Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ankara'da düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında söyleşiye katıldı. Ortaylı, Lozan Antlaşması ve Büyük Taarruz hakkında konuştu.
(ANKARA) - Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında Ankara'da söyleşiye katıldı. Prof. Dr. Ortaylı, "Lozan'da biz her yere kendi süngülerimizle girdik. Bize hiç beleş toprak verilmedi. Tazminat da ödenmedi doğru dürüst. Biz Lozan'da kapitülasyonları çözdük. Birinci Cihan Harbi'nin sonunda yenilen devletlerden, hatta yenenlerin içinde en inatçı şekilde şartlara direnen devlet Türkiye oldu ve bugünkü sınırlar çizildi" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Büyük Taarruz'un 102'nci yıl dönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Hürriyet ve Bağımsızlık Fikrinin Ölümsüz Abidesi 30 Ağustos" söyleşisiyle Gençlik Parkı'nda Ankaralılarla bir araya geldi.
Prof. Dr.
hbrlr1.com/cbbytlitkckckl
(ANKARA) - Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında Ankara'da söyleşiye katıldı. Prof. Dr. Ortaylı, "Lozan'da biz her yere kendi süngülerimizle girdik. Bize hiç beleş toprak verilmedi. Tazminat da ödenmedi doğru dürüst. Biz Lozan'da kapitülasyonları çözdük. Birinci Cihan Harbi'nin sonunda yenilen devletlerden, hatta yenenlerin içinde en inatçı şekilde şartlara direnen devlet Türkiye oldu ve bugünkü sınırlar çizildi" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Büyük Taarruz'un 102'nci yıl dönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Hürriyet ve Bağımsızlık Fikrinin Ölümsüz Abidesi 30 Ağustos" söyleşisiyle Gençlik Parkı'nda Ankaralılarla bir araya geldi.
Prof. Dr.
hbrlr1.com/cbbytlitkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Türkiye artık yolu belli olmuştur. Zaten bir sene dolmadan da yirmi altı Ağustos haber bile verilmeden gizli bir sefer verdik.
00:29Ankara hissetmiyor. Kavga günü herkes çaya davet edilmiş. Ondan sonra dört günün içinde o yenilmez geçilmez denen mevzilerin Arap olması,
00:45insanların Afyon'a gidip bir otuz Ağustos sabahı etrafa bakmaları lazım. Yani ne kadar mukaddes bir memleket. Lozan'da biz her yeri kendi içimizde girdik.
01:00Bir de hiç beleş toprak verilmedi. Tazminat da ödenmedi doğrudur. Bunu bilin. Öyle Türklere her şeyi vermezler. Yani Yunanistan'a ve Romanya'ya sulh-barış anlaşmaları da yapmaz.
01:15Biz Lozan'da en büyük problemi kapitülasyonları çözümler. Bu çok önemlidir. Birinci Cihan Harbi'nin sonunda yenilen devletlerden hatta yenilenlerin içinde en inatçı şekilde şartlara mukavemet eden, direnen Türkiye oldu.
01:40Ve bugünkü sınırlar çizildi. 1939'da Antakya aynı şekilde katıldı. Çünkü statüsü belli değildi. Kıbrıs aynı şekilde statüsü yapılmadan destek hale geldi. Bunun dışında Türkiye'nin civar ülkelerle uzun bir zamanda teması koptu.
02:03Çünkü endüstriyelisimiz geri kalmıştı. Ticari problemler vardı. Bu bugün ancak bir açılıma giriyor. Ve bu temas mümkündür. Balkanlar ve Orta Doğu'yla. Fakat şunun üzerinde açıkça durmak istiyorum.
02:21Ankara bir başkenttir. Benim gençliğimden beri Türkiye'nin şehir gelişmelerinin dışında tamamıyla böyle askeri nizam, ordu, maliyenin iyi istediği, haricinin iyi istediği bir düzenin içinde bir kültür başkenti olarak geçildi.
02:46Buradaki hayat başkaydı. Yaşam biçimi başkaydı. Dengeli bir hayat vardı. Sınıflar arasında dengeli bir hayat vardı. Anadolu'dan ve İstanbul'dan farklı buydu. Bugün de bu büyük ölçüde devam ediyor.
03:04Bazı istimlak hareketlerine ihtiyacımız var. Onları düşünelim. Ulus Meydanı, Çankırı Caddesi. Restorasyon gerekli burada. Burası Roma İmparatorluğu'nun büyük bir şehridir. Ankara, Galatya. Onun kazılarının yapılması lazım.
03:26Unutmayın Türkiye'ye arkeoloji cumhuriyetle geldi. Arkeolog vardı. Ciddi arkeolog sayılmaz. Ciddi olarak, biyolojik olarak yetişen ve üniversitede arkeoloji görenler cumhuriyettir.
03:43Türkiye operayı da, klasik müziği de biliyordu. Padişahlarımızın klasik müzik bestekarları var. Abdülaziz gibi, Sultan Murat gibi, son halife Abdülmecid gibi. Abdülmecid birinci, Abdülmecid fevkalade. Batı müziğini koruyan, getiren. Ama konservatuvar eğitimini, operayı cumhuriyet kurdu.
04:09Bu yıl 90. yılıdır Türk operasının. Hayırlı olsun.
04:14Yok önemli değil. Bunu unutmayın. Yani iki de bir böyle abuk sabuk müziğe gidemezsiniz. Giderseniz çok kötü olur. Benzin istasyonlarında çalınan şeyleri 5 dakika dinleyeniniz varsa parmaklarınız.
04:33Benzin değil. Efendim ben Alaturka çok seviyorum. Aha Alaturka buyur dinle. Yani sen zannediyorsun ki dede efendiyle gideceksin. Dünyanın tadına bakmayı bilmezsen Kanuni Sultan Süleyman bile Batı müziği dinlerdi. Rengi olsun diye.
04:54Macaristan'dan antifonaleleri getirmiş. Makyaj korvidüsü kitabından Macar muzisi. Bizden bulup bastılar yerden. Bunlar böyle gelişir sanatlar ve kültür. Böyle kapanırsan içine sonun budur. Çok kötü.
05:13Onun için bu başkentin bir tiyatro başkenti olarak devam etmesi gerekir. Nüfusumuz öyledir. Bu başkentin üniversite başkenti olarak devamı gerekir. İki şehirde de hem okudum hem hocalık yaptım. Herkes de iddiasına girelim. Burası üniversite şehri.
05:34Üniversite burada olsun. Burada okursan operada görürsün, müzikinde dinlersin, tiyatroda bol bol seyredersin. Hiç İstanbul'a falan ben demez. Burada spor da yapılır. Burada aslında dikkat edersen gayet tatlı bir hayatta yaşanırsın.
05:56Bunun böyle olduğunu bilin. Onun için buraya önem verin. Çok güzel bir yer bu. Size başarılar diliyorum. İnşallah daha sık görüşürüz.