CHP'li Murat Emir Orman Genel Müdürlüğü'nü ifşa etti_ Reklam için 155 milyon lira harcanırken...

  • geçen hafta
Transcript
00:00Değerli arkadaşlar ülkemizde maalesef İzmir'de, Aydın'da,
00:06Muğla'da, Çanakkale'de, Bolu'da, Çankırı'da yaygın bir
00:11biçimde yangınlara şahit olduk. Ciğerlerimiz yandı ve yangını
00:17günlerce seyretmek zorunda kaldık. Başta kolaylıkla
00:20söndürülebilecek yangınlar son derece yayıldı ve binlerce
00:25hektar ormanımızı kaybettik. Her yıl aynı acıları yaşıyoruz.
00:31Aynı görüntülere tanık oluyoruz. Her yıl aynısı
00:35oluyor. Yangınlar başlıyor. Müdahalede geç kalınıyor.
00:40Çeşitli bahaneler uyduruluyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ne
00:46söylerse söylesinler. Ormanlarımızı kaybediyoruz.
00:49Tekrar yeni uçaklar alacağız deniyor. Yeni filolar
00:53kuracağız deniyor. Yeni erken uyarı sistemleri oluşturacağız
00:57deniyor. Ama hiçbir adım atılmıyor. Her yıl aynı acıyı
01:03yaşıyoruz. Aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Bakınız daha
01:08geçen yıl orman yangınlarından sonra bakan müjdelemişti on bir
01:14dakikada müdahale ediyoruz orman yangınlarına demişti. Oysa
01:19bırakın on bir dakikayı on bir saatte müdahale edilemeyen
01:23yangınlar oldu. Yangına müdahaleyi merkezileştirdiler.
01:28O bile Ankara'dan yönetiliyor. Dolayısıyla yerel olanaklar
01:33kullanılamıyor. Yereldeki bilgi birikimi kullanılamıyor.
01:37Hangi yangına nereden nasıl hızlıca müdahale edilirse daha
01:41etkili sonuç alınabileceğine bakılmıyor ama Ankara'dan bir
01:46kişi bunu yönetiyor ve sonuçta da organ o orman yangınlarını
01:51söndürmekte başarısız oluyoruz. Bütün olanaklar seferber
01:56edilmeliyken olanaklar seferber edilmiyor. Silahlı kuvvetlerden
02:00yeteri kadar destek alınmıyor. Aynen depremde olduğu gibi
02:04nasıl askeri sahaya çıkartmakta silahlı kuvvetlerdeki en
02:10azından teknik altyapıyı, dozeri, vinçi, iş makinelerini
02:14deprem bölgesine getirmekte geç kaldılarsa aynı şekilde
02:19yangınlarda da silahlı kuvvetleri geç çağırıyorlar.
02:22Müdahale etmesini hızlandırmıyorlar. Çünkü onlar
02:27aslında silahlı kuvvetlerin bu olanaklarından yararlanılmasının
02:32önünü tıkayanlar. Bakınız Türkiye'ye afet müdahale planı
02:37var. Türkiye'ye afet müdahale planında Türk Silahlı Kuvvetleri
02:42asli unsurken şimdi destek unsuruna çevrildi. Ve ana
02:47unsurdan destek unsuruna çevrilince yani afet müdahale
02:53planındaki etkinliği azaltılınca oradaki
02:56otoritenin emri altına girmek zorunda kalıyor ve aslında
03:00çözüm ortağı olması gerekirken geç devreye giriyor ve o
03:04olanaklardan da yeteri kadar yararlanılmıyor. Geçen yıl
03:09özellikle bu kürsülerden çok söyledik. Önlem alın dedik.
03:14Ormanları korumak hepimizin boynunun borcu dedik. Ormanları
03:18çocuklarımıza bırakmak zorundayız dedik. Milletçe ne
03:22yapılması gerekiyorsa yapın dedik. Yapmaya çalışmışlar mı
03:25bakıyoruz? Bakınız Orman Genel Müdürlüğü'ne bütçeden beş yüz
03:31milyon lira uçak ve helikopter alın diye ödenek ayrılmış. Aynı
03:37şekilde bu beş yüz milyonun dört yüz altmış milyonunu küçük
03:42yangı tanker uçağı alması planlanmış. Dört yüz altmış
03:46milyon ile küçük tanker aracı alınması planlanmış. Uçağı
03:51alınması planlanmış. On milyona da helikopter su kovası
03:55alınacakmış. Bir kuruş harcamamışlar arkadaşlar.
03:59Bütçeye beş yüz milyon lira uçak alınsın diye, helikopter
04:03alınsın diye, yangınlar hızla söndürülsün diye ödenek konmuş.
04:08Bugüne kadar bir kuruş harcamamışlar. Aynı şekilde
04:12seksen adet ilk müdahale aracı alacağız denmiş. Bugüne kadar
04:18alınmış tek bir araç yok. Tekrar ediyorum seksen adet ilk
04:23müdahale aracı alınacak denmiş, planlanmış ama tek bir araç
04:28alınmamış. Bu paraları nereye harcıyorsunuz? Bu paraları
04:33ormanları korumak için harcamayacaksanız neye
04:36harcayacaksınız? Bir ülkenin ormanlarını korumaktan daha
04:40önemli, daha acil, daha ivedi hangi harcaması olabilir? Ama
04:46bakıyoruz bunlar başka yerlere para harcamışlar. Orman Genel
04:53Müdürlüğü temsil ve reklama son beş yılda yüz elli beş milyon
04:58lira harcamış. Temsil ve reklam giderlerine. Orman
05:02yangını söndürmek üzere uçak almıyor. Helikopter almıyor.
