına vura vura belki böyle bir dünyayı tanımalarını sağlayabilirsiniz, ancak çoğu insan onu hiçbir zaman anlayamayacaktır.
00:40:34Zaten Büyük Lemuryalılarda dahil olmak üzere önceki dört insan ırkı, yaşamlarında her saniye yer aldıkları,
00:40:41birleşeni oldukları bu dünyayı yürekten, ruhlarıyla kabul etmediler.
00:40:46Ve zaten Tanrı'nın dünyavi fiziksel yaşamın yaratılması ve kendini geliştirmesi üzerindeki deneyi dört defa durduruldu ve her seferinde yeniden başlatıldı.
00:40:56Her seferinde de insanlık büyük kıyametle uyarıldı.
00:41:00Düşünce dünyasıyla iyi bir uyum içinde yaşama ihtiyacının rolü hafife alındığı için.
00:41:07Dördüncü tufandan sonra deneye iki şey daha eklendi.
00:41:11Kötü düşünceleri yok etmek için arka arkaya anıtlar silsilesi yapıldı.
00:41:16Ayrıca o düşünceleri taşıyan insanların düşünce dünyasına girerek oradaki bilgileri kötü amaçları için kullanmasını önlemek amacıyla
00:41:24SOHUM adlandırılan ve doğasını bilmediğimiz bir bariyer yapıldı.
00:41:28Şu anda bu iki sistem hala faaliyetlidir.
00:41:32Oraya ulaşıp bilgileri kötü amaçlarımız için kullanmayalım diye bizi düşünceler dünyasından bir nevi izole ettiler.
00:41:40Bakalım ne olacak?
00:41:41Onlar da bizi izliyorlar.
00:41:44Ve ne yapacağımızı, bu işin sonunun nereye varacağını görmek istiyorlar.
00:41:48Ancak düşünceler dünyasının önemini anlarsak ve kötü tarafa dönmemeye çalışarak düşüncelerimizin akışını takip edersek
00:41:56o zaman bir şeylerin işe yaraması ve bir sonraki beşinci kıyametin gelmemesi oldukça olasıdır.
00:42:03Evet, evrensel düşünceler dünyasından tecrit edilmiş durumdayız.
00:42:07Ama tamamen değil, kısmen.
00:42:10Çünkü düşüncelerimiz hala her şeyi kapsayan düşünceler dünyasına ulaşıyor.
00:42:15Eğer düşüncelerimiz ağırlıklı olarak olumsuzsa o zaman er ya da geç küçük bu dünyamız orada berbat, değersiz ve var olmaya değmez bir halde görünecektir.
00:42:27Şimdilik yaşıyoruz ama daha şimdiden kötü düşüncelerimizden dolayı ağır bir bedel ödedik.
00:42:33Yaşam süremiz kısaltıldı.
00:42:35Bizden önceki soyun çocukluk süresi bizden daha kısaydı ve okul ve kolej eğitimi yükü yoktu.
00:42:42Bilgi olduğu gibi evrensel düşünceler dünyasından geliyordu.
00:42:46Çünkü o dönemlerde son bariyeri ilkesi çalışmıyordu.
00:42:50İnsanlar doğrudan evrensel bilgi bankasına bağlıydı ve onları yetenekleri ölçüsünde algılıyorlardı.
00:42:57Ve sağlıklıydılar çünkü iç enerjileriyle kendilerini iyileştiriyorlardı.
00:43:02Hayat harikaydı.
00:43:04Ama yine de bizden önce gelen dört insan ırkının her birinin medeniyetlerinin derinliklerinde er ya da geç günah ortaya çıktı ve yayıldı.
00:43:13İnsanlar evrensel düşünceler dünyasından aldıkları bilgiyi kötülük adına ve kişisel yücelme için kullanmaya başladılar.
00:43:21Birinci ırkın meleğimsi insanları da, ikinci ırkın hayaletimsi insanları da, Lemuryalılar da ve hatta Atlantistiler de kendilerini tanrı gibi hissetmenin cazibesine karşı koyamadılar.