05:06Erken uyarı dedektörü almıyor. Ama temsil ve reklam için yüz
05:12elli beş milyon lira harcıyor. Işte bu da vurdum duymaz. Bu
05:17da vatana ve vatanın ormanlarına kast eden anlayış.
05:21Bu anlayış gerçekten sorgulanmalı ve özellikle de
05:26ormanlar yanarken orman yangınları kent çeperlerine
05:31sıçramışken evler tutuşuyorken vatandaşlar evsiz kalıyorken
05:36çevre ve şehircilik bakanı parti kongrelerinde CHP'ye
05:41laf yetiştirmeye çalışıyor. Oysa onun olması gereken yer
05:45İzmir, Aydın, Muğla'daki yangınların müdahale edilmesine
05:49yangınlara müdahale edilmesine refakat etmekti. Değerli
05:53arkadaşlar orman bakanının Tarım ve Orman Bakanı'nın orman
06:00yangınlarını önlemek erken önlem almak etkili bir biçimde
06:05söndürmek bütün olanakları seferber etmek konusundaki
06:09beceriksizliğine tanık olduk. Ama bir beceriksizliği de
06:13tarımdaki yaşananlar. Bakınız tablo son derece açık ve son
06:20derece yakıcı. Tüm dünyada gıda enflasyonu düşüyor. Türkiye'de
06:25yüzde altmış sekiz. Tarlada, bahçede para etmeyen ürün
06:30markette, pazarda cep yakıyor, vatandaş alamıyor. Peki niye
06:36böyle oluyor? Çünkü Türkiye'de bir tarım planlaması yok. Bir
06:41tarım politikası yok. Aynı bakan yaşananları yani
06:47çiftçilerin protesto edişini, çiftçilerin yol kapatışını,
06:51çiftçilerin eylem yapışını, çiftçilerin ürünlerini tarlada
06:55bırakmasını ve çiftçilerin isyanını anlamak yerine çözmek
07:00yerine çözmek için çalışmak yerine dönüyor, çiftçileri
07:05suçluyor, CHP'li milletvekillerini suçluyor.
07:08Efendim neymiş? CHP'li milletvekilleri çiftçileri
07:12organize ettiği için çiftçiler eylem yapıyormuş. Sayın Bakan
07:16CHP milletvekilleri çiftçinin yanındadır. CHP
07:20milletvekilleri tarladadır. CHP milletvekilleri sorun olan her
07:24yerdedir ve eylem yapan çiftçinin de yanındadır
07:28elbette. Ama şunu anlamanız lazım. Çiftçi artık üretimden
07:33soğudu, tarlasına küstü, tohuma, gübreye, elektriğe para
07:38yetiştiremiyor, ürününün hak ettiği ücreti alamıyor, taban
07:43fiyatı bulamıyor ve ürettiğine bin pişman. Işte bu yüzden eylem
07:48yapıyor. Efendim niye çiftçi ürettiğini satamıyor? Niye
07:53çiftçi ürettiğine hak ettiği ücreti bulamıyor? Bakan plansız
07:58üretim olduğunu söylüyor. Dönüyor çiftçiyi suçluyor.
08:02Beyefendi, Sayın Bakan sen kimsin? Sen Tarım Bakanı
08:06değil misin? Planlamayı yapması gereken kişi sen değil misin?
08:10Planlamayı sen yapacaksın, çiftçi senin planına sana
08:14inanırsa, güvenirse senin planına uyacak. Planlamayı
08:18yapacak kişi dönüyor çiftçiye, siz planlamasınız,
08:22planlamasız ekiyorsunuz diyecek kadar da küsahlaşıyor. Böyle
08:27bir Tarım Bakanı olamaz. Böyle bir Tarım Bakanı bir gün bile
08:31görevine devam edemez. Çiftçiler kendi aralarında mı
08:34birleşip de planlama yapacaklar? Kimin soğan
08:37dikeceğini, kimin mercimekli ekeceğini, kimin buğday
08:41ekeceğini, kimin çay üreteceğine çiftçiler mi karar
08:44verecek yoksa sen mi planlayacaksın? Senin yapman
08:48gereken planlı üretime geçmek, üretim aşamasında desteklemek,
08:52çiftçiye tohum, gübre desteği vermekken dönüp çiftçiye
08:56küstahlık yapıyorsun. Çiftçi feryat edince, yolları kesince
09:00üretemiyorum, ürettiğimi satamıyorum. Sattığımı cebime
09:04koyduğumda harcadığımı bile alamıyorum dediğinde dönüyorsun
09:09sorumluluk almak yerine küstahlaşıyorsun. Bu tavırdaki
09:13bir bakanın bir saat bile görevine devam etmesi bu
09:17ülkeye haksızlıktır, çiftçilere haksızlıktır.

Önerilen