00:43:34Hepsinden aynı intikam alındı.
00:43:37Dünyanın 6666 kilometre döndürülmesiyle gerçekleştirilen büyük felaketler.
00:43:44Oysa onlar, önceki insan ırkları bizlerden daha mutluydular.
00:43:49Söylediğimiz gibi evrensel bilgiye ve düşünceler dünyasına doğuştan bağlıydılar, uzun ömürlüydüler.
00:43:55Hastalık yükleri yoktu.
00:43:58Ve şimdi düşünceler dünyasından tecrit koşullarında yaşadığımızdan bir dereceye kadar yalnızız.
00:44:05Çocuklarımız harika çocukluk yılları boyunca alfabeden harfleri öğrenmeye ve okul masasında oturmaya zorlanıyorlar.
00:44:13Tüm gençlik yıllarımızda okuyoruz, okuyoruz, okuyoruz.
00:44:18Sonra genç uzmanlar oluyoruz ve uzun yıllar bu görevde kalıyoruz.
00:44:22Ve 40 yaşına kadar kendimizi hayatın baharında ve gücümüzün doruğunda hissediyoruz.
00:44:28Sonra bir 20 yıl daha geçiyor ve bizi emekliye arıyorlar.
00:44:32Yani şunu diyorlar, hayatın sona ermek üzere azizim, git o hak ettiğin istirahatini yap artık.
00:44:40Acaba insan yaşamının en üretken, en kamil dönemi neden bu kadar kısa?
00:44:46Çocukluğu ve gençliği aşmak neden bu kadar uzun sürüyor?
00:44:50Zaten kısa olan ömrümüz neden sayısız hastalık tarafından daha da zor hale geliyor?
00:44:56Eğer bu soruların cevabı şambalanın ağzından söylenseydi, kulağa kısa ve iç karartıcı gelebilirdi.
00:45:07Siz beşinci ırgın insanları hiçbir şey için suçlanamazsınız.
00:45:11Asıl suçlular sizden önceki medeniyetlerin insanlarıdır.
00:45:15Dünya artık kıyametler yoluyla insanlığı iyileştiremez.
00:45:19Bu yüzden sizi izole etmek zorunda kaldık.
00:45:23Öte yandan sık sık öteki dünyayı ziyaret ederseniz, orada ruhunuzdaki kötü bir plaktan arınırsınız.
00:45:30Ama çocukluk halinde daha uzun süre kalırsınız ve çocuksu saflığın ve romantizmin tadını daha uzun süre çıkarma fırsatınız olur.
00:45:38Hastalıklarınızı içsel enerjinizle iyileştirme fırsatınız olmasa da,
00:45:41bir hastalık sırasında gerçek samimiyeti gösterme veya görme, Tanrı'ya dua etme ve insanların gerçek merhametini tefekkür etme,
00:45:51ruhlarının gerçek saflığını gözlemleme fırsatınız olur.
00:45:54Hasta ve çaresiz durumdayken başta yakın çevreniz olmak üzere insanlığı yeniden keşfediyorsunuz.
00:46:01Buna karşılık sizin maalesef salı verdiğiniz kötü düşünceleriniz antik çağın piramitleri ve anıtları tarafından yok ediliyor.
00:46:09Onların dünyada ve evrende dolaşarak yıkıcı faaliyetlerini sürdürmelerine izin veremeyiz.
00:46:15Bu sizin avantajınızdır, çünkü bu sayede sizden öncekilerin yaşadığı küresel felaketi yaşamayacaksınız.
00:46:23Maneviyatınızı yükseltin, o zaman evrensel bir mutluluk sizi sarmalayacaktır.
00:46:30Anlayın ki size yaptığımız her şey sadece ilk bakışta kötülük gibi duruyor.
00:46:35Gerçekte ise insanlığı Tanrı'nın eseri olarak korumayı amaçlıyor.
00:46:49Bütün bunları fark ettiğimde evrensel insan yalnızlığının ve ıstırabının başka bir kıyameti önlemenin garantisi olduğu,
00:46:56böyle bir Şambala deneyinin altına yeşinçi insan ırkı, yani biz düştüğümüz için üzüldüm.
00:47:01Biliyorum hiçbir zaman her şey iyi olamaz.
00:47:05Ancak örneğin Atlantistiler veya Lemuryalılar gibi mutlu olduğumuzu hayal ettim.
00:47:10Peki ya son felaketin ardından biz neler yaşadık?
00:47:14Tufandan sonra açılan kıtalarda uzun bir yeniden doğuş dönemi,
00:47:19vahşet, ilkel bir yaşam standardı, bitmeyen kabileler arası savaşlar
00:47:24ve en kötüsü de her duada ve her yukarıya doğru bakışta ortaya çıkan sağır mutluluk.
00:47:29Tanrının yarattığı insanın onunla iletişim kuramaması, onsuz kalması çok zordur.
00:47:35Tıpkı bir çocuğun annesiz kalması gibi.
00:47:42Bütün bunları yaşamamızın sebebi kötü düşünceler ve onları taşıyan kötü insanlardır.
00:47:48Onların yüzünden hayat süremiz kısaltıldı.
00:47:51Onlar bizim en büyük düşmanlarımızdır.
00:47:54Bu konuyu düşünürken prensip olarak insanların yaşam sürelerini azaltma mekanizmasının
00:47:59kozmik değil, dünyevi kökenli olduğunu anladım.
00:48:03Şambal'a bir şey yarattı, bir şey kurdu.
00:48:06Dünyadaki biyolojik nesnelerde zamanın akışını değiştiren bir şey.
00:48:10Peki ne?
00:48:12Bir tür yedinci hissimle bunun piramitlerin ve antik çağınıtlarının inşasıyla
00:48:17bağlantılı olduğunu seziyordum.
00:48:19Ancak piramitlerin yaşam sürelerini tam olarak nasıl azaltabileceğini bilmiyordum.
00:48:24Elbette bu konuda çok düşüncem vardı ama hepsi insanın hayal gücünün sınırlarını aşamadı.
00:48:29Elimde güvenebileceğim hiçbir argüman yoktu.
00:48:32Onları aramam gerekiyordu.
00:48:34Ancak araştırma yapabilmek için en azından keşif sırasında bilimsel analiz için yol gösterici
00:48:39bir yıldız olacak, görüleni çürütmek için yol gösterici bir yıldız olacak,
00:48:43görüleni çürütmek için yol gösterici bir yıldız olacak,
00:48:46görüleni çürütmek için yol gösterici bir yıldız olacak,
00:48:49görüleni çürütecek veya doğrulayacak bir varsayıma sahip olmak gerekiyordu.
00:48:53Aklımı olabildiğince zorladım ve beyin fırtınası gibi bir şey yapmaya çalıştım.
00:48:58Yavaş yavaş dağınık gerçekler ve kanıtlar bilinç altından tutarlı bir sisteme sığmak istemeyen
00:49:04ve aniden bilincimin bir köşesinden Kozerev'in aynaları düşüncesi ortaya çıktı.
00:49:10Kozerev zamanın bir enerji olduğunu ve dolayısıyla da her enerji gibi
00:49:13yoğunlaşıp incelebileceğini veya uzayabileceğini söylüyordu.
00:49:18Hatta silindirik bir spiral şeklinde kıvrılmış, uzun alüminyum levhalardan yapılmış bir cihaz hazırlamıştı.
00:49:26Bu aygıtın içinde oturan bir insan zamanın sıkışması nedeniyle
00:49:30çevresindeki ayna gibi levhalarda geçmişinden ve geleceğinden görüntüler izleyebiliyordu.
00:49:37Kozerev gerçekten de Sovyet biliminin en önemli isimlerinden biriydi.
00:49:41Fakat bilim çevreleri onun böyle bir deney yaptığını yalanlamaktalar.
00:49:51Belki de Şambala orada, tanrıların şehrinde, insanlar da dahil olmak üzere
00:49:56dünyadaki biyolojik nesnelerin ömrünü kısaltabilen ve zamanı sıkıştırabilen devasa aynalar yarattı diye düşündüm sonra.
00:50:04Kozerev'e göre Tibet'te zamanın sıkıştırıldığı bir iç bükeliğe sahip
00:50:08taş yapılara dikkat edilmesi gerektiği açıkça ortaya çıktı.
00:50:13Bana öyle geliyordu ki bu sıkıştırılmış zaman bir şekilde gezegenimize yayılabilir,
00:50:18biyolojik nesneleri etkileyebilir, insanların ve diğer canlıların ömrünü kısaltabilir.
00:50:26Novosibirsk'teki Akademgorodok'ta akademisyen Vilayil Petrovic Kaznachev ile tanıştığımda
00:50:32bana informozomlardan bahsetmişti.
00:50:35Bunlar bilim tarafından henüz keşfedilmemiş, belli bir mesafeden iletilebilen nitelikte bilgi yığınlarıdır.
00:50:4260'lar ve 80'ler döneminde Kaznachev okulu tarafından ayna sitopatik etkisi denilen bir olgu keşfedildi.
00:50:49Bilim insanları iki kapalı oda aldılar ve içlerine aynı hücre gruplarını yerleştirdiler.
00:50:55Ardından bunlardan birine virüs bulaştırdılar.
00:50:58Bir gruptaki hücreler hastalandığında bilim insanları diğer odadaki sağlıklı hücrelerinde hasta gibi davrandıklarını gözlemlediler.
00:51:06Acaba ikinci hücre grubu neyle enfekte olmuştu?
00:51:10Hayır bu bir virüs değildi, aralarında temas yoktu.
00:51:14Sağlıklı virüsler hastalıklı virüslerden gelen bilgiyle enfekte olmuşlardı.
00:51:19Yani sağlıklı bir insan hastalıklı bir insandan aldığı bilgiyle hasta olabiliyor.
00:51:24Dahası var.
00:51:26Moskovalı bilim adamı akademisyen Gennady Kipor,
00:51:29Latince'de Paramecium Caudatum adı verilen ek basit tek hücreli organizmaları,
00:51:34Akimov'un süptül enerji yayan burulma üreticisinin yardımıyla etkilemiştir.
00:51:39Bu canlı organizmalarda hasar meydana geldi.
00:51:42Ancak ilginç olan aynı hasarın Moskova'nın diğer ucunda bulunan aynı türden canlı organizmalarda da meydana gelmesiydi.
00:51:49Hem de bir anda.
00:51:51Anlaşılan hasar bilgisi anında kardeşlere iletiliyor ve onları da hastalandırıyordu.
00:51:56Pyotr Gariayev ve Georgi Tertişni özel bir raporata maruz bırakıldığında
00:52:01insan spermine verilen hasarla ilgili bilgilerin ışınlanma transferini keşfettiler.
00:52:07Bu Rusya ve Ukrayna'da yaşayan sperm sahibi ve tüm genetik akrabalarının ateşlerinin bir anda 41 dereceye yükselmesine neden oldu.
00:52:16Not.
00:52:18Pyotr Gariayev ve Georgi Tertişni bilim çevrelerince sözde bilimci olarak görülürler.
00:52:23Çünkü şimdiye kadar fikirlerinin tek bir deneysel kanıtını sunamadılar.
00:52:27Ayrıca öne sürdükleri bu dalga genomu konsepti daha sonra hasta ve umutsuz insanlardan kazanç sağlayan birçok şarlatan tarafından kullanıldı.
00:52:36Genel olarak süptil enerjiye dayalı teknolojiler yakında tehlikeli silahlar haline gelebilirler.
00:52:43Örneğin birini öldürmeniz gerekiyorsa spermini elde etmek üzere ona bir hayat kadını göndermeniz yeterlidir.
00:52:50Bu sperm süptil enerjiden etkilenebilir.
00:52:53Bir kişinin ağır bir hastalığa yakalanıp ölmesi için bu yeterli olacaktır.
00:52:58Genetik akrabalarının da ölmesi oldukça olasıdır.
00:53:00Genetik akrabalarının da ölmesi oldukça olasıdır.
00:53:04Ama en kötüsü bu canice eylem dünyanın herhangi bir yerinden yapılabilir.
00:53:09Çünkü bilgi taşıyan süptil enerji için mesafeler yoktur.
00:53:13Bunu daha da kolay yapabilirsiniz.
00:53:16Bir kişiyi selamlayın, elinden bir veya iki hücreyi en azından bir tırnağınızla sıyırın ve spermle yaptığınızın aynısını onlara yapın.
00:53:24Bu nedenle süptil enerji teknolojilerinde ustalaşmak çok tehlikelidir.
00:53:29İnsanlarda çok fazla kötü düşünce var.
00:53:32Tanrı bilimin bu yönde gelişmesine mecal vermesin.
00:53:35Çünkü bu bir başlarsa biz bunu engelleyemeyeceğiz.
00:53:39Tıpkı nükleer silahların üretilmesini engelleyemediğimiz gibi.
00:53:44Ezoterik araştırmacı yazar Drunvalo Melchizedek,
00:53:47Yaşam Çiçeği'nin Kadim Sırrı adlı kitabında yüzüncü maymun kavramı dediği bir şeyden bahsediyor.
00:53:53Japonya'da Koşima adasında bir maymun kolonisi yaşıyordu.
00:53:57Bilim insanları onlara tatlı patatesler verdiler.
00:54:00Patatesleri kumların üzerine saçtılar.
00:54:03Maymunlar tatlı patatesi sevdiler ancak üzerindeki kum ve kiri beğenmediler.
00:54:08İmo adlı bir maymun tatlı patatesi yıkayarak bu sorunu çözmenin mümkün olduğunu keşfetti.
00:54:14Bu numarayı başka bir maymuna öğretti.
00:54:17Yakında birçok maymun tatlı patatesleri yıkamaya başladı.
00:54:21Kısa süre sonra birçok maymun tatlı patatesleri yıkayarak yemeye başladı.
00:54:26Sonra birden Koşima adasında bunu yapan maymunların sayısı kritik bir sayıya ulaştığında,
00:54:31ki bilim insanları bunu geçici olarak yüz olarak tanımladılar,
00:54:35o adadaki tüm maymunlar herhangi bir dış uyarı olmadan tatlı patatesleri yıkamaya başladılar.
00:54:41Ancak en ilginci aynı anda komşu adaların tüm maymunlarının tatlı patatesleri yıkamaya başlamasıydı.
00:54:48Drunvalo Melchizedek insanlarla bir benzetme yapıyor.
00:54:51Gezegenin bir tarafında biri karmaşık ve önemli bir şey ya da bir fikir icat ettiğinde,
00:54:56dünyanın diğer tarafında başka biri aynı şeyi aynı ilkeleri kullanarak icat eder.
00:55:01Her mucit genellikle bunu benden çaldın der.
00:55:04Ama bizi birleştiren bir şey var.
00:55:06Düşünceler dünyası.
00:55:09İçinde gezegensel düşünce dünyamızda her düşünce anında iletilir.
00:55:14İster bakteri olsun, çünkü onlar da düşünebiliyorlar, maymun veya insan düşüncesi olsun.
00:55:20Biz bu görünmez düşünceler dünyasında yaşıyoruz.
00:55:23Sürekli kaynayıp köpürdüğünü hissederek ve iyi düşüncelerin tadını çıkararak ya da onlarla savaşarak.
00:55:31Bu örneklere göre herhangi bir insan bir hastalıkla ilgili bilgilerden enfekte olabilir gibi görünüyor.
00:55:38Ne de olsa hasta bir kişi bir informozom kaynağıdır.
00:55:41Yani hastalığı bulaştırabilecek patolojik bilgi pıhtıları.
00:55:45Peki bu durumda kişi tamamen savunmasız mıdır?
00:55:50Yüksek akıl yabancı bilgilerin etkisine karşı bireysel bir koruma oluşturmak zorundaydı.
00:55:55Aksi takdirde kişi hayatta kalamazdı.
00:55:57Üstelik bu koruma mekanizması bana öyle geliyor ki çok eskidir ve o ışığın yaşam dalga formunun sınırsız geçmişine kadar uzanır.
00:56:06Bu nedenle bir kişiyi diğer insanların bilgilerinden koruma mekanizması çok mükemmel olmalı.
00:56:12Doğanın evrimsel çalışmasını emerek cisimsiz bir insan yani ruh yaratmalıdır.
00:56:17Görünüşe göre o mekanizma bir kişinin ruhunda yerleşiktir ve dolaylı olarak bilinç altından sorumlu olan beynin beyaz maddesini etkiliyor.
00:56:26Her dakika, her saniye ve her an bu koruyucu kabuktan büyük miktarda yabancı bilgiyi eleyerek
00:56:32hastalığa neden olan veya diğer zararlı bilgileri doğru bir şekilde tanımlıyor ve filtreliyor.
00:56:38Bilgi gücü açısından devasa olan bu koruyucu kabuk bilincimizi yüklemeden
00:56:43ve sadece ara sıra hoş veya hoş olmayan duyumlar şeklinde sezgisel sinyaller vererek bu işle başa çıkmayı başarıyor.
00:56:51Bu durumda örneklerde bahsettiğimiz bir başkasının bilgilerinin bu anlık etkisini nasıl açıklayabiliriz?
00:56:58Muhtemelen kilidin anahtarı ilkesine göre dünya gezegeninde etrafımızda dolaşan düşünceler hakkında
00:57:04büyük miktarda bilginin kodlandığı koruyucu kabuğa özel şifreler sokulmuştur.
00:57:09Şu anda bahsettiğimiz şey yalnızca bizimkinden hayal edilemeyecek kadar güçlü olan
00:57:14en yüksek zihnin üretebileceği devasa bir bilgi çalışmasının sonucudur.
00:57:20Çünkü hayat her şeyden önce koordineli bir bilgi işidir.
00:57:29Yeni Tibet seferimiz başlıyordu.
00:57:32Arkadaşlarıma baktım.
00:57:34Uçak koltuklarında hafifçe horluyorlardı.
00:57:37Yüzleri huzurlu ve mutluydu.
00:57:39Genç Ravil uykusunda gülümsüyordu.
00:57:42Bir an için bu Tibet seferine çıktığımız için hepimizin mutlu olduğunu düşündüm.
00:57:52Ancak mutluluk nedir?
00:57:54İnsanlar bazen mutluluğun maddi refah olduğuna inanarak, bazen zafer olduğunu düşünerek,
00:58:00bazen de bu konuyu en tuhaf şekilde hayal ederek sürekli olarak ona ulaşmak için çabalarlar.
00:58:06Ancak insanlar tam mutluluğun elde edilemez olduğu ve mutluluğun aslında tüm insanlara yaklaşık olarak eşit verildiği gerçeğini nadiren düşünürler.
00:58:16Biri bahçesinde iyi bir salatalık büyüttüğü için mutlu, diğeri başkan olduğu için mutlu,
00:58:22üçüncüsü kim bilir ne için.
00:58:24Her şey mutluluğu ne de gördüğünüze bağlıdır.
00:58:28Tanrı bu konuda herkesi eşitledi ancak önemli bir ayrıntı bıraktı.
00:58:32Mutluluğun en yüksek hali olarak ilahi bilgiye yükselişi belirledi.
00:58:40Sandalyemden kalktım, salonun arkasına gittim ve bir sigara yaktım.
00:58:45Sonra yerime geri döndüm ve oturdum.
00:58:48Kalkıştan önce Yuri Ivanoviç Vasilyev'in havaalanında söylediği sözler kafamda bir daha yankılandı.
00:58:55Şef sen özellikle Şambala'nın dişlerinin arasına girme.
00:58:58Şambala iyidir dost, onun dişleri yoktur ve biz tüm iyiler bir gün onun kollarında olacağız.
00:59:28İzlediğiniz için teşekkür ederim